diyalektik
EFENDİ - KÖLE DİYALEKTİGİ
"Efendi", kölesi tarafından bu sıfatla tanınır ve arzularına kölenin emeğinden sağladığı hizmetlerle ulaşır. Diyalegtik, "köle" tarafından ilerler; çünkü “çalışarak” köle gerçekte ne olduğunun bilincine varır. Biçim, onu dışsal hale getirerek; kendisinden başka bir şey olamaz düşüncesine yöneltir. Bu durum, Hegel’ i; çalışmayı salt "faydacı" yönüyle değil de, "kendini gerçekleştirme" nin bir aracı olarak değerlendirdiğinden, varoluş merkezi efendiden çok "köle" olarak görmesini sağlar.
“Gereksinim topluluğu” ile “Efendinin korkusu, bilgeliğin başlangıcıdır” düşüncesinde "köle", kendi özgürlüğünü düşüncede bulmaya çalışır. Mutlak idea denilen kavram, aslında onun doğada kendisine yabancılaşmadır.
Kısaca özetlemek gerekirse; güçlerin denk olmadığı her ilişki, sonunda bir “efendi – köle” ilişkisine dönüşür. Böyle bir ilişkide yalnızca “köle” değil, “efendi” de tutsaktır. Kendi yarattığı güç, onun bu düzeni devam ettirmesi için tutsak alır. Sonunda; yüzü, giydiği maskenin şeklini alır. Hep “efendi” gibi görünmek için çabaladığı ve rolüne uygun düşmeyen davranışlarını törpülediği için kendisi olmaktan çıkar. En değerli şeyi olan özgürlüğünü ve bununla bağlantılı olan kimliğini kaybeder. İroniktir

Ben tam tersini iddia ediyorum ve Efendi ile köle ilişkisi içinde kadar var olan güç dengesi kadar normal hayatın içinde güç dengesi bulmak zordur. Zaten yazınıza katılamamın en önemli noktası o kadar genelleme bir şekilde BDSM üzerine kalemi aldınız ki size kısmen hak verebiliyorum çünkü dedikleriniz bazı BDSM ilişkileri için geçerlidir.
Ben mesela kendimi benden olmuş gibi hisetmiyorum bir güç dengeyi sağlamak için. Tam tersine; ben, ben olduğum için zaten yapımla ve enerjimle bu dengeyi sağlıyorum. Karşım da ki kölemden güç aldığım kadar en azından bir o kadarını geri veriyorum. Ne o halinden mutsuz veya benden uzak olmak istiyor nede ben ondan.
Ama tekrar ediyorum; kısmen size hak veriyorum. Yaratıcı ve düşündüren paylaşımınız için ayrıca teşekkür ederim.
EFENDİ - köle DİYALEKTİGİ
"Efendi", kölesi tarafından bu sıfatla tanınır ve arzularına kölenin emeğinden sağladığı hizmetlerle ulaşır. Diyalegtik, "köle" tarafından ilerler; çünkü “çalışarak” köle gerçekte ne olduğunun bilincine varır. Biçim, onu dışsal hale getirerek; kendisinden başka bir şey olamaz düşüncesine yöneltir. Bu durum, Hegel’ i; çalışmayı salt "faydacı" yönüyle değil de, "kendini gerçekleştirme" nin bir aracı olarak değerlendirdiğinden, varoluş merkezi efendiden çok "köle" olarak görmesini sağlar.
“Gereksinim topluluğu” ile “Efendinin korkusu, bilgeliğin başlangıcıdır” düşüncesinde "köle", kendi özgürlüğünü düşüncede bulmaya çalışır. Mutlak idea denilen kavram, aslında onun doğada kendisine yabancılaşmadır.
Kısaca özetlemek gerekirse; güçlerin denk olmadığı her ilişki, sonunda bir “Efendi – köle” ilişkisine dönüşür. Böyle bir ilişkide yalnızca “köle” değil, “Efendi” de tutsaktır. Kendi yarattığı güç, onun bu düzeni devam ettirmesi için tutsak alır. Sonunda; yüzü, giydiği maskenin şeklini alır. Hep “Efendi” gibi görünmek için çabaladığı ve rolüne uygun düşmeyen davranışlarını törpülediği için kendisi olmaktan çıkar. En değerli şeyi olan özgürlüğünü ve bununla bağlantılı olan kimliğini kaybeder. İroniktir
http://masterburak.blogspot.com/p/efendi-kole-diyalektigi.html
yazıların alıntı olduğunu ''BELİRTİNİZ''
A mediocre Dominant tells, a good Dominant teaches, an excellent Dominant explains, but a True Dominant inspires!
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler