önce yazayımmı yazmayayımmı diye çok düşündüm..açıkçası bana ilk başta saçma geldi ama yinede yazayım ve sizlerinde fikirlerini alayım dedim..geçenlerde adını hatırlayamadığım yabancı bir bdsm blogunda şöyle bir yazı gördüm..'' ister efendi olsun ister köle veya sub her bdsm rolünde bir değişkenlik(swich) vardır.''düşündümde acaba benim de içimde böyle birşey varmı diye..ama yok bulamadım..hiç bir zaman kendimi köle veya sub olarak düşünmedim ve öyle bir rolü kabul etmedim..belki evet çok katı veya egoist olabilirim ama bi o kadarda değer veren ve hoşgören biriyim..acaba bir köle veya sub kendini böyle hissetmişmidir kendini efendisinin yerine koymuşmudur veya nasıl bir şey diye merak etmişmidir..veya şöyle sorayım bu bir paradoksmudur..
BEŞİKTAŞ BİR GERİLLANIN HAYATA İTİRAZIDIR.SUSARSA ÇATIŞMA KONUŞURSA SAVAŞ YAZARSA DESTAN SEVERSE DEVRİM OLUR.....
SİNCE 1903
Hiç bir şeyin uzmanı değilimdir. Sadece etrafını iyi gözlemlemeye çalışan, gördükleri üzerinde mantık yürüten, sentezler, anolojiler yapan biriyim. Cevabımı bu gözlıkle okumanızı rica ederim.
Bir doktor hücre yapısında üç temel taş vardır demişti. Birinden kas hücreleri , birinden kemik hücreleri, birinden saç/kıl hücreleri oluşurmuş. Ancak bu temel taşlardan her hücrede de varmış. Hangisi diğer ikisinden daha baskın ise yaradılış sırasında o hücre o sınıftan olarak gelişirmiş. Eğer herhangi iki yapı taşı eşit ya da eşide yakın olarak diğerinden daha baskın olarak var ise hibrid hücre(ler) oluşur imiş. Örnek, [ hadi vermeyim çok merak eden ÖM atsın 
] ......
Yukarıdaki girişe benzeştirme yapar isek , herkesin içerisinde dominant ve submissive yapı taşları olabilir. Hangi yapı taşı ağır basıyor ise o karakter ön plana çıkar. Eğer eşit ya da eşide yakın ise alın size switchlik.
Paradoks mudur? bence değildir.
Vallahi kölesini, sahibi/sahibe'sini bilmem. Ama her insanın içinde -Freud'un dediği gibi- karşı kutba ait özellikler taşıyan bir parça vardır. Neden bu konuda da olmasın?
Masternick'in yazdıklarına ek olarak genetik yapıda da benzer bir durum var. Baskın olmadığı için bize etkisi olmayan ama DNA'mızda bulunan genler var. Submissive/dominant zevklerde de böyle olabilir. Ama BDSM zevklerini biyolojik belirlenimciliğe indirgeyebilir miyiz, yoksa bu salt deneyimlerle edinilen bir olay mı bilmiyorum. Henüz eşcinsellik gibi çok daha popüler bir konuda bile bu ayrım tam olarak yapılamıyor. "Biraz ondan, biraz ondan" gibi yuvarlak bir cevapla işin içinden çıkılıyor.
Eğer genetik faktör devreye girerse herkeste dominant/submissive potansiyeli olma ihtimali var olabilir. Ama kişilik özelliklerinin salt DNA'ya bağlanması fikrine karşıyımdır genelde. Bu açıdan BDSM zevkleri de yaşananlarla birlikte şekillenir gibi geliyor bana.
