Mutlaka herkes farkındadır, profesyonel olan çekimlerin tamamı yabancı kaynaklı sitelerden. Acaba Türkiye'de niye böyle çekimler yapılmıyor? Tamam ben amatör çekimden yanayım ama yine de bence ülkemizde de yapılmalı bu.
Ne istediğini bilmeyen, fantezi peşinde olan, anlattığımı anladığını zannedenler uzak durun..
Biz yapıyoruz ya 
Tabi bizim yapmamızla kesinlikle yeterince yapan yok ama hiç yoktan yinede iyidir.
Ama şunu bilmek lazım. Çekimlerimiz Avrupa ve Türkiye de yapıluyor. Avrupa da her şey sistemli, imkanlar geniş ve her şeyin hukuki bir alt yapısı var. Türkiye ise bunların komple tersidir. Manken veya mankenlik yapacak amatör insanları bulmak neredeyse imkansız. Her şey bir hukuki zorluklar içinde yapılıyor. İmkansızlıklardan dolayı her şey daha yüksek yatırımlı oluyor vs. Bundan dolayı ancak 5 çekimden 1 tanesini Türkiye de yapıyoruz.
Aslında bu biraz da kültür meselesi MasterDaPain. BDSM'in bilinirliği ülkemizde maalesef yanlış yorumlanıyor. Dolayısıyla bir bondage mankeni bulabilmek imkansız hale gelebiliyor. Para karşılığı seks yapmak çok normalken BDSM çekimlerinin anormal karşılanılması maalesef çok üzücü.
Ne istediğini bilmeyen, fantezi peşinde olan, anlattığımı anladığını zannedenler uzak durun..
Aslında bu biraz da kültür meselesi MasterDaPain. BDSM'in bilinirliği ülkemizde maalesef yanlış yorumlanıyor. Dolayısıyla bir bondage mankeni bulabilmek imkansız hale gelebiliyor. Para karşılığı seks yapmak çok normalken BDSM çekimlerinin anormal karşılanılması maalesef çok üzücü.
Tespit kısmen doğru ama piyasa yaratacak kadar da bir camiamız da var. Ama camianın içinde düzensizlik ve olumsuzluklar var. Bunlar kültürümüzden dolayı kaynaklanıyor. Buda bilgi eksikliğin yanında daha çok örf ve adetlerden dolayı kaynaklanıyor. TV dünyasına bir bakın. Gören zanneder ki ayak fetişizmi artık toplumda bilinen ve reklamlara kadar yansıyan bir zevk oldu. Sokak da ayak fetiştim diyense sapık damgasını alıyor. BDSM üzerine istediğimiz kadar bilgi versek de toplumun alt yapsında bir şey değişmedikçe hep ellerimiz kollarımız bağlı kalacaktır.
Bu ilim ile bilimde bile birbirine karışıyor. Misal; fetişizm ve özellikle ayak fetişizmi psikoloji de artık hastalık olarak kabul edilmiyor (belirli sınırları açmadıkça). Ama bizim ülkemizin psikologların 99,9% bunu hala hastalık diye biliyor.
Ve direk konumuzla ilgili aklıma bir şey daha geliyor. Biz her ne kadar Türk insanıyla Türkçe videolar, HD ve yüksek kalitede prodüksiyon yapsak da bundan sadece (istisnalar kaideyi bozmaz) yurt dışı insanından gelir sağlıyoruz. Bizim insanımız korsanlığa alışık olduğu için, bizde tabi ki istisnalık yapmıyor. Yani yabancılara da satış yapmak için ayrıca çalışma (tanıtım, tercüme,vs) yapıyoruz ve prodüksiyon maliyeti anormal yükseliyor ama gelir aynı kalıyor. Hani insanımız satın alsa canım yanmayacak. Gel satın alarak bizi güçlendir, arka arkaya yatırım yapalım ve coşalım. Ama biz şu an toplum olarak tüketme çağında yaşıyoruz. Yaratma, destekleme ve elimizi taşın altına koymayı unuttuk artık.
