Sohbet odasında ,sevgili Falarina ve Masternick'e bir duygumu anlatırken yukarıdaki tanımı kullandım. Her ikisininde tepkisi farklı idi. Falarina "Ahh bu mümkün mü ?"dedi. Masternick ise söylediğimi bir atasözü ile eşleştirdi. 
Ya sizler için Çelik olmak ipek gibi sarmak bir şey ifade ediyor mu ?
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez.
Öncelikle hangi duygunuzu tabir ederken böyle bir cümle kurduğunuzu, ardından Masternick in önerisi olan ata sözünü merak etmiş bulunmaktayım. Kişisel görüşüm, vermiş olduğunuz bilgilerin yüzeysel gidişatı dahilin de, insanların duygularını betimlerken çelişkilerden yararlanması ve, içerisinde bulunduğu karmaşanın bir kısmını perdeli göstermesi fiilin de yoğunlaşıyor. Çelik gibi olmak gerekilen bir durum da, kıymetli bir nesne veya özneyi, gerekilenin üzerin de bertaraf ederek ipeksi ve şefkatli duygularla sarmalamak benim algıma göre mümkündür. Ama belirtmiş olduğum gibi, bu cümleninizin hangi duygunuzun temelinde güçlü bir rol aldığını bilmemiz, cümlenin tam gerekliliğini anlamamız açısından yararlı olacaktır.
ben tuzagim da dogdum, artik aldirmiyorum..
Sevili Luna, şöyle bir açıklama getirebilirim. Yanlış hatırlamıyorsam sakinkedi şöyle dedi:
benim gibi bir çeliği büken güç
ipek gibi sarar
Ben bu sözleri bir atasözü ile değil bir deyim (?) ile kıaysa ettim. Cümlenin içerisinde vurgunun verildiği kelimeye göre anlam değişir ya öyle bir örnek verdim. (kıyas ettiğim cümleyi burada söylemeyim sohbet te söylenebilecek ama esas itibari ile amiyane bir deyiş) Bu kıyas ile şunu sordum.
Çelik gibi olan kim? Büken güç mü? bükülen mi? Eğer büken güç çelik gibi ise ipek gibi sarabilir mi büküleni?
Benim verebileceğim ipuçları (yanlış bir şey hatırlıyorsam Falarina ve sakinkedi düzeltsin lütfen) bunlar.
Çelil, güç, ipek ..... Bunların üzerinden felsefe yapmak serbest
Madem felsefe yapıyoruz öyleyse biraz zorlayayım kendimi...
Çelik evet çok sert, sağlam ve eğilmez görünür ama istenen şekile sokulması zor değildir. Çünkü o sertliğine rağmen ateşin karşısında erir. Bu ateş bir aşktır, sevgidir. Ve Erime noktasına geldiğinde çelik üzerine döküldüğü şeyi arada hiç bir boşluk kalmadan sarar.
Zaten ne çelik durup dururken erir ne de insan durup dururken aşık olur...
Benim yorumum bu şekilde olacak arkadaşlar... Fazla saçmalamamaya çalıştım. Ama ancak bu kadar oldu...
(Bu arada sevgili Masternick e özel mesaj, çeliği ergitip kalıba döktüğümüzde tam kavraması için araya hava sürükleyici koymamız gerektiği gibi gereksiz detaylara girmiyorum. Eminim sen anlamışsındır... )
Herkese iyi eğlenceler...
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Çeliği büken güç, Çeliğin kendi iradesimidir yoksa gücün despot uyarılarla çeliğe olan hükmümüdür bu elbette tartışılır. Bir güç var ise İpek gibi sarmalamaktır. İnsanın kendi sığınma güdüsünü ısrarla yok edip karşı tarafa bu lüksü yaşatmasıdır. Tabi örümcek vari av amaçlı sarmalama fikri bu düşünceye dahil değildir. Benim kafam otoban oldu sevgili SakinKedi. Senin ne derece hisli ve derin bir kadın olduğunu biliyorum. Bu nedenle gözden kaçırdığım herhangi bir detay bile senin görüşün yönüne çevirebilir tüm ihtimalleri.
ben tuzagim da dogdum, artik aldirmiyorum..
Öncelikle hangi duygunuzu tabir ederken böyle bir cümle kurduğunuzu, ardından Masternick in önerisi olan ata sözünü merak etmiş bulunmaktayım. Kişisel görüşüm, vermiş olduğunuz bilgilerin yüzeysel gidişatı dahilin de, insanların duygularını betimlerken çelişkilerden yararlanması ve, içerisinde bulunduğu karmaşanın bir kısmını perdeli göstermesi fiilin de yoğunlaşıyor. Çelik gibi olmak gerekilen bir durum da, kıymetli bir nesne veya özneyi, gerekilenin üzerin de bertaraf ederek ipeksi ve şefkatli duygularla sarmalamak benim algıma göre mümkündür. Ama belirtmiş olduğum gibi, bu cümleninizin hangi duygunuzun temelinde güçlü bir rol aldığını bilmemiz, cümlenin tam gerekliliğini anlamamız açısından yararlı olacaktır.
Sevgili Luna .Seni gördüğüme çok sevindim . Diğer mesajına cevap verirken tüm duygularımı anlatacağım.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez.
Sevili Luna, şöyle bir açıklama getirebilirim. Yanlış hatırlamıyorsam sakinkedi şöyle dedi:
benim gibi bir çeliği büken güç
ipek gibi sarar
Ben bu sözleri bir atasözü ile değil bir deyim (?) ile kıaysa ettim. Cümlenin içerisinde vurgunun verildiği kelimeye göre anlam değişir ya öyle bir örnek verdim. (kıyas ettiğim cümleyi burada söylemeyim sohbet te söylenebilecek ama esas itibari ile amiyane bir deyiş) Bu kıyas ile şunu sordum.
Çelik gibi olan kim? Büken güç mü? bükülen mi? Eğer büken güç çelik gibi ise ipek gibi sarabilir mi büküleni?
Benim verebileceğim ipuçları (yanlış bir şey hatırlıyorsam Falarina ve sakinkedi düzeltsin lütfen) bunlar.
Çelil, güç, ipek ..... Bunların üzerinden felsefe yapmak serbest Sevgili Masternick yukarıdaki ifademde ben tek anlam görüyorum.Elbette nasıl bir vurgu ile söylediğimi bildiğim için olabilir.Eğer kendimi ifade ediyor isem ki etmiyorum haddimi fazlası ile aşmış olurum. Yanı çeliği büken gücümün içinde öyle bir naiflik vardır ki o güç aynı zamanda korur , korumakla kalmaz zarafetinde tüm sukuneti ile kavrar. Benim kendime bunu söylemem mümkün değil. En azından bu söylem beni utandırır.
İkinci anlamı ise araya sıkışan " bir " sözcüğü ile ortaya çıkıyor zannedersen.Benim gibi bir Çeliği .......diyorum. Demek ki güç olarak tanımladığım ben değilim. Güç benim dışımda ... Ama sonuçta benimde bir gücüm var .(Buradaki ben farazi bendir.) Çeliği büküyor ama ipek gibi saracak kadar zarafet , şıklık , güzellik taşıyor.
Elbette haklı olduğunuz konu Çelik Güç ve ipek ...... üzerine söylenecek çok şeyin olması. Felsefenin yapılabilmesi ........
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez.
Madem felsefe yapıyoruz öyleyse biraz zorlayayım kendimi...
Çelik evet çok sert, sağlam ve eğilmez görünür ama istenen şekile sokulması zor değildir. Çünkü o sertliğine rağmen ateşin karşısında erir. Bu ateş bir aşktır, sevgidir. Ve Erime noktasına geldiğinde çelik üzerine döküldüğü şeyi arada hiç bir boşluk kalmadan sarar.
Zaten ne çelik durup dururken erir ne de insan durup dururken aşık olur...
Benim yorumum bu şekilde olacak arkadaşlar... Fazla saçmalamamaya çalıştım. Ama ancak bu kadar oldu...
(Bu arada sevgili Masternick e özel mesaj, çeliği ergitip kalıba döktüğümüzde tam kavraması için araya hava sürükleyici koymamız gerektiği gibi gereksiz detaylara girmiyorum. Eminim sen anlamışsındır... )
Herkese iyi eğlenceler...
Huytt uzun zamandan sonra merhaba.... Seni gördüğüme çok sevindim. Çokta hoş anlatmışsın . Aşk bir çok şeyi değiştirir. Elbette kimse durdurduğu yerde eriyemez. Durup dururken aşık olamaz. Harika .Bu cümlenden neler çıkar neler. Ruhuma yazdım. Tekrar teşekkür ederim. Aşkla kal.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez.
Çeliği büken güç, Çeliğin kendi iradesimidir yoksa gücün despot uyarılarla çeliğe olan hükmümüdür bu elbette tartışılır. Bir güç var ise İpek gibi sarmalamaktır. İnsanın kendi sığınma güdüsünü ısrarla yok edip karşı tarafa bu lüksü yaşatmasıdır. Tabi örümcek vari av amaçlı sarmalama fikri bu düşünceye dahil değildir. Benim kafam otoban oldu sevgili SakinKedi. Senin ne derece hisli ve derin bir kadın olduğunu biliyorum. Bu nedenle gözden kaçırdığım herhangi bir detay bile senin görüşün yönüne çevirebilir tüm ihtimalleri.
Sevgili Luna.... Seni görmeyeli, sohbet etmeyeli uzun zaman oldu. Forumda ilk merhabalaştığım.......
Teşekkür ederim. Güzel iltifatın için ..Ya sen ve senin derinliğin ölçülebilir mi ki...
Bana gelince son dönemler ruhumda farklı kodlamalarım oluştu.Kendiliğinden.....Yada çok uzun zamandır arayışımdan. Bir çok konuda kendiliğinden ortaya çıkar ve beni yönlendirir oldu. Sığınmak ,sığmak ,razı olmak...Hangi tarafta olursan ol .... Güç sensin veya değilsin. Bunun önemi yok. Bir tek temeli var huzur duymak ve duyduğun huzura kendini terk etmek.Neden niçin diye sorgulamayacak kadar zarafetini bilmek ; ipek yumuşaklığında ki dokunuşlara ruhun karşı koyamamasıdır.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez.
çelik çeliktir ipekse ipek
aslolan gönüldür kimi zaman çelik kimi zaman ipek
fakirin fikri de budur
EVERY WOMAN HAS A SLAVE IN HER BELLY
Huytt uzun zamandan sonra merhaba.... Seni gördüğüme çok sevindim. Çokta hoş anlatmışsın . Aşk bir çok şeyi değiştirir. Elbette kimse durdurduğu yerde eriyemez. Durup dururken aşık olamaz. Harika .Bu cümlenden neler çıkar neler. Ruhuma yazdım. Tekrar teşekkür ederim. Aşkla kal.
ben de seni gördüğüme sevindim sakinkedi. gerçi uzaktan da olsa paylaşımlarını takip ediyorum... Senin gözünden bakmaya çalıştım biraz sorduğun sorunun cevabına. bunlar geldi aklıma... beğenmene sevindim. Ben teşekkür ederim. Ben sadece senin düşüncelerine tercüman olmaya çalıştım... Aşk her zaman seninle olsun...
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Huytt uzun zamandan sonra merhaba.... Seni gördüğüme çok sevindim. Çokta hoş anlatmışsın . Aşk bir çok şeyi değiştirir. Elbette kimse durdurduğu yerde eriyemez. Durup dururken aşık olamaz. Harika .Bu cümlenden neler çıkar neler. Ruhuma yazdım. Tekrar teşekkür ederim. Aşkla kal.
ben de seni gördüğüme sevindim sakinkedi. gerçi uzaktan da olsa paylaşımlarını takip ediyorum... Senin gözünden bakmaya çalıştım biraz sorduğun sorunun cevabına. bunlar geldi aklıma... beğenmene sevindim. Ben teşekkür ederim. Ben sadece senin düşüncelerine tercüman olmaya çalıştım... Aşk her zaman seninle olsun...
Teşekkür ederim. İnşallah seninle de olur.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden vazgeçmez.
