Quentin Tarantino den canlı yayında show
Tarantino ayak fetişisti çıktı
Ünlü yönetmen Quentin Tarantino, dünyaca ünlü topmodel Tyra Banks'in televizyon programına konuk oldu. Los Angeles'ta gerçekleşen 'The Tyra Banks Show' adlı programda, Tarantino kadınların ayaklarına özel bir ilgi duyduğunu itiraf etti. "Ayak fetişistiyim" diyen yönetmen, programda Banks'in ayakkabılarını çıkartmasını istedi. Tarantino'nun ayak fetişisti olduğunu önceden bildiğini söyleyen Banks, programdan bir gün önce onun için pedikür yaptığını itiraf ederek izleyenleri şaşırttı.
Adamda ayak fetişi var, bu kesin
Quentin Tarantino, Uma Thurman ile yıllar önce ilk tanıştığında kendisine ayak masajı yapmayı teklif etmiş.
Bu bir tür 'şehir masalı' şeklinde yıllar boyunca anlatılan bir hikayedir. Gerçekten oldu mu olmadı mı kimse bilmiyordu bunu ve ne Tarantino ne de Thurman bu konuda bir şey söylemediklerinden kısıtlı bir çevrede tartışılan bu olay esrarengizliğini sürdürüyordu.
Tarantino, 'Amerikan stüdyoları tarihinde yapılmış en kanlı film' olarak tanıtılan son filminde kendisine masaj yaptırmayan Thurman'dan öcünü iyice alıyor.
Dört yıl boyunca komada olan Thurman, tekrar uyandıktan sonra ayaklarını hareket ettirmek için çalışmaya başlıyor ve beyazperdeyi kaplayan ayaklarını dakikalarca seyretmek zorunda kalıyor seyirci.
Ne yazık ki bana göre son derece de çirkinmiş ayakları, bu yüzden Tarantino ile ortak olan bu fetişimin keyfini tam olarak çıkaramadım, ama herkesin beğenisi kendine göre, değil mi!
* * *
Tarantino bence bir
şaheser çıkarmış ortaya ama açıkça söylemek gerekirse bu herkese göre bir film de değil.
Gerçekten de olağanüstü vahşet var 'Kill Bill'de. Ancak filmi bir çizgi roman olarak seyrettiğiniz zaman, kopan kafalardan, kollardan, bacaklardan fışkıran kan insanı fazla etkilemiyor.
Yönetmen de filmi bu duyarlılıkla seyretmenizi istiyor zaten.
Bu yüzden de film ortalarına doğru direkt olarak çizgi filme dönüşüyor.
Bu işin ustası Japon tarafından yapılan bu bölümde de büyük vahşet var ve çizgi bölüm bitince filmi de aynen onun devamı şeklinde izlemeyi sürdürüyorsunuz.
Bu da gördüklerinize dayanma gücü veriyor size.
Şimdi bu işlere alışık olan ve vahşetin de estetiği olabileceğini kabul etmiş bir kişi olarak ben 'dayanma gücünden' bahsediyorsam bilmem sizler film Türkiye'de gösterilmeye başlanınca neler başınıza gelecek kim bilir?
* * *
Bu köşede daha önce de yazdım, Japonlar insan cinselliğinin karanlıklarını en iyi anlayarak yaşayan insanlardır.
Fetiş ve sado-mazoşizm dünyasını onlar kadar iyi tanıyan bence yok.
Keyif söz konusu olduğunda sınır tanımayan Japonlar bu yüzden yemek kültürünün de en uç noktalarına gitmişlerdir, sekste de.
Batı'da hep belirli sınırlar içinde yaşanan sıra dışı cinselliği Japonlar bu tür sınırları neredeyse tamamen kaldırarak yaşamayı bilirler.
Tarantino hem kendi karanlık duygularını çok iyi tanıyor hem de Japon kültürünün bu yer altısını çok iyi biliyor.
Önceki gün gösterime giren 'Kill Bill' bir Amerikan film stüdyosunda yapıldığı yönetmeninin tutkuları nedeniyle aslında bir Japon filmi.
Filmin önemli bölümünde Japonca diyaloglar var zaten ve filmin tüm ruhuna fetişler, sadist, mazoşist seks oyunları iyice yayılmış.
Özellikle kadın katilleri oynayan sanatçıların tümü sinema tarihinde az rastlanacak bir cinselliği vahşet ile iç içe geçmiş biçimde perdeye yansıtmışlar (Lucu Liu, Vivicia Fox, Julie Dreyfus ve Chiaki Kuriyami önünüzde saygı ile eğiliyorum).
Belki de film bu yüzden bana çok çekici geldi, bilemiyorum.
Tarantino çok zor bir işe girişmiş ve bence ucundan dönerek de işi son anda başarmış.
Filmde hemen her şey bir anda feci şekilde tepetaklak gidebilirdi bunu hep hissediyorsunuz seyrederken.
Zaten filmin yapımcısı Miramax şirketinin patronu Harvey Feinstein da bu yüzden çekimlere müdahale etmiş ve tek çekimden iki film ortaya çıkarılmasını sağlamış.
Anlayacağınız bu izlediğimiz Kill Bill -1.
Uma Thurman daha öldürmelerini bitirmedi, öcünü tam alamadı asıl vahşet iki üç ay sonra gelecek olan Kill Bill-2' ye saklanmış.
Ve açıkça söylemek gerekirse birinci filmi seyrettikten sonra ikincisini seyretmemek imkansız.
* * *
Bana kızdınız şimdi biliyorum, adam New York'ta film seyrediyor ve sonra bunu da yazıyor.
Memleketin bunca sorunu varken nelerle uğraşıyor, olacak iş değil, cık cık cık' böyle söylendiniz bazılarınız bunu hissediyorum.
Ve sizleri böyle düşündürmeyi başardığım için çok da mutluyum. Ne yalan söyleyeyim durum aynen böyle yani.
Önümüzdeki cuma günü de Texas Chainsaw Massacre adlı film gösterime girecek.,
Yıllar önce seyretmiş olduğum bu kült filmin yenisini yapmışlar eğer iyi okuyucu olursanız, yaramazlık filan yapmazsanız bunun hakkında da raporumu veririm sizlere.
Bu filmde elektrikli testereyle insanları kesen adamın öyküsü anlatılıyor ve hatırladığım kadarıyla katil bir kurbanının yüzdüğü derisini maske olarak giyiyordu film boyunca.
Yıllardır bana sorar dururlar neden gazete merkezlerinde elektrikli testere ile katliam yapma fantezin var diye.
Yıllardır susma hakkımı kullandığım bu soruya cevabı vermenin zamanı geldi, 'Texas Chainsaw Massacre' filminin kurbanıyım, suç onda.
O filmi izledikten sonra bir yayın yönetmeninin derisini yüzüp bunu maske olarak takmak ve sonra da yazı işlerinin geri kalanını bu maskeli halimle
elektrikli testereyle bir güzel doğramak fikri benden hiç gitmedi.
Bakalım belki de filmin yeni halini izledikten sonra kendime bir fırsat yaratırım, bilemem artık.
Quentin Tarantino fetişistler için idol olması gereken bir yöntmen kanımca..Gerek yaptığı sanatın kalitesi gerekse de yönettiği tüm filmlerde bir şekilde fetişizm unsuruna yer vermesi beni fazlasıyla mutlu ediyor..
Kill Bill için de birşeyler yazmam gerekirse Daryl Hannah'ın müthiş performansı aklıma gelir karavanın içinde Uma Thurman ile dövüşürken..Aslında tabii çok derin bir analiz yapmam gekir ama uzunca bir süre önce vizyona girdiği için hakkında çok fazla yazı yazıldı zaten..
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler