İtaatsiz!

Sevgili MasterDaPain Şahsen tanışmıyoruz ama hakkında çok şey duydum senin tarafından beğenilmek beni onore etti teşekkür ederim.
Rica ederim ne demek. Keşke kalemi böyle kuvvetli olan arkadaşların sayısı çoğalsa. Eğer müsaaden olursa hikayenin komplesini iki websitem de senin imzaınla yayınlamak isterim.
Kaçıncı dubleydi bu ? Hatırlamıyordu, pek önemi de yoktu... Planı kafasında şekillenmişti. Diğer köleler gibi keyif almayacaktı bu yeni köleden ama olsundu. Riske girmeye gerek yoktu, Kilitli çekmeceyi açtı silahını çıkardı ve kontrol etti, kalktı silahı da yanına aldı ve odadan çıktı.Yatak odasına gelince durdu, aynada kendini seyretti uzunca bir süre. Kaçıncı köleydi bu ? ve bunu neden yapıyordu ? Onu asıl tahrik eden, ona zevk veren şey kölenin acı çekmesi değil, kollarında can vermesiydi. Kendi iradesi ile bir canı alabilmekti onu uyaran ve ona haz veren. Elleri arasında çırpınan köle can verdiğinde ulaşıyordu asıl orgazma. Onun tercihi de buydu, çok titiz davranıyordu ve öyle olmak zorundaydı, her işi en ince ayrıntısına kadar hesaplıyordu. Yüzündeki çizgilere bakılırsa yaşlanıyordu artık, ve bu kadar heyecan ona fazla gelmeye başlamıştı. Bu iştende sıyrılırsa artık bırakacak ve uzaklara gidecekti.
Yılların değiştiremediği tek şey gözleri olmuştu bakışları hala aynıydı, ilk cinayeti geldi aklına; bahçede oturmuş babasının yeni aldığı kamyonu ile oynuyordu, tiz ve uzun bir ciyaklama sesi duyunca sesin nereden geldiğini merak edip aramaya başlamıştı ve arka bahçeye geldiğinde sesin sahibini buldu.Küçük yavru bir civcivdi bu, sanırım komşuya aitti ve kaybolmuştu. Ailesini bulabilmek için yüksek sesle ciyaklıyor ve aranıyordu. Avucuma almak için eğildim kaçtı.Biraz koşturmacanın ardından civcivi yakalamıştım. Civciv heyecandan titriyor ve çırpınıyor kaçmak istiyordu. Onu avuçlarımın içine aldım vücudunun ısısını ve kalp atışlarını hissediyordum. Dokunuyorum... Kanatlarının kemikleri belli oluyor. Ayakları pembe. Gözleri yusyuvarlak, şaşırmış. Boynunu uzatarak etrafa bakmaya çalışıyor... Bir an kafamı kaldırıyor etrafıma bakınıyorum kimsecikler yok. Sonra civcivin ince boynunu yavaşça elimle tutuyorum.Bütün kuvvetimle sıkmaya başlıyorum.Kanatlarını açmak istiyor. Öteki elimle onları da tutuyorum. Ayakları dizlerime batıyor. Sıkıyorum, sıkıyorum, sıkıyorum. Dişlerimi kırılacak gibi sıkıyorum. Gagası titreyerek açılıp kapanıyor. Yuvarlak gözleri önce büyüyor. Sonra küçülüyor, sonra sönüyor. Birden bire ellerimi açıyorum, civcivin ölüsü yere düşüyor. Hareketsiz ve hala sıcak bedeni orada dururken vücuduma bir sıcaklık yayılıyor. Kendimi rahatlamış hissediyorum. Sonra kimsenin görmediğinden emin olduğum bu eylemi sonsuza kadar gizlemek için bir çukur kazıyor, civcivi içine gömüyor ve hemen ön bahçeye oyuncaklarımın başına geçiyorum. Muhteşem bir hafiflik ve mest eden bir rahatlama içindeyim. Annem sesleniyor "Serkan yavrum hadi koş yemek yiyeceğiz." Gözlerimi kapatıyor ve eve doğru koşuyorum.
Gözlerini açtı ve aynada yine aynı çocuğu gördü. Hiç bir şey değişmemişti. Kıyafetini çıkardı, daha rahat bir eşofman takımı giydi. Şimdi gidip şu işi bitirmeliydi artık. Dolabın kapağını kapadı. Çıkarken ışığa uzandı ve kapattı gecenin sessizliğinde süzülerek kulübeye doğru İlerliyordu. Heyecandan yüzü şişmiş gibi hissediyor kalp atışları hızlanıyordu. Kapıyı açtı ve içeriye girdi...
Bir b*k bilmiyorsun işin kötüsü bir b*k bilmediğini de bilmiyorsun... Ul@ash...
anlatım güzel. civciv sahnesi çok gerçekçi anlatılmış. devamını bekliyoruz. tebrikler
Bir sabah uyandığında kendisini hamamböceğine dönüşmüş olarak buldu.

- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler