BDSM Sadece Kölelik Ve Efendilik Değildir...
alıntı:
Ben bu köle ve efendi kelimelerini peynir ekmek gibi yediğimizi düşünüyorum. Bir insan "benim arkadaşım" dediği gibi "benim efendim" diyememeli (gerçek bir köle-efendi ilişkisi içinde iken...). Bu yüzden ben bir insanı tanımadan bir süre gözlemlemeden, sadece güzel diye, (afedersiniz) iki memesi veya bacak arasında acaip şeyleri var (:)) diye birine hemen kölem diyemem. Belki benim hayallerime gönüllü olarak tutsak olabilir fakat kölem olamaz.
_________________________
Ne güzel demişsiniz.
Ben herşeyden önce bdsmde,karşındakine köle olsun Efendi olsun önce insan gözüyle bakılması taraftarıyım.Zaten sen insan!san bir şekilde o teraziyi dengeler,karşındakine saygıda kusur etmez,kelimelerini ona göre seçersin.Bir Efendi,karşısındaki bir bayan köleye karşı tabirlerinde dürüst,seviyeli ve insancıl olmalıdır bence.Çünkü her şeyden önce karşısında kölede olsa bir köleden çok bir "kadın" vardır.Bunu bilen,bunun ayırımını yapan Efendi de bdsm dünyamızda iki elin parmağını değil geçmek,doldurmaz bile diye düşünüyorum.Aslında düşünmüyorum eminim
bütün yorumları keyifle okudum ilk açıldığında kaçırmışım sanırım.köle yada efendi kelimeleri zaten bdsm içinde sadece isimlendirme kişilerin yerlerini belirleme amaçlı kullanıyor bu kelimeleri kullanırken bile kelimelerin içinde anlatılan psikolojık taraflarınada bakmak lazım aslında ama ne yazıkkı bızim toplumumuzda bu olay çok daha ayak altında sürdürülüyor.Birçok konuda olduğu gibi Köle Efendi ilişkilerinde de olayın içine bodoslama dalma hevesi maalesefki fazlasıyla mevcut.Ama kendını efendı zanneden (kadın yada erkek) belirli bir kesim ya sabırsızlıktan ya abazalıktan ya meraktan karşısındaki insanı daha doğru dürüst tanımadan bir iki görüşmede yada sohbette kendisini efendı ilan edebiliyor.oysa birinin efendisi olabilmek için sadece fiziksel olarak hükmederek yada karşısındakıde ona itaat etmeye göznüllü olduğu için efendi olunmuyor.Birinin kendine efendi diyebilmesi için karşısındaki kişinin önce insan olduğunu sosyal konumundakini yerini ailesini çevresini yaşam tarzını düşünce yapısını kısaca insan olmanın verdiği değerlerini çok iyi analiz etmesi gerekıyor.Ama bu kadar geniş düşünen ve yaşayan kesim çok çok az.O yüzdendir ki çoğu birliktelik oldukça kısa sürede eriyip tükeniyor ve tabiki bu iki kelimenin değeride azalıyor gitgide
Hayat yaşandığı kadar vardir.
Gerisi ya hafızada ki hatıra ya hayaldaki ümittir.
Hüsranı ise bir tek şeyde arıyorum.
Yaşamak mümkün iken yaşayamamış olmakta ..
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,006 Üyeler