sadistboy, doğru hesap yapman için şu linki öneririm.

http://www.admin.ox.ac.uk/studentfunding/fees/ug_living_costs.shtml

Kalan 18,000 i ne yapacaksın oxford değilde cambridge de okuyan arkadaşlarım vardı..17-18 yaşında hem okuyolar hemde çalışıyorlardı..sanırım bende kalan 18000 i çalışarak öderdim..yeterki 50.000 olsaydı..

...dün mü yoksa yarınlar mı daha keyifli ve daha güzel!

diyerek sonucunuzu virgüllemişsiniz Sevgili By Köle

gelişim ve değişim özünde aynı kalmamayı barındırmaz mı zaten ?
ama siz dejenerasyon ağırlıklı bahsetmişsiniz. Lady Sade'nin kaleminden de fikredindiğimce , esasen hızlı ve kolay tarafından egoizm pohpohlanmasından kaynaklı bir çürüme bu.
tabi arz talebe hizmet eden bir bencilik. çağımızın hızlı yaşamına ayak uydurma.
çakma bdsm-cik.

..

Aziz Dostlar,

by_Kole'nin gundeme getirdigi bu konu, benim zaviyemden bdsm felsefesinin tarifi ve ozumsenmesi ile ilgili bir sorgulamadir.

Bence "bdsm"in temelinde "gonul zenginligi" olmak zorunda. Her ne kadar, bizler bdsm terimi kullaniyorsak da, o terimin temeli ise "domination = hukmetmek"ten olusmalidir. "Master" kelimesi bizim lisanimiza cevirildiginde "usta" olarak telakki edilebilir; halbuki biz bu terimi "efendi" olarak tarif ediyoruz. Efendi ise, "hukmeden" oldugu kadar, koruyan, kollayan, dusunen ayni zamandan nazik, mutevazi ama kurallari koyan ve asla prensiplerden feragat etmeyen, "olgun" kisidir - yani karsisindakinin once beyni'ne hukmedebilendir. Ustelik burada cinsiyet ve bdsm'deki rol onemli degildir... Partneri ile dogru frekansta duygusal iletisimi tesis ettikten sonra, karsilikli haz ile, iliski adeta "mukafat" haline gelir..

Ben bdsm'e ilk ilgi duymaya basladigimda, internet, ceptelefonu, video gibi gerecler yoktu.. Sansim varsa, ancak gorsellige yonelik, yabanci menseli dergiler bulunurdu.. Gorsellikle, felsefeyi birlestirmek cok zordur.. Iste bu yuzden, felsefesi eksik olan gorsellik, "yeni yetmelerin" sohret yolu icin secimi haline geliyor..

Gelecege donuk baktigimizda, gercekten bu felsefeye gonul vermis insanlarin, teknolojinin sagladigi imkanlar ile, daha fazla paylasimda bulunabilmeleri ve bu sayede dusunceyi ve olguyu gelistirecekleri gercegidir - aynen, bu grupta oldugu gibi.. Neticede yapabilenler "yapacak", yapamayanlar da "nasil yapilacagini anlatacaklar"dir.. "Yapabilenler"e ornek olarak sitemizin uye toplami ile, burada dusunce ve eserlerini paylasanlarin sayisini mukayese etmek dahi, bize bir fikir verebilir - gelecek ve nitelik acisindan tabii.

Bir husus daha; "kisi" kendisini nasil tarif ederse etsin, tarifin gecerliligi ancak digerlerinin (partnerinin / grubun / toplumun) kabulu ile mumkundur. Ama gelecekte, daha fazla bilgiye ulasacak teknoloji sayesinde, kisilerin de kendilerini gelistirme orani "mutlak" artacaktir.. Iyimser olmak'ta fayda var..

Saygilar,

Flostromo (ihtiyar uye)

Yukarda yazılanlara ek olarak belki biraz ağır olacak ama,güzel bir pazarlama yöntemi oldugunu düşünüyorum ben.Çünkü gördüğüm kadarıyla bahsedilen hanımların çoğu prodomme.Görselliğin fazla,bilgi birikiminin yok denecek kadar az olduğu bir yerde,mistresslikten bahsetmek zaten zor bir durum.Ne yazık ki.
yıllarca bu prodomluğun karşısında durdum.hala duruyorum..üstüne basa basa söylüyorum..bdsm bir arz talep meselesidir..bdsm de prodomluğun yeri yoktur..para karşılığı yapılan şey herkesin bildiği şeydir..seni tebrik ediyorum normajane...

Teşekkür ederim.

Bugun ismi lazım değil bir siteye bir hanımın resim başlığına bakıyordum ki,çok ilginç bir diyalog gördüm.
Çok güzel paylaşımlar bulunan bu başlıkta,köle arkadaşımızın biri paylaşımlardan etkilenmiş olacak," yanıyorum" tarzı bir cümle kurmuş.Ardından başlık sahibesi de şunları dile getirmiş"söndüreyim o zaman"
Bunu yazan 20li yaşlarda bir mistress.İstediğini yazar,istediğinin ateşini söndürebilir umrumda değil,ama benim bildiğim bdsm bu değil en azından.

"Arz ve Talep"... Tüm değerli yorumların arasında en kısa ama en aşikârane tanımlama sanırım sayın Masternick üstadın yorumudur.

Sevgili by_kole'nin ifade ettiği çürümüşlüğü, kaybolmuşluğu ve bozulmuşluğu, yine kulvar dışı bir örnekte açıklamaya çalışacağım:

1991 yılıydı. Devekuşu Kabare'nin maskotu ama aynı zamanda baş dansçısı Yonca Evcimik, sözleri Aysel Gürel'e, bestesi Garo Mafyan'a ait "Abone" şarkısı ile "Pop Müzik" isimli bir furyanın patlamasına sebebiyet verdi. Aşkın'lar, Harun'lar, Sertab'lar, Levent'ler, Candan'lar, Demet'ler, İzel-Çelik-Ercan'lar ardı ardına patladılar. Sonra da bugün esameleri okunmayan 500'e yakın "Popçu" türedi; ve onlar tek şarkıyla (genelde kasetin A yüzünün ilk şarkısı olurdu) patlamaya başladılar. Magazin programları, paparazziler, özel TV ve radyolar derken, bu "endüstri" hızla tüketilmeye başlandı; ama endüstrinin temelini oluşturan "sanat" ve onun gerçek "sanatçı"ları tükenmediler. Yeni gelecek olan "sanatçı"lara da birçok örnek yol oluşturdular. Yani Pop Müzik halen varlığını sürdürüyor; ama "gerçek sanatçılar"ın sayısı "popçu"lardan çok daha fazla... (Ama yine de her döneme bir İsmail YK lazım )

Diyebilirsiniz ki, MarquisDe yine sapı, samanı birbirine karıştırdı; koskocaman ve insanlıkla eşit tarihteki bir yaşam biçimini aldı ve bir müzik türü ile kıyas tutturdu. Ancak, ben olaya MdP ile aynı pencereden bakıyorum: Gelecek...

Gelecekte, BDSM'in tüm "Popçu"ları yada "BDSMci"ler ayıklanmaya başlayacak. Daha kendini hayatın gerçekleri ile sınamadan kendine Master/Mistress diyenler, kendilerini olmadıkları ağacın meyvesi yapmaya çalışan pro-dom'lar, olmadık yollarla ve tamamıyla dürtüleri ve fetişizmlerini bastırmaya çalışan acuze kızlar ve adamcıklar "Gerçek"lerin altında ezilmeye başlayacak. Ve bu girdaba kendini kaptırarak soysuzlaşma, kirlenmeden bıkanlar, gerçekten kaliteli bir BDSM yaşamının izine düşecekler.

Sayın dostlar, tecrübem odur ki, yanlışların sayısı çoğalmadan doğrular elde edilemez. Hiçbir hükümdarlık da, akım da, rejim de akşamdan sabaha kök salmadılar. "Değişim olsun, ama iyi yönde ve kısa sürede olsun" deniyorsa da, bu da bizim kaliteli bir BDSM yaşamı arzumuz ve beklentimizin yanı başına, bu geleceği onunla ilgili "herkese anlatma, öğretme ve belleklere kazıma" meşgalesini endişesi olanlara zorunlu kılıyor. Kişisel yaklaşanların ise zaten böylesi bir tartışmada yeri yoktur.

Saygı, sevgi, muhabbet

sevgili MarquisDe verdiğin örnek gerçekten çok mantıklı fakat gel gelelim ki birileri bdsm üzerinden rant sağlıyorsa sanırım o 90 lı yıllardaki parlayıp kaybolan popçular gibi onlar kaybolmayacaklardır..çünkü bir kere bu işi prodomluk adı altında bdsm yi kullanarak fuhuş sektörüne götürecek kadar ustaca yapıyorlar.ne yazıkki bu insanlara bu ilgi olduğu sürece bi yerlere gelebileceğimizi düşünmüyorum.belki karamsarlık diyebilirsiniz ama bence işin gerçeği bu..keşke bu insanlarda o popçular gibi kaybolup gitseler..

Ne değişim, ne de bir gelişim sürecidir bu.

Bunun adı ne acı ki DEJENERASYON!

Daha iki gün önce ne idüğü belirsiz hatun kişiler tarafından (güya sahibeler!)şantaja maruz kalmış bir de değil bir kaç eski tanıdıkla konuştum. Onlar dert yandılar, ben biraz azarladım samimiyete duyulan güvenle.

Aldığım cevap şöyle oldu:"Sizler aldınız da biz mi kabul etmedik, mecbur kalıyoruz bu kadınlara!"

Ben bu camiaya geldiğimde henüz 17-18 yaşında kendini arayan bir kız çocuğu iken, bir bayan profil olmama rağmen kabul görmem, ciddiye alınmam epey zaman almıştı.(Olması gereken de buydu!) Bir köle kendini teslim olmaya iten güveni kazanana ve ait olma arzusu duyacağı saygıyı hakeden bir Sahibe olduğunu anlayana dek karşısındakinin ödün vermezdi çizgisinden.

Oysa yaklaşık 4-5 yıl önce ardı arkası kesilmek bilmeyen bir furya başladı. Eskortlar, Kocasından dayak yiyip nette ego tatmin eden zavallı ev kadınları ve fetişist bir adamla arkadaşlık sitelerinde tanışıp, aşık olup ayakları yalandıktan sonra terkeden ve intikam için kendini ispata gelen şarlatanlar....(Bu kadınlara üyeliklerinin üzerinden saniyeler geçmeden salyalar akıtıp, methiyeler düzen açlarıda unutmamak gerek!)

Ve işte karşımızda bugün gelinen SON!

Dediğim gibi, ne değişim bu ne de gelişim. Bunun adı DEJENERASYON!

Geri dönüşü olmaz şekilde yaşanan bu süreçbizler için bir zamanlar yaşattığı samimi içsel sancıları sahile vurur ve BDSM yeni gelen kuşağı için artık yalnızca yatak fantazisinden ibaret olur!...

Sitemizde renkli harflerle yazı yazmak yasaktır. Bu nedenle yazınız tarafımca düzeltilmiştir. by_kole
https://www.bdsmturk.com/forum/bdsmtyrk-forum-kurallar-vt987.html

Bdsm eğiliminde olup kendisine (köle, switcher, erkek ve kadın efendi, mazoşist) gibi ünvanlar veren çok sayıda insanla reel ve sanaldan tanışıklığım ve sohbetim oldu 10.yılımı doldurduğum bu alemde. Her biri bdsm denen gayya kuyusunu öyle farklı sözcüklerle anlattılar ki olayın tek bir şekilde tanıtımının yapılmasına imkan kalmıyor. Kimileri ssc ve rack denilen belirli kontrol sınırları kabul ederken bu kavramların saçmalık olduğunu ve iki kişi anlaşmışsa birbirlerine güvenmişler demektir başkaları neden bir takım kıstaslar getiriyor ki diyenleri de bilirim. Kadın cinsinin erkek cinsine mutlak üstünlüğünü iddia edenler, bunu reddedenler, bu argümanın tamamen zıttını dillendirenler vs vs... Mutlak üstünlükten neyin kastedildiği de muamma çünkü insanların birbirinden çok farklı ve değişik özellikleri vardır ve sizin yeteneğinizin sınırlı olduğu bir alanda kendinizden aşağı gördüğünüz bir insan oldukça usta olabilir. Yine kimine iğrenç gelen ve asla kabullenemediği bir bdsm uygulaması diğeri için olmazsa olmaz nitelikte. Hatta çoğu yerde bir takım uygulamaların bdsm kavramının içinde mi dışında mı olduğu konusunda bile kendisini mesajımın başında belirttiğim şekilde niteleyen kişiler arasında bir fikir birliği sağlanmış değil. Erkek ve kadın efendinin kölesiyle cinselliği yaşaması, yaşadığı halde köle kişisinin efendisine saygısının azalabileceği gibi söylemlere de hep şahit oldum sizlerde bilirsiniz. Sonuç itibariyle bdsm bazı kesimler rahatsız olsa da cinsellik olgusuyla doğrudan ilişkili bir durumdur. Bdsm eğilimli insanların çoğu kadınsa bir erkekle erkekse bir kadın partnerle yaşamak ister duygularını haklı olarak çünkü diğer türlüsü çekim hissi yaratmaz olaya yaklaşımda çok ciddi bir eksen kayması yoksa. Örneğin heteroseksüel bir erkek köle yahut master erkek bir kölesi olmasını yada bir erkeğe hizmet etmeyi haklı olarak istemez aynı durum kadınlar içinde geçerli. Ben bdsm olgusunu bu eğilime sahip kişilerin birbirlerinin bedeninden alışılageldik cinsel hazların dışında da haz almak istedikleri bir fanteziler bütünü olarak görüyorum. Cinsellikle bütünleşmediği noktada olayın gelişiminin sağlıksız bir temelde yürüyeceğini ve kısa vade de ilişkinin monotonlaşıp kopacağına inanıyorum. Yeni jenerasyonun bir kısmının bir takım sosyal paylaşım ağlarında ciddiyetten yoksun şekilde son derece avam ve bayağı bir üslupla sahibelik, kölelik, masterlik gibi kavramların cılkını çıkardıklarını ve işi tamamen küfüre ve alaya vurdurduklarının bende farkındayım ancak bu toplumumuzun her alanda yaşadığı tüm kavramların içinin boşaltılması sürecinin bir devamıdır. Bir insan bu olguya cidden tutkuyla bağlıysa zaten bir noktadan sonra arzularını yaşayabilmek adına sululuğu bırakıp ister istemez ciddiyete dönecektir. Ben sizler kadar umutsuz değilim yani yeni jenerasyon içinde aklı başında ve ne istediğini bilen, insanlara yaklaşımı ve hitabı düzgün son derece olumlu örnekler ve bu kişiler bizlerden daha erken yaşlarda bazı kavramlarla tanışıyorlar ve gelişen zaman diliminde acısıyla tatlısıyla pek çok tecrübe ediniyorlar. Çoğu bizlerin camiaya yeni adım attığı yaşlarda zaten konumuzla ilgili kişilik gelişimini ve şekillenmesini çoktan tamamlamış oluyorlar.

Bdsm eğiliminde olup kendisine (köle, switcher, erkek ve kadın efendi, mazoşist) gibi ünvanlar veren çok sayıda insanla reel ve sanaldan tanışıklığım ve sohbetim oldu 10.yılımı doldurduğum bu alemde. Her biri bdsm denen gayya kuyusunu öyle farklı sözcüklerle anlattılar ki olayın tek bir şekilde tanıtımının yapılmasına imkan kalmıyor. Kimileri ssc ve rack denilen belirli kontrol sınırları kabul ederken bu kavramların saçmalık olduğunu ve iki kişi anlaşmışsa birbirlerine güvenmişler demektir başkaları neden bir takım kıstaslar getiriyor ki diyenleri de bilirim. Kadın cinsinin erkek cinsine mutlak üstünlüğünü iddia edenler, bunu reddedenler, bu argümanın tamamen zıttını dillendirenler vs vs... Mutlak üstünlükten neyin kastedildiği de muamma çünkü insanların birbirinden çok farklı ve değişik özellikleri vardır ve sizin yeteneğinizin sınırlı olduğu bir alanda kendinizden aşağı gördüğünüz bir insan oldukça usta olabilir. Yine kimine iğrenç gelen ve asla kabullenemediği bir bdsm uygulaması diğeri için olmazsa olmaz nitelikte. Hatta çoğu yerde bir takım uygulamaların bdsm kavramının içinde mi dışında mı olduğu konusunda bile kendisini mesajımın başında belirttiğim şekilde niteleyen kişiler arasında bir fikir birliği sağlanmış değil. Erkek ve kadın efendinin kölesiyle cinselliği yaşaması, yaşadığı halde köle kişisinin efendisine saygısının azalabileceği gibi söylemlere de hep şahit oldum sizlerde bilirsiniz. Sonuç itibariyle bdsm bazı kesimler rahatsız olsa da cinsellik olgusuyla doğrudan ilişkili bir durumdur. Bdsm eğilimli insanların çoğu kadınsa bir erkekle erkekse bir kadın partnerle yaşamak ister duygularını haklı olarak çünkü diğer türlüsü çekim hissi yaratmaz olaya yaklaşımda çok ciddi bir eksen kayması yoksa. Örneğin heteroseksüel bir erkek köle yahut master erkek bir kölesi olmasını yada bir erkeğe hizmet etmeyi haklı olarak istemez aynı durum kadınlar içinde geçerli. Ben bdsm olgusunu bu eğilime sahip kişilerin birbirlerinin bedeninden alışılageldik cinsel hazların dışında da haz almak istedikleri bir fanteziler bütünü olarak görüyorum. Cinsellikle bütünleşmediği noktada olayın gelişiminin sağlıksız bir temelde yürüyeceğini ve kısa vade de ilişkinin monotonlaşıp kopacağına inanıyorum. Yeni jenerasyonun bir kısmının bir takım sosyal paylaşım ağlarında ciddiyetten yoksun şekilde son derece avam ve bayağı bir üslupla sahibelik, kölelik, masterlik gibi kavramların cılkını çıkardıklarını ve işi tamamen küfüre ve alaya vurdurduklarının bende farkındayım ancak bu toplumumuzun her alanda yaşadığı tüm kavramların içinin boşaltılması sürecinin bir devamıdır. Bir insan bu olguya cidden tutkuyla bağlıysa zaten bir noktadan sonra arzularını yaşayabilmek adına sululuğu bırakıp ister istemez ciddiyete dönecektir. Ben sizler kadar umutsuz değilim yani yeni jenerasyon içinde aklı başında ve ne istediğini bilen, insanlara yaklaşımı ve hitabı düzgün son derece olumlu örnekler ve bu kişiler bizlerden daha erken yaşlarda bazı kavramlarla tanışıyorlar ve gelişen zaman diliminde acısıyla tatlısıyla pek çok tecrübe ediniyorlar. Çoğu bizlerin camiaya yeni adım attığı yaşlarda zaten konumuzla ilgili kişilik gelişimini ve şekillenmesini çoktan tamamlamış oluyorlar.

teşekkürler khalkedonian. her kelimesine katılıyorum. dejenerasyondan sadece bizim camiamız değil bütün toplum payını alıyor. tabii ki biz bizi ilgilendiren kısımlarından şikayet ediyoruz genelde. yine de senin dediğin gibi umut var. umutlu bakar ve suistimalci kesimi ayıklamayı bilirsek az ama kaliteli insanlarla güzel paylaşımlar yaşayabiliriz.

sırf açlığını çektiği cinselliği yaşamak yada maddi gelir için bdsm yi kullanmaya çalışan efendi yada köle geçinen güruh kendini bilen insanları kandıramayacaktır. sabır herşeyin ilacı olacak.

Ben de katılıyorum
LPP

Sitemizde renkli harflerle yazı yazmak yasaktır. Bu nedenle yazınız tarafımca düzeltilmiştir. by_kole
https://www.bdsmturk.com/forum/bdsmtyrk-forum-kurallar-vt987.html

Haydi renk yasak, bilmiyorduk, öğrendik. Ancak, Bold yazmak, İtalik yazmak yani metnin dizgisini estetize edebilmekte mi yasak? Öyleyse ne sebeple? Öğrenebilir miyim?!

Elbette yazıların estetik olması keyif vermesi mutlak önemsediğimiz bir durum ancak sistemin doğru indekslenmesi ve yedeklenmesi açısından bir külfet. Bu nedenle bu uzun yıllardır uyguladığımız ve uygulamaya devam edeceğimiz Bir
kural.
Ayrıca sitemizde keşif yaptıysanız trafik açısından pek yeni üye göremezsiniz mevcut üyelerimizin geneli okumayı seven kişilerdir sizin derin bilgilerinizden bu şekilde de yararlanmaktan keyif alacaklardır.

Dejenerasyondanmıdır verdiğim yanlış kararların etkisiyle yaşanmış olaylardan dolayımıdır bilmiyorum ancak tanıyan ve bilen bilir bu camiada bulunduğum yıllar yıllar boyunca birşeyler yaşayabilmek için ne hayaller kurdum ancak şuan hiç kimseyle en ufak birşey yaşamak dahi istemiyorum beni bu duruma getirdi ancak çevreme bakıyorum bu şekilde düşünen ve hisseden kişilerin sayısı çok fazla.

Elbette yazıların estetik olması keyif vermesi mutlak önemsediğimiz bir durum ancak sistemin doğru indekslenmesi ve yedeklenmesi açısından bir külfet. Bu nedenle bu uzun yıllardır uyguladığımız ve uygulamaya devam edeceğimiz Bir
kural.
Ayrıca sitemizde keşif yaptıysanız trafik açısından pek yeni üye göremezsiniz mevcut üyelerimizin geneli okumayı seven kişilerdir sizin derin bilgilerinizden bu şekilde de yararlanmaktan keyif alacaklardır.

Açıklamanız için teşekkür ederim by_kole ama sorumun cevabını alamadım. Kurala dair gönderdiğiniz linki okudum ve yalnızca renkli metin post edilmesinin yasak olduğunu söylüyor.

Mesajımı editlerken keşke sadece renk özelliğini kaldırsaymışsınız. Çünkü bir metni daha okunur kılar diğer özellikler. (italik,bold,klasik özelliklerini kastediyorum.)

Neyse... bilgilendirdiğiniz için tekrar teşekkürler. Ben kurallarla ilgili daha titiz davranacağım siz de umarım moderasyon açısından aynını yaparsınız.

Sevgiler!

arkadaşlar buna ne gelişim diyelim ne değişim ne de dejenarasyon. tüketim toplumu olmuş insanların artık etrafta tüketecek bir şey (terimlerin manaları açısından diyorum) kalmadığı için son yıllarda sıkça sataşmaya başladığı terimler BDSM konuları... bu da bir dönem olarak yükselecek ve bir gün olması gereken seviyeye inecek.

eskiden insanlar bu kadar az bu muhabbetlere girdiği için "ah keşke bu konuyu özgür bir şekilde insanlar konuşsa, biz de kendimizi baskı altında hissetmesek" derdiz. geldiğimiz gün itibari ile insanlar tahminimden daha fazla konuşuyor fakat nedense memnun değilim. Çünkü eskiden konuşan üç beş kişi hissederek ve kafa yorarak konuşuyordu. Artık olayın ruhu kalmadı. sadece şekiller konuşuluyor...

Fakat az önce dediğimi tekrarlarsam bence biraz beklersek bu durumlar kendiliğinden düzelecek.