BDSM cinsiyetsiz midir?
Evet bu benim çok merak ettiğim bir konu. BDSM dediğimiz zaman (günümüzün seks odaklı fantezisi değil) kölelik ve bir efendiye sunulmuş bir ruh var. Bu ruhun cinsiyeti ne kadar önemli? Bir kadın bir kadına veya bir erkek bir erkeğe köle olabilir mi? (Homoseksüelleri kastetmiyorum)
Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum.
paimydues, senin kadar az yazıp, en can alıcı konuları gündeme getiren kaç üyemiz var? İyi ki buradasın.
BDSM cinsiyetsizdir demek pek ağır bir hüküm olur bence. Ama ne var ki BDSM cinsiyetsiz olabilir. Eğer tanım BDSM bir ruhun diğerine itaat etmesi ise aynı cinsten ruhların ilişkisi neden olmasın? Hele hele itaat sırasında cinsel unsurlar kullanılmıyorsa (senin deyişinle BDSM seks odaklı fantazi değilse) pek ala olur bence.
Bu benim, ilişkiler hakkında sorguladığım şeylerden biri. Hatta beni bu siteye getiren sebeplerden biri de diyebiliriz. BDSM'i de bir ilişki türü olarak ele almanın en doğrusu olduğunu düşünüyorum. İlişki türlerinin çeşitleri vardır.
Deneyimlerim ve gözlemlerin bana, cinsiyetin ilişkiyi şekillendiren unsurlardan biri olduğu çok az ilişki türü olduğunu gösterdi. İlişki türlerinden kastım, günlük yaşamda, BDSM de dahil, karşımıza çıkan her tür ilişkidir. Örneğin ebeveyn-çocuk ilişkisi. Ebeveyn-çocuk ilişkisini şekillendiren unsur cinsiyet değildir. Taraflar tabii olarak rollerini bilir, ona göre davranır. Bu biyolojik bağların belirlediği bir durumdur. Bu yüzden en tabii ilişki türüdür aslında ve cinsiyetsizdir.
Cinsiyet ekseninde şekillenen bir tek ilişki türü vardır aslında. Onu da şöyle açıklayayım; ben evlilik ya da sevgililik durumlarını yapay ilişkiler olarak tanımlıyorum. Bunlar bizim, insanoğlunun kurguladığı ilişki türleridir ve en temel dürtülerimize geçirdiğimiz medeni kılıflardır. Erkek mümkün mertebe soyunu devam ettirmeye çalışır ve bunun için olabildiğince çok kadını döllemek ister. Kadın ise çocuğunu doğurmak için en doğru adayı bulmaya çalışır. Kendisine iyi bir çocuk verebilecek kadar sağlıklı ve kendisini ve çocuğu koruyabilecek kadar güçlü bir aday... Kısacası kadının ömrü çocuğunu doğurabileceği supermani aramakla geçer. Erkeğin kadın üzerinde yarattığı cinsel çekimin de kaynağı budur aslında.
Bu güdülere dayalı olamayan duygusal, cinsel ya da ruhsal münasebetler cinsiyetsizdir. Bir BDSM ilişki de içerisinde hem çeşitli cinsel hazlar barındırıp hem cinsiyetsiz olabilir pek tabii. Efendi ve köleyi birbirine bağlayan cinsel değil de tinsel bir bağ ise, why not? diyorum.
Ama dediğim gibi, köle Efendi arasındaki bağ benim de sorguladığım bir şey. Ebeveyn-çocuk ilişkisini ya da kadın erkek ilişkisini oluşturan bağ gibi Efendi-köle ilişkisini oluşturan asıl bağın ne olduğunu açıklarsak bu soru da cevaplanmış olur.
Son bir iki gündür ne güzel başlıklar görüyorum :happy:
Cinsiyet dediğimiz şey bizim yapı taşlarımız aslında. Herkesin farklı genetik mirasa ve DNA yapısına sahip olduğunu düşünürsek Kadınlığımız ya da Erkekliğimiz hayattaki duruşumuzu , tercihlerimizi , sosyal yaşantımızı , arzularımızı , amaçlarımızı yönlendiren bir faktör. Aslında tüm insanoğlu bu kadınsal ve erkeksel hormonlar yoluyla ilişkiler kuruyor. Sadece cinsel ilişkiden bahsetmiyorum. Dostluk , annelik , babalık da buna dahil. Yapılan araştırmalarda artık beyni, kadın beyin yapısı ve erkek beyin yapısı olarak inceleyebiliyor. Bir erkek kadın beyin yapısına sahip olabildiği gibi , bir kadın da erkek beyin yapısına sahip olabiliyor. Bunu belirleyen lobların genişliği darlığı ya da beynimizin hangi yönünü daha çok kullandığımızla orantılı olarak belirlenebiliyor. Bu yönden baktığımızda aslında herşeyin bir cinsiyeti var. Duygularımız da beynimizin içindeki sırların bir noktada etkileşime girmesiyle kendini hissettirdiği için kadınsı ya da erkeksi duygulara sahip olabiliyoruz.Şimdi buraya kadar bilimsel gerçekler cinsiyetin sadece görünüşle değil beynimizle belirlendiğini gösteriyor.
BDDSSM i de bu yönden incelersek ,
Ruhu teslim etmek ya da teslim almak söz konusu olduğunda cinsiyet temel olarak ilişkinin biçimini belirlese de , esas olan gücün bir taraftan diğer tarafa akatarımıdır. Evet kadın-erkek değil sadece güç aktarımı olarak gördüğümüz zaman cinsiyetsizlik diyebileceğimiz durum söz konusu oluyor. Fakat buna rağmen ''gücün kimden gelmesini istediğimizi'' yine ''biz'' belirliyoruz.
Bir kadının bir kadına itaat edebilmesi için egoyla ilgili sorunlarını bir kenara bırakması ya da ''cinsel'' olarak bir kadının etkisi altına girebilecek yapıda olması gerekir. Aynı şey erkekler için de geçerli. Mental dominasyon söz konusu olduğunda ruhumuzun neye aç olduğunu aslında yine sahip olduğumuz kadınsı ve erkeksi hormonlar belirliyor.
Netice itibari ile Gücün aktarımını ve beraberinde karşılıklı gelişimi sağlamak için ,istesek de istemesek de hormonlarımızın bize sunduğu sınırlar dahilinde yaşıyoruz ilişkileri. Bunu kadın - erkek ayırmam ruhların birleşmesi olarak görüyorum desek de inanın altında yatan yine de cinsel tercihlerimiz. Aile bağlarında olduğu gibi görürsek ilişki biçimini bunun D/s den uzaklaştığını düşünüyorum. Disiplin kısmı hariç.
Fakat her disiplin gerektiren ya da disiplinle birey gelişimini sağlamak BDDSSM ilişkiye örnek değildir.
Bondage-Disipline-Domination-Submission-Sadizm-Mazohizm iki ruhun aç olduğu taraflarını aşk-tutku-sevgi-fiziksel eylemler-hormonel dengeler yoluyla birbirinde tamamlasıdır.
Karşılıklı yanıtlarla gelişecek bir başlık.
sevgiler,
Bia!
kiss
A mediocre Dominant tells, a good Dominant teaches, an excellent Dominant explains, but a True Dominant inspires!
her zaman ki gibi yine muhteşem bir başlık paimydues...
tabiki cinsiyeti yoktur. yani erkek olduğu için kimse dominant olmaz. veya tam tersi. Bunlar -yani erkeğin veya kadının dominant karakterde olması- sosyolojik etkiler ile kadın ve erkeklerin içinde kalan bastırılmış duygularının ortaya konulma şeklidir sadece.
Saf cinsel fantezi olarak da isteyen olması normaldir. Ama işin mantığına baktığımız da önemli olan karşındaki güce hakim olma duygusudur. O ruha hükmedebilme isteğidir. BDSM nin şekile sokulan uygulamaları (diz çökme vb.) hep bu duygusal bağlılığı fiziksel olarak da sergilemek isteğidir. Çünkü görmek veya fiziksel olarak uygulamak söylemekten yüzlerce kat daha büyük cesaret ve inanç ister. Bu bağlılığın büyüklüğünü gözler önüne serer.
Kimi insan bu erkek egemen toplumda kadının daha da ezik (!) görünmesini istemez. Kimi insanlar da erkek her zaman güçlüdür (!) başeğmez diye düşünür. Bunlar hep toplum baskısının kadın erkek ilişkilerini çarpıtmasından ileri gelen bir unsurdur. Kadın da erkek de iki kişi arasındaki ilişkiye bu etkiyi hissettirmemeye çalışmalıdır. Sanırım bu sebepten dolayı da -yani etkilenmemesi için- çoğu çift gerçek hayatından eşler ile bu ilişkiyi yaşamıyor. Bir terapi şeklinde ayın yılın belli zamanlarında yaşıyor.
Umarım açıklayıcı olmuştur.
Herkese iyi eğlenceler.
Paimydues, sakın forumdan uzak kalma emi
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...

Yaşanacak bir bdsm ilişkisinde şöyle bir açıklama yer alır "efendinin köleyi himayesi altına almayı,kölenin de efendinin himayesinin altına girmeyi kabul etmesi........" devam eder.Bu açıklama cinsiyetlerden bahsetmez.Dom karakter bayanda olabilir,erkekde,sub karakter içinde aynı özellikler geçerlidir.Kimi kadın LEZDOM dur,kimi erkekde hemcinslerinden hoşlanıyordur.Bunlar normal ilişkilerde olduğu gibi (gay,lezbiyen,vs) bdsm içinde de mevcuttur.
Benim İstediğim Başka Bir Şey
Merhaba,
Ben de bu konu ile ilgili düşüncelerimi kısaca yazmak isterim. Bu soruya yanıt vermek için bazı kavram karışıklıklarını gidermek gerekir diye düşünüyorum. Öncelikle "kadın" kime denir, "erkek" kime denir? Doğumda sahip olduğumuz cinsel organlarımıza bakarak belirlenen cinsiyetimize biyolojik cinsiyet ya da bedensel cinsiyet deniyor. Buna göre doğumda kadın, erkek ya da intersex olabiliriz. Bunun yanında bir de cinsiyet kimliğimiz var ki bu da kendimize ait olan cinsiyet algımız yani "ben kadınım" "ben erkeğim" hissiyatına sahip olmak ile ilgili. Bu durumda "biyolojik cinsiyet" ile "cinsiyet kimliği" her zaman aynı olmayabilir. Transeksüellerde olduğu gibi. Yani bir insan kadın cinsel organlarına sahip olup "ben erkeğim" ya da erkek cinsel organına sahip olup "ben kadınım" diyebilir. Bir üçüncü kavram da cinsel yönelim. Cinsel yönelim, kendime cinsel partner olarak kimi istediğim ile ilgili. Buna göre de heteroseksüel, biseksüel ya da eşcinsel olabilirim. Cinsel partner istemiyorsam da aseksüelimdir. Bu durumda bir uç örnek olarak; kadın cinsel organları ile doğmuş, heteroseksüel ( cinsel eş olarak kadınları isteyen), homoseksüel (cinsel eş olarak erkekleri isteyen), biseksüel (cinsiyet ayırımı yapmayan) ya da aseksüel (cinsel eş istemeyen) bir trans-erkek olabilirim. Öte yandan yaygın olduğu şekilde: Kadın cinsel organlarına sahip heteroseksüel bir kadın / erkek cinsel organlarına sahip heteroseksüel bir erkek de olabilirim.
BDSM yukarıda sözünü ettiğim her türlü kategoriye giren insan arasında ve çok çeşitli eşleşmelerle yaşanabilir. Bunun bir kuralı olmaz bence. Kadınla kadın arasında BDSM yaşanır mı diye sorduğumuzda, bu soruya verdiğimiz yanıt "kadın" dan ne anladığımız ile ilgili ve bunun cevabı da görüldüğü gibi o kadar da kolay değil. Çok sevdiğim bir yazar olan Simode De Beauvoir'den bir alıntı yapmak istiyorum: "Kadın doğulmaz olunur" Gerçekten de doğumdan itibaren sahip olduğumuz cinsel organlara bakılarak toplumsal olarak "cinsiyetlendiriliyoruz" Çocukluktan itibaren seçilen kıyafetlerin renginden, alınan oyuncaklara kadar bu böyle. Bizlerden cinsiyetlere atıfta bulunan rol modellerin içini doldurmamız talep ediliyor. Kızlar bacakları kapalı oturur, erkekler ağlamaz vs...
Neyse biraz uzadı ve azıcık dağıttım konuyu ancak BDSM her türlü birey arasında yaşanabilir. Peki cinsellik barındırmalı mı? Bunun yanıtı da bu tür bir ilişki yaşayanların kendi tercihidir. Tamamıyla aseksüel (platonik demiyorum) aşklar olduğu gibi, aseksüel bir BDSM ilişkisi de olabilir. Aslında kendimize uygun bir eş bulamadığımızda belki de farkında olmadan yapmıyor muyuz bunu? Mesela saygı duyduğumuz bir hocamıza, spor koçumuza ya da yakın çevremizden baskın karakterli bir insana bağlanmak gibi. Ödevlerimizi beğendirdiğimizde, antremanlarda çaba gösterdiğimizde ya da toplum içerisinde dikkate değer bir tutum ya da davranışta bulunduğumuzda, bu insanlardan gördüğümüz takdir ifadesi en güzel ödül olmuyor mu kimi zaman? Yani ben diyorum ki cinsellik olmadan da BDSM tabii ki olur ama yine de cinsellik olsa daha iyi olur:)
Sevgiler,
Semiramiss
"Çok sevdiğim bir yazar olan Simode De Beauvoir'den bir alıntı yapmak istiyorum: "Kadın doğulmaz olunur" Gerçekten de doğumdan itibaren sahip olduğumuz cinsel organlara bakılarak toplumsal olarak "cinsiyetlendiriliyoruz" Çocukluktan itibaren seçilen kıyafetlerin renginden, alınan oyuncaklara kadar bu böyle."
Burdan başlamak istiyorum konuya.
"KADIN DOĞULMAZ ,OLUNUR" Gerçektendir ki bu böyledir. Kadın Olunur. Çoğu bayan Kadın olduğunu sandığı halde Toplumun verdiği aile yapısının verdiği baskı ve etc. bu kelimenin manasını bilmeden yaşarlar.
BDSM 'in cinsiyeti varmı dır? BDSM ' hangi yönden baktığınıza göre bunu konuşabilirsiniz.
BDSM bir olduğudur. Bdsm'i içinde yaşamaya başlarsın. BU Bayan da olsun , Bir Erkekte olsun... Toplumun gösterdiği yol, ailenin gösterdiği yol, arkadaşların gösterdiği yol İnsan da ilgi alanlarını tamalar ve Karşılklı ilgili karşılklı zevkler konusunda birleşilir.
Buda gösterirki alınan eğitim veya olmak istenilen değil yapılmaya oluşan kalıptan cıkabilenler BDSM olgusuyla tanışır.
BDSM cinsiyete bakmaz. Efendi ve İtaat eden den oluşur. Bu her iki tarafta olur. Bu zamanı geldiğinde panseksuel zamanı geldiğinde biseksüel zamanı geldiğinde Homoseksüeller arasında da olur.
Seytanla beni ayiran tek fark,O hiç bir insani sevmez, Bense insan olmayi taklit edenleri....
"Pain is life, the sharper, the more evidence of life." - Charles Lamb
"The eye of the master will do more work than both his hands." - Benjamin Franklin
"You know what charm is: a way of getting the answer yes without having asked a clear question." - Albert Camus, "The Fall"
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 2 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler