Atı şahlandıran nedir ?

Kamçının çaresizliği mi yoksa atın kendisi mi ? Yoksa atı sürenin çaresizliği mi ? Atın daha hızlı gitmesini isteyen kim ? Kamçı mı yoksa atı süren mi ? Burada kamçıyı yapanda iş bitiyor. At kamçı yapamayacağına göre, atı sürende bir çaresizlik durumu belirmiş ki kamçı ortaya çıkmış. Ben ne yapsam da şu hayvan daha hızlı gitse/emirlerime uysa.

Kölelelerime hep derim, en iyi köle emir almayandır diye. Emir verdikten sonra ne anlamı var ki ? Başta 10 emir alıyorken şimdi 2 emir alıyorsun, olay hiç almamak. Akış halinde raks ederken geçmesi gerekiyor.

Daha hızlı değil, emirlerine uymuyor diye bir yaşanılan hal. Tam BDSM kafası.

Kamçıyı tutandaki çaresizlik, her vurduğunda dinle beni ! Dediğimi yapsana aptal ! Bu duygunun dışına çıkıldığında harika bir öğretmen iki taraf içinde. Kimliklerden bağımsız bir vurma hali, ah zaten o hale gidebilsek.

" Üzülmeden ağlama, kızmadan vurma " Çünkü üzülende bir kişilik, kızan da bir kişilik. Sadizmin olayı hızlandırdığı doğru. Biraz önce yaşanılan bir olay, bir yıla yakın bir süredir benimle olan Ay'a'nın yayları arada bir gevşiyor ve işlerini bitirmeden bir şeyler yapmaya başlıyor.

Yayları biraz sıkınca kendine geliyor hemen. Peru'dan gelen flüt bugün baya bi işe yaradı. Sonrasındaki BJ* baya hızlıydı, güzeldi. Bu sefer kamçı kendisini tutanda değildi ve at kamçılanmak istediğini söyledi.

Gölgelerin nasıl çıktığını görmeliydiniz Timsahın. Sabah morning wood'tan sonra, ben de besledim, birde antilop götürdü.

Blogtan bir yazı.
P.