Bir projenin çok avantajları oluyor. Özellikle deney tadında bakılırsa, bir proje size daima bilgi edinme zenginliği yaşatır. Tabi Nar'ın günlüğü bir deney değil; gerçek!
Ama içindeki ve dışındaki gelişmelere bakarsak ilginç detaylar ortaya çıkıyor. Tabi bazıları hep aynı ve değişmiyor.

Ben kölelerimden birisini kendisi bunu kabul ettiği için yaşadıklarını paylaşmasına imkan veriyorum. Bu imkanı değerlendiren insanlar acaba bazı sonuçlara vardıkları zaman kafaların da ne geçti de böyle sonuçlara vardılar diye çok düşünürüm. Genelde (her nedense) BDSM projelerimi ayak fetişistlerde takip eder. Her ne zaman falaka yaşanırsa ben 'o ayaklara nasıl kıya' biliyorum sorusu çıkıyor ortaya. İlginç bir soru da ama bu soru bir evren sonra artık bayatlamıyor mu? Galiba hayır.
Kimseyi acı çekmeye zorlamıyorum. Ama acının yanında neler veriyorum da bir insan zevkle benden acı çekmek istiyor sorusu daha ilginç olmaz mı? Ben sonuç da zevkle acıyı yaşatıyorum ama onunla beraberinde başka şeylerde veriyorum. Ama onlar önemli değil çünkü o güzelim ayaklara kıyılamaz 🙂

İşte bu nokta da bu güzel örnekle neden bizler neden kesin ayırım yaptığımızı anlamalıyız. Burada ki ayırım BDSM ile fetiş arasında ki ayırım. İkisi aynısı ve benzeri değildir. BDSM fetiş içerebilir veya fetiş BDSM içerebilir ama ne eşit değerde olur nede aynısı. Lakin bizim akılı forum ve website açanlar insanları çekmek için, pardon bayan avında başarılı olmak için, düşünmeden hepsini blendere koyarlar, düğmeye basarlar, insanlar da neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeden bilinçsiz konuşur hatta tartışırlar.

Peki kimse mi kafasını çalıştırmak istemiyor? Ne zaman doğru soruları sormayı unuttuk? Neden unuttuk? Yaşam bu kadar kolay mı? Ölmek bu kadar kolay mı?
Galiba her şey zor geliyor. Zor geldiği için herkes herşeyi zorlaştırmak istiyor. Ama bir kadın ayağına köle olmak için en kolay yolu seçiyor; kendini aşağılamak, BDSM'min ve fetişin ne olduğunu bilmeyen Sahibelere yalakalık yapmak, çirkef olmak,...
Ve yolun sonuna hiç varamıyor. Tek yapabildiği 'neden Sahibem yok' diye ağlamak. Arkadaş sadece bayan kölenin sayısı az değil. Gerçek Sahibelerin sayısı da çooooook az. Ancak sayıları aslında az değil. Böyle bir toplumda kendilerini korumak ve açlığın kurbanı olmamak için kendilerini gizliyorlar. Sonra bir tanesi ortaya çıkınca o çirkin tavırlar hemen ortaya çıkıyor.

Allah dan değer ve saygı bilenler var. Zaten tüm çabalarımız onlar için. Birde bizim insanımızı kirletemez kimse çünkü biz hazırlıklı olmadan kimseyi yolculuğa çıkarmayız.

Her zaman kölenle gurur duyman mümkün değil. Dikkat etmez, hata yapar, unutur, kasılır...ama bunu nasıl yapar?

Kasıtlı mı?
O zaman Efendi olarak kendini ve/veya köle seçimini gözden geçirmen gerekir.

Kontrol dışında mı?
O zaman iş başa düşer ve önlemesi Efendi nin görevidir. İyi bir eğitim kadar af etmek de büyüklüğün sembolidir.

Ama büyüklüğün hakkını verirsen kölen de bu emeklerin altın da kalmaz. Seni gururlandırır seni yüceltir.

kölemle gurur duyuyorum.
http://kolenarezgim.masterdapain.com/falaka-beni-affediyordu

'Falaka beni Affediyordu' günlük yazısından görüntüler...

teşekkür etmek için geç kaldık ama affola.harika bir paylaşım olmuş.emeğinize sağlık...

teşekkür etmek için geç kaldık ama affola.harika bir paylaşım olmuş.emeğinize sağlık...
Canın sağ olsun, ne demek

süper paylaşım deamı olur umarım

Bir MDP klasiği daha. Gerçekten hayranlık uyandırıcı. Ülkemizi bu kadar iyi temsil eden bir dostu tanımaktan onur duyuyorum. :++:

İyi ki varsınız MDP. :bira

Gerçekten güzel bir çalışma. Ben kaçırmışım uzun zamandır. Bia Style! yazınca tekrar gördüm.

Gerçi blogtan takipteyim Herkese öneririm.

Bia Style! sabah sabah asıl sen beni onurlandırdın. Teşekkür ederim.
Masternick sağol. Forumdan blogu takip edenlerin olması çok güzel...özellikle seni aralarında bilmek doğru yolda ilerlediğimi gösteriyor.

Bu projemizi destekleyen herkese teşekkür ederim.

Paylaşım için teşekkürler.

Paylaşım için teşekkürler.
Sağol.

Bu ara bu başlığı blog da ki gelişme gibi güncel tutamıyorum. Lakin sorunuz veya söyleyeceğiniz varsa oraya da konunun altında paylaşa bilirsiniz arkadaşlar.

"Bir efendinin en büyük gücü güçsüzlüklerini bilmesidir" o kadar güzel bir cümle ki bu... Yazılarınızı okurken ego dan eser bulamıyorum buda sizi samimi kılıyor... Bloğunuzu okudum. Günlük tutmak mükemmel fikir. En önemlisi de bu konuda bir blog oluşturmak ve insanları doğru yönlendirmek için ayrıca duygularınızı doğru aktarmak için bir çaba sarfetmenizdir. Bu emekler için söyleyecek bir şey yok. Tebriklerimi sunmaktan başka.
ayrıca konunun hissiyat tarafını bu denli önemsemeniz şahsım adına büyük mutluluk kaynağıdır...
teşekkürler.

İnceliğin için asıl ben sana teşekkür ederim Revolver.
Bizim gibi hareket edenlerin en büyük sorunu aslında geri dönüşüme aç kalması. Normalde blogların içinde hep bir fikir alışverişi olunca bizim camiamızda tersini yaşıyoruz. Bundan dolayı haftaya enerji dolu başlamamı sağladığın için asıl ben sana teşekkür ediyorum.

Bir zaafım açıkcası yaptığımız projelerimizi insanların taktir etmesi ama aynı anda sessiz kalmasıdır. Birde Nar'ın tarafından düşünürsem projeye inanıp da bu kadar yürekli bir şekilde yaşadıklarını dile getirdiği için burdan tekrar tekrar tebrik ederim. Benim kölem olduğu için bunu yapmaya mecbur değildir. Ama camiamıza bu ve başka şekilde katkıda bulunan tüm yürekli insanları ve özellikle bayan köleleri ayak da alkışlıyorum. Çünkü asıl saygıyı sizler gösterdiğiniz yüreklilikten ve asil amacınızdan dolayı hak ediyorsunuz. Saygı bir ünvanın veya statünün eseri değildir. Saygı kazanılır ve hak edilir. Sizler fazlasına layıksınız.

kölem Nar Pınar Ezgim 'erkeklerin tek düşüncesi SEX' dedi.
Tabi bunu derken kontrast bir olayın içindeydi. Ben ona cinsel kontrol ile işkence yapıyordum.

Biliyorum bir çok insanlarımız BDSM'i sadece bir cinsel unsür veya sapkınlık olarak görüyor. Hatta Master'lar sadece pipilerin peşinde hareket ettiklerini iddia edenler var. Ama bu konuda böyle düşünenler çok yanılıyorlar. BDSM'i bir hayat felsefesi olarak kabul eden bir kişi böyle olsa 7/24 kafası sekse bağlı kalır. Ama gerçekler başka.

Tabi ki cinsellik için BDSM'i sömürenler var. Lakin bizler BDSM'in içinde ki cinselliği keyif almak, keyif yaşatmak için veya işkence olarak kullanmayı iyi biliriz. Bu kontrole sahip olanlarla ancak BDSM'in içinde sınırları açan cinsellik yaşanır.
Evet, bir erkek olarak kafam da cinsellik daima dolanır. Güzel bir bayanı görünce aklımdan neler geçer neler Evet, gençliğimde 7/24 benim küçük Master sadece seks düşünüyordu Hala cinsellik benim için hayatın içinde en güzel tutkulardan bir tanesi ama ve ama tek düşüncem değil

Bundan dolayı cinselliği ayrıca işkence niyetine kullanabiliyorum. Bunun içinde kafayla hareket etmek lazım. Her şey orada başlıyor orada bitiyor. Sopayı ve kamçıyı sallayarak köle eğitilmez. Onlar ancak eğitimin bir parçası olabilirler. Asıl yetenekse görünmeyen silahları kullanmaktır. Kendinizi kontrol etmek, güçlerinizi kullanmadan güçlü olmak, sabıra sabır katmak ve bir o kadar anlayışlı olmak bu işin sırlarından bir kaç tanesidir.
Nar günlüğünde bir çok ayrıntılara giremiyor. Giremez de çünkü onlar aramızda kalanlar. Ama mümkün olduğu kadar bir çok ayrıntılara giriyoruz. Bu ayrıntılara dikkat ederseniz Nar zaten bedensel acıların yanında diğer işkencelerini anlatıyor. Bazıları da kendisiyle ortaya çıkan işkenceler. Ama bu işkenceler yolun bir parçası olunca kontrast bir durumda 'erkeklerin tek düşüncesi SEX' olma durumu kadının tek düşüncesi seks olmasına dönüyor

Detayları Nar'ın günlüğünde okuyabilirsiniz.

Yorumumu günlüğün altına yaptım ancak burada da söyleyeyim güçlü yürekli bir kölekız aferin yazıları memnun edici ve tekararen söylüyorum Bizlerin erkek olduğumuz elbette su götürmez de ancak şu da var Biz sahip olamayacağımız şeyi üzerimizde taşımayız