Dün haberleri dinlemişinizdir.Genelkurmay başkanlığından yapılan bir açıklama ile teröre karşı kitlesel tepki verilmesi istendi ki son derece doğru bir istekti.
Gelin bizlerde burdan hep birlikte terörü lanetleyelim.Özellikle son zamanlarda yükselen terör olaylarını kınayalım.,
Ben kişisel tepkimi ortaya koyarak evimin balkonuna Türk Bayrağı'mızı astım.Sizlerde asabilrsiniz. Ve o bayrak ülkenin her yerinde dalgalandıkça kimse kötü emellerine ulaşamayacak.Şunu bilsinlerki Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kanlarıyla çizdiği bu misak-ı milli sınırlarını değiştirmeye bu ülkeyi bölüp parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecek.
İşte bu gün birlik olup tepkimizi dile getirme günüdür.
SÖYLEDİKLERİMDEN ÇOK SAKLADIKLARIMDA SAKLIYIM
Konuyu ben açmadan sizler açmışsınız.
Duyarlılıgınız için teşekkürler.
Benimde kökenim asker aileden gelmekte ve bu konularda çok hassasım.
Dökülen kanların hesabı soruluyor.Dökülen kanlar yerde kalmayacak.
Savaşan tüm Mehmetciklerin yanındayız.
Maalesef Türkiye nin üzerinde örülen ne ilk ne de son oyun bu olacak.Senelerdır teror yuzunden onca yıkılan masum yuva, yüregi parcalanan anne babalar söylenecek o kadar cok sey var kı bu konuda.Herzaman bırlık olmalıyız ama son gunlerde bu cok daha buyuk onem kazanmıs durumda maalesef.Lüfen artık düşünen ve düşündüğünü de rahatca kendıne guvenerek soyleme cesaretınde olan bireyler olalım.Şu an nette yayılan bır msj var sanırım bır cogumuza gelmıstır.MSN nicklerimizin basına kırık karanfıl sembolu koyup tepkımızı sanaldan gostermek buda bır adımdır.Vede evlerımız ısyerlerımızı TÜRK BAYRAKLARI VE ATATÜRK resımlerıyle donatalım lütfen.24 HAZIRAN da yapılacak sesiz MİTİNGE de mutlaka katılınması gerekıyor.
Herkesın en zayıf oldugunu sandıgı zamanlarda TÜRK MİLLETİ daima cok daha güclü olarak şahlanmıştır ve şahlanacak
NE MUTLU TÜRKÜM VE ATATÜRK' ÜN EVLATLARIYIM DİYEBİLENE......
Sınırların sınır olmaktan çıkıp gerçek oldugu an,
Ruhunun Ruhuma DİZ ÇÖKTÜGÜ ANDIR..!!
teror! iki ucu keskin bicak!
ayrilikci, irkci teror daha da beter!
birlik olmak onemli! o ruhu hissetmek onemli ama o ruhun guneydogudaki insanlarimiza hissettirilmesi de onemli. hatta en onemlisi!
ama artik gec mi buna karar veremiyorum! cunku insanlarimiz ciddi bicimde ayrisiyor!
neden teror var?'i bir dusunelim...yalnizca dis mihraklari suclayamayiz degil mi?
butun bu ayrilikcilik sorunlarinin baslangici geleneginde feodallik olan bolgenin yuzlerce yil kendi basina birakilmisligi degil mi?
halkin egitimle ve istekle cozulebilecek sorunlarina aci bir sekilde kendi feodal agalarinin engellemeleriyle cozulmedigi ve bugunlere gelindigi gorulebiliyor mu acaba?
siyasi cikar oyunlariyla osmanlidan beri meclise giren, karar alan, cozum uretmesi gereken agalarin/ millet vekillerinin guclerini kaybetmek istemedikleri icin kendi halklarini bile bile geri biraktigini ve devletin de buna goz yumdugu gorulebiliyor mu acaba?
boyle grift bir sorun bu noktaya gelmisken nasil cozulebilecek? ne kadar aci, ne kadar gec!
cumhuriyet yeni kuruldugundan itibaren kurt agalarinin siyasi baskilarina dayanilabilseydi ve esasli bir toprak reformu yapilabilseydi, yogun bir egitim politikasi gudulebilseydi simdi cozumu ayrilikta, abd'den medet ummakta, bomba koymakta, ogrtetmen oldurmekte, is makinasi yakmakta bulan bi kac yuzbin kisi bile olmayacakti, ne de bu siddette bir ayrilikci teror!
ben turkum ama kendimi karsimdakinin yerine koyup dusunuyorum...
ben bir kurt devletinde yasasaydim, turkce sarki dinledim diye, turkce kitapla yakalandim diye tutuklansaydim ....turkceden baska dil bilmeyen annem gelip beni hapishanede ziyaret ettiginde turkce konusamazsin kizinla deselerdi .... ben annemle yalnizca bakismak ve aglamak zorunda kalsaydim nasil bilenirdim biliyor musunuz icinde yasadigim devlete ve yasalarina!
ben bilenirdim kendimi biliyordum...ve o yerden ciktigimda ayrilikci olurdum...
boyle bakinca icnde bulundugumuz tabloya yapilmasi gerekenler ama zamaninda yapilmamis olanlar daha net ortaya cikiyor.
guneydogudaki feodal aglik duzeni yikilmadikca, toprak reformu yapilmadikca, egitim cok ciddiye alinmadikca bu boyle surup gidecek diye dusunuyorum ben!
konudan kopmus olabilirim ama derin dusununce bunlari goruyorum terorun altinda!
I do, I say, I behave whatever the little voices tell me to do!
Capito?
Terör yılllardır başımızdaki en büyük dert, ama bu sorunun önüne geçmek için de önce neden çıktı, kim nerede yanlışlık yaptı, acaba bizim de payımız var mı diye düşünmek gerek.
"oxytocin", tabii ki geçmişte bizim de hatalarımız olmuştur, herkes gibi... Kendi hatalarımızı görmekten kaçanlara karşıyım. Ama bunların arkasına sığınıp ülkenin bölünmesine, teröre neden ve alet olanlara da aynı derecede karşıyım.
Çözüm hakkındaki fikirlerine de katılıyorum. İnsanlar biliçlendirilmedikçe böyle sürer gider, insanlara neden vermek gerek, başka alternatiflerinin de olduğunu göstermek gerek. Ama bölücülükle de hiçbirşeyin düzelmeyeceğini herkes için daha da kötüye gideceğini akıldan çıkarmadan... Sonuçta her şey daha iyi bir Türkiye için, kansız bir gelecek için.
Derinlere inildikce bazen insan ,karsına cıkan gerceklerle yüzleşmekten yüzüne yansıyanlardan hoslanmayabılıyor.Bu her ıkı taraf ıcınde gecerlı.Yapılan hatalar elbette kı var ve bu hatalar karsılıklı olarak yasandı.Uzun suredır de kendılerını kartal yuvalarının esıntılı görkemlerıne bırakan adı buyuklerın koltuk sevdalarından kaynaklanan basıretsızlının bedelı bunlar ve bunları bızler oduyoruz.Halkımız arasında sorun olmadan yuzyıllardır rahatlıkla yasanabılıyorken ,halada buyuk olcude bu rahatlık olsada .Siyasetın pis elleri zaman zaman gölge düşürüyor.Dusunmemeye, okumamaya,sorgulamayan kolaycı bır toplum anlayısına bılınclı olarak suruklendık ve halada bu devam edıyor.Bunun artık kırılması lazım bu pis oyunların bozulması ıcın.
Ama asla kabul olunamıyacak bır sey var oda VATAN VE MİLLETİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜDÜR.
Sınırların sınır olmaktan çıkıp gerçek oldugu an,
Ruhunun Ruhuma DİZ ÇÖKTÜGÜ ANDIR..!!
Birgün italyan Büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve
huzura kabul edilir. O zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında
konuşulduktan sonra, büyükelçi "Ekselans, dün Roma ile yapmış oldugum bir
görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem
söylendi" der.
Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram
eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır. Döndüğünde ayağında çizmeleri,
üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. Doğruca masasına
gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve
Çakmak'a: " Paşa, İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlarmış. Hazır
mıyız" der. Fevzi Çakmak durmu anlar ve "Biz hazırız Paşam" diye
yanıtlar...Ata büyükelçiye döner ve: "Biz hazırmışız. Hükümetinize
söyleyin, isterlerse gelip Hatay'ı alabilirler" der.......
İşte size tarihten kısa bir anektot.Lider,yönetici,vatansever işte böyle olmalı.Bize düşen en büyük görev ise Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan yürümek.
SÖYLEDİKLERİMDEN ÇOK SAKLADIKLARIMDA SAKLIYIM
Olan olmuştur. Bugün durum nedir ona bakmak lazım. Evet tarih bugünü anlamak için çok gerekli bir araç ancak kimin haklı kimin haksız olduğuna takılmak riskini de taşıyor. Çözüm için karşılıklı çözüm istendiğinin beyanı/kararı gerekmektedir. Ancak çok dikkat etmeliyiz ki karşımızda bir terör örgütü var Kürt halkı değil (? maalesef bizim aymazlıklarımızla terör örgütüne meyletmiş) . Saf saf örgüte yönelik olarak insan hakları demokrasi medeniyet demeyelim. Çünkü terör örgütü bugüne kadar demedi, tanım gereği de asla demez. Kürt kardeşlerimizin sonuna kadar (hayır düzeltiyorum ülkeye katkıları oranında ve herkes kadar) insan hakları , demokrasi , kültürlerini yaşama hakkı olmalı. Ancak altını çizmek isterimki herşeyden önce güneydoğu'nun ekonomik kalkınması şarttır. Güvenliğin sağlanmasından hemen sonra yapılması gereken en önemli şey budur. Dikkatinizi çekerim Kuzey Irak bölgesi tarihi boyunca görmediği bir kalkınma (bizim de katkılarımızla) içerisinde. Şartlar değişmedikçe /ceterus paribus) 10-20 sene içinde bölge halkı için bir çekim merkezi olacaktır. Oldu muda bölünme kaçınılmazdır.
