Ya zaten benim aldıgım bilgilerde öyle.Otel gibi insanlar SM zevki yaşamak isteyenler gidip yaşıyor ama ülkemizde bu mümkün degil.

Ayrıca A.B.D de veya başka ülkelerde bu çok normal karşılanıyor..

Bunu ülkemizde oldugunu düşünsenize.. olay çıkar valla.

Masternick araştırman içinde sagol agbi.

Masternick verdiğin bilgiler için teşekkür. Kimbilir yakın bir tarihte yolumuz düşer...

Bir olgu toplumdaki tüketim dinamiklerini etkiliyorsa her zaman desteklenir kapitalist ülkelerde..Daha uzun yazacaktım ama bu konuda çok doluyum; o yüzden devamını sonra yazmak üzere noktayı koyayım burada..

işte bende BDSM TIM başlığında buna değinmiştim. bdsm türkiyede de desteklenecek ve cılkı çıkacak noktaya gelecek. bir süre sonra bu büyük pazar devletin -yada bizim oluşumumuzdan kuvvetli güçlerin- yönlendirmesinde olacak ve istismarını engellemek için bir şey yapacak konumda olamayacağız.

Dexter ve le chien endişelerinizde teorik olarak haklısınız. Ama pratikte büyük bir pazar filan olacağını sanmıyorum. En azından önümüzdeki birkaç 10 yıl içinde. Gelin bir hesap yapalım. Bu sitede şu anda 1737 üye var. Ama aktif olarak siteye girip iyi kötü birşeyler yapan yazan kişi 30'u geçmez. Deyin ki üye sayısı bunun ortalama iki katı olan 5 site daha olsun. Gene deyinki oradaki katılımcı üye sayısı buradakinin 5 katı olsun. Siteler arasında kesişenleri hesaba katmazsak 30 x 5 x 5 = 750 kişi eder. Tabiki bütün camia bu kadar değil. Deyin ki bunun 2 katı internette forumlara üye olmayan insan var. Etti mi toplam 1500 aktif olarak BDSM konusu ile ilgilenen kişi var Türkiye'de. Yaaa, evet bu yaklaşım yanlış değilse hepi topu bu kadar kişi var hedef kitle için.

Gene diyelimki bu insanların %50 si gerçek hayatlarında aktif olarak BDSM ilişki yaşıyorlar ve dolayısı ile bu konuda para harcayabilecek insanlar olsun. Döndük gene 750 ' ye. Gene kabul edelim ki herkes gelirinin % 5 ini bu işe harcasın ve ortalama aylık gelirleri de 1500 usd olsun. (Türkiye'nin kişi başına düşen yıllık satınalma gücü - idda edildiği gibi - 6500 usd ise, bunun yaklaşık 3 katını kabul ediyorum.

Bütün bu şartlar altında 750 x %5 x 1500 = 56,250 .- x 12 = 675,000 usd eder.

Yani hepi topu bu sektörde dönebilecek para mertebesi yıllık 675,000.- USD.

Bence kapitalizm bu kadarlık tüketim dinamiği için kılını kıpırdatmaz. Haa en fazlası sinema, müzik, eğlence sektörlerinin içinde bir alt motif olarak kullanır o kadar. Örnek Sortie'deki Supper Club. Sinema ve müzik içinse fiziksel varlığı olmayan (intangible) birçok neden dolayı daha çoook yıllar geçmesi gerekir. Kötü bir kıyas olacak ama geçerli bir anoloji : Türkiye'de henüz milli (yerel) bir porno endüstrisi bile yok.

vs. vs. vs.

Aaaa bir baktım ki son mesajım konu başlığı ile çok uyumlu olmuş yaaaa
Bir küçük not : Supper Club ta BDSM motiflerinin kullanıldığını kabul etmek bile zorlama, fikrimi maddeselleştirmek için vardim. Yanlış anlaşılamsın

Şimdi ben şu şekilde yaklaşayım duruma.Neden fazla üyemiz yok.İlk önce bunu konuşacagız.Bakın Tr de %100 lük kısımdan %5 lik bir kesim BDSM yi biliyor ve internetten geçiniyor.Biz bu % 5 lik kısmı % 20 lere 30 lara çıkartmayı planlıyoruz.Bunuda TIm i kullanarak güçlü bir kadro ile başaracaz.Çogu insanlar neti bilmiyor ve kendi içlerine atıyorlar..

2. durum ise yanlış anlaşılma.Millet diyorki ben açıklarsam bana ne derler diye.Herkes içine atıyor.İlk önce yenmemiz gereken konulardan biride budur.Ben ve yayın ekibim sürekli yazarlarla ve basın kuruluşları ile iletişim halinde olacaz.Ve gündeme geldisi vakit herşey çok degişecek...

Karşımıza çok engeller çıkaçak ve onun için TIM de yer alan herkes önüne gelen kimseye mail adresini ve ismini vermesin.Açıklamasın ve kimligini açıklamasın.Çünkü darbe vurmak istiyenler olacaktır.Ben bunları zaten toplantı odasında belirtecegim..

bence özentinin had safhada kabul gördüğü toplumumuzda hesapların bayağı bir sapacak Masternick. sosyal etkileişmden kaynaklanacak bir sürü parametreyi hesaba katmamışsın. işin ucunda türk insanı var. gelir düzeyi düşük olsada dünyada en çok telefon kullanılan ve en yeni modellerin kullanıldığı ülkelerden birindeyiz. insanımız maymun iştahlı ve tüketici. bdsm ise tüketmekle bitmeyecek bir kaynak. bitmese de kepazelik diz boyu olacaktır. ama madem bu oluşum kafaya koyuldu o halde çok dikkatli olmalıyız. rüzgar'a da bahsettiğim gibi gözümüzü 4 açıp her şekil taklitler ve özentilerden dolayı kaynaklanacak yanlış anlama ve saptırmaları iyi tespit edip yerinde müdahale etmeliyiz. yolumuz açık olsun, işimiz çok zor.

le chien, mesajımı tekrar okudum. Eksik anlaşılmaya müsait olmuş, kusura bakma. Aman bişi olmaz rahat edelim manasına yazmadım. Tabiki uyanık ve dikkatli olmalıyız. Ama çok endişe edip kendimizi de sınırlamayalım manasına dedim.

haklısın masternick zaten yapılacak iki mantıklı şey var ya kendi mağaramıza çekilip avın gelmesini bekleriz ya da mağaradan avlanmaya çıkarız ama gözümüzü kulağımızı açarız ;).

Msternick'in hesaplamaları olası pazarın bence yakın bir tahminidir ancak Le Chien'in ortaya koyduğu çekinceler de haksız değildir..Ancak zaten ülkemizin kapitalist bir ekonomiye sahip olduğunu söylemek oldukça güç-bunun yanında çeşitli toplumsal sınırlamalar da etkili tabii..

Bunu ''trendy'' kabul edip uygulamaya çalışacaklar elbette ki olacaktır ancak akan su her zaman mecrasında akmaya devam edecektir..Sonu olmayan kollar kurur ama akan su daha güçlü akar..

3+1'mi

Tabii ki BDSM'nin ülkemizde cılkının çıkacağı seviyeye gelmesi onlarca yıl alacaktır. Henüz ülkemizde cinselliğe bile öcü gözüyle bakılıyor. Ama öbür yandan da farklı bir şey gördüğü zaman çok kolay atlayan bir milletiz. BDSM gibi ilgisi olmayan birine iğrenç gelebilecek bir şey bile özentilik kurbanı olabilir. Ve hiçbirimiz de kendimizi bir anlamda özel hissetmemizi sağlatan BDSM'nin bu şekilde ayağa düşmesini istemeyiz herhalde. O yüzden BDSM tanıtılacaksa bu ciddi bir şekilde yapılmalıdır. Örneğin gerçek hayatta bu zevkimi itiraf ettiğim kişiler ayak üstü BDSM, Slave,Master vs "terim" lerinin açıklmasını istediler benden. Ama bu ayak üstü iki satırla açıklanabilecek bir şey değil. Sonuçta insanların gözünde BDSM ve işkence arasında çok ince bir çizgi var. Yanlış bir anlaşılma ve özellikle yanlış bir uygulama örneği (işini bilmeyen bir Master ve amatör bir slave) tüm itibarımızı yok edebilir. O yüzden BDSM'nin yaygınlaşması ağır ağır olsa yani doğal olsa bence daha iyi olur. Bugün bir televole mankeni böyle bir zevki olduğunu söylese bir ton "gazeteci" ve magazin yazarı bu işin peşine düşecek ergün saçma sapan yazılar çıkacak, kim olduğu ne olduğu belli olmayan adamlar BDSM'nin bilinmeyen yönleri vs gibi saçmalıklarla ahkam kesecek, bizim maçolar kadın dövmeyi Beeedeeeseemeee ya da fantaaazi olarak niteleyecek vs vs.... Yani ülkemizde BDSM'nin bir sektör haline gelmesi bana göre en azından şu an için pek hayırlı olmaz

doğru demişsin hellboy. bu arada bende BDSMyi bedeseme diye okurum gülme sakın bidiesem demek komik geliyo ayrıca bu kavramı kimse günlük hayatta sesli kullanmadı hayatımda yani bedeseme demek ayrıca kendi kendime keşfettiğimi hatırlattığından hoşuma gider 😉