Shop
29. Ekim.2008
 
Bildirimler
Tümünü temizle

29. Ekim.2008

7 Gönderiler
5 Üyeler
0 Reactions
201 Görüntüleme
(@by_kole)
Gönderiler: 2301
BDSM Ustası Yönetici Admin
Konu başlatıcı
 

Türk oğlu Türk'üz bu vatanda ebediyen
Ürkmeyiz ürkmeyeceğiz kat'iyen.
Rengi al, ay yıldızlı bayrağımız var
Kanla kemikle kutsallaşmış toprağımız var.
İnançlıyız, gururluyuz alnımız açık
Yarınlar bizimdir artık yolumuz açık.
Elinde silâh Mehmetçik nöbet tutar
Cin gibi gözleriyle pusuya yatar.
Umudumuz her şeyimiz gençlerde
Millet, özgürlük, vatan sevgisi hep gönüllerde.
Haydi, uyanın... Artık gidiyoruz aydınlığa
Umudunuzu kaybetmeyin yoksa düşeriz karanlığa.
Rahat uyusun, şehitlerimiz, atalarımız
İnmeyecek gökten yere bayrağımız.
Yorulmak, yılmak yakışmaz bize
Elbette tarih şaşacak azmimize.
Türk'üm, Türk'üz, Türk kalacağız
İlimle, insanlıkla, dünyaya sesimizi duyuracağız.

Ahmet TAŞDELEN

Birinci Dünya savaşını takiben yıllar suren bağımsızlık savaşından sonra, Osmanlı imparatorluğu enkazı üzerine, yine Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 85 yıl önce 29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Cumhuriyetin ilanını Türk ulusunu geçmişin karanlıklarından 20. yüzyıla taşıyacak bir seri devrimler takip etti. Cumhuriyet ilanı ve Türk Devrimi, yalnız Türk ulusu için değil, yalnız geri bırakılmış uluslar için de değil, bütünüyle uygar insanlık için dikkatle üzerinde durulmaya değer bir devrimdir. Türk Devrimi, tarihimizin en karanlık anında bize, Türk ulusuna, yepyeni bir yasam ve umut getirdi; bize güç sağladı ve kendimize güven duygusunu verdi; bizi, Türk ulusunu, yalnız bağımsızlık yoluna değil, çok daha değerli, çok daha ender ve bağımsızlığın da gerçek güvencesi olan özgürlük yoluna sağlam bir biçimde soktu.
Mustafa Kemal olanları söyle özetliyordu:
"Uçurumun kıyısında, yıkık bir ülke... Türlu düşmanlarla kanlı boğuşmalar....Yıllarca suren savaş... Ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni yurt, yeni toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için aralıksız devrimler... İste Türk genel devriminin bir kısa anlatımı."
"Bugüne değin kazandığımız basari, bize ancak ilerleme ve uygarlığa doğru bir yol açmıştır. Yoksa ilerleme ve uygarlığa daha ulaşılmış değildir. Bize ve gelecek kuşaklara düşen ödev, bu yol üzerinde duraksamaksızın ilerlemektir."
"Devrimin hedefini kavramış olanlar, onu korumayı her zaman başaracaklardır."
Atatürk'ün Cumhuriyeti ilan edişinden 85 yıl sonra durum değerlendirmesi yaptığımızda kendi kendimize sormamız gereken bir soru var: Biz bu güvene layık olabildik mi? Atatürk'ün açtığı yoldan onun sağladığı olanaklarla, Cumhuriyeti canları pahasına bize getiren Atalarımızın aziz anıları önünde, alnımız açık, başımız yüksekte "Ben sizin bize verdiğiniz bu kutsal emaneti korumak, geliştirmek için elimden gelen her şeyi yaptım" diyebiliyor muyuz?
Atatürk'ü sevmek, O'nu tanımak ve anlamakla olur. Anlamak için de O'nun düşüncelerini, hayat görüşünü, kişiliğinin belirgin özelliklerini, ilkelerini ve devrimlerini bilmek gerekir. Ayni şekilde, Cumhuriyetin değerini anlamak için, onun ne şartlarda, nelere rağmen ve ne pahasına getirildiğini bilmek gerekir. Öyle ki, Cumhuriyet tarihini öğrendikten ve devrimlerin öncesini, amaçlarını ve getirdiklerini değerlendirdikten sonra, Türkiye'nin parçalanması için sahnelenen oyunlara, Türkiye'nin çıkarlarına karşı girişilen planlara karşı hiç bir Türk'ün seyirci duyarsız olacağı düşünülemez.
Atatürk diyor ki:
"bugün vasıl olduğumuz netice, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin intibahı ve bu aziz vatanin, her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu neticeyi, Türk gençliğine emanet ediyorum."
"Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanin bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin Evladı!
İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! "
Bütün ulusumuzun Cumhuriyet bayramını kutlarken Cumhuriyet devrimlerine sadik kalacağımıza, Buyuk Önderimizin bize verdiği görevi gurur ve azimle yerine getireceğimize şahsım adına söz veririm.

S.S.K. Emeklisi by_kole
BeLki Sandığın Kadar Ukala, BeLkide Tahmin Edemeyeceğin Kadar Mütevaziyim. Biraz SakLıyım Bazen YasakLıyım. Kimseyi Örnek ALmam. Kimseye Örnek OLmam. Arkama Bakmam. 'AsLa' Demem. 'Keşke'Leri Sevmem !! ELeştiri DinLerim Nasihat DinLemem !!

 
Gönderildi : 28 Ekim 2008 13:51
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun !!!!

 
Gönderildi : 28 Ekim 2008 14:09
LADY SADE
(@lady-sade)
Gönderiler: 2901
BDSM Ustası
 

En büyük,en anlamlı ve bizi biz eden BAYRAMIMIZ KUTLU olsun..Atamızın gençliğe hitabına karşı bir Türk gencinin ATAMIZA hitabını bende eklemek istedim.her okudugumda içimde yaşadıgım kımıldamalara,yutkunmakta zorlandıgım satırlardan..nede güzel dile getirmiş demekten kendimi alamıyorum...

EN BÜYÜK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN NİCE CUMHURIYET DOLU YILLARA HEP EL ELE KAVUSALIM ..

------

BİR TÜRK
GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ

Sevgili Atam;
Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş,
Gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,
Temel eğitimini tamamlamış
Ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan,
Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum.
Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım.
İlkokul birdim. Miniciktim.
Elimde beslenme çantam, önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim
öğrenecektim.
Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana
bakıyordun
Bakışların keskindi.
ABC' den sonra ilk öğrendiğimdin;
Mustafa Kemal'din. Çocuktum...
Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin. Armağanını,
uygun adım
sol-sağ-sol
sol-sağ-sol kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı, kaçımız bayılmıştık...
Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık.
(Ne zaman salıncakta sallanan fotoğrafını görsem, geçen 23 Nisan'lara
yanarım.)
Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana...
Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin...
Şahin bakışların vardı, hürriyete aşıktın.
En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin,
Ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı.
Aslandın, kaplandın, kartaldın, panterdin.
Özgür geleceklere açılan pencereydin.
Sözün özü benim sevgili atam;
Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı.
Beni milli bir şekilde eğitenler,
Failatün, failatün, failatün, failün ölçü sistemini,
Niagara Şelalesi' nin yükseklik ve debisini,
Yes, it is a pencil demesini,
Deli İbrahim'in küpesini;
Bir bir kafama yerleştirdiler de;
Bana senin insan yönünü anlatmadılar.
Sigara tiryakisi olduğunu,
Rakı içtiğini,
Aşık olduğunu,
Evlendiğini,
Boşandığını,
Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp, için için
ağladığını,
Özlemlerini, hasretlerini,
Geleceği kazanmaya dair fikirlerini
Anlatmadılar.
Bana, bize, tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin.
Armağanını, uygun adım
sol-sağ-sol
sol-sağ-sol kutladık...
Kaçımızın ayağı su toplamıştı.
Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik.
Biz bayramlarda bunalan gençlerdik.
( Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, 19 Mayıs'lara yanarım.) Bir
yandan;
Heykellerini diktik
Dağa-taşa silüetlerini çizdik,
>>
Her kitaba, her yazıya
Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik.
Bir yandan;
Her işin kolayına kaçtık,
Ticarette kazık attık,
Üretim yerine kopyaladık,
Bilim adamlarını sindirdik,
Aydınları yargıladık,
Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik,
Çoktan yere nice amaçsız gençler yetistirdik.
Zeki, çevik ve aynı zamanda düzenciydik.
Eğitimi siyasete kurban verdik,
Ekonomiyi siyasete kurban verdik,
Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik.
Varlığımız siyasi emellere armağan oldu...
Benim biricik Atam;
Biz Demokles' in kılıcını sapından değil
Keskin yanından tutmayı marifet bildik.
Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,
Tükettik...
Tükettik...
Tükettik...
Dedemden babama, babamdan bana
Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış' bulunmaktayız.
Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek
Enkaz bile bulamayacağız.
Türk'tük, doğruyduk, çalışkanlığımız şüpheli;
Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve Türk
Cumhuriyeti'ni ilelebet
muhafaza ve müdafaa etmek,
Ülkümüz;
Yükselmek, ileri gitmekti...
Uzun bir yoldu...
Yorucu ve yıpratıcıydı...
Adidas' larımız eskidi,
McDonalds' ta mola verdik.
Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini
Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir' anladığımız için
emanetini,
1 milyon beş yüz seksen bin kat küçültmeyi becerdik...
Verdiğin en önemli görev:
Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem
Türk istiklalini ve cumhuriyetini
İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir, bilirim.
Muhtaç olduğum kudretin,
Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir, ellerinden
hasretle öperim...

YER: TÜRKİYE
YIL: 1938
SAAT: 09.05
ATATÜRK ÖLÜYOR ARADAN ONLARCA YIL GEÇİYOR

YIL: 2007
ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR...
DOĞRUCA MECLİSE GİDİYOR,
MEMLEKET NASIL YÖNETİLİYOR GÖRMEK İÇİN...
MECLİS KAPISINDA CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, DEVLET BAKANLARI
KARŞILIYORLAR.
SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORULARI
TARTIŞILIYOR.
OTURUM BİTİYOR, ATATÜRK' Ü MECLİS LOKANTASINA
GÖTÜRÜYORLAR,
YEMEKTEN SONRA OTELE GÖTÜRÜP YATIRIYORLAR. ...
ERTESİ SABAH OTELDEN ALMAYA GİDİYORLAR,
ATATÜRK' ÜN ODASI BOMBOŞ!!!
VE MASANIN ÜZERİNDE BİR KAĞIDA YAZILMIŞ ŞU SÖZLER VAR:

'EFENDİLER...
BEN İSTANBUL'A GİDİYORUM,
ORADAN BİR VAPURA BİNİP TEKRAR SAMSUN'A ÇIKACAĞIM.
ÇÜNKÜ, BU ÜLKENİN BİR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA İHTİYACI VAR...'
BU KADAR ANLAMLI BİRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM
BU ÜLKEMİZ İÇİN...

MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR!!!
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!!!

--------------------------------------------------------------------------------

"Türkiye!
Atatürk için Allah'a borçlusun,
geriye kalan her şeyi de Atatürk'e..." Daniel Dumoulin

Sınırların sınır olmaktan çıkıp gerçek oldugu an,
Ruhunun Ruhuma DİZ ÇÖKTÜGÜ ANDIR..!!

 
Gönderildi : 28 Ekim 2008 15:15
(@destina)
Gönderiler: 58
Kanıyla Üye
 

ANADOLU

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

Ahmed ARİF

Başkalarının günahları ile aziz olamazsın

Çehov

 
Gönderildi : 28 Ekim 2008 15:51
LADY SADE
(@lady-sade)
Gönderiler: 2901
BDSM Ustası
 

Yazmadan duramıyacagım,Portal girişi muhteşem görünüyor.Dalgalanan bayragımız ve dalgar ustundeki ATATÜRK ve Bayrağımız..Sevgili MDP ve by_kole bu guzellıgın mımarı olarak ıkınızede tesekkurler...

Cidden gurur verici bir tablo belki basit bir fotograf ekleme olarak gorebılır cok kısı ama bu işlemin vermiş oldugu manevi boyut çok derin..gönül isterdi ki ATAMIZIN o güzel gözlerini,denize ,aşagılara baktırmak yerine göklere ilerilere baksın.....

Gözlerin ve yüregine hiç gölge düşmesin ATAM,huzurla yat ....Bizler var oldukça emanetin güvende....Sadece onu zedelediklerini sanan bir avuç aklıevveller çıngırak takarlar bi taraflarına...

CUMHURIYET o kadar saglam temellerle inşa edildi ki ,her sarsıntıda temelin sağlamlıgı cok daha belirgin olarak ortaya çıkıyor...

Bizler senin emanetinin bekcileriyiz...

YÜCE ÖNDERİMİZ..

Sınırların sınır olmaktan çıkıp gerçek oldugu an,
Ruhunun Ruhuma DİZ ÇÖKTÜGÜ ANDIR..!!

 
Gönderildi : 28 Ekim 2008 19:44
MasterDaPain
(@masterdapain)
Gönderiler: 4045
BDSM Ustası Yönetici Admin
 

Bu dalgalarin en büyük zamanlarinda tek tutuna bildigim Mustafa Kemal Atatürk`ün mirasidir. Bayramimiz bizi daha cok birbirimize kilitlendirsin ve bizi ayirmak isteyenlere karsi daha da güclü olmamiza güc ve beraberlik yaratsin.
Bize birakilan mirasi sonuna kadar savunmaya haziriz!


Parox Dark - Gabriel Azrael

 
Gönderildi : 29 Ekim 2008 09:46
LADY SADE
(@lady-sade)
Gönderiler: 2901
BDSM Ustası
 

Bugun en TÜRKİYE'nin ve Türk toplumunun en büyük Bayramı.Önce bunu anlamamız ve giderek çogalan örümcek beyinlilerin de bunu anlamasını saglamalıyız.

Gecmişte Ulu önderimiz ve Silah arkadaşlarının nice başarıları ile dolu olan Tarihimiz,aynı şekilde gelecekte de çok şeylere gebe.yeter ki bu bilincle olup birlik ve dirliğimizi bozmak isteyenlerin oyunlarına alet olmayalım..Her zaman oldugu gıbı sagduyumuz ve beynımızı kullanıp ATATÜRK ilke ve inkilaplarının dogrultusunda yürüyelim.Yolumuz ATATÜRKÇÜLÜK..

NE MUTLU TÜRKÜM VE ATATÜRKÇÜYÜM diyebilme akıl ve yetisine sahip olabilekte..

Huzurla yatın Ulu önderimiz ve Tüm Silah arkadaşları, bizler sizlerin emantecileriniziz ..Bu topraklar için akan kanlar asla polıtık oyunlara peşkeş çekilemez..Kimimiz dogru yoldan şaşmış olsakta...Emanetiniz güvenilir ellerde..

Önünüzde Saygıyla egiliyoruz..

BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...

BAYRAGIMIZ HEP GÖKLERDE HEP DAHA YÜKSEKLERDE ,HEP İLERİYE DOGRU ŞAHLANARAK DALGALANSIN

Sınırların sınır olmaktan çıkıp gerçek oldugu an,
Ruhunun Ruhuma DİZ ÇÖKTÜGÜ ANDIR..!!

 
Gönderildi : 29 Ekim 2008 13:13
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL