Gecenin bir yarısıydı ve yine içindeki şeytan uyanmıştı, içkisini bir kenara bıraktı, bilgisayarını açtı ve girdi Yeni nick'i ile siteye Ve insanların arasına karıştı. Kendine bir sahip arıyordu ve zaman geçiyordu, ve tanıştılar sohbet ilerledi gecenin ilerleryen saatlerine doğru bir dizi güven testinden ve yaklaşık 3 hafta sohbet ettikten sonra artık bir araya gelmek için karar vermişlerdi...
Ne yorucu bir gündü bu gün iş çıkışı bir de akşam trafiği hiç çekilmiyordu. Üstelik bir araba kaza yapmış trafik altüst olmuştu. Neyse ki kendini zor bela eve atabildi, kapıdan içeri girer girmez üzerini çıkardı ve duşa girdi. Geçmişini düşündü suyun altında Ahmet çocukluğunu, babasının ölümünü, üvey babasının yüzünden evden kaçışı, okul yılları ve işte şimdi buradaydı. İyi bir işi güzel bir evi vardı ve hayatından memnundu, ama şu bastıramadığı tutkuları bazen hastalıklı olduğu fikrine kapılmasına neden oluyordu. Saate baktı zaman gelmişti, bir an önce çıkmalıydı Yeni Efendi tarafından cezalandırılmak istemezdi ilk günden. Buluşma yerinde beklerken telefonu çaldı arayan "o" idi. "Efendim ?" "Sahildeki ilk banka otur yarım saat bekledikten sonra bir taksiye bin vereceğim adrese git." telefonu kapadı ve bankta beklemeye başladı...
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
güzel bir başlangıç..uzun aralar vermeden devam etmenizi dilerim 
ben tuzagim da dogdum, artik aldirmiyorum..
Teşekkür ederim sizi çok bekletmeyeceğim... 
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
Gerçekten güzel bir başlangıç. Teşekkürler ulash_23.
evet heyecan uyandırdı bile . yarım saat dolsa da devamını yazsanız teşekkürler
Bir sabah uyandığında kendisini hamamböceğine dönüşmüş olarak buldu.
akıcı bir anlatım, güzel bir üslup olmuş... bekliyoruz
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Herkese teşekür ederim şevklendiriyorsunuz beni
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
Telefona gelen mesajla irkildi Ahmet açtı adres çok uzakta değildi. Ayağa kalktı gelirken biraz ileride bir taksi durağı görmüş gibiydi oraya doğru yürümeye başladı. Heyecanlıydı ve heyecanına hakim olamıyordu, ancak heyecanını gizleme konusunda bir profesyoneldi, gidince yaşayacakları yapacakları aklına geliyor iyice kendinden geçiyordu uzun zaman olmuştu bu tutkusunu bastıralı ama artık benliğine karşı koyamıyordu, taksinin arka koltuğuna oturdu taksiciye gideceği yerin adresini söyledikten sonra etrafı seyretmeye başladı.Nihayet gelmişti kalbi çok hızlı atıyordu ama bunu gizlemeyi çok iyi beceriyordu müthiş derecede soğuk kanlı biriydi ve bu onun çok işine yarıyordu.Koca bir villanın önünde durdular "Sanırım geldik" dedi kendi kendine, taksiden indiği anda telefonu çaldı arayan efendi idi "Bahçe kapısı açık içeri gir ve kapat, solunda kalan kulübeye gir üzerini değiştir ve benim gelmemi bekle." kapıyı açtı içeri girdi ve kapandığından emin olduğu kapıyı arkasında bıraktı hemen solunda gördüğü kulübeye doğru yürümeye başladı. Büyük prefabrik bir kulübeydi içeri girdi güzel dizayn edilmişti yere sabitlenmiş bir sandalye, tavana sabitlenmiş farklı ebatlarda büyükçe Makaralar(bunlar bondage uygulamaları için olsa gerek diye içinden geçirdi),duvarda asılı birbirinden farklı elbiseler, kamçılar, maskeler, eldivenler, kelepçeler, gerçi kendisi de yanında eğlenmek için ufak tefek şeyler getirmişti ama denileni yaptı küçük sırt çantasını kenara bıraktı masanın üzerinde onun için hazırlanmış olan kıyafetleri giydi ayak ve el bileklerine ucunda metal halkalar olan deri bileklikleri taktı Boynuna ise boynunu saracak şekilde tasarlanmış tasmayı geçirdi ve uslu bir köpek gibi kapının ağzına kıvrılıp sahibini beklemeye başladı. Ve ince bir gıcırtı ile açıldı kapı, başını yerden kaldırmadı efendinin seslenmesini bekliyordu. Kısa bir sessizliğin ardından "Aferin sabırsız değilsin şimdi kaldır kafanı ve gözlerimin içine bak ve neden burada olduğunu bana söyle" dedi efendi, Yavaşça doğruldu efendinin gözlerinin içine delici ve soğuk bir bakış atarak "Sizin için buradayım" dedi sadece, Efendi bu cevabı yeterli bulmuştu ama sanki yolunda gitmeyen bir şeyler var gibiydi, yeni köle diğerlerine hiç benzemiyor sanki o heyecan o tutkuyu yaşamıyor gibiydi hiç bir heyecan belirtisi yoktu aksine sakin, kontrollü ve soğuk kanlıydı, ama pek aldırmadı buna, sonra aklından ona neler yapmak istediğini düşündü sandalyeye oturmasını emretti. Bir köpek sadıklığı ile emri yerine getirdi köle, hemen sandalyeye oturdu ve efendi ellerini ve ayaklarını bağlarken sadece izledi onu sonra kapıya doğru yöneldi efendi çıkarken ışığı söndürdü ve karanlıkta yankılanan bir kahkaha attı yalnız fark etmediği şey ahmet'in karanlıkta parıldayan gülümsemesiydi kapıyı sertçe çekti ve çıktı...
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
ovv işler kızışıyor devamını merakla bekliyoruz ulash_23 direk eve cagırmaması farklı bir heyecan katmış bence
Bir sabah uyandığında kendisini hamamböceğine dönüşmüş olarak buldu.
ulash_23 çok güzel gidiyor, klavyene ve muhayyilene sağlık. Chat odasındaki önerilerimi de dikkate alırsan kaymaklı baklava olacak.
evet biçim olarak biraz beceriksizce oldu daha dikkatli yazmaya öze göstereceğim arkadaşlar.
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
Yirmi dört saattir bir şey yiyip içmemişti ve hala efendinin ne zaman geleceği hakkında bir fikri yoktu.Kapı bir anda açıldı efendi elinde bir file ile gelmişti ışığı yaktı, Ahmet'in gözleri karanlığa alışmıştı, göz bebekleri bir anda küçüldü istem dışı olarak gözlerini kıstı, efendi duvardan bir su kabı almıştı yavaşça yere bıraktı ve elindeki su şişesini yüksekte tutarak su kabını doldurmaya başladı kaba dökülen sular yükseltiden ötürü etrafa sıçrıyordu ve bundan büyük bir keyif alıyordu efendi ama Ahmet umursamazmış gibi göründü. Ne kadar umursamaz bir köle diye düşündü efendi acaba tarzı mı buydu ? Ama görecekti el mi yamandı bey mi nasıl olsa yola gelecekti...
Suyu doldurduktan sonra çözmedi köleyi efendi bekledi sabırla. Onun yalvarmasını ve su içmek için izin istemesini bekliyordu, bir sandalye çekti oturdu Ahmet'in karşısına, kitabını açtı ve okumaya başladı. Aslında okumuyor zamanı geçirmeye çalışıyordu. Göz ucuyla onu her kontrol ettiğinde göz göze gelmişlerdi ve gözlerini hiç ayırmadan efendisine bakıyordu Ahmet. Efendi bir anda öfkeden deliye döndü, elindeki kitabı fırlattı, yerinden ok gibi kalktı duvardan siyah sığır derisinden yapılma ucunda sivri iğnelerle süslenmiş metal toplar bulunan kamçısını kaptı ve satıh gözetmeksizin vurmaya başladı, gözü görmüyordu nereye vurduğunu ve yaklaşık bir buçuk dakika sonra vurmayı kesti, o nefes nefese köle kanlar içinde kalmıştı. Ama bir gariplik vardı, Ahmet ne acıdan inliyor nede yapmaması için yalvarıyordu. Sadece yüzünde bir tebessüm vardı. Ne yapacağını bilemedi efendi telaşlandı ama sakin görünmeye çalıştı, otoritesinden taviz vermek istemiyordu sağlam görünmeliydi, yerdeki suyu aldı Ahmet'in yüzüne serpti ve biraz yalnız kalmak için dışarı çıktı.
Ne yapacağını bilmiyordu, bir gariplik vardı bu işte! bu herif normal değildi. Bir an önce kurtulmalıydı köleden ama kendine yediremiyordu bu durumu. En iyisi sakin kafayla düşünmekti, eve geçti gümüşlükten Chivas'ı çıkardı, iki tane buz attı ve bir double doldurdu.Rahatlamak istiyordu arkasına yaslandı ve viskisini yudumlamaya başladı...
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
Baklaım Ahmet'in başına neler gelecek? Merkala bekliyorum.
ulash_23 ellerin, kolların ve özellikle parmakların dert görmesin. Çok iyi gidiyorsun 
Sevgili MasterDaPain Şahsen tanışmıyoruz ama hakkında çok şey duydum senin tarafından beğenilmek beni onore etti teşekkür ederim.
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
