Toplumsal yapı içerisinde pek çok insanın mevcut yaşam koşulları, aile yapısı, toplumsal değer yargıları ile bastırılmışlık ve benzeri nedenlerle, kendi cinsel eğilimlerinden haberdar olmadıkları, eğilimlerinin, iç potansiyellerinin farkına varmadıkları ya da en azından bir şeyler hissetseler dahi bilinçli olarak anlamlandırıp dışa vuramadıklarını gözlemliyorum.
Özellikle, BDSM ile ilgili olmayan aile içi şiddetin yoğun olarak yaşandığı ortamlarda ve toplum kesimlerinde, farkına varılması oldukça güç. Ancak, eğitimli, elit bir yaşam sürebilen ve göreceli kendilerini daha özgür ifade etmeye alışmış kesimlerde de benzer bir farkında olmama, ya da kendini ifade edecek kadar anlayamama söz konusu.
Bence BDSM'nin yeterince dışa vurulamamasının bir diğer nedeni de toplum genelinde sapkınlık olarak bakılması ya da o yöndeki inanışlar.
Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenmek isterim.
Direnme, güce teslim ol, onunla birlikte hareket et!
Zynja, yukarıda yazdıklarına katılmamak mümkün değil.
Toplumun her ferdi doğduğu andan itibaren öyle bir "ahlak" bombardımanına tutuluyor ki bu bombardımandan kurtulabilmiş olanlar ancak kendilerinde var olan özelliklerin farkına varabiliyor. Tabi her farkındalık için bu yeter şart değil ama gerek şart. Eğer bahsettiğim bombardımanın altında kalmışsan zaten bir şansın yok.
Dışa vurulmamasından üçüncü şahısların bilmesi durumunu kast ediyorsan, acaba bu BDSM ilişkinin iki kişi arasında normalin üzerinde bir mahremiyete sahip olmasından olabilir mi?
Not : Yukarıdaki ifademden BDSM ile ilgili kişilerin ahlaksız olduğu manası çıkmasın lütfen 
Saddece toplumun ahhlak dışı saydığı bazı şeyleri biz saymıyoruz.
Merhaba
yukarıda yazılan tüm sözlere katılırım da;
Dışa vurmak veya anlatmak meselesine gelince , o kadar kolay değil herşeyden önce düzenin ahlakı hayattarzımızı hoşgörmüyor evet doğrudur Bdsm içinde cinsellik vardır da özgülenme durumunun varlığından sözetmek pek olası değil yani puriten ahlakın hakim olduğu üremeye yönelik hetero ilişkinin dışında herhangi bir cinselliğin hoş görülmediği " aile toplumun temelidir " mantığının alabildiğine beyinlere çakıldığı kişinin toplumun temeli olduğu gerçeğinin gözardı edildiği bir ortamda farkında olsanız da olmasanız da yapmanız gereken, ne hissediyorsanız bastırmaktır . İşte tam bu noktada bu siteye üye olan her iki cinsten kişileri cesaretleri için kutluyorum en azından takma bir isimle dahi olsa farkındalıklarını ve /veya hayat tarzlarını gururla başları dik söyleyip açıklayabiliyorlar. Bunun daha açıklanması konusuna gelince 5237 sayılı TCK 226/4 hükmü hakim olanın fikrini açıkça yaptırıma bağlamıştır merak ederseniz okursunuz .
iyilikler diliyorum
LPP
EVERY WOMAN HAS A SLAVE IN HER BELLY
Özgür bir yaşam için mücadele etmeye değer
Direnme, güce teslim ol, onunla birlikte hareket et!
toplum genelinde sapkınlık olarak bakılması ya da o yöndeki inanışlar olayina katilmaktayim
farkındalık veya başka bir deyişle farkında olmak öncelikle aydınlanmak ya da başka deyişle ışığa kavuşmakla meydana gelir.
nasıl ki, kapkaranlık bir odada çevremizi ancak el yordamı ve sesler ile tanımaya çalışıyorsak, içinde bulunduğumuz karanlıktan çıkmak için yapmış olduğumuz tüm çabalamalar ışığa ulaşmak için atılan küçük adımlar, sesleri huşu içinde dinleme çabalarıdır. ışık ancak karanlıkta olanlara doğar. o yüzden karanlıkta olmaktan korkmuyorum.
xlendir, karanlığı ve içinde bulunmayı çok gerçekçi bir şekilde tanımlayıp betimlemişsin. Teşekkürler.
