Evlilik, Nişan Yüzüğünü ve Prehistorik BDSM
Hepimiz günümüzün modern yaşamında evliliğin sembolü olan nişan yüzüğünün farklı farklı hikâyelerini duymuştur. Fakat bu gelenek esasta tarih öncesi atalarımızın bondage ve eğitim amacı ile uyguladıkları ve eşlerini eğittikleri ritüelin bir sembolü olduğunu biliyor musunuz?
Kabul edilen teoriye göre, prehistorik (mağra cağı) insanları eşlerini seçme ve kendilerine bağlamalarının arkasında bondage ve domination yatmaktadır.
Kendine eş olarak seçtiği kadını kaçıran erken, kadını ellerinden ve ayaklarından deri veya doğal materyallerden örülmüş ip ve benzeri materyaller yardımı ile bağlamakta ve alıkoymaktadır (ateşe yakın bir yerde). Bu aşamada iki bireyin birbirini tarttığı bir ritüel olduğuna inanılır. Erkek kadını alı koyarken;
1- Onu alı koyabilecek ve Koruyacak güçte olduğunu gösterir
2- Onu doyurabileceğini gösterir
3- Ona bakabileceğini gösterir
4- Onu ısıtabileceğini gösterir
5- itaat ederse bunlara sahip olacağını boyunduruk altında gösterir.
Kadın ise adamın boyunduruğunda kaçmaya çalışırken adamın bu vasıflarını gözlemler. Eğer tatmin olursa mücadeleyi bırakır ve teslim olur. Bunu takiben erkek kadını bağlarından özgür bırakır fakat ona yerini ve kime ait olduğunu hatırlatmak için, el bileğine veya ayak bileğine ya da boynuna gibi görülebilir bir yere hakla seklinde bir bağ bırakır.
Modern cağda bildiğiniz nişan yüzüğü geçmişte hayatın bir parçası olarak uygulanan bir bondage/domination ritüelinin günümüze yansımasıdır.
Eğer zamanda geri gidecek olursak, eşik halkların özgürlük ve kadın hakları ancak son 100-200 yıl içinde kabul edilmiştir. Kayıtlı tarihin (yaklaşık milattan önce 4000 e kadar) büyük bölümünde kadınlar erkek kontrol ve yönetiminde kalmıştır. İnsan tarihi ise milattan önce 50-100 binlere kadar gitti düşünülürse ve bu çağlarda uygulanan bu ritüelin ne kadar uzun süre boyunca kullanıldığı hakkında bir fikir edinebilirsiniz.
Kanıtlanmıştır ki, insan genleri belli oranda geçmişten deneyim ve duyguları taşımaktadır. Bu bağlamda, insan tarihinde karşı veya eş cinsler arasındaki ilişkilerde bu gün bizimle aynı anlayışı paylaşmayan ve bizleri yargılayan insanlar arasındaki korkunun aslında geçmişten gelen ve genlerine işlemiş olan bu arzu, tutku ve deneyimden kaynaklanan bir korkunun parçası olabilir mi sizce.
Bastırılmış duyguların birikimi kontrolsüz bir boşalıma neden olabilir. Bu noktada Yıllar boyu kişisel gözlemlerim ve düşüncelerimle pekiştirdiğim, "Çiftler arası Seviyeli şiddet" teoremi üzerine çalışmaktayım.
Seviyeli şiddet nedir. Alternatif yaşam zevkleri ile ilişkisi olmayan bir kişi bile kimi zaman partnerinin aşırı ama seviyeli tutku davranışlarından hoşlanabilir. Bunlara örnek;
1-kalça ve arka atılan bir tokat,
2- Boyun veya benzeri hassas bölgelerin ısırılması
3- birinin bir uzlunun sıkıca tutulması.
Şiddetin seviyesi kişilerin ilişki seviyeleri, şiddet istekleri ve paylaşım dürüstlükleri ile doğru orantılıdır.
Her çift aralarında bu seviyeyi belirledikten sonra bu paylaşımı seviyeli şiddet kapsamında birbiri ile paylaşılabilir. Önemli olan bu seviyenin iletişim ile belirlenmesidir. Örnek olarak kimi için kalçasına atılan bir tokat çok itici olabilirken bir diğeri partnerinin suratına bir tokat atmasını çok kışkırtıcı bulabilir.
İlgi alanlarımız ve modern yaşamlarımız ne kadar farklı ve ilerlemiş olsa da insan tarihin 90% lık kesiminde fazlası şiddet ve güç e dayalı bir yaşam modeli içermektedir. Eğer siz de içinizde daha güçlü bir duygu ile alternatif zevklere ilgi duyuyorsanız partnerinızı benzer zevkleri olan kişilerle sınırlarsanız esas potansiyeli kaçırmış olursunuz.
Sağlıklı bir ilişki için özel arzu ve isteklerinizi farklı yollardan her türlü partner ile paylaşabilirsiniz. İnsan oğlu doğası gereği bu zevklere yatkın ve meraklı bir mizaçtadır. Önemli olan sizin yaklaşımız ve içinizdeki keşfetme dürtünüzü doğru şekilde kullanmanızla alakalıdır.
Kendi deneyimlerinden ben tüm partnerim ile hemen hemen bondage ile başlayarak pek çok denem yaptım. Başarısızlıklarım oldu ama bu arada alternatif yaşam ile ilgisi olmayan 2 değerli kişi ile biri 5 diğeri 6 senelik güzel bir paylaşımım oldu. Biri şu anda corporal punishment ve SM tercihi ile zevkin sınırlarını keşfederken diğeri bondage arzusunu ve sub yaşam tarzını benimsedi.
Bu bilgiler ile size aslında birey olarak hepimizin içinde büyük oranda potansiyel olduğunu ve herhangi hiç ilgisi olmayan bir kişiyi bile alternatif yaşama sokabileceğiniz hatırlatmak için sizlerle paylaşmak istedim.
İçinizdekini keşfettiyseniz sıra karşınızdakini keşfetmekte demektir. İlerleyen günlerde böyle zevklere uzak insanlarla bu konulara nasıl girileceği ve benim nasıl yaklaştığım konusundaki bilgileri sizinle paylaşacağım
Hepinize iyi geceler;
p.s.
1- Google da bu konuları incelerseniz gerekli akademik araştırmalara ulaşabilirsiniz. Forumu gereksiz linkler ile spamlemek istemiyorum.
2- Yazıda dil bilgisi hataları olabilir. Lütfen mazur görün kısa zamanımda tamamlamak istedim.
3- Bu yazı benzer bir forumda aynı kimlik ile paylaştığım bir yazıdır.
4- Subjektif bir paylaşımdır.

İlginç bir yazı, toparlama ve yorum oldu. Şimdilik fazla yorumlamak istemiyorum. Paylaşım için teşekkür ederim.
Ciddi bir yazının kaynakları link ile belirtmede sorun yok.
Güzel bir anlatım. Keyifli paylaşımınız için teşekkürler..
Bir sabah uyandığında kendisini hamamböceğine dönüşmüş olarak buldu.
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler