Ötanazi: Kolay ölüm, zor karar

Türkiye'de yasal düzenlemenin olmamasına karşın hekimlerin beşte biri bu taleple karşılaşıyor
05.06.2008 10:44
''Kimse ölüme ve güneşe direkt bakamaz'' diyen düşünür François de la Rochefaucould'a inat, yüzü hep yaşama dönük insanoğlunun, tedavisi olmayan hastalıklar nedeniyle çektiği ıstırabı dindirmek için istediği 'ötanazi' (kolay
ölüm), yasal düzenlemenin bulunmadığı Türkiye'de de artık telaffuz edilmeye başladı.
Kanserli yakınının yaygın mide kanseri olduğu dönemde çektiği acıları görerek, ötanazi gerçeğini daha yakından tanımak için uygulamanın yasal olduğu Belçika'da araştırmalar yapan, kaynak bulabilirse Hollanda'ya da gitmeyi planlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erdem Özkara, AA muhabirine, ölüm ve ötanazinin insanı çok zorlayan, sarsan kavramlar olduğunu söyledi.
Bir adli tıp uzmanı olarak mesleğinin ana konusunu ölümün oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Özkara, ötanaziye ilgisinin, kanserli, ıstıraplı hastaları görmesiyle başladığını, bu çaresizliği anlatmanın çok zor olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Özkara, ''Sevdiğiniz bir kişi ıstırabının dindirilmesi için sizden yardım istiyor, siz ise onu teselli etmeye çalışıyorsunuz ama elinizden bir şey gelmiyor. Ağrıyı ilaçla kesebilirsiniz fakat ıstırap kesici bir ilacımız yok. Örneğin yemek borusu tıkandığı için kişinin ağızdan beslenememesi, karnının nefes almasını güçleştirecek kadar şişmesi ıstıraptır ve bu durum ağrıdan çok daha kötüdür'' dedi.
Birçok Avrupa ülkesinde ve ABD'de ötanazinin yoğun olarak tartışıldığını belirten Doç. Dr. Özkara, bugün Hollanda, Belçika ve Lüksemburg'da ''tam olarak iyileşmeyen, süregen ve ıstırap verici hastalıklarda'' aktif ötanaziye izin verildiğini, İsviçre ve Almanya'da yasada açıkça tanımlanan ötanazinin gerçekleşmesi halinde diğer öldürme fiillerine göre daha hafif ceza uygulandığını ifade etti. Doç. Dr. Özkara, 2007 yılında 450 olguya ötanazi yapılan Belçika'nın yanı sıra Hollanda'da da yalnızca fiziksel hastalıkların değil, bu kapsamda ruhsal hastalıkların da değerlendirilmesi eğilimi bulunduğunu, ancak yasaların hiçbir doktoru ötanazi yapmaya mecbur etmediğini söyledi.
TÜRKİYE GERÇEĞİ
Türkiye'nin de dahil olduğu İngiltere, Fransa, Kanada gibi birçok ülkede ise ötanazinin ceza yasalarında belirtilmediğini ifade eden Doç. Dr. Özkara, yapılan işlemin eylemin gerçekleşme şekline göre ''adam öldürme'' başlığı altında değerlendirildiğini hatırlattı.
2004 yılında Türkiye'nin 7 bölgesinden yarısı uzman, yarısı pratisyen 949 hekimle yaptıkları bir çalışmaya göre, hekimlerin yüzde 19'unun ötanazi talebiyle karşılaştıklarını belirttiklerini aktaran Doç. Dr. Özkara, şöyle devam etti:
''Yani çalışmaya katılan her 5 hekimden birisi bu taleple karşılaşmış. Bu oran göğüs hekimlerinde yüzde 23, onkologlarda yüzde 34'ü buluyor. Bu tablodan da ötanazi kavramının, durumu ağır hastalarca dile getirildiği anlaşılmaktadır. Zaten ötanaziyi uygulayan ülkelerde de yüzde 86'ya varan oranda tedavi edilemeyen kanser hastalarının bunu istediği bildirilmektedir.
Bizim çalışmalarımızda hekimlerimizin yaklaşık yüzde 40'ı ötanaziye karşı olmadığını, daha büyük çoğunluk ise karşı olduklarını bildirmiştir. Karşı çıkma gerekçelerinin başında bunun istismar edileceği kaygısı, etik gerekçeler ve yasal düzenleme olmaması gelmektedir.''
Doç. Dr. Özkara, Türkiye için bu tartışmaların henüz erken olduğunu ifade ederek, koşulların, yasaların, etik değerlerin ve konuya olumlu - olumsuz bakan bütün ülkelerin araştırılması, sürecin ülke koşullarına ve değerlerine uygun düzenleme için acele edilmeden işlemesi gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Özkara, ''Başkasının gömleğini kendi üzerimize giymeye çalışmamalıyız. Konunun ülkemize ne kadar uyacağını araştırmalıyız'' dedi.
Doç. Dr. Özkara, yaşamın içinde ölümün de olduğu gerçeğini kabul etmenin
önemine işaret ederek, bu korkuyu hafifletmek için hayatın verimli, tatmin edici bir biçimde yaşanmasının telkin edildiğini belirtti.
AA
sizce ötenazi bir hak mıdır? cinayet midir?
Not : BDSM ile ilgisi olmadığı için bu konuyu Toplum bölümüne taşıdım. - Masternick
BDSM DİLİ TÜRKÇE OLSUN
HERKES KURTULSUN...

ötenazi bir haktır bence.Uzun surelı bır bıtkısel yaşam sadece sonucu gecıktıren ızdırap dolu bır yoldan baska bır durum degıl.O nedenle gerektıgınde bu hak kişiye verilmelidir.Ama bu bızım dinimizce cok mümkün bir durum degıl maalesef
Kişi kendisi talep ediyorsa veya ailesi ( Sadece Anne veya Baba) kesinlikle bir hakdır bence. Bu işe cinayet diyenler olabilir ama bunu demeden önce cinayetin ne olduğunu iyi anlamalılar bence.
CİNAYET: Kişinin rizasi dışında onu öldürmek, diye çok kısa bir şekilde tanımlanabilir.
İslam Dini içinse Ötenazi ;
İslam dinine göre kişinin kendi canına kıyması (intihar) yasak Olduğu Gibi tıbbi verilere göre yaşama Ümidi kalmamış veya şiddetli acılar hisseden bir insanın yaşamına bir başkası eliyle son verilmesi talebi Olan ötenazi de yasaktır. Ancak yoğun bakım cihazına bağlı olarak Yaşamını sürdüren kimsenin, solunum cihazından kurtarılmasının iki şartının bulunması durumunda caiz olacağı ifade edilmiştir. Bu şartlar;
A- Kalp ve solunum tamamen durmuş ve uzman tabiplerin, bu durumdan geri dönüşün artık imkansız olduğu sonucuna varmaları.
B- Beynin bütün fonksiyonları kesin olarak durmuş ve uzman tabipler bu durumdan geri dönüş olmadığını ve beynin çözülmeye başladığına hükmetmiş olmalı.
Belirtilen bu şartların gerçekleşmesi durumunda hastanın bağlı olduğu yoğun bakım cihazı kapatılabilir.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Ve benim görüşüm ;
Çok sevdiğim bir söz vardır.
Dizlerimin üzerinde yaşamakdansa ayakda ölmeyi tercih ederim :]
Yani
Bir kazadan dolayı yatalak olmak ve bundan ötürü birilerine muhtaç yaşamak ( buna Anne, Baba, Kardeş dahil) yaşamakdansa ''ÖLÜM'' kesinlikle tercih edilir bir yoldur benim için ve doğal olarak ''Ötenazi'' hakkım olmasını isterim kesinlikle. Veya herhangi bir hastalıkdan dolayı acı çekerek yaşamakda istemem örnekler çoğaltılabilir.
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,001 Üyeler