Güzel bir semboller demeti. Teşekkürler LADY SADE. Hepimizin şansı bol olsun hayatta.

Doğrusu bilmiyordum içtenlikle çok teşekkür ederim
iyilikler dilerim
LPP

Lady Sade biliyor muydunuz diyince aslında paylaşacak bazı şeyler olabiliyor. Okuyoruz durmadan bir yerlede. Bende okuduğumda hadi canım demiştim. Sizlerle de paylaşmak isterim. Sevgiler..

Neden evlilik yüzüğü yüzük parmağına takılır biliyormuydunuz?
Yaşamınız boyunca lazım olur mu bilmem ama aklınızda bulunsun...
Evlilik yüzüğü neden hep aynı parmağımızdadır da, neden
İşaret parmağı Baş parmak ya da Serçe parmak değil de neden Yüzük
Parmağı...

Evlilik yüzüğünü ilk defa eski mısır prensesi Nefertiti takmıştır...o yıllardaki tıbbın ne kadar ilerde olduğu ayrı bir tartışma konusudur ama yüzyıllar sonra anlaşılmıştır ki direk kalbe giden tek damar evlilik yüzüğünü taktığımız parmaktadır..

Başka hiç bir parmağımızdan direk kalbe giden bir damar yoktur..

Bilgi edindim bende teşekkürler...

Osmanlı döneminde savaşa gidilirken, ülkede ne kadar deli ya da görünüş bakımından eli-ayağı bozuk, gulyabani tipli insan varsa hepsi toplanır ve ordunun en ön sırasında, düşmanın üzerine yürütülürmüş. Amaç, düşmanın psikolojisini bozmakmış.

Bir sonraki askerler ise saraya ufak yaşta alınan çocuklarmış. Küçüklüklerinden itibaren sadece pirinç ve hamur işleriyle beslenip izbandut gibi olmaları sağlanırmış. Bi yandan da, her gün yağlı elleri ile mermer tokatlayıp idman yaparlarmış. Böylelikle elleri sağlamlaşır, beton gibi olurmuş. Zaten mermeri tokatlayarak kıramayanı da savaşa götürmezlermiş.

Bunlar savaşta gürz-kılıç filan kullanmayıp, düşman askerlerinin beyinlerini tek tokatla, (herhalde "Osmanlı tokadı" lafı da burdan geliyo) dışarı çıkartırlarmış. Düşünün, adamın kafasında miğfer var ve bi vuruşta kafa miğferle birlikte dağılıyo. Bu hikayeden de, Osmanlının bunca yeri nasıl fethettiği anlaşılıyo zaten.

evet biliyorum ben bunu osmanlı tokadının çıkış noktası bu adamların elleri aşırı şekilde büyük oluyo mermer tokatladıkları için ve her savaştada büyük bir kısmı ölüyordu bunların bunlar sadece mermer değil bir ağacıda kolaylıkla yıkabilen adamlar

YABAN KAZLARI

Göç eden yaban kazlarinin havada süzülürken "V" seklinde bir
formasyonla uçtuklarini görmüssünüzdür... Bilim adamlari kazlarin
neden bu sekilde uçtuklarini arastirmislar ve ;

1-) "V" seklinde uçuldugunda, uçan her kus, kanat çirptiginda
arkasindaki kus için, onu kaldiran bir hava akimi yaratiyormus.
Böylece "V" seklinde bir formasyonda uçan kaz grubu,
birbirlerinin kanat çirpislari sonucu ortaya çikan hava akimini
kullanarak uçus menzillerini % 70 oraninda uzatiyorlarmis. Yani
tek basina gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse
ikiye katliyorlarmis.

Kissadan Hisse: Belli bir hedefi olan ve buna ulasmak için bir
araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk erisirler.

2-) Bir kaz, "V" grubundan çiktigi anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü
diger kuslarin yarattigi hava akiminin disinda kalmis oluyor. Bunun sonucunda,
genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna bu sekilde devam ediyor.

Kissadan Hisse: Eger kafamiz bir kaz kadar çalisiyorsa; bizimle ayni yöne
gidenlerle bilgi alisverisini ve isbirligini sürekli kilariz.

3-) "V" grubunun basinda giden kaz hiç bir hava akimindan yararlanamiyor.
Bu yüzden digerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda en arkaya
geçiyor ve bu defa hemen arkasindaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu
degisim sürekli yapiliyor; böylece her kaz grubun her noktasinda yer almis oluyor.

Kissadan Hisse: Yaptiginiz her isi, yeri ve zamani geldiginde
baskasina birakmak gerekiyor.

4-) Uçus hizi yavasladiginda gerideki kuslar, daha hizli gitmek üzere
öndekileri bagirarak uyariyorlar.

Kissadan Hisse: Ilerlemek ve yol almak için bazen baskalarinin
uyarilarina gereksinim duyariz. Bundan alinmamaliyiz; tam aksine,
böyle uyarilari sevinç ve takdirle karsilamaliyiz.

5-) Gruptaki bir kus hastalanirsa ya da bir avci tarafindan
vurulup uçamayacak duruma gelirse; düsen kusa yardim etmek üzere
gruptan iki kaz ayriliyor ve korumak üzere hasta / yarali kazin
yanina gidiyor. Tekrar uçabilene (ya da eger ölürse, ölümüne
kadar) onunla beraber yarali kusu asla terk etmiyorlar. Daha sonra
kendilerine baska bir kaz grubu buluyorlar. Hiçbir kaz grubu,
kendilerine bu sekilde katilmak isteyen kazlari reddetmiyor...

Kissadan Hisse: Adam olmak sadece insanlara özgü degil....

Hımmm kuş beyinli diyip gecmemek lazım yanı.Insan olmak erdem ve akıllı olmamız için yeterli degil.Cıkarılacak cokkkk hisse var kazlardan..

tskler by_kole

Son okuduğum 3 başlığı bütün gün tekrar tekrar okuyacağım. Hepinize teşekkürler dostlarım.

2000 yılında iki İtalyan jinekolog 32 haftalık bir kız çocuğu ceninini ultrasonla incelemeye almışlar. Cenin sağ eliyle klitorisine dokunup bir yandan da kalçasıyla bacaklarını sıkıyormuş. 20 dakika boyunca bütün bedenini kasıp gevşetmiş. Ve bundan yola çıkarak ceninin mastürbasyon yaptığını anlamışlar. Seksologlara ve jinekologlara göre kız çocukları anne karnında iken mastürbasyonu ve dolayısıyla orgazmı bilirken, erkek çocukları ergenlik çağına girdiklerinde kendileri mastürbasyonu keşfediyormuş. Birçok kız çocuğu annesi, kızlarının otururken bacaklarını ve kalçalarını kasarak böylece klitorise bir baskı yaparak orgazma eriştiklerini söylemişler. Lakin küçük yaştaki erkek çocuklarında böyle bir duruma rastlanmamış. Bu durumda belki de birçok kadının dediği ben mastürbasyon yapmam , ya da erkeklerin çok sık dediği hergün mastürbasyon yaparım sözü asılsızdır. Garip gerçekler, buyrun bakalım.

Buda ayrıca şunu gösteriyor ki kadın kendi farkındalıgına daha ceninken kesfediyor...

Yap bu tıpcı abilerin başka işi gücü yokmudur. Bu bilgi ne kazandırdıda incelemişler. Helal olsun bir yaşıma daha girdim

Robotla seks, körler için porno, çoklu aşklar... 2008 seks konusunda çok garip gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu

Robotla seks, körler için porno, çoklu aşklar... 2008 seks konusunda çok garip gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu

2008 seks açısından büyük garipliklerin yaşandığı bir yıl oldu. Geçen yıl içinde seks alanında yaşanan gelişmeleri çoğu zaman ağzımız beş karış açık biçimde izledik. Biz de, bunları size hatırlatalım istedik. Robotlarla ilişki: Bilimadamları 2050’ye kadar geliştirilecek insansı robotlarla uzun süreli cinsel ve duygusal ilişki yaşanabileceğini açıkladı. Hayvan kılığında seks: İngiltere’de yeni bir trend ortaya çıktı. Seks hayatlarında heyecan getirmek isteyenler, hayvan kılığına girerek sevişmeye başladılar. Hayvanların seks sırasındaki hareketlerini de taklit ederek tabii ki... Kör ve sağırlar için porno: Erotik konularla uğraşan bir hayır derneği, görme ve duyma engelli kişilerin de pornodan faydalanabilmesi için, onlara uygun bir internet sitesi kurulması için çalışmalara başladı. Çoklu aşk: Birden fazla kişiye aşık olmak, artık bir felaket değil. Çünkü ’Polyamory’ yani çoklu aşk giderek daha popüler oluyor. İki kişiyle birden ilişki yaşamak Avrupa’da kabul görür hale gelse de, bizim için çok uzak bir konu...
Şaplak atma modası: Londra kaynaklı bu trend, güzel kadınların yeni bir fantaziye sardığını gösteriyor. Partnerleri tarafından dize yatırılıp, küçük bir çocuk gibi poposuna şaplak attırmak... Bu işin eğitimini veren kurslar bile var. Yatakta başarılı olmak isteyen bir erkek, önce nasıl iyi şaplak atacağını öğrenecek...