komik olurmuş en azından görsel anlamda :D:D:D:D

tül etekli Rugby oyuncuları ve pembe supermen e bayıldımmmm
dokunduugmuz hersey neden bukadar mukemmel oluyor kı 😀

Hepsi birbirinden güzel, hepsi anlamlı. Çok teşekkürler ruj hanım. Sabah sabah güne iyi başlamama neden olduğunuz için tekrar teşekkürler.

Hepsi birbirinden güzel, hepsi anlamlı. Çok teşekkürler ruj hanım. Sabah sabah güne iyi başlamama neden olduğunuz için tekrar teşekkürler.Bende gece gece giriyorum sizin ilginizi görünce keyifleniyorum.....Sevgiler...

komik olurmuş en azından görsel anlamda :D:D:D:DGörsel anlamda mı.....Biz çalışmalara başladık bile başkanım.....Yakında sizlere sunacagız kadınlar ın hükmettigi dünyayıyı eminim memnun kalırsınız.....

İşte bu görüntüler olmasın diye dünyayı kadınlar yönetmemeli

Spill The Blood demiş ki: [Postayı Görüntüle]
İşte bu görüntüler olmasın diye dünyayı kadınlar yönetmemeli

Kısa, öz, sonuca giden yorum diye buna derim

Kadınların yonettıgı gercek bir ulke okuduktan sonra kararını sız verırsınız.

Kadınların yönettiği ülkede bir erkek olmak..

Arjantinli gazeteci Ricardo Coler, bu soruya cevap bulmak için 2 ay kadınlar tarafından yönetilen Çin'in güneyindeki Mosuo'da yaşadı ve şunları yazdı: "Kadınlar yönetince erkekler daha iyi bir hayat sürüyor ve şiddet azalıyor."

Çin’in güneyindeki Mosuo’da güç kadınların elinde. Bölgede iki ay yaşayan Arjantinli gazeteci Ricardo Coler’in çektiği renkli fotoğraflar.

- Arjantinli doktor ve gazeteci Ricardo Coler, iki aydan fazla bir süre Güney Çin’deki Mosuo şehrinde yaşadı. Mosuo’nun özelliği, dünyada anaerkil yapının hüküm sürdüğü, otoritenin kadınların elinde olduğu nadir yerlerden biri olması.

Arjantinli gazeteci Coler, iki ay boyunca yaşadığı Mosuo’yu bir kitapta anlattı. “Cennet dişidir” isimli kitap, Arjantin’de 60 binden fazla satarak en çok okunanlar listesine girdi.

Coler, Alman Spiegel dergisine verdiği röportajda, kadınların hüküm sürdüğü dünyayı şöyle tarif ediyor: “Kadınlar başka türlü yönetiyorlar. Onların yönetiminde şiddet yok. Kadınlar yönetimde olunca, erkekler daha iyi yaşıyor.”

ERKEK HER GECE BAŞKA BİR KADINLA OLABİLİYOR
Coler'e göre Mosuo'da erkeklerin hemen hemen hiç bir sorumluluğu yok. Anaerkil toplumdaki erkeklerin hayatını, Coler şöyle tarif ediyor:

"Erkekler daha az çalışıyor ve bütün gün arkadaşlarıyla oturuyorlar. Her gece başka bir kadınla beraber olabiliyorlar. Kadınlar parayı da yönettiği için, erkeklerin o alanda bir sorumluluğu yok. Ataerkil toplumlarda biz erkekler çok daha fazla çalışıyoruz, üstüne üstlük ev işlerine de yardım etmemiz gerekiyor. Mosuo’da erkeklerin ev işleriyle ilgilenmesine de hiç gerek yok!"

DERTLERİ PARAYLA DEĞİL
Mosuo’daki anaerkil yapıda kadın ve erkek rolleri, bizim Batı toplumundakinin tam tersi değil. Mosuo’lu kadınlar güç sahibi, ancak amaçları daha fazla para kazanmak ya da daha çok mal sahibi olmak değil. Kadınlar gücü farklı şekilde kullanıyor. Ailesinin her anlamda mutluluğunu ve huzurunu sağlamak için kullanıyor elindeki gücü."

KADIN YÖNETİNCE ŞİDDET OLMUYOR
Coler, Mosuo’da kendisini en çok şaşırtan şeyin şiddetin hemen hiç yaşanmaması olduğunu söylüyor.

“Şiddet yok dediğim zaman, kulağınıza idealize ediyorum gibi gelmesin. Her toplumun kendine göre sorunları vardır. Ama kadınların aklına sorunları şiddetle çözmek fikri gelmiyor. Kavgalar pek fazla yaşanmıyor. Hırçınlık ve intikam duyguları ayıp sayılıyor ve bunlar insanın sosyal statüsünü tehdit ediyor. Gerçekten çözülemeyen bir sorun olduğunda ise kadınlar ipleri ellerine alıyor ve bunu genellikle katı, ama yine de arkadaşça bir tavırla çözüyor.”

BELEDİYE BAŞKANI ERKEK AMA...
Coler kitabında, Mosuo'da kadınların erkekle göre "daha güvenilir ve verimli çalışan insanlar" olarak görüldüğünü yazıyor. Erkekler ise daha çok, fiziksel güç kullanılması gereken işlerde öne çıkıyor. Yine de bölgede resmi devlet otoritesini temsil eden belediye başkanının erkek olması Coler'in dikkatini çekiyor: "Ancak onunla sokağa çıktığımız zaman, gerçek anlamda bir otorite olamadığını görüyorum. Ne selamlamalar var, ne de bakmalar...”

VE AŞK HAYATI...
Coler, Mosuo'daki aşk hayatının ise bir yönüyle bizim toplumlarımıza tanıdık, bir yönüyle de yabancı olduğunu söylüyor ve iki toplumun arasındaki farkı şöyle anlatıyor:

“Mosuo’da devamlı birileri seni bir kadınla tanıştırmak istiyor. Tanıştırıldığın zaman, kadınlar genelde mahçup davranıyor. Halbuki normalde kadınlar çok güçlü karakterler ve neredeyse hep bağırarak konuşuyorlar. Ancak sizinle beraber olmak istiyorlarsa daha çekingen davranıyorlar . Ancak beraber olduktan sonra, o mahçup tavırdan eser kalmıyor. Kadınlar ertesi gün normal hayatına devam ediyor, sanki hiç tanışmamışsınız gibi. Mosuo’daki cinsel hayat fazlasıyla aktif ve çiftler sıklıkla değişiyor. Ama sonuçta kiminle beraber olacağına kadın karar veriyor. Her yetişkin kadın, kendi ayrı evinde oturuyor. Ancak erkekler ya toplu halde, ya da aileleri ile oturuyor. Eğer çiftler arasında aşk olursa, erkek, kadının yanına taşınabiliyor. Kadınların erkeklerle beraber yaşamaları için tek motivasyonu aşk. Çocuklar veya para gibi şeyler için beraber yaşamayı sürdürmüyorlar. Aşk bitince ilişki de bitiyor, evlilik ise mutlaka olmak zorunda değil. "

"ÇOCUK OLAYINI FAZLA BÜYÜTÜYORSUN"
Coler, Mosuo'da kendisinden de çocuk sahibi olmak isteyen bir kadınla tanışmış. Gazeteci Mosuol'u kadını nazikçe reddetmiş. “Bakamayacağım çocukları dünyayı getirmek istemiyorum” fikrini anlatmakta zorlanmış. Üstelik kadından aldığı cevap, “Çocuklar zaten annede kalır. Erkeğin onu yetiştirmede fazla bir rolü olmaz. Bu işi fazla ciddiye alıyorsun” olmuş.

Coler bu konuda şunları söylüyor: "25 bin kişinin yaşadığı Mosuo’da, 'baba' kelimesi fazla bir anlam ifade etmiyor. Çocukların, babalarının kim olduğunu bilmemesi sıklıkla karşılaşılan bir durum. Esas olan çocuklarla birlikte kurulan aile. Çünkü aileden ayrılmak hemen hemen hiç mümkün değil."

Şiddet göreceli bir kavramdır BATMAN. Bu sözü yazan arkadaşın şiddetten ne anladığını bilmek gerekiyor öncelikle.

Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti de bir kadın başbakan tarafından yönetildi. O kadar pembe tablolar oluşmadı maalesef. Şiddete bir şey diyemem ama kavga haddinden fazla yaşandı o dönem...

Huytt ben bu yazıyı bır gazeteden aldım yazarın ne dusundugunu bılemıyorum ama konu ıle alakalı gordugum ıcın bende paylasmak ıstedım.Evet kadın basbakanda gorduk bır ev bır araba vaad ederek pembe hayaller dedıklerı boyle bırsey sanırım :).

BATMAN senin yazından alıntı yaparak yazdım diye seni eleştirdiğimi zannetme. Güzel bir alıntı olmuş. Ben yorumumu gazete yazısına istinaden yaptım

İletirim kendilerine
😀

Bu hayal dünyası ancak ve ancak bu türü keyifli prodiksyon ve teknoloji marifeti fotolarda cici duru.

Ne demekmiş kadın dünyaya hükmederse. Bak sen Allahın işine otursunlar evde ütü çamaşır bulaşık yemek v.s. işleriyle uğraşsınlar ben Dünyayı yönetirim. (diye bir kıvılcım çıkarayım)

Bu hayal dünyası ancak ve ancak bu türü keyifli prodiksyon ve teknoloji marifeti fotolarda cici duru.

Ne demekmiş kadın dünyaya hükmederse. Bak sen Allahın işine otursunlar evde ütü çamaşır bulaşık yemek v.s. işleriyle uğraşsınlar ben Dünyayı yönetirim. (diye bir kıvılcım çıkarayım)
Haklısın by_kole sonuna kadar katılıyorum sana (diyerek kıvılcıma benzin dökeyim )