Benzer bir başlık vardı ama genede yazmakta fayda var _o_

Benim bakış açımda bu en farklı yaklaşım şeklidir. Ben halen ve yıllardır seçenin köle kuzu kuzu gelenin Efendi olduğu inancına hakimim.

Ancak ve ancak genel BDSm yaşamına bakarsak Kadın kesimin azınlığı yani gerek Efendi gerek köle bakışında seçenin kendileri olması durumuna sahip olmalarını sağlıyor. Azınlık olmak kadınlara seçme hakkını erkeklerede sığınma hakkını sonuna kadar kazandırmış durumda.

Bu sorunun tam bir cevabı yok esasında. Kişilere göre duruma göre değişir. Malum söz : kaç BDSM ilişkisi yaşayan çift varsa BDSM in o kadar tarifi vardır. Ya da bu konuda bir yönetmelik maddesi gibi bir kural yok.

Ancak nacizane şunu söyleyebilirim. Kölenin "sığınması" yerine "itaatını sunması" ya da "teslim olması" kelimelerinden biri ya da ikisi birden daha uygun olur. Sığınma ifadesi biraz acizliği çağrıştırıyor bende. Köle aciz değildir. Olmamalıdır. Köle değilmi ki kendini birine hür iradesi ile sunabilecek kadar güçlü bir kişidir, neden acz çağrıştıran bir ifade kullanalım.

Efendi'nin seçmesi daha mabuldür diye düşünmekteyim.

Bu sorunun tam bir cevabı yok esasında. Kişilere göre duruma göre değişir. Malum söz : kaç BDSM ilişkisi yaşayan çift varsa BDSM in o kadar tarifi vardır. Ya da bu konuda bir yönetmelik maddesi gibi bir kural yok.

:++:

her ne kadar genel mantık itibari ile, irade sahibi Efendi olsa da BDSM kuralları gereği köle kabul etmedikçe hiç bir kimse ona Efendilik yapamaz... köle Efendisini mi seçiyor o halde diye bir soru gelebilir akıllara.... Hayır. Çünkü seçmek değildir buradaki durum... hükmü altına girmeyi kabul etmektir...

Masternick in de dediği gibi acizlik belirten bir kelime kullanmak da yanlış... kimse (en azından ben) kölemin güçsüz olmasını istemez... o güç ile bana itaat etmesi beni de güçlendirir çünkü...

Gel gelelim Efendi gözü ile olayın görünüşüne... Efendinin seçmesi de mümkün değil... burada bir köle pazarı kurulmuş olsa, Efendileri tarafından seçilmeyi bekleyen bir yığın köle olsa etrafta belki seçme olayı söz konusu olur... Efendinin de kabul etmesidir aslında olan... "Bana itaat etmeni kabul ediyorum... Kölem olabilirsin" demek ilişkiyi başlatır... Veya "Benim kölem olmayı kabul ediyor musun?" sorusuyla başlar bu ilişki...

özetlemem gerekirse SSC kuralları gereği burada her iki taraf içinde bir seçme durumu sözkonusu değildir... Karşılıklı olarak bir anlaşma vardır... Fakat ilişki başlayınca konulan sınırlar ölçüsünde insanlar üzerlerine düşen görevleri yaparlar...

şahsi fikrim ,ilişkinin netlik kazanması açısından köle bireyin sığınması, kendini efendisinin gücüne teslim etmek istediğini dolaysız ve yalın bir şekilde açık etmesinden yanadır...bunu kölenin aciz yaklaşımı değil de hür iradesi olarak algılıyorum ben.sonuçta öğretmen eve gelmez bizler okula gideriz..
tabi bu bahsettiğim yaklaşım hiç tanımadığı bayan ya da bay a saçma sapan emrinizdeyim efendim,köleniz olarak kabul edin efendim anlayışı olan kozAlaKK kişiler için değil, düzeyli bir sohbet geçmişine sahip kişiler için geçerlidir..

Önce köle seçer... onun canı ile. Köle, itaat etmek hazırsa, kendini Efendi’ye sunuyor.... Sadece ondan sonra Efendi de seçiyor... ve karar veriyor.

Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan?

İlişki başladıysa, o kadar alternatif içinden Efendi ve Köle birbirlerini seçmişler demektir.
O anki koşullarda, 1 kişide daha fazla inisiyatif olsa bile; diğeri de rıza göstermekle seçim yapmış olur bence.

Persephone çok teşekkürler. Bu yumurta tavuk olayını hiç düşünmemiştim. Sanırım en gerçekçi yaklaşımı sen gösterdin. "1 kişide daha fazla inisiyatif olsa bile; diğeri de rıza göstermekle seçim yapmış olur" +++

Ohhh bu sorunun cevabını da bulduk ya içim rahatladı.
Not : bir üst satırda ironi yapmıyorum.

Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan?

İlişki başladıysa, o kadar alternatif içinden Efendi ve köle birbirlerini seçmişler demektir.
O anki koşullarda, 1 kişide daha fazla inisiyatif olsa bile; diğeri de rıza göstermekle seçim yapmış olur bence.
Bende tebrik ederim. En güzel cevap bu bence +++

Ben teşekkür ederim yorumlarınıza. Üstatlardan bu kadar alkış alacağımı bilseydim, sahneye daha önce çıkardım
kendimi "Şişman kadın" gibi hissettim birden

Persephone bak bir yorum ile üstadların gözüne girdin... o halde yorum yapma hususunda biraz daha cesaret...

Aslında her öykü "unique"dir ve her biri farklı gelişebilir. Önemli olan gonullü bir kölelik ve onu kabul eden , o köleye zaman ayıran, sahiplik yapan ve sorumlulugunu almaya hazır bir Efendi'nin buluşmasıdır.
Kişisel gözlemim şu ki, gerçek bir Efendi, zaten aç gözlü bir şekilde etrafında köle arayışında olmayan bir adamdır. Uygun submissive kadınları tespit eder, onlara Efendi oldugunda dair ipuçlarını verir ve kadının teslim olma boyun egme ve sıgınma egilimlerini nezaketle yonetir ve "Canı istiyorsa" onu sahiplenir.

Yoksa köle seçer ve Efendi tıpış tıpış sahiplenir diye birşey yok. Topping from the bottom'un allahı olurdu bu! Ya da o kişi gerçek bir Efendi degildir ,bir köle tarafından seçilecek kadar zaaf sahibidir bana göre.

Köle seçecekse madem ne diye kölelik kontratları ve bu işin kuralları var. Oldu olacak Efendiye komut da versin al kırbacı beni kırbaçla diye:)

Köle yanaşabilir ama son kararı veren Efendidir. İdeali de yukarıda anlattıgım gibi, Efendinin köleyi seçip kendine baglama sürecine dogrudan girmeden köleye "tıpış tıpış" gelecek uygun toprak ve zemin yaratmasıdır nacizane görüsüm ve yaklaşımım.

Aslında her öykü "unique"dir ve her biri farklı gelişebilir. Önemli olan gonullü bir kölelik ve onu kabul eden , o köleye zaman ayıran, sahiplik yapan ve sorumlulugunu almaya hazır bir Efendi'nin buluşmasıdır.
Kişisel gözlemim şu ki, gerçek bir Efendi, zaten aç gözlü bir şekilde etrafında köle arayışında olmayan bir adamdır. Uygun submissive kadınları tespit eder, onlara Efendi oldugunda dair ipuçlarını verir ve kadının teslim olma boyun egme ve sıgınma egilimlerini nezaketle yonetir ve "Canı istiyorsa" onu sahiplenir.

Yoksa köle seçer ve Efendi tıpış tıpış sahiplenir diye birşey yok. Topping from the bottom'un allahı olurdu bu! Ya da o kişi gerçek bir Efendi degildir ,bir köle tarafından seçilecek kadar zaaf sahibidir bana göre.

köle seçecekse madem ne diye kölelik kontratları ve bu işin kuralları var. Oldu olacak Efendiye komut da versin al kırbacı beni kırbaçla diye:)

köle yanaşabilir ama son kararı veren Efendidir. İdeali de yukarıda anlattıgım gibi, Efendinin köleyi seçip kendine baglama sürecine dogrudan girmeden köleye "tıpış tıpış" gelecek uygun toprak ve zemin yaratmasıdır nacizane görüsüm ve yaklaşımım.
Teşekkür ediyorum ..
Oldukça tatmin edici bir açıklama.

Burada özellikle merak ettiğim Efendi kölesini seçiyor mu, yoksa köle efendiye sığındığında onu kabul mu ediyor?
Efendilerden de kölelerden de konuyla ilgili düşüncelerini, deneyimlerini paylaşmalarını rica edeceğim..
Katılımlar için şimdiden teşekkürler..
Bir Bdsm ilişkisinde Efendi olsun İtaatkar olsun süreç içinde konuşmalardan karşılklı olan saygıdan ,sevgiden davranışlardan süre gelen zamanda birbirlerini tartarlar. Sonrasında ki adım konuşmaların verdiği yön doğrultusunda İtaatkar tarafından açıklanır o süreden sonra Efendinin Kabul etme veya Etmeme süreci başlar...