BDSM de nereye kadar varsınız...
Biri üzerinde egemenliğini kurmak istiyorsan bunun başlangıç noktası:
1.Onun Elini Kolunu sıkıca bağlamaktır.
Bu şekilde onun gardını kırarsın ve sana daha temkinli davranmaya başlar.
Arkasından onu daha zor durumda bırakmak için:
2.Ayaklarını ve bacaklarını bağlarsın.
Kurtulmak için yılan gibi kıvranmaya başlar.
Kıvranarak bile uzaklaşma ihtimalimi var. Öyleyse:
3.Onu bir yere bağlarsın
ki uzaklaşamasın. Veya daha etkili bir esaret şekli denersin ve onu bir:
4.Hücreye vb. kapatırsın.
O bir yere gidemese dahi sesi uzaklara gidebilir. O halde tam teslimiyet için
5.Ağzını tıkar gözlerini bağlarsın.
Çaresizliğin ve teslimiyetin verdiği korkuyu biraz daha azdırmak için
6.Onu iç çamaşırları ile veya anadan doğma bırakırsın.
İnsan başkasının gözünde küçük düşmek istemez. Sen onu başkalarınında görebileceği
7.Halka açık yerlerde
aşağıdaki maddelerden herhangi birindeki gibi tutabilirsin. Hatta tahammül edemeyeceği:
8.Biri tarafından bu durumlara maruz kalabilir.
Artık ar damarı biraz çatlamaya başladıysa oda sahip/sahibesini biraz daha memnun edecek adımlar atabilir. Mesela bağlı olmamasına rağmen efendisini:
9.Tahrik etmeye çalışabilir.
Veya zaten sıkı sıkıya sereserpe bir yere bağlandığı için ister istemez:
10.Kışkırtıcı bir çaresizlik içinde
bağlı olabilir. Artık sahibinin gücünü kabul etmeye başlamıştır. Sahibi onun iplerini çözer ve ondan bu iteatini simgeleyecek:
11.İteat pozisyonları
bekler. Köle onun karşısında diz çöker, hazır ol da durur, ellerini ensede birleştirir vb. iteatini ispat etmeye çalışır. Fakat bu sadece hareketlerle belli olacak bir şey değildir. Köle sahiplenilmesi için:
12. Tasmalanır.
Bu en basit simgeden sonra bu iteatkarlığı simgelemesi için başka
13.Fetiş
semboller ve giysiler ile bu esaret renklendirilir. Bundan sonra bu iteat pozisyonlarının gerçekliği test edilmek için köle
14.Aşağılanma
ya başlanır. Çizme yalattırılır vb. muameleden sonra onun insanlığı sorgulanmaya başlanır ve ona:
15.Hayvan eğitimi
verilmeye başlanır. Laftan anlamayan bir hayvan gibi davranılır. Bütün bu muameleri hazmedebilen köle dayağı haketmiş demektir. Onu önce hafiften tekdir etmeye başlarsın ve:
16.Kötü Muamelelere Maruz
bırakırsın.Arkasından onu yardımcı aletlerle veya direkt vücut ile:
17.Taciz
e başlarsın. Taciz yerini kısa bir süre sonra
18.Tecavüz
e bırakır. Fakat onun bu işten zevk değil ceza almasını istediğin için ona bu korkuyu hissettirmek için üzerinde
19.Şiddet
uygulamaya başlarsın. Saçlarından kavrarsın vb. derken
20.Eziyet
etmeye başlarsın. Onu bir at arabasına bağlayıp dere tepe koşturabilirsin. Veya ellerinle vücudunun hassas yerlerine zararlar verebilirsin. Bir süreden sonra bu eziyetler yerini halis mulis:
21.Dayak
a bırakmaya başlar. Kıça inen, bacak arasında inen, gögüslere inen sopa ve kırbaçlardan sonra ona unutamayacağı bir ceza vermek için üzerinde akla gelmez
22.İşkence
ler uygulamaya başlarsın...
Bu bir hikaye değil. Şu an bizim sürekli üst numaralı maddeleri konuşmamızdan dolayı BDSM konusuna çekimser kalan insanlar için detaylara inmek istedim.
Nedense bu foruma yazı yazmaya başlayan her yeni üye sanki yılların tecrübesi imiş gibi ahkam kesmeye ve gösterilen işkence sahnelerinin mükemmelliğinden bahsetmeye başlıyor. Bunları sanat eseri olarak yorumluyor(!).
Arkadaşlar böyle davranarak bu olaya daha basit yaklaşan insanların önünü kesiyorsunuz.
Kendi adıma konuşmam gerekirse insanın insana yapabileceği çılgınlıkları görmeyi istemekten başka aşırı şiddet veya sex içeren sahneler beni yoruyor. Hafif ama sürekli acı benim gözümde en iyi ve en insancıl ceza.
Bunları ne için anlatıyorum. Aslında amacım üye olupta derdini anlatamadığını düşündüğüm insanların yukarıda sıraladığım maddeler içinde hangi durumu kendileri için ideal gördüğünü öğrenmek istemem.
Yani diyebilir ki insanlar evet ben sub karakterliyim ama çıplak bir şekilde bir hücrede bağlı tutulmaktan ve aşağılanmaktan daha fazlasına katlanamam. Bu bir örnek belki ama buna benzer ikilemlerin kafalarda oluştuğunu sanıyorum.
Şimdi asıl soruma geleyim.
Arkadaşlar kafanızdaki cezalandırılma veya ceza verme sınırınız nedir. Yukarıda maddelendirdiğim aşamaları kendinize baz alarak yorumlarınızı bekliyorum. Buradan toplumumuzun genel yaklaşımını belirlemeye çalışacağım.
Çok uzun bir yazı oldu. Yormadığımı umarım...
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
7 numara dışında hepsi bana cazip geldi. halka açık yerlerde tasmalı ya da benzer şekilde dolaştırmazdım kölemi. ama sosyal ortamlarda onu ve beni deşifre etmeyecek düzeyde utandırmayı sıkıntıya sokmayı severim. sadece onun ve benim anlayacağımız ve zevk alacağı minik oyunlar oynamayı severim.
aslında partnerinize ceza verebilmek için sebep bulmak kolay. bundan yaklaşık on sene önce bir arkadaşımın evine oturmaya gitmiştim . arkadaşımın almanyadan gelen iki kız kuzenleride o gün ordaydı. biz havadan sudan sudan konuşuyorduk. kızlarda pervasızca şarkı söylüyorlardı. arkadaşım bana dediki sabahtan beri hiç susmadılar ,kafamın etini yediler dedi .bende ona şaka olarak dedimki yani ağızlarını bantlayamadınmı sanki bu dırdırı çekiyorsun. oda fena fikir deyil dedi ve bir dakka beklememi söyledi. birazdan elinde uzun bir iple geldi ve bana dediki şimdi bunları sırayla çağıracaz ben tutacam sen bağlıyacan.ben önce yok olurmu öyle şey filan dedim (aslında can atıyordum) sen bunları bilmezsin ne laftan anlarlar ne sustan deyip işe koyulduk .önce birini bizim oturduğumuz odaya çağırdık ve hemen kapıyı kapattık birden şaşırdı ipleri görünce (ay benimi bağlıyacaksınız çok kötüsünüüz) dedi ama ben ipi kement yaparken hiç direnmeden ellerini kendisi arkada birleştirip bağlamamızı bekledi. müthiş tahrik olmuştum. tabi güzel bir paketleme yapıp diğerinide çağırdık.oda aynı diğeri gibi bağlanmak istiyorcasına ellerini arkaya birleştirdi.meğer suçlarının farkındalarmış cezalandırılmak istiyorlarmış.tamam mert birdaha yapmıyacaz diye yalvarmaya başladılar arkadaşıma .bizde ışıkları kapatıp odada yarım saat bıraktık onları. çözmeye geldiğimizde ise hallerinden memnun bir durumları vardı. yani demek istediğim sizin ceza verme sınırnız karşınızdakinin izin verdiği ölçüde olursa bu tür oyunlar her iki tarafada zevk verir.karşılıklı rıza ile.
düşlerin efendisi...


Yapılabılırlıgı cok rahat seyler bence bu maddeler..Daha ilerisine gitmeli....
Daha ilerisini yaşayanların paylaşımlarını merak edıyorum desem kendı adıma...
Teshirciliğe gelince şaşırdım açıkcası bunu yapmakta ki çekinceliğe yada isteksizliğe mi desem ne desem bilememedim.Teşhircilik yada toplu yerlerde yapılacak uygulama adrenali ve tatmin derecesi en yüksek uygulamalardan oysa ki.Nedeni de şu adeta etrafta ki kişileri de etkiniz altına alıyorsunuz bır nevi onlarada hükmediyorsunuz... Bence gücünüzün ciddi büyük bir boyut değişimi ...YAŞAMALISINIZZZZ...
Her zaman ki gibi bence tabiki
Bu kadar madde arasında halka açık yerlerin üzerinde bu kadar durulması şaşırttı beni. Fakat gördüğüm kadarıyla yorum yazanlar şimdiye kadar hep Efendiler olmuş.
Lady Sade bu maddeleri yazarken BDSM yi bir sistematiğe getirmeye çalıştım. Yani okullarda öğretilen ders kitaplarına benzettim diyebiliriz. BDSM nin ABC si diyebiliriz. BDSM yi oluşturan parçalardan bütüne ulaşmaya çalışıyorum. Bu parçalardan ne kadar çok parça bir araya gelirse ceza o derece yükseliyor.
Veya çok basit görünen bir ceza (mesela sadece bağlı tutulma) bile çok uzun süre uygulanınca ağır bir cezaya dönüşebiliyor. Daha ilerisinden sanırım bu tarz bir şeyi kastediyorsunuz.
En ileri düzey bir durumda bile bu maddelerin bir veya bir kaçını bulabiliriz.
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
halka açık yerlerde bir sorun oldugunu dusunmuyorum sadece bır mekan orasıda gerısınden kıme ne kı benle kölem arasında ki bisey...
KÖPEKLER İÇİN ÜZÜLMEYE DEĞMEZ KÖPEKLER BURUNLARININ DIBINDE BILE OLSA RENK KÖRÜ OLDUKLARI ICIN GÖKKUŞAGININ O GUZEL RENKLERINI GÖREMEZLER

huytt tabıkı sınırlar uygulayanın ve uygulanın yetisine baglı. Ben malımda iz bırakmayı seven bir hükümdarım..Özellikle blood game en büyük ilgi alanım, bıcak yada kesici diğer aletlerle malımda LADY SADE projelerİ oluşturmak büyük keyf benim için.
Ama tabi ki uygulaması ciddi tecrübe gerektiren bır tarz vede her zamankı gıbı karşılıklı rıza ile yapılabilecek bir uygulama.
16.madde içinde kadın köle için önden de kötü muamele yapmayı eklemeliyiz ayrıca.Belki bu dogal bir uygulama gıbı gelır kadın söz konusu oldugunda ama uygulama materyalini farklı kullanarak bu dogal yöntem cok büyük bir ceza halini alabilir.örnegin bikini bölgesine yapılan spank ve kırbaç sonrası oluşan hassasiyet sonrası camaşırının içine ısırganotu yada ızocam elyafı koyup dar bir pantalon özellikle kot pantalon giydirmek.....
oyyy oyyyy oyyyyyyyy
bu baslıkta yazılanlar dısında farklı uygulamaları olan arkadaşların tecrübelerini merak ediyorum.Umarım bu yönde paylaşımlar olur
Saygılar
LADY SADE
Sevgili huytt bir köle yorumu isterseniz ben size vereyim. Sanırım forumda en çok yazı yazanlardan biri olarak ve göreselliği yorumlayan olarak size fikirlerimi beyan ederim ki; güvendiğiniz sürece sınırınız yoktur. Zaten sınırları olanların BDSM kavramını sadece kendi arzularına göre yorumladıklarını düşünürüm. Dışarıda bir yerde aşağıdaki maddeleri uygulamaya gelince, bu bir köleyi sadece diğerlerinin kendisine bakışı rahatsız edeceğinden kasabilir ki, keşke insanlar sadece kendi hayatlarını bakmak zorunda olduklarını anlamış olsalar ve başkaları için yorum yapmak zorunda olmadıklarnı bilseler. Öyle sanıyorum ki sizin bu saydığınız maddeyi bir köle uygulayabilecek kadar rahat olsa dahi, aaa adama bak ne yaptırıyor sözleri sizi rahatsız edecekti. Buna adım kadar eminim. Sadece sosyal duruşlarımız yapmak istediklerimizi uygulayacağımız süreçleri etkileyebilir. İşten ve özel yaşantıdan arta kalan anlarda uygulayabiliyoruz. Ben bunu yapabiliyorum en azından. Çok isterdim ki; işe gitmek zorunda olmayayım ve ailem olasın ilgilenmem gerekn ve bütün herşeyimi içime sığmayan asil benliğimin hizmetine sunayım ama olmuyor. Platform olsa gerçekten dizginleyemedikleri ve BDSM ye ait olan ruhlarını serbest bırakabilecekleri Efendi ve Köle, herkesin sınırsız olabileceği kanısındayım tabiki gerçekten durumu kavramıl olması kaydıyla. Saygılar...
Fazla mütevazilik "hiçliktir."
mephistophelique yazdıkların çok anlamlı. Kesinlikle de katılıyorum.
Zaten beyinde bu işin sınırının olmadığını hepimiz biliyoruz. Ve bizi dizginleyen şeyin hayattaki sosyal statümüz olduğunuda biliyoruz.
Belkide soruyu yanlış sormuş bile olabilirim. Belkide şöyle sormalıydım. Hangi aşamaya ne kadar (köleler için) katlanabileceğinizi, (efendiler için) uygulayabileceğinizi tahmin ediyorsunuz. Veya yapmak isterdiniz.
LADY SADE'nin bu işte sınırları zorladığını görebiliyorum mesela. 😀 Fikirlerinize saygım sonsuz fakat kendimin bu ısırgan otu olayını bu kadar uzun uygulayabileceğimi sanmıyorum.
Veya egadnob3434'ün yazdığı gibi kuzenleri bağlı olarak ne kadar tutabilirdi. Onlar bu durumdan sıkılmaya başlayıncaya kadar mı, yalvarmaya başlayıncaya kadar mı yoksa ağlatıncaya kadar mı...
Mesela herkesin bahsettiği olay halka açık yerlerde görünmenin getireceği tepkiler. Bunlara katılmıyor değilim yanlış anlaşılmasın. Fakat bunu şu şekilde düşünebilirsiniz.
Açık havada olabilir.
Ancak Orman gibi görülmenin zor olduğu yerlerde olabilir.
Evimin bahçesinde görülme tehlikesi ile olabilir.
Balkonda olabilir.
Açık havada kesinlikle olmaz ... vb.
Veya 24 saat uygulamaları. 24 saat bağlı kalmak, 24 saat hücreye kapatılmak, 24 saat dayak vb.
Yani sınırınız nedir, ne kadardır...
Maksimumda ne isterdiniz.
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Haklısın aslında biz yapabileceklerimizin savunmasına geçtik değil mi? Aslında belki biliyorsunuzdur, benim bu arzularımı ve dinginsizliğimi sınayacağım bir Efendim olmadı. Kendisine neyi ne kadar veririm, ya da o benden neyi ne kadar süreyle alabilir bilemiyorum. Bildiğim tekşey başarısızlıktan haz etmediğimdir. Büyük ihtimalle acıya dayanıklı olmayan ben çabuk pes etmemek adına acımı hissetmemek adına yapılanı yapılmamış sayarak tahammül süremi uzatacağımdır. Asıl istediğim Efendimin bana biçtiği dayanma süresini basit birşeymiş gibi atlatıp onu şaşaırtmak isteğidir. Bir kez daha büyülensin bir daha ki sefere daha da zorlasın beni isterim ama başarabileceğimi sanmıyorum. Göğüs ucuna takılan acıtıcı mandallar. Sıkı bağlanan ipler, genital bölgeye damlatılacak mumlar, anal yüzükler. Bunlar yapılmasını arzuladığım şeyler. Kırbacının sırtımı hırpalıyışı ve ben ağlarken sırtımdan sızan kanı yalaması. Yaralanan bir kaplanı eşinin yalayışı gibi hayvani bir o kadar da vicdani hisler.. Kırbacın acısı, diz çöküşümün ızdırabı ve Efendimin gösterdiği merhametin eziciliği. Bu kaosu ne denli kardırırım bilemiyorum...
Fazla mütevazilik "hiçliktir."

- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler