GÜÇ ?

Hep bahsederiz GÜÇ ...GÜÇ...GÜÇ.Nedir bu GÜÇ bizi ceken..önünde diz cöktüren..önüne diz çökülen ..Ruhumuzu içine alıp alev alev çoşturan o GÜCÜ tanımlamaya ne dersınız?
Kendınızce GÜÇ ten ne anlıyorsunuz....

Güç kontrol ve bilinçtir. Elinizde güç olduğunu bilmezseniz güçsüz olursunuz veya gücü kullanırsanız güçsüz kalırsınız. Gücün doğru kullanımı genelde hayranlık yaratır. Bazen kendimi sorgularım güçsüz bir karaktere mi sahibim diye ama her seferinde kendimi standart olabilecek noktada bazen de daha üst noktada güçlü olduğuma inanırım.
O zaman gene kendime sorarım neden bir başka kişinin gücüne hayranlık duyar ve ona itaat ederim. Kendimi daha güçlü hissedebilmek için olduğunu anladığımda daha da güçlü itaat kavramımı yükseltirim.
Sanırım güce inanışım ve ruhumun şahlanma nedeni beni yöneten gücün sıcaklığı, koruyucu kimliği, sahiplenmesi ve öğretileridir. Bu ruhumun beslenmesi için gerekli en büyük besindir.
S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

Saygıdeğer LADY SADE öncelikle bu güzel başlığınıza geç yazdığım .ç.n özürlerimin kabulünü istirham ederim. İlk gördüğümde alel acele cevaplamayım dedim. Deyiş o deyiş meşguliyet beni bu güne getirdi.
Benim açımdan güç ikiye ayrılır.
1) Hükmetme gücü
Karşılıklı açıklık, güven, saygı, sevgi ve özellikle bilgiden kaynaklanır. Bunlardan kimde daha fazla varsa karşısındakine göre güçlüdür. BDSM içerisindeki rolü ne olursa olsun. Evet bir paradoks gibi gelebilir. Ancak bir köle de Efendi'sinden güçlü olabilir. Hatta bu unsurları öyle barındırabilir ki kendisinde ruhunu ve bedenini Efendi sine teslim edebilecek kadar güçlüdür.
2) Dayanma gücü
Dayanma gücü ise köle ile Efendi açısından farklılık gösterir. köle için fiziki dayanma daha önemli iken, Efendi için değer verdiği malını koruma ve eğitmesi için karşılaştığı güçlükler ön plana çıkar.
Kısa tanım dersek güç=hükmetmektir. Diğer unsurlar bunun çıkarımıdır.
Nacizane fikirlerimdir. Hüküm niteliği asla taşımaz. Her türlü katkıya açıktır.

Adım Dara; Ermenicedir ve hükümdar, gücü elinde tutan demektir. Ebeveynlerim sanırım doğumumdan itibaren öngörülü davranıp bana bu ismi uygun görmüşler... ben de çocukluğumdan beri hükümlerimi yerine getirme arzusu içindeyim. ailemin, içine doğduğum toplumun, eğitim gördüğüm okulların, öğretmenlerin ve elbette çoğu yaşam kuralımı buna göre belirlediğim dinimin de "güçlü kadın" "iktidar sahibi olan kadın" sıfatlarını edinmemde payı vardır.
benim için GÜÇ; femdomu kabul eden bir köle karşısında savurduğum kırbacın sesi olmaktan öte, onun beynine, duygularına hitap edebilme yeteneğidir. burada altını çizmek istediğim terim hükmetmek değil, hitap etmektir. zira hükmetmek çoğu zaman fiziksel baskıyı çağrıştırıyor bende. oysa hitap etmek hani derler ya -gönlünü fethetmek diye... işte buna benzer! bu nedenle birine hükmetmekten daha zor ve daha anlamlı gelir hitap etmek.
ben de gönlüne, beynine ve bedenine hitap edebildiğim kişilerle fetişist ilişkiler kurma halini "GÜÇ" olarak tanımlıyorum...
<b>İsyan Her Yerde...</b>
Güç yaptıklarınla yapacaklarınla ve yapabileceklerinle ölçülen bir kavram.Tabi burda fiziksel olarak ele almıyorum.Sonuçta en büyük güçte düşünceler bilgi ve bunların dışa vurumudur. 8)
2.olarak her kendini güçlü sanan güçlü değildir ve güçlü diye birine saygı göstermek saygı değil korkaklıktır tabi güçsüz birinide ezmek en büyük saygısızlıktır.
Bdsm yi ele alırsakta güç hem efendideki ve köledekidir.Efendideki güç öyle birşeydirki köle ona itaat eder sorgusuz sualsiz ve köledeki güçte öyle birşeydirki acılara dayanır çünkü bunu hakketmiştir
Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz?
Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.

Anlatacaklarım kesinlikle şahsi fikrimdir, eleştiriye açıktır...
"Güç" kelimesinin manasını kendimden yola çıkarak anlatmaya çalışacağım. Burada çelişkiler göreceksiniz. Sanırım hayatımda yok edemediğim nadir çelişkilerden biri...
Bendeniz şimdiye dek hep Master rolünde oldum. Cezalar da yağdırdım, ödüller de dağıttım. Kölelerimin hepsi benim için önemliydi. Mümkün olduğunca benim kontrolüm dışında zarar görmemelerini sağladım. Onlara gelecek tek acı bendenizden gelmeliydi. Düşünce şeklim buydu.
Kudretli olmayı her zaman çok sevdim. Kendimi bir Tanrı gibi hissetmek çok güzeldi. Ama tüm bu zaman zarfında aklımda çok daha farklı bir düşünce tarzı vardı.
Aklımdaki düşünce tarzı "Kadınlar erkeklerden üstündür" şeklinde gelişiyordu. Nedeniyse bilginin ve duygusal zekanın gerçek güç oluşuna inanmamdı. Hitler ve Mevlana, her ikisi de matematiksel zekaları çok güçlü olan insanlardı. Müthiş birer dehaydı her ikisi de. Ama birini insanları fırında yakmaya götüren, diğerineyse "Gel, kim olursan ol, yine gel" dedirten aralarındaki duygusal zeka farkıydı. Bu bağlamda, kadınların - gerçekten de - doğuştan gelen bir duygusal zeka üstünlüğüne sahip olduğunu göz önüne aldığımızda "Güç" kelimesinin anlamını onlarda bulabileceğimize inanırım.
Tüm bu düşüncelerime rağmen, şimdiye dek bir Master gibi davranışımın, hatta karşıma çıkan ve bir Mistress gibi davranmaya çalışan kadınları köle yapışımın nedeniyse benden güçlü olduklarına inanmayışım. "Neden güçlü değiller?" sorusuna verecek cevabımsa şudur:
Şimdiye dek karşıma çıkanlardan zihinsel ve bedensel olarak güçlü oldum. Bedensel olarak güçlü oluşum doğaldı, ama benim önem verdiğim bu değildi. Önemli olan zihinsel anlamda güçlü olmaktı. Zihinsel olarak güçlü oluşum, hem matematiksel zeka anlamında hem de duygusal zeka anlamındaydı. "Ben onlardan güçlüysem, onların gücünün artık bir anlamı kalmamış demektir ve benim kölem olurlar. " mantığıya hareket ettim.
Lakin, şu anda, karşıma çıkacak gerçek bir Mistress her şeyi değiştirecektir. Zihinsel anlamda - hem matematiksel hem duygusal - benden güçlü oluşu onun Efendi'liğini kabul etmem anlamına gelir ve fiziksel olarak ondan güçlü oluşum artık sadece onu korumak ve yüceltmek amaçlı işime yarayacaktır. Anlatımımı güçlendirmek için şöyle bir şeyi gözünüzde canlandırmanızı rica edeceğim:
Kudretli, güzel, görkemli ve bilge bir "Tanrıça." Onun önünde tek dizini kırmış, boynunu eğmiş ve neredeyse onun kadar kudretli ve bilge olan bir "Tanrı." Tanrı'ya diz çöktürense önünde eğildiği Tanrıça'ya duyduğu hayranlık. Onun bilgeliğinden ve hükmetme gücünden etkilenmiş. Tanrıça'sına kötü amaçlarla yaklaşmaya kalkan her varlığı paramparça edebilecek kadar güçlü. Ve Tanrıça'sının verdiği her cezaya katlanabilecek kadar dayanıklı.
Bu tasvir anlatmak istediklerimi çok güzel bir şekilde göz önüne serebiliyor ama tabii ki daha mütevazi bir resim getirmelisiniz gözünüzün önüne.
Tüm şu naçiz gevezeliklerimden sonra anlatmak istediğimi birkaç cümle ile özetleyeyim. Gerçek güç, düşünme gücüdür. Yaratıcılıktan, kıvrak zekadan ve yüze yansıyan iç güzellikten gelir. Bunun altında kalan diğer güç unsurlarına sahip olanlar bu güce hizmet etmelidir. Kendilerinin hiçbir önemi yokmuşçasına, tek önemli olan "Tanrıça"ymışçasına...
Bendenize zaman ayırdığınız ve bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Saygılarımla...
Bazıları benim korkunç biri olduğumu düşünüyor... Hiç bile! Bende bir çocuğun kalbi var; masamda ve bir kavanozun içinde...
Biddable_boss, güzel yazın ve tasvirin için teşekkürler.
Anlattıklarında bana göre çelişki yok. İnsan doğasının mekanizmasını tariflemişsin. Esas itibari ile BDSM bir güç değişimi/oyunu (power play/exchange) dur. Bunun dışında kalan herşey teferruattır, tekniktir, odur, budur. Amaç hükmetmek ise bunu sözle yapmakla kırbaçlayarak yapmak arasında sadece metod farkı vardır. Doğaldır ki sözü tetikleyen de kırbaçı şaklatanda beyindir. İki kişi arasında kimin beyni - gücü - kime yeterse üstün olan taraf o olur. Senden güçlü birine rastladığın zaman köle durumuna geçeceksen bu da doğal.
Yazımı okuduğunuz ve güzel bir yorum yaptığınız için ben teşekkür ederim Masternick.
Eh, doğal veya değil, olacak olan o... Lakin şimdiye dek sadece bir kişi karşıma çıktı tüm heybetiyle, dengime çattım dedim kendi kendime, ama sonradan onun da can yakamadığı ortaya çıktı ve her şey duman oldu gitti... Neyse, hala "Efendi"mi arıyorum diyeyim sadece, yoksa "ser-hoş" vaziyette aklıma gelecek olan komik her şeyi yazabilirim=)
Saygılarımla...
Bazıları benim korkunç biri olduğumu düşünüyor... Hiç bile! Bende bir çocuğun kalbi var; masamda ve bir kavanozun içinde...
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler