Aşk - güven arayışı içinde olan bir kadın insanın içindeki sadizm ve mazoşizmi görmemiş ya da görmezden gelmiş demektir, farkında değildir ve böyle bir kadın BDSM ye ilgi duymaz, facebook, chat odaları, herhangi bir sosyal ortamda arayış içine girer kanımca.

Beni ikna edin köle olayım değildir mesele. Söz konusu sahtelikse "götüne tıpa tak, dışarıda öyle gezeceksin" emrini köleni o noktaya taşımadan veriyorsan ordaki kişinin efendiliği tartışılır, her buyruğa bahane veren yerinde sayan köle de köle değildir elbet.

Ben sanatçı bir efendiye rastladım. Hayatıma girdiğinde BDSM ve Efendi olduğundan bir haberdim. Zekası, sabrı ve tecrübesiyle bana çok şey öğretti, beni kendimi keşfetmeye, insan bedeni, psikolojisi, davranışları hakkında düşünmeye, öğrenmeye sevketti. Geçen hafta kölesi olmayı istediğimi söylediğimde, bir kaç gün sonra "seni bir kadınla birlikte bana kölelik yaparken kabül ederim." cevabını aldım. Kabül ettim ve bir emir versin, kölesi olayım diye sabırsızlanıyorum ve henüz cinsellikte bunu yaşamasak bile ben onun çok önce kölesi olmuştum, ona boyun eğerken hem acı çekiyor, hem bundan vazgeçmiyordum, bunu hep nefsimi terbiye etmek, güçlenmek olarak gördüm. Veeee şimdi bana "götüne tıpa tak, dışarda öyle gezeceksin" (ki bu bence ona göre çok hafif bir cezadır) dese gezerim bunu bana her efendiyim diyen yaptıramaz. Bir insanı bu noktaya taşımak önünde eğilmeyi gerektirir Bunun basit bir şey olmadığını vurgulamaktı niyetim.

+++

eklenecek tek bir kelime dahi yok rita. fakat yine de bir iki cümle edemeden duramayacağım...

sevgi en büyük köleliktir. seven köledir kısaca. gönülden bağlı olmadıkça elleri bağlı olmuş olmamış, bdsm açısından hiçbir anlamı yoktur.

rita , yazdıklarını adam gibi ancak şimdi okuyabildim.

Tam manası ile olması gerekeni söylemişsin. Elbette rollere ait cinsiyetler farklı olabilir ama Efendi / köle dediğin böyle doğal olarak geliştiğinde mutberdir. Yoksa raftan indirilip giyilen kostümlerle olmaz.

+++

eklenecek tek bir kelime dahi yok rita. fakat yine de bir iki cümle edemeden duramayacağım...

sevgi en büyük köleliktir. seven köledir kısaca. gönülden bağlı olmadıkça elleri bağlı olmuş olmamış, BDSM açısından hiçbir anlamı yoktur. +++ +++

sahtelik süslü laflardan da geçer bazen ve kendini öyleymiş gibi göstermekten de..kendine ne olduğu ile ilgili isim koyanlara bu iş yaşamakla olur ve/veya arayışda ise samimiyetle içinden alınan bir kararla..bunun dışında kimse kendine rol adını veremez sub ,slave veya master olarak...eğer arayışda olmadan ve karar vermeden öğrenmek aşamasındaysan ne slavesindir ne de submissive veya master..vsvsvs....Bu durumdaki herkese kararsız veya öğrenmede veya izleyici hatta ''meraklı'' denebilir ..Bu yüzden bence buradaki ve heryerdeki dediğim kararsız her üye kendi profillerinden bu slave, sub gibi alınması emek isteyen payeleri çıkartmalıdır..Site yöneticilerine bir önerim ''meraklı'' diye bir rol profil tanımı açılsın veya ''arayışsız'' hatta ''asosyal son şansım buralar'' diye diye ve orada toplansın bu kişiler:) aksi durumda hepsi sahte durumda kalıyorlar kenndilerine biçtikleri payelerle :)..konuşarak gerçek olunsaydı papağanlarla veya konuşan kargalarla iletişimimiz olabilirdi .......beklediğim her tepki geldi bu yazıma:) sahteler ,gerçek olup rahat olanlar,herkesi alkışlayan ''bir bulsam '' master profilleri :)....Teşekkürler herkese

+++

Kutsal Mira

Bu dünya bin bir rengi içinde barındıran bir dünya sizde çok iyi bilirsiniz ki ikili ilişkilerde adlandırma olsa da bu mutlak herkes için geçerli değildir. Lakin bu alemde gerek Kadın gerekse Erkek Efendi modelleri her profilinde köle yazan kişiliği kölesi olarak görerek sohbete başlar.

Ben kendimi bildim bileli bir köleyim lakin bana hükmedecek Efendi modelinin benden üstün olması gerçekten tek şartımdır. Genel pencereden baktığımda ben bir erkek olarak kolay yolu seçer ve bende Masterım diyebilirim ve beni bilen kişiler bu kisveyi rahatlıkla taşıyabileceğimi bilir.

Ama gerçeklik başkadır. Hiç kimse profilinde yazan kelime noktasında bir şeylere biyat etmeye mecbur değildir. Erdem olan kişiyi bu noktada eğitebilmek gerçekliği gösterebilmek ve sağlıklı yaşayabilmektir. Yoksa bu alemde bulunduğum yıllarda çok tiplemeler gördüm. Her birine bir ünvan verecek olsak sistemde serverda bunu taşıyamaz çöker.

Herkese eşit derecede saygılı olmak temeli saygı olan BDSm nin en temel kuralı olmalı.

Ben, yıllar bazında, uzun süredir ruhumdaki baskın kişiliği ve mutlak hükmetme eğilimimi hissederdim. Deneyimlerim ise, iki köle adayını, değerlendirip elemekten öteye gitmedi. Öte yandan hayatım boyunca bir kaç köle tabiatlı kişiyi, bağımsız olarak gözlemleme şansım oldu. Bir başka deyişle, tabiatımı, ütopya üzerinde değerlendirmekten öteye varamadım. İlke ve erdemlerden, gerçeklik tutkumdan ve dürüstlük şartımdan ödün vermediğim sürece, bu ütopik durumun gerçek hayatıma naklolacağına dair de pek olumlu baktığım söylenemez. Bunun nedeni, her şeyi kolay ulaşılabilir hale getirmek adına yaptığımız budamalar, basitleştirmeler, içeriğinden derinliğinden tamamen uzaklaştırıp somutlaştırmalar sonucunda, özünden farklı, gerçeğinden uzak ve gittikçe yüzeyselleşen ilişkilerimiz. normal vanilya ilişkiler bile simgelerin dönüşümlü sıralanışı haline gelmişken, özellikle radikal bir farklılık sunan bdsm, çoklukla iştah kabartıcı etkisiyle benimsenmekte, sıradanlığı uzaklaştıran sınırsız bir fantezi dünya olarak algılanmaktadır. Tanıştığım köleler, özellikle cezalandırılmayı öyle büyük sabırsızlıkla istiyorlar ki, ister istemez onları ağır cezalarla ödüllendirmeye dönüşüveriyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Muhtemelen söylenecek olan gerçek Bir efendi bu noktaya asla getirmez olacaktır, lakin, tanıma ve değerlendirme evresi, bir efendinin bağımsız ve tarafsız gözlemini, değerlendirmesini gerektirebilir. Öte yandan, her şey o kadar standartlaşmış ki, bu tür ilişkilerdeki özgünlükler hiç kabul görmüyor. Her şeyi kalıplara ve standartlara oturtmamız, insanların bunları öğrenip taklit edilecek şeyler olarak algılamaları bunun en önemli sebebi. Bence bdsm, öğrenilmez, aşılanmaz keşfedilir. Bunu her fırsatta belirtmeliyiz. Belki biraz daha seçici ve kapalı topluluklar kurulmalı. Gördüğüm kadarı ile çoğu kişi bunun yaygınlaştırılması taraftarı. Oysa genelleştirip ucuzlatmak yerine bunu daha seçici ve özel tutmaya özen gösterilmeli. Efendilik, sadece isteme hükmetme ve emretmeye dayalı basit bir eylemden, bilgelik gerektiren içsel bir kişilik olarak tanıtılmalı ve gerekirse de kademelendirilmelidir. Öte yandan kölelik ise, dayanma ve tahammül gücünün ötesinde aşağılanıp küçümsenecek bir yapıdan ziyade,daha yüce, daha erdemli daha öz bir hale gelecek şekilde kademelendirilmelidir. Başka türlü, bu durum gittikçe ucuzlayan fantezilerden öteye girmeyecektir. Ve asıl tedirgin edici kısmı, sahte köleler değil, sahte efendilerdir. Köleler hiç değilse yaptığı kendince yanlış bile olsa, ciddi bir bedel öderler, ve bir şekilde gerçekten karşılığını ödedikleri bir eğitim almış sayılabilirler. Ama kendini taş atıp da kolu yorulmuş kadar bile zahmet çekmeyen efendiler bence daha fazla göz önüne alınmalıdır.

Ek olarak şunu ilave etmeye kendimi mecbur hissediyorum, kendimi efendi olarak adlandırmıyorum. İstediğim şeyin ise birilerinin benim kölem olması değil. Sadece, ne isteyip nerede aradığını bilen, bir kaşifim. Burada yeni yetme biri olarak, bilgiçlik taslamaya kalkan biri olarak algılanmak istemiyorum. Sadece bir gözlemci ve eleştirici olarak varsayılmalıyım.

Öte yandan, her şey o kadar standartlaşmış ki, bu tür ilişkilerdeki özgünlükler hiç kabul görmüyor :+1:

"SAHTELİK SÜSLÜ LAFLARDAN GEÇER BAZEN "

Ukalalığın, ezilmişliklerinin üstünden yükseliyor.
Kararlılığın, kararsızlığıma muhtaç.
Ruhundaki hayvanı ben olduğum sürece görebilirsin.
Ve kışkırtmaların! Sadece içimde ki hayvanı gıdıklıyor.
Ben bu hayvanı dizginlerken sen ancak efendi rolünde köle olabilirsin.
İroninin güzelliği Karar vermek mi, karar vermiş gibi yapmak mı?
Tek bir şey olabilseydin, olabilseydik dünya dönmezdi.
Tutarlı deli gördün mü?
Ya deli olmayan sanatçı, düşünür, bilim adamı?

YAŞA'MAK GÜZEL!

evet sahtelik süslü laflardan geçer bazen..bazen geçer bazen geçmez ama geçtiği zamanları anlar gerçekler ve geçmediğini de.....tutarlılık insan ruhuna aykırı bir de bu ruha sahipse karakterler....Efendi rolündeki kolelerin bu duruma düşmek haklarıdır zaten cesaret ediyorlarsa bu role...deli olmayanı anlamı dışında kullananlara bayılırım zira algılarının başka yönleri ile de düşünmeyi öğrenmişierdir zira:) Evet sahtelik süslü laflardan da geçer bazen korkularını ve yetersizliklerini ve olamayacakları rolleri onun altına gizlerler evet süslü lafları severim bazen dinlerken gülerim kahkahalarla bazen de içim yeşerir
..o zaman anlarım ki onlar süslü değil içten harmanlaşmış güzel laflar....ne mutlu ki bunu ayırabilecek bir ruhum tecrübem ve algım var ve ne yazık ki hala kandırılabilecek kadar da inancım kimse kimseye kendine yaptığını yapamaz süslü sözlerle saklansa da allahtan yalan söyleyemeyen organlar hala var :)..teşekkürler rita .....en azından bunları düşündürdüğün yazdırdığın için

Bu konu hakkında çok bilgi sahibi olmadığımı başında belirterek ,okuduklarımın bende oluşturduğu izlenimleri sizlerle tartışmaya açmak istedim.Bu konu tam olarak işin felsefesiyle ilgili kanımca.Sahte efendiler,sahte köleler olur mu?Elbette olur insanın olduğu hangi durum bizi şaşırtabilir ki.Kendi sınırlarını bilmeyen köleler ve efendiler elbette olacaktır.Bir master kendisine "senden master mı ?"olur sorusuna ,eğer bunlar sahtekar insanlar sınırlarını bilmiyorlar ,başta konuşurken herşeyi yapacaklarını idda ediyorlardı bak vazgeçti sonra da çamur atıyor diye bakıyorsa masterlık anlayışında sorun olmalı .Ben nerde yanlış yaptım ,kölemi kendime bunu söyleyecek noktaya nasıl getirdim,cezasını mı abarttım, gerekli ödülleri mi az verdim,acaba onu köleliğe kabul ederken yeterince sorgulamayıp göstermediği karanlık yönlerini ortaya çıkaramadım mı diye düşünmeli gibi geliyor bana.Bu düşünce sistematiğini yerleştirmemiş hiç kimsenin yaşamda gelişim sürecini tamamlayabileceğini düşünmüyorum.Fakat bir masterın kendini bu kadar sorgulaması egosunu yaralar mı onu da siz tecrübeli arkadaşlarımızın tartışması gerektiğini düşünüyorum.

Köle açısından efendisine sen zaten master da değilmişsin demek,bence kolaycı bir yaklaşım.Aynı sorgulamaları köle kendi kendine soracaktır neden böyle bir tepki verdim ben gerçekten bana verilen emirleri yerine getiremeyecek kadar aciz miyim,neleri geliştirmem gerekiyor,vs. gibi sorulara yanıt arayacaktır.

Kendine sorular sormayan ve yanıtları araştırmayan hiç kimse gelişimini tamamlayamaz.Bu durumda bahsettiğiniz sahte köleler,sahte efendiler silinip gidecektir ya da sizin düşündüğünüzden farklı olarak BDSM onlar için sadece birkaç saatlik bir role play den öte değildir.Eğer öyle ise zaten sizler için ,sahte olmuş ya da kendini tanımadan öyleymiş gibi yapmış fark eder mi?

Bu konumda efendi-köle ilişkilerindeki bir sıkıntı ve sık tekrarlanan bazı yanlışlardan bahsedeceğim.

Şu lafı eminim ki benim gibi pek çok Master duymuştur köle ya da köle adaylarından ''sen gerçek bir Master değilsin,sen Master değilsin,senden Master olmaz'' gibi sözleri eminim ki hemen her master-efendi hayatında bir kez olsun duymuştur.

Peki bu sözler genelde hangi anlarda edilgen-köle kişiler tarafından söylenir,neden söylenir şimdi bunu irdeleyelim ve bu klasik soruna farklı açılardan bakalım.
Edilgen-köle kişiler genelde kızgın anlarında,isyan anlarında bu sözleri efendisine ya da Efendi adayına söyler bu sözleri,peki neden?Önce konuya şuradan başlamak ve bakmak gerekli.Her zaman söylendiği ve bilindiği üzre bir edilgen-köle kişi şartlar,sosyal çevre,aile,işi gücü,konumu,toplumun ahlak yapısı,kanunlar ve çeşitli kuralllar nedeni ile efendisinin verdiği her emri şartlar gereği yerine getiremeyebilir,ama gerçek bir Efendi de zaten bu şartları gözetip kölesine buna göre yani imkansız olmayan,kanunlar ya da şartlar önünde kölesinin hayatını zora sokmayacak sağlığını ya da hayatını ciddi manada tehlikeye sokmayacak şekilde emirler verir ve şartları,durumu,zamanı gerçek bir Efendi zaten gözetir ve buna göre hareket eder.Bu durum efendi-köle ilişkilerinde olmazsa olmazlardandır ve her efendi-köle ilişkisi yaşayan kişi bu altın kuralı bilir ve buna göre hareket eder.

Bu altın ve temel kuralı hatırlattıktan sonra şimdi olaya daha derinlemesine girebilir ve irdeleyebiliriz.İşte bu altın kuralı bilen ve bunun farkında olan her efendi-köle kuracağı ve yaşayacağı ilişkisini de buna göre belirler ve her türlü şartları gerekli olgunluk,bilgi,deneyim çerçevesinde ayarlar,bu süreç kendiliğinden gelişir ve rayına oturur.Fakat bu noktada pek çok edilgen-köle adayı şu hatayı yapmaktadır.Diyelim ki efendisi bir emir verdi köle de buna karşı çıktı ve yapamayacağını söyledi,oysa ki efendisinin istediği,verdiği emir yapılabilecek ölçülerde bir şey,fakat köle çeşitli bahanelerle bunu geçiştirme ve yapmama yönüne gidiyor,işte o an haliyle Efendi kızıyor ve yapıldığında sorun çıkmayacak olduğunu bildiği bir emrinin yerine getirilmemesi haliyle kölenin durumunu sorgulamasına neden oluyor.İşte bu anlarda köle önce savunma psikolojisi ''bunu yapamam efendim,olmaz efendim,bunu istemeyin benden efendim'' gibi bir tavır,devamında ise saldırı psikolojisi ''sen zaten gerçek bir Master değilsin,sen Master değilsin'' gibi hem bir tekdüzelik hem de bir isyan gösterisi sunuyor.İşte bu noktada edilgen-köle olduğunu iddia eden kişi kendi açıklarını,eksiklerini,hatalarını,bahane ve tutarsızlıklarını karşı tarafa yıkmaya çalışarak hem verilen emirden kaçmaya,hem isyan etmeye,hem suçu karşı tarafa atmaya hem de karşı tarafı suçlu ya da haksızmış gibi gösterip temel de kendini haklı göstermeye çalışarak var olan ya da olma sürecindeki BDSM ilişkisini tümden sekteye uğratıp yok ediyor.

Şimdi örneklerle ve mantıksal,realist yönden devam edip bakalım olaya.

Altın kuralı söyledik başta;bir Efendi edilgen-köle adayını da ya da kölesine gerekli tüm şartları gözeterek (mekan,zaman,sosyal,aile çevresi konumu,iş yeri ya da iş hayatı,fiziksel,psikolojik durumlar ve etkenleri) emir verir demiştik.

Bu altın kuralı hatırlattıktan sonra örneklemeli açıklamalara geçelim.

Diyelim ki bir Efendi kölesine ''götüne tıpa tak,dışarıda öyle gezeceksin'' dedi (göte tıpa hem bir ceza hem bir eğitme,hem bir alıştırma yöntemidir,bir nevi butt plug ya da zevk,acı unsuruyla karışık bir yöntemdir). Bu emre karşılık köle ''ama efendim regl-adet oldum,yapamam (ki yapamam demesi ayrı bir saçmalık ve yanlış bir sözcük zaten) demesi buradaki olayı tümden saçma kılıyor.Kölenin buradaki mazereti regl-adet olması fakat Efendi ondan arkasına,götüne yani adetle ilgisi olmayan bölgeye sokmasını istiyor,haa regl iken daha çok acı vs..olabilir..!! sonuçta bu bir ceza ya da zevkin farklı bir yönüdür,kölenin bu durumu bahane olamaz..Regl kölelerin en çok kullandığı bahanelerdendir dip not olarak bunu da belirtmiş olalım.

Bir başka örnek..Diyelim ki sanal ortamda tanıştınız kölenizle (malum günümüzde çoğu tanışma şekli hele ki BDSM yaşayacak kişileri her yerden bulamayıp,pek çok kişinin kolayca çevresine ya da sevgilisine vb. açılamadığını,bu konuları konuşamadığını düşünürsek) internet ortamında tanıştığınız ve eğitim verdiğiniz ya da köleniz yaptığınız kişiden fotoğrafını istediniz.(çıplak,ailesi ile ya da çeşitli sebeplerden onu zorda bırakacak bir foto değil,normal bir fotoğraf onu görmek adına) fakat köle kişi size bunu yapamayacağını söyledi..!!! Buna mantıklı bir açıklama da getiremedi üstelik sadece yapamayacağını söyleyip geçiştirme yaptı,sizden anlayış bekledi..Bırakın BDSM ilişkisini siz normal herhangi bir diyalogta bile kiminle iletişim halinde olduğunuzu görmek istersiniz değil mi!! Oysa köle olduğunu,köleniz olduğunu söyleyen kişi size (çıplak vb. olmayan sırf kişiyi görmek adına) istediğiniz normal bir fotoyu gösteremeyeceğini söyledi ve anlayış bekledi.Bu durumda haliyle bir Efendi hatta normal bir insan olarak buna tepki verdiğinizde kölenin işte tam o an sizi ''sen Efendi değilsin,sen gerçek bi Efendi değilsin'' diye suçlaması hangi mantık ve gerçekle açıklanabilir..!! Elbette ki bu basiretsiz,korkak,bahanelerle dolu ''sözde'' kölenin sizin için söylediği şeyler sizin gerçek kalitenizi değiştirmez ama dedim ya,konumuz bu tip köle adayı ya da sözde kölelerini çokluğu,bahaneleri ve BDSM ilişkilerini bu şekilde sürekli sekteye uğratmaları.

Yine başka bir örnek vereyim.Köleniz size regl,utangaçlık,diğer sıradan sıkıntılar gibi bahanelerle gelip sürekli anlayış bekliyor.Hemen her konuyu bahane olarak kullanıyor işte bu BDSM ilişkisi değildir,eğer ki köle kişi buna kendini uygun görmüyorsa bu tür ilişkilere hiç başlamamalı ve uzak durmalıdır.
Bakınız özellikle ülkemizde bu işe heves eden belki gerçekten köle ruhlu olan ama çeşitli korkuları yüzünden ilişkiyi baltalayan çok köle adayı var.Bilhassa evli olup kocası göreceği,çevresi öğreneceği gerekçesiyle çok basit şeyleri bahane edip kaçan,kaçınan,anlayış bekleyen pek çok köle adayı var.Tüm bunların sonucunda köle adayları efendisinden sürekli konu ve durumlara göre anlayış beklemekte onu etken eğil edilgen konuma sokmaya çalışmakta,verilen emirleri türlü nedenlerle geçiştirmeye çalışmaktadır.Bu kölelik değil keyfi bir durumdur ve gerçek hiç bir EFENDİ-MASTER bu durumlara anlayış göstermez,amaa bu noktada o kişilerin kalkıp ''sen Efendi değilsin,sen gerçek bir Master değilsin'' demeleri de ayrı bir ironi ve kendi ezikliklerini kapama çabasıdır.Kaldı ki gerçek bir Efendi kölesinin keyfiyetine göre hareket etmez,eğer ki bir köle ya da dişinin tüm isteklerine ok diyen bir erkek varsa o sırf sex için ya da ne olduğunu bilmediği BDSM fantazilerine soyunmuş bir kişi olacaktır.Hal böyle iken gerçek bir Master'a sen Efendi değilsin deyip,onun her dediğini yapan erkeklere Master muamelesi yapıp sonra da BDSM yaşadığını zanneden sözde köle adayları kendilerini avutmaktan öteye gidememektedir.Her zaman söylüyorum cesaretiniz,gücünüz yoksa,yapamayacağınızı düşünüyorsanız bu ilişki türünden uzak durun köle adayları..Bu bir oyun değil bu gerçek hayat ve burası da oyun alanı değil.

yazının orjinali : http://akovedet.blogspot.com/2011/11/kole-bahanelerikendini-kole.html?zx=f4bf2455ed7485a0
beklediğim her tepki geldi bu yazıma:) sahteler ,gerçek olup rahat olanlar,herkesi alkışlayan ''bir bulsam '' Master profilleri :)....Teşekkürler herkese
Kutal Mira tekrar kendi yazınızmış gibi paylaşımda bulunmanız forum kurallarına aykırı. Alıntı yaptığınızı belirtmeniz gerekiyor. Bilmediğinizi varsayarak tekrarının olmamasını umuyorum. Aksi takdirde forumdan uzaklaştırılacaksınız.

bence hemen uzaklaştırın..... algıların isimlerle bu sanal ortamda nasıl birleştirilir bilirim...yani buradaki bir sürü sahtelik içinde benim gerçekliğimi farklı isimler olduğu için tepki algınızı anlayabilirim.. ama sizlerin de anlamınız gereken alıntı yapmadığımdır... dediğim gibi hemen uzaklaştırın zaten ben değerini bulamadım gerçekliğin ve paylaşımın beklediğim düzeyde ...teşekkürler

bence hemen uzaklaştırın..... algıların isimlerle bu sanal ortamda nasıl birleştirilir bilirim...yani buradaki bir sürü sahtelik içinde benim gerçekliğimi farklı isimler olduğu için tepki algınızı anlayabilirim.. ama sizlerin de anlamınız gereken alıntı yapmadığımdır... dediğim gibi hemen uzaklaştırın zaten ben değerini bulamadım gerçekliğin ve paylaşımın beklediğim düzeyde ...teşekkürler
Ooooo bakıyorum da bir açığınız yakalanınca güzel yerimiz sahtelik içinde bir yer oluyor.
Bizler emeğe o kadar değer verdiğimiz için sizin gibi insanların kopyacılığını takip ediyoruz. Madem ki bu yazılar sizin neden çalan kişilere karşı harekette bulunmuyorsunuz ve/veya o kaynakların yerlerin sahibi sizseniz bunu niye belitmiyorsunuz? Belki de çaldığınız için.

Biz bile kendi sayfalar grubu içinde kendi sayfamızın bir içeriğini diğer kendi sayfamızda kullandığımız zaman kaynak belirtiriz. Bu hukuken önemli olduğu kadar insanlara karşı dürüst hareket etmektir.

Ama bir kalemin bu kadar güzelim paylaşımından sonra bu kadar çirkinleşmesi kalemin o kalem olmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Biz bile kendi sayfalar grubu içinde kendi sayfamızın bir içeriğini diğer kendi sayfamızda kullandığımız zaman kaynak belirtiriz. Bu hukuken önemli olduğu kadar insanlara karşı dürüst hareket etmektir.

+++