teşekkürler oxy güzüel bir konu açmışsın.Aslında bir çoğumuzun eğilimi bu yön ve yönlerde olmasa zaten böyle bir fun da olmazdık.Şahsen benimde yıllar bahsettiğin gibi bir kaç deneyimim oldu ve sonrasında burda buldum kendimi hoş ve güzel bence.

Belki başka bi başlık altında daha önce anlatmışımdır, eh klavyenin tuşları aşınmaz ya, burada da anlatayım:

BDSM'ye ilgim ne zaman başladı bilemem ama ilk izlerini ilkokul yıllarımda bulabiliyorum. Çok beğendiğim bi kız vardı, daha ilk sınıflardan beri. Bu kız rüyalarıma girerdi hep, sözde yaramazlık yaparmış, annesi de onu sandalyeye bağlarmış. Rüyamda o kızı o sandalyeye bağlı gördükçe içim cız ederdi, ama bu sahne bana aynı zamanda inanılmaz bi haz verirdi.

Bu, kendime sunacağım iyi bir kanıt sanırım, yanılmıyorum değil mi?..

Yaklaşık 4-5 sene önce farkına vardım. ( Ne kadar geeççç 🙁 )

Fetişistlik boyutunda olmasada kadın ayakkabıları ilgimi çeker. Kadın ayakkabıları ile ilgili bir site buldum. Oradaki linklerden BDSM ile ilgili sayfalara ulaştım. Ondan sonra kimse tutamadı beniiii
Tabii, konuya dahil oldukça, gençlik dönemimde yaşadığım bazı şeyleri bağdaştırdım sonradan.

17 yaşımdaydım ne olduğumu ve ne olmaktan zevk aldığımı anladığımda.Bir dominant ım.Ve hep öyle kaldım.Hayatım boyunca nasıl daha iyi olurum nasıl kendimi geliştiririm peşinde oldum.Hepsi bu sanırım

Masternick olsun siz olun 35 li yaşlarda fark etmişsiniz.
Ben ise ilginçtir ki ana sınıfı ve ilk okulda keşvettim.
Ana sınıfında bile kız arkadaşlarımın ayaklarını gıdıklardım ve ilgim oldugunu bilirdim.
BDSM olayını ismen olmasa bile ilk okulun sonlarına karşı farkettim.
Hatta kız arkadaşlarıma falaka nedir diye sorular sorardım.Bi arkadaşımı ise ceza diye izolaband ile el ve ayaklarından baglamıştım.Tabiki bunlar şaka amaclı oluyor.Oda annesine şikayet filan etmişti 😛 Vayyy eski günler (:

bir şeylerin benim için yanlış gittiğinin farkına varmam (daha doğrusu o zamanlar: "bende bir yanlışlık var" , "neden ben böyleyim?" şeklinde bir algılamaydı bu) ve ilk olarak yoğun eğilimlerimin kendini gösterecek ortamı bulabilmesi sayesinde ortaya çıkışı: 17 yaş.

bunların ve birçok şeyin aslında adlandırılmış şeyler olduğunu ve hislerimde yalnız olmadığımı görerek bdsm adı altındaki dünyayı keşfetmem: 18-19 yaşlar. bu arada keşfettikçe bir yandan da "kendini inkar" tabii!

kendimi olduğum gibi kabul etmek, önüme setler çekmek yerine kendimi gerçek anlamda keşfetmeye başlamak: 19+ ve süregelen zaman içerisinde halen devam etmekte olup... diye geveze bir şekilde uzatmayayım..
ayrıca demeden geçemeyeceğim... bence bir dominant'ın kendini kabullenmesi ve bununla hemencecik barışması çok çok daha kolay oluyordur diye tahmin ediyorum!

Ben kendimi bildim bileli dominant biriyim.Okul dönemlerimde hep sınıf baskanı yada bırcok konuda lider durumundaydım.BDSM de kendimi bulusum da sanıyorum 6-7 sene oncesine dayanıyor.Tesadufen bır arkadas toplantısında tanısmıs oldugum bırıyle zaman ıcınde olusan konusmalarımız benı BDSM ın derınlıklerıne yolculuk yapmamı sagladı ve BDSM i keşfettim.Bu kesfın sonrasında kendımı egitme dönemi başladı buldugum her yazıyı her bılgıyı topluyordum. içime sindirmeye calışıyordum ruhumdakı hukmetme gücü bu egitim aşamalarından sonra artık bir tarz edinmeye başlamıstı.BDSM konusunda bilgisi olan kişilerle o arkadasım sayesinde tanısmaya başladım ve sonrası bugune kadar geldı Bu arada ciddi boyutta ayak fetişistiydim.Özellikle kendi ayaklarıma karşı aşırı zaafım vardı.Onlarda oluşan küçük bir çizik yada ufak sorunlar beni deli etmeye yetiyordu.Takıntı halınde mutlaka o sorunu gıderene kadar çabalardım.Bu hasasıyetıme bır cok kişi anlam veremzdi ama ben veriyordum.Çünkü onların güzelliğinde ben huzur buluyordum.

IM

Orta okul yıllarıma dayalıydı halen benliğimde büyük yer eden spor ayakkabı ve spor çorabın dayanılmaz cazibesiydi.

O dönem okulda popüler zibidi yanım ve aynı zamanda Spor kolu başkanı olmam heyecan verici bir olguydu. Malum Beden Derslerinde soyunma odalarını kontrolümde görevlerim arasındaydı. IM

heyyy!
hepinize tesekkur! ne zamandir kontrol etmemistim actigim konuyu!

katilimlariniz cok icten olmus gercekten... :+1:

okumak icin ugrayan diger arkadaslarin deneyimlerini yazarak katki saglamalarini da istiyoruz amaaaa!

hadiii usenmeyin
oxy

bdsm eğilimlerimi ilk keşfettiğim yaşlar 13-14...aslında kendim keşfettim de diyemem. sürekli görüştüğümüz bir ailenin benden 2 yaş büyük kızı sayesinde ilk olarak bdsm ile tanıştım. ailelerimiz içeride oturup havadan sudan konuşurken biz içeride çok tehlikeli oyunlar oynuyorduk.Ekin switch di yani hem dominant olmayı hem submissive olmayı seviyordu ve istediği şekilde beni kullanıyordu. şimdi o günleri değerlendirdiğimde ben dominant olmayı seviyordum ama onu kullanabilemek için önce ona hizmet etmem gerekiyordu...neyse fazla uzatmıyım bdsm ile ilgili ilk deneyimlerim böyle gelişti. şimdi kendime baktığımda ne yapması gerektiğini bilen ve yaşına göre tecrübeli bir Dominant görüyorum. kendimi övmeyi hiç sevmem aslında ama gerçek bu ve bu konuda mütevazi olmaya gerek yok...

Doğrusu dominant olduğumu hissetmem ilkokul yıllarına kadar varıyor.Ama bunu anlamam ortaokul yıllarında oldu.Yani bdsm ile ilişkim ve bilgi dağarcığım ortaokul yıllarında başladı.O zaman bdsmturk yoktu.Faneti vardı oda fazlasıyla faydalı olmuştu benim için.
Bdsm ile birlikte pek fazla şey değişmedi normal hayatımda ama iç dünyamda ve kölelerimle olan ilişkilerimde çok şey değişti.Düşünce biçimim hayat felsefem fazlasıyla değişti.Bdsm ile ilgili olan her bilgiye ulaşmaya elde etmeye çalıştım vede devam ediyorum buna hiç durmadan.Her gün yeni birşeyler öğreniyorum.Hiçbir zamanda durmayacağım...!!!Çünkü birşey ile ilgileniyorsan o konuda gerçekten bilgili olman gerektiğini düşünüyorum.

Hükmetmeyi sevdim hep ;
çocukluktan beri böyleydi etrafımda hep kuvvetliler vardı ve ilişkilerim vahşi biüyük kediler klanındakiler gibiydi.ilk sevgilim olduğunda ve onunla ilk beraber olduğumda onu bağlanmaya ikna etmiştim 15 yaşındaydım
sonra birgün köle olmanın da güçlülük olduğunu öğrendim bunu bana söyleyen açık sözlü bir ses sanatçısıydı bir şekilde tanışmıştım onunla sene 1979 civarı falandı ve klasikleri okumaya başladım Sade,Masoch ,Paulhanve diğerleri
daha sonra bilim kurgu okurken Gor'u keşfettim ve unuttum okul bitti iş sahibi oldum ve şunu biliyorum köleler ve Efendiler her yerde hepimizin içinde tıpkı kullanmadığınız bir kasınız gibi o sizde var kullanın ve açığa çıkarın .
Daha sonra 90 larda iletişimin gelişmesiyle kendim gibi olanları buldum bu hayat tarzında tanınan biri olduğumu itiraf etmeliyim kölelerim oldu hala da var temelde genel BDSM den farklı olarak kendimi Gorean olarak betimliyorum .
IM

IM

BDSM fantezilerimin başlangıç zamanı ile ilgili Kafamda oluşan kesin bir tarih veya dönem yok. Fakat bunun kafamdaki düşüncelerin adının BDSM olduğunu öğrenmem üniversite yıllarında oldu.

Aslında kafamdaki bu düşüncelerin başlangıcı biraz meraktan kaynaklandı diyebilirim. Sahiden bağlanan insanlar bu bağlardan kurtulamaz mı, ağzı bantlanan bir insan sahiden ağzını açamaz mı yoksa bunlar filmden ve görsellikten mi ibarettir vb...

Bunların denemesini önce kendi üzerimde yaptım. Bu denemeler yaklaşık ortaokul-lise yıllarına denk düşüyor. Hatta bu denemelerin bir iki tanesinde anneme yakalanmaktan kıl payı kurtuldum.

Bir süre sonra suç-ceza ilişkisi ölçüsünde kızdığım insanları bağlayarak cezalandırma dürtüsü gelişmeye başladı bende. Hatta ilk olarak bağlı olarak hayal ettiğim insan Hülya Avşar dı. Bana göre (ve eski güzelliğini düşünürseniz) o kadar güzel bir insanın cinselliğini sergilemesi yanlıştı ve onu bu sebeple kendi aklımca böyle cezalandırıyordum.

Sonra gerçek hayatta bunu hakeden ve haketmeyen (tabi kendi kafamda) insanları düşünmeye başladım.

Benim kafamdaki düşünceye göre insanoğlu hele de kadınlar tapılası yaratıklardır. Aynı zamanda dünyanın en güzel varlıklarıdır. Hatta onların ayaklarının altına dünyayı sermek lazım. Bu yüzden onlara yanlış yapmayı yakıştıramıyorum. Bu yüzdende onlara bunun hesabının sorulması gerektiğini düşünüyorum.

Bu düşüncelerden sonra güzel kadınları bağlı görmekten daha çok memnun olmaya başladım. Fakat içimde hiçbir zaman sebepsiz bir cezalandırma fikri olmadı. Her cezanın muhakkak bir sebebi olmalı bence. Gerçi istendikten sonra sebepte yaratılabilir. Fakat her suçun cezasıda aynı olmaz.

Benim kafamda oluşan fantezi dünyasının gelişiminin tarihçesi böyle.