bu hikaye bitene kadar ben meraktan öleceğim sanırım

aaaaaaaaaa devaamı yok mu ama kıtlendım devamını merakla beklıorum ....

Hımmm ... giderek heyecanlanıyor ... ehh devamını bekliyoruzz

Surat ifademi görmüş olacak ki;
-Herkes partneri ile olacak ve merak etme bir seks partisi falan değil. Yemek yiyip alkol alıp eğleneceğiz. Seni rahatsız edecek kimse yok orada benden başka” diyip göz kırptı. En azından biraz rahatlamıştım.
Yoldayken annem aradı, arkadaşlarımda kalacağımı merak etmemesini söyledim kapattı. Özetle bu akşam başıma bir şey gelirse kaçış umudumu da kendi elimle kenara itmiş oluyordum.
Eve vardığımızda saat gece yarısına yaklaşıyordu. İçerden müzik sesi geliyordu ve herkes kelimenin tam anlamı ile uçmuştu. İçeridekiler gayet şık giyinmişti. Sandığımdan daha kalabalık olması içimi biraz daha rahatlattı. Ayrıca kıyafetimin abesle iştigal etmemesi de hoşuma gitmişti. Eve girer girmez hemen insanlar çevremizi almaya başladılar.
-Oooo Ç…. bey kendi partinize teşrif etmeniz büyük nezaket, yanındaki kız arkadaşın mı?” gibi bir yığın soru ile bizi esir aldılar. Bana sorulan sorularda ne yapacağımı bilemiyordum. Şapşal şapşal insanların suratına bakıyordum. Kızın biri yanıma sokuldu ve kulağıma fısıldadı “insanlar seni daha beter soru yağmuruna tutmadan gel kaçırayım seni” dedi. Ç…’ın yüzüne baktım sanki çevresinde kimse bir şey söylemiyormuş gibi bana bakıyor, benim tepkilerimi ölçüyordu. Hafifçe başını salladı “Rahatına bak ben birazdan yanına gelirim” dedi. İşin doğrusu bu gürültüde kızın bana fısıldadığını nasıl duyduğunu merak ederek peşine takıldım. Arkamdan “Evet kız arkadaşım, evet benden yedi yaş küçük sorularınız bittiyse kız arkadaşımla ilgileneceğim” dediğini duydum. Bir anda yürüyüşümün bile değiştiğine ve bunun fark edildiğine eminim. Neticede sahiplenilmiştim ve bu hoşuma gitmişti. O kalabalığın içerisinde beni önemsediğini bilmek hoş bir duygu idi.
Kızla birlikte kanepenin birine yöneldik ve bana dönüp;
-Adım S… seninki?
-B…
-Sen O….’nun kardeşisin değil mi?
Afallamıştım burada beni abimden ötürü tanıyan birine rast geleceğimi beklemiyordum. Bir panik dalgası bedenimi kaplamaya başladı. S… gülümsedi,
-Merak etme benim de abim burada olduğumu bilmiyor. Hem Ç..’yı 3 yıldan sonra biri ile görmek hoş. Şanslısın aslında kız arkadaşlarını öyle kolay kolay bu tarz ortamlara getirmez.
Söylenecek bir şey olmadığı için sustum. O sırada koluma hafifçe biri dokundu. Arkamı döndüğümde tanımadığım biri vardı ve Ç… ortalıkta görünmüyordu.
-Dans eder misin?
-Hayır mersi.
-Neden, sinirli gibisin dans etmek iyi gelirdi?
-Hayır teşekkür ederim dedim ya!
-Hadi gel inat etme.” Diyip kolumdan çekiştirmeye başladı. Bu kadarı da fazla geldi ve avaz avaz bağırmaya başladım;
-SANA DANS ETMEK İSTEMEDİĞİMİ SÖYLEDİM. BİRİ İLE GELDİM VE DANS EDİLECEKSE ONUNLA EDERİM VE HEMEN ŞİMDİ, ŞU ANDA KOLUMU BIRAKIYORSUN!
Ortama bir sessizlik çöktü ve Ç… gülerek ortaya çıktı. “Şimdi neden seninle olduğumu anlamayanların soruları yanıtlanmış oldu. İkimize birer kadeh bir şeyler koymaya gittiğimde bile seni birilerini dövmeye çalışırken mi bulacağım? Çok ayıp!” Hemen yanımdaki hanzoya dönerek “Sen kendi kıçını buradan çıkarır mısın? Yoksa benim tekmeleyerek çıkarmamı mı tercih edersin?”
Eleman daha kekelerken ortamdan iki tip çıkıp “Gel biz seni eve bırakalım” diyerek garibanı dışarı çıkardılar. Nedendir bilinmez espri ile söylediği laf bile çok hoşuma gitmişti. Gözlerini kısışı ve suratındaki ifade, söyledikleri her ne kadar şakaymış gibi görünse de dediğini yapacağını doğrular nitelikteydi.
Bol bol alkol aldık deliler gibi eğlendik ve muhabbet ettik. Sabaha karşı ev boşalmaya, bazı çiftler ise odalara çekilmeye başladı. Zurnanın zırt dediği yere gelmiştik ve benim karnıma ağrılar giriyordu. İşte son birkaç kişiyi de uğurlamış bana dönmüş kararlı adımlarla üstüme yürüyordu. Adeta ayakta olduğum halde bir köşeye sindiğimi hissediyordum. Boş salonda adımları yankılandıkça, beynimde tamtamlar çalıyordu. Elini uzattı nazikçe;
-Odaya çıkalım mı?
-Çıkalım.
Elini tutup çekingen adımlarla yukarı çıktım. Sadece alkolden kaynaklanmayan bir baş dönmesi, ve soğuktan kaynaklanmadığına emin olduğum bir titreme sarmıştı bedenimi. Sanki yer buz olmuştu ve ben bir buz pistindeydim. Hareketlerimi kontrol edemiyordum. Bunu fark etmiş olacak ki bir anda bana döndü;
-Ne kullandın sen?
-Hiçbir şey alkol sadece.” Dedim ama çenem kasılıyor zorlukla konuşuyordum. Yukarıya doğru bağırmaya başladı;
-S… HEMEN BURAYA GEL!
Kız apar topar merdivenlerin başına geldi ama ben kelimeleri bile zorlukla seçiyordum.
-Ne var ne oldu?
-NE VERDİN B…’YA?
-Sadece bir pıt canım lafını etmeye değmez…
-SENİ GİDİ AŞAĞILIK SÜRTÜK!
Lafını duyduktan sonra dünyam karardı. Uyandığımda yumuşacık yatakta yatıyordum. Ç… ise endişe ile bana bakıyordu.
-Korkuttun beni.
-Ne oldu?” derken odaya bakınmaya başlayıp yalnız olmadığımızı fark ettim.
Adam:
-Merak etme ben doktorum, çok ağır bir uyuşturucuyu maddeyi, alkolle karıştırarak aldığın için ve sanırım bunu ilk defa aldığın için yaklaşık 9 saattir uyuyorsun. Şu anda ne hissediyorsun?
-Sadece vücudumda hafif bir kırgınlık ve sanırım hala kafam güzel yada akşamdan kalmayım.
-Aileni arasan iyi olur bugün eve bu halde gidersen reklam olursun. Neyse benden bu kadar, iğne işe yaradığına ve bilinciniz açık olduğuna göre gidebilirim. Ç… seninle biraz dışarıda konuşalım mı?
-Tamam geliyorum.” Bana endişe ile dönüp;
-İyisin değil mi?
-Susadım sadece.
-Hemen getiriyorum.
-Teşekkür ederim.
Kafam karman çormandı. Ne olmuştu hatırlamaya çalışıyordum. Ama sisli bir görüntü idi. Son konuşulanları hatırlamaya çalıştıkça başım ağrıyor ama görüntüler gittikçe zihnimde berraklaşıyordu. Demek ki o kız bana doldurduğu içkinin içine uyuşturucu atmıştı. Niye yapmıştı ki böyle bir şeyi? Acı acı güldüm. Aklıma eski Türk filmlerinden saçma sapan sahneler geliyordu. Yatağa iyice gömüldüm ve aklıma annemler geldi. Hemen telefona yapışıp bugün eve gelmeyeceğimi arkadaşlarla King oynayacağımızı söyledim. Bu iş de hallolmuştu. Yatağa tekrar uzandığımda uyuyakalmışım.
Tekrar uyandığımda vakit gece yarısını geçiyordu eminim. Pencerenin dışı zifiri karanlıktı. Ama bir gariplik vardı hareket edemiyordum. İlk önce karabasan sandım. Sonra çevremde yanan mumları fark ettim. Bir anda kafama bağlı olduğum dank etti.
Aklımı kaçıracak gibi oldum. Ağzım kapalı idi sesimi çıkaramıyordum. Elimden geldiğince kendimi oradan oraya atıyordum. Aklıma binbir türlü satanist ayinler, insan kurban eden tiplerin görüntüleri geliyor, sessiz çığlıklar atıyordum!
Bir anda onu gördüm karşımda zevkle gülümsüyordu. Bir sandalyede bacak bacak üstüne atmış sırıtırken konuşmaya başladı;
-Nihayet uyandın ufaklık, şimdi seninle biraz eğleneceğiz”.

Wooowww!!
Kolama ilaç kattılar durumlarııı.....
Olay Antalya'da geçiyor.
Çoşkun abimizin parmak izlerini görür gibiyim 😀
Git gide daha heyecanlı oluyor Acid.
Tebrikler

merakla bekliyoruz, harika gidiyor ama sanırım hikaye şimdi başlıyor :blueass:

Eh biraz heyecanlanın 5. bölümü Yazdım ama hemen yollamiycam

Dün gece okudum hikayelerin hepsini ama yazmaya fırsatım olmadı, şimdi yazıyorum; gerçekten müthiş Acid, harika yazmışsınız.. Hikayenin devamını heyecanla bekleyenler arasına ben de katıldım...

çok sürükleyici bir hikaye
Baştan tekrar okudum ve devamını bekliyorum

Nutkum tutulmuştu. Şakaklarım zonkluyor, son hız debeleniyordum. Hoş, konuşmak istesem bile ağzım kapalı olduğundan “ııımmm hhııı” şeklinde sesler çıkarmanın ötesine geçemiyordum. O ise çırılçıplak karşımda oturmuş zevkle bedenimi gözlemliyordu. Kendimi yamyamın tekinin sofrasındaki yemek gibi hissediyordum. O ise gayet eğleniyor görünüyordu. Bir anda ayağa kalkması ile taş kesildim. “Yeter!” dedi. İlk an gözlerim penisine takılı kaldı. Tanrı’m o neydi öyle? 18 yaşındaydım ve sadece iki kişi ile birlikte olmuştum. Ama standardın dışında bir büyüklükte olduğu aşikardı. Beni ayrıca korkutmasına gerek yoktu. Bunu görmek bile benim ondan yüzlerce mil uzağa kaçmama kafi idi. Ama sinir olmuştum “Yeter!” demişti bana. Ne yeterdi? Ne yapmıştım ki? Sadece bağlarımdan kurtulmaya çalışıyordum. Bunun nesi yeterli idi? Ellerimi acıtmaktan öteye gidememiştim henüz. Hayır! Yetmezdi! Daha fazla hareket etmeye, çıldırmış gibi kendimi oradan oraya atmaya başladım. Yabani bir hayvan gibiydim ve durmaya hiç niyetim yoktu!
Son hızla üzerime gelip “Sana yeter dedim!” diyerek bir tokat patlattı! Gözlerimden ateşler saçarak baktım ona. “Evet böyle uslu bir kız ol. Bana itaat etmeyi öğreneceksin ufaklık.” Bir anda yüzümü yumuşattım. Dalga geçer gibi bakıyordum artık ona, şaşırmıştı. Aslında o bana itaat edecekti, içimde bir yerlerde bunu biliyordum. Gözlerimiz kilitlendi ve dudaklarının titrediğini gördüm. İçimden kahkahalar atıyordum. Hayır ne o, ne de bir başkası benim ıslah olmaz ve ehlileştirilemez ruhuma hükmedemezdi!
-Bana öyle bakma!”dedi.
Gözümü dikip bakmaya devam ettim. Yine aynı alaycılık ve “sen bana ne yapabilirsin ki?” bakışı ile. Hadi diyordum içimden bir tokat daha patlat. Canımı sandığın kadar yakamayacaksın hiçbir zaman! Gözlerimiz hala birbirine görülmez bir bağ ile kenetliyken beklediğim tokat geldi. Yine diktim bakışlarımı yüzüne. Bir tokat daha! Yanaklarım pespembe olmuştu biliyorum. Ama inatla yüzüme vurmaya devam ediyordu ve bende aynı inatla bakışlarımı yüzüne dikmeye. Sinirini alamadı ve çekmeceden küçük bir değnek çıkardı.
-Bana bakmamanı emrediyorum ufaklık!
Hafif hafif kendi eline vurarak tehdit eder gibi bir görünüm aldı. Bense kahkahalarımı zorlukla batırıyordum. Bu arada ellerimi yavaştan bağlardan kurtarmıştım o tokat patlatırken. Ama ne kadar ileri gidebileceğimi merak ettiğim için durmuştum. Yüzüne baktım ve ayağımın altında yakıcı bir acı patladı. Kulaklarım uğuldadı ve gözümden istemsiz 2 damla yaş süzüldü. İçimden “evet buraya kadar” dedim ve ellerimi çekip vahşi bir kedi gibi üzerine atılıp kaptım sopayı. O kadar şaşırmıştı ki ne olduğunu bile anlamadı. Hemen arkasına dolandım, dizlerinin arkasına hafif bir tekme ile diz üstü çökerttim onu. Saçını tutup yatağa yapıştırdım ve dizimi omuzlarının ortasına bastırdım. Sağ kolunu 2 elimle kıvırıp sol elimle tutarak sağ elimle kenarda duran ipi aldığım gibi son hızla dizimi çekmeden bağladım. Bu arada hiç konuşmadı. Kaderine razı olmuş gibi bir izlenim edindim. Belki de sadece ne olacağını merak ediyordu. Belki de sadece sopayı henüz vurmamış olmamdan kaynaklanan “daha fazla sinirlendirmeye gerek yok” düşüncesi vardı, bilemiyorum. Ayaklarını ve ellerini arkada bağlayıp birleştirdikten sonra onu ana karnındaki ters cenin gibi bıraktım. Baya bir zorlanarak yatağın üstüne çıkardım onu. Sonunda ağzımdaki ball gagı çıkarabildim. Topun üstüne tükürdüm hafifçe ve Ç…ın saçını çekerek ağzına dayadım. Dudakları mühürlenmiş gibiydi inatla açmıyordu.
-Bak Ç… ya adam gibi ağzını açar bunu ağzına alırsın, ya da bu sopayla önce seni bir güzel döver sonra da topla beraber bir tarafına sokarım. Emin ol o kadar dayağı yedikten sonra kıçını kapalı tutamazsın!
Derin bir nefes aldı ve ağzını açtı. Hemen ağzına sıkıştırıp arkadan bağladım. Az önce tepemde dikilmiş bana ne yapacak diye kara kara düşündüğüm adam şu anda çaresiz bir şekilde elimin altında yatıyordu. Ona ne istersem yapabilirdim. Ama ona sırtımı dönüp odayı incelemeye, çekmecelere vs.. bakmaya başladım. Bazı yerlere yaklaştığım anda sesi çıkmaya başlıyordu birtanemin. Tabi ben de inatla oraları daha fazla inceliyordum. Kesin bir oyuncak çıkıyordu ve bu beni baya eğlendiriyordu. Genelde zararsız şeylerdi plug-gag-rope-anal sex cream vs.. Bütün bulduklarımı getirip yatağa koydum.
İyice eğilip göz göze geldim. Taklaşıp gözlerinin üzerine 2 minik öpücük kondurdum. Sonra ağzında gag olduğu halde ağzımı açıp gagın yarısını ağzıma aldım ve dudaklarına dudaklarımı dokundurmuş oldu. Bu arada gözüm penisindeydi. İçine kaçmış olan o minik şeyde hafif bir kıpırtı oldu. Sonra tekrar göz hizasına geldim ve sevimli bir kız çocuğu gibi gülümsedim.
-Evet aşkım seninle çoook eğleneceğiz!

Bunu görmek bile benim ondan yüzlerce mil uzağa kaçmama kafi idi.

Ben artık bu tercümeden sonra, gerçekten yaşanmış hikayeden millerce uzağa giderim.

Kara bahtım,kem talihim
Taşa bassam iz olur.(Ağustosda suya girsem balta kesmez buz olur)

Bunu görmek bile benim ondan yüzlerce mil uzağa kaçmama kafi idi.

Ben artık bu tercümeden sonra, gerçekten yaşanmış hikayeden millerce uzağa giderim.

Kara bahtım,kem talihim
Taşa bassam iz olur.(Ağustosda suya girsem balta kesmez buz olur)

Millerle kalmayınız, mümkünse Allah'a pek bi yakın olunuz. Yeter ki bulunduğum platformdan uzak olunuz da nerde olursanız olunuz.

Bunu görmek bile benim ondan yüzlerce mil uzağa kaçmama kafi idi.

Ben artık bu tercümeden sonra, gerçekten yaşanmış hikayeden millerce uzağa giderim.

Kara bahtım,kem talihim
Taşa bassam iz olur.(Ağustosda suya girsem balta kesmez buz olur)

Haklısınız ... Bence de en mantıklısını yaparsınız... Sizi BDSM değil Adult partner arama siteleri paklar...
Bunlar size ağır gelir 8)

acid cim sen baskalarının sozlerıne aldırma bak burdakı buyuk cogunluk deli gb yazının takıpcısı oldu okadar guzel ve surukleyıcı yazıyorsun ki tebrık etmemek elde degıl :+1: :++: :bira:

Hikaye gercekten guzel ve heyecan verici fakat ingilizceden tercume oldugu cok belli oluyor. Benim icin mahzuru yok, okumaya devam edecegim.