Burdaki Babanın istediği.. Aptallıkları yüzenden bağlı bırakmak değil.. Baş kaldırdığı için kırbaçlamak değil.. Konuştuğu için tokatlamak değil..Vamp asla değil.. Böyle bir tatmini yaşamak istemiyor.. aksine bu gerilmesine ve huzurunun kaçmasına neden oluyor.. İstediği gerçek MASUMİYET.. Baktığında yüzü kızarmalı.. Su gibi duru olmalı.. Sanki hiç ayakları yere basmamış gibi.. Sanki hiç günah işlememiş gibi.. Kendisine katlandığı ölçüde sevgisini sınamak istediği.. Her attığı kırbaç kanıtladığı sevginin ölçüsü sanki __Evet bana katlanıyor __Evet beni seviyor her kırbaçta her tokatta beynine dolan huzuru hissediyor.. Seviyor çünkü katlanıyor sabrediyor en yoğun haliyle en baştan çıkartıcı haliyle... İşte bu itaatin en değerlisi.. Sevgiyi almanın en tatmin edici hali...

Aslında galiba bütün hükümdarlıkların altında,hükmedilen şeyin koşulsuz sevgisine ve saygısına dair bir arayış yatıyor sevgili Latina. Ya da ben fazla genel bir gerekçelendirme ihtiyacı içerisindeyim

Aslında galiba bütün hükümdarlıkların altında,hükmedilen şeyin koşulsuz sevgisine ve saygısına dair bir arayış yatıyor sevgili Latina. Ya da ben fazla genel bir gerekçelendirme ihtiyacı içerisindeyim
sevgili Gölge;

sebepsiz yapılan şey, her ne olursa olsun, değersizdir bence... neyi ne için yaptığını bilmez se insan, iyi mi yaptığını, doğru yolda mı olduğunu nasıl anlayacak. elinde metre olmadan uzunluk ölçmeye benzer bu... bu uzun der ölçtüğüne veya kısa... ama neye göre uzun neye göre kısa...?

bir insan başka bir insanın idaresi altına girmek istiyorsa veya bunu bir gereklilik olarak görüyorsa tabi ki bir sebebi (gerekçesi) olmalı... insanın, açıklaması olmadan yaptığı şeylerin değeri olmaz ki. ne güzel eğer yaptığın veya yapmayı düşündüğün şeye bir gerekçe bulabiliyorsan...
insan kötüye boyun eğmez eğmemeli bence... kötüye boyun eğme bir fanteziden öteye de gitmez gibime geliyor. gerçek itaatkar sevgisini ve saygısını, beraberce mutluluğa ulaşabileceği kişiye sunmalı bence... Roller olabilir biri Efendi biri itaatkar olabilir tabi... fakat önemli olan nihai amaca (mutluluğa) birbirini beraberce taşıyabilmek. Efendi çekerek itaatkar iterek... Ama beraber...

Başka bir örnekle açıklamaya çalışayım. Bir takımın bir antrenörü olur... Fakat şampiyon olmak için herkes elinden geleni yapar.

Çok değerli buluyorum bu görüşleri huytt,teşekkür ederim.

Ben de insanın her ne yaparsa yapsın amaçladığı şeyin mutlu olmak olduğuna inanırım ve kesinlikle biliyorum ki kötünün şefkati,iyinin öfkesi kadar mutlu etmez. Sevebildiğimiz,güvenebildiğimiz,iyi bulduğumuz insanlarla yola devam etmekten yanayız hepimiz,kendimize has sebeplerimizi isabetle tanıyabilsek de tanıyamasak da.

Tıpkı dediğiniz gibi roller olabilir ve nihayetinde kurgulanan oyun iki kişinin mutluluğu içindir. Biri itaat eden,biri hükmeden olsa da itaat edenin her duygusunun,her düşüncesinin bu birliktelikte yeri olmalıdır. Bütünüyle aynı fikirdeyim

"Bacaklarını şöyle bir uzat
ve bütün gününü bana anlatmaya çalış"

Umarım doğru bir çeviri olmuştur

"Bacaklarını şöyle bir uzat
ve bütün gününü bana anlatmaya çalış"

Umarım doğru bir çeviri olmuştur
Bir şey haric doğru olmuş . Bacaklarını uzat değil arala olacak aralayarak yana ac

Masternick başta aynı hataya ben de düştüm.
separate = ayırmak, aralamak
spread = yaymak, yayılmak.

Ama tabi bi de Zynja ya sormak lazım.

Spread aralamak, ayırmak, yaymak, sermek, içice birbirinden açarak ayırmak gibi anlamlar taşıyor. Cümleyi ilk gördüğüm anda algıladığım da bacaklarını ayır oldu.

bu tür anlam karmaşalarına mahal vermemek için, bence en iyisi gavurca'yı hiç kullanmamak.

Gavurca kelimesi çok kaba yakışmadı..

Kitap okuma zamanı ......