Nazan & Yoshi II. Bölüm
Nazan & Yoshi II. Bölüm
Ilık bir duş aldıktan sonra sonra kendine gelebilmişti Nazan. Başını havluya sarıp aynanın karşısına geçip kendine baktı. Aslında kendine değil boşluğa bakıyordu. Gözü göğüsünden ki “Y” harfinin izine takıldı gözü. Aradan 14 ay geçmişti. Parmağını izin üstünde hafifce dolaştırdı.
Gözleri doldu.
“Neredesin Yohsi” diye geçirdi.
O gittikten sonra Nazan için hayatın tüm renkleri silinmişti. Yaşamı kupkuru, gri bir renkten ibaretti. 9 kilo vermişti. Yüzü çokmüş, bedeni ufalmıştı sanki.
“Ne kadar önemliymişsin benim için. Her şey alt üst oldu.”
İki damla yaş yanaklarından aşağıya süzülüyordu. Bir insana bu kadar yoğun duygularla bağlanılabilirmiydi. Bu kadar mı önemli yeri vardı hayatında.
Telefonla ne netten sık sık görüşüyorlardı ama yetmiyordu işte. Aşkın sanalı olabilir mi.
“Olmayacak, böyle olmayacak” diye söyleendi kendi kendine.
Bir miktar birikmiş parası vardı.
Gidip görecekti onu. Evet Japonya’ya gidip sevdiği kadını görecekti.
Aceleyle hazırlanıp evden çıktı. İşyerinde yılık izni konusunda fazla problem çıkarmamışlardı. Seyahat acentasıyla gerekli görüşmeleri de yaptıktan sonra Yoshi’ye bir şeyler almak için alışverişe çıktı.
10 gün geçmek bilmemişti. Uçağın lastikleri Osaka havaalanının pistine konduğunda heyecandan neredeyse kalbi duracaktı. Gümrük kontrolünden geçtikten sonra hızlı adımlarla çıkışa yöneldi. Gözleri kalabalıkta Yoshi’yi arıyordu. Kalbi yerinden fırlayarak kadar hızlı atıyordu. Her tarafını ateş bastı. Onu göremeyince içini bir korku kapladı. Hava alanına gelecekti. Neredesin Yoshi.
“Nazan” diye bir sesle irkildi.
“Nazan, buradayım”
Arkasını döndü. Oradaydı işte. Aşkı, her şeyi karşısında duruyordu.
Yüzünde ona özgü tebessümü, kollarını açmış onu bekliyordu.
Çantaları olduğu yerde bırakıp ona doğru koştu.
Sarıldılar birbirlerine.
Boynunu ve saçlarını kokluyordu. Nasıl özlemişti onu, nasıl.
Bırakamıyordu, yaşlar süzülüyordu gözünden.
Yoshi ağlarken bedeni sarsılıyordu.
Bedenleri birbirlerinden ayrıldı ama hala birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı.
“Seni nasıl özledim bilemezsin” diye fısıldadı Nazan.
“Bende, canım benim. Ama bak şimdi yanımdasın.” Diye cevap verdi Yoshi gülümseyerek.
“ Evet, yanındayım” deyip tekrar sarıldı.
Osaka’nın kalabalık trafiğinde ancak 45 dakikada varabildiler Yoshi’nın evinde.
Yoshi’nin evi sade döşenmiş, iki odalı 60 m2 lik bir daireydi.
Doğu batı senteziyle döşenmiş sıcak sevecen bir yerdi.
Karşılıklı oturup saatlerce konuşup özlem giderdiler. Gecenin karanlığını fark etmediler bile. Saat 2’ye geliyordu.
Nazan yerinden kalkarak pencereye yöneldi.
“Hala inanamıyorum, biliyormusun.”
Yoshi gülümsemekle yetindi.
Ayağa kalkarak Nazan’ın arkasında durdu. Kollarını beline doladı.
“Ne kadar zayıflamışsın” diye fısıldadı kulağına.
Nazanın üzerinde jean bir pantolon ve sarı bir süveter vardı.
Yoshi elini süeterin altına sokarak Nazan’ın teninde gezdirmeye başladı.
Nazan hafifçe irkildi. Başını arkaya doğru çevirerek dudaklarını Yoshi’nin kilere yapıştırdı.
Mum ışıklarının altında uzun uzun öpüştüler.
Yoshi Nazan’ı kanepeye doğru yönlendirdi.
Kanepenin onünde, Nazan’ın ayaklarının dibine oturup coraplarını çıkardı.
Sola ayağını kaldırıp bileklerini öpmeye başladı. Dış kenarından parmaklarına doğru devam etti.
“Ayrıldıktan sonra hiçbir kadın ayağına elim değmedi.”
Nazan başını arkaya yaslayarak ayağında dolaşan dudakların keyfini çıkarıyordu.
Parmaklarını aralayarak Yoshi’nin parmaklarını emmesini, dilini parmaklarının arasında dolaştırmasına yardımcı oluyordu. Tabanını hafif hafif ısırıyordu.
Dişlerini his etmek heyecanlandırıyordu Nazan’ı.
Yoshi Nazanın pantolonunu çıkarıp onu karın üstü kanepeye yatırdıktan sonra sehpanın üzerindeki mumlardan birini aldı. Yavaşça tabanların damlattı Nazan’ın.
Mumun sıcaklığı Nazan’ı hafifce irkti. Yakıyordu ama dayanılmayacak kadar değil.
Hoşuna gidiyordu. Tabanının ortasına kızgın mumu boşalttı Yoshi.
Nazanın hafif iniltileriyle heyecanı artıyordu.
“Canımı yak” diye inledi.
“Sabret sıra ona da gelecek” dedi Yoshi.
Nazan’ın tabanlarındaki donan mumları temizledi ve dilini cildinde oluşan dalgaların üzerinde gezdirmeye başladı. Topuğuna yöneldi dudaklarının arasına alarak emdi.
Eli sehpanın üzerindeki maket samurai kılıcına gitti.Ucunu tam topuğunun ortasına hafifçe batırdı. Nazan hafif bir “ıh” la kasıldı. Topuğunun ortasında yavaşça bir damla kan belirdi. Yoshi kan damlasın dudaklarının arasına alıp diliyle yaladı.
Yoshi yan odaya geçip deri bir kırbaçla geri döndü.
“Bağlamayacağı bu sefer, durabilecekmisin”
“Denerim” dedi Nazan.
Sağ ayağını havaya kaldırdı ve parmaklarını geriye çekerek tabanını gerdi.
Yoshi kırbacı tabanına indirdi.
“Hı” diye irkildi.
İkinci darbe daha şiddetliydi. Topuğuna denk geldi. Yaktı geçti topuğunu. Başını geriye attı. Sesi çıkmadı bu sefer. Topuğu kızarmıştı.
3. darbe başparmağının altındaki pede geldi. “ay” diye bağırdı.
Ayağını yüzüne doğru kıvırıp kırbacın bıraktığı iz baktı.
“Bayağı acıdı bu” dedi
Yoshi endişeli bir bakış attı.
“Merak etme, dayanırım” dedikten sonra diğer ayağını kanepenin kenarına dayadı.
“Hadi, devam et”
Meşin kırbaç ayağının çukuruna,yumuşak bölgeye indi. Beyaz cildinde kıpkırmızı bir iz kaldı. Gözlerini yumup kasıldı. Tekrar aynı yere yakın bir acı daha his etti. Bir öncekinin hassasiyeti geçmeden gelen ikinci vuruş kavurmuştu tabanını.
“Aman tanrım” diyebildi ancak.
“devam, devam” diyebildi ancak üçüncü darbe indi.
Bedeni kasıldı “Ahhhh” diye bir inilti çıktı dudaklarının arasından.
Tabanı kıpkırmızı olmuştu.
Bacaklarını ayırarak vajinasını işaret etti.
Yoshi anlamıştı. Nazan patlamak üzereydi.
Meşinin ucu Nazanın bacakları arasına indi.
Kanepeden doğrularak iki elini vajinasına yapıştırarak inledi.
Birkaç saniye öylece kaldı.Doğrulup başını arkaya doğru attı.
“Tamam yok bir şey” dedikten sonra yine aynı pozisyonu aldı.
İkinci vuruş biraz dah hızlıydı.
“IIIIIhhhhhh”
Üçün darbe Nazanı iki büklü etti.
Yoshi kırbacı masanın üzerine koyup Nazan’ın önüne çömeldi. Bacaklarını ayırıp dudaklarını cinsel organına dayadı.
Nazan patlamaya hazır saatli bomba gibiydi.
Sarsıla sarsıla orgazm oldu ve zirveye ulaştı.
Gözlerini açtığında gün ağarmıştı. Elinde Yoshi’nin ayağı vardı. Yoshi daha uyuyordu.Tabanı yüzüne dönüktü. Kırmızı beyaz tabanı ipek kadar yumuşaktı.
Parmakları ince ve narin. Parmak diplerinde cildi kırışmış, dalgacıklar oluşuyordu elini oynattıkca. Dilini tabanında dolaştırmaya başladı.
Yoshi hafif bir iniltiyle uyandı.
“Çok güzel, sakın durma “diye fısıldadı. Aklına dünkü küçük kılıç geldi.
Kılıcı Yoshi’den istedi. Yoshi sehpadan kılıcı alarak Nazan’a uzattı.
Nazan kılıcın ucunu Yoshi’ nın tabanın ortasına dokundurdu. İnce damarların bulunduğu bölgenin tam ortasına.
Yoshi parmaklarını kıvırarak,tabanında olabildiğince çok kırışıklığın olmasını sağladı.
Nazan bayılırdı bunlara. Onu iyice tahrik etmek istiyordu.
Gelecek acıya kendini hazırladı.
Derin,sivri ve batıcı bir acı his etti. 1-2 saniye sürdü. Gözleri kapalı bir halde acıyı karşıladı. Nazan diliyle sızan bir damla kanı yaladı. Dilinde kanın tuzunu his etti.
“Yoshi’ydi bu” diye geçirdi içinden.
Bir birlerinin ayaklarını öperek ve emerek tekrar doruğa ulaştılar.
“Akşam sana bir sürprizim var” dedi Yoshi.
“Yaaa” dedi Nazan gözlerini açarak.
“Akşamı bekle” diye cevap verdi Yoshi.
(Devamı gelecek)
Kalemine, düşlerine sağlık painmantr. Harika hikayenin devamını tabikii bekliyoruz.
Bu arada güzel hikayelerinin sadece BDSMTürk camiası dışında da yayınlanması için tavsiyem
Hııımm siparişe göre hikaye yazılır demek ...... Biraz düşünüp ısmarlayalım bari.
Bu arada bence uzunlukları gayet iyi. Ne kısa ne uzun. Tam kıvamında. Araya serpiştirdiğin gerçeklik unsurları da süper. 60 m2 lik Japon evinden satış müdürü ile müşteri kredibilitesi için kavgaya kadar.
Saol Masternick,
O unsurlar da hikayeleri biraz günlük hayata adapte ediyor.
Doğrudan SM' e girmek olayı biraz yapaylaştırıyor bence.
Ayrıca kişileri ve uygulamaları normal yaşama adapte etmek bence daha heyecan verici.
farkındaysanız erotizmin çok detaylarına girmektende kaçınıyorum.
Sonuçta porno hikayesi değil bu.
Fazla pornografi bu çerçevede itici gelebilir ve rahatsız olanlar olabilir.
Ama hafif bir erotizm de renk katıyor.
Bilmem ne dersiniz
Ayak & iğneye yeni resimler ekledim.
Bakmanızı tavsiye ederim.
Aynen katılıyorum. Çok doğru ve güzel yapıyorsun.
Ama küçük bir öneri: Okumanın kolaylaşması için acaba paragraflara ayırsan mı? Gerçi paragraflar var ama blok halinde olsa daha belirgin olurdu.
Ama sadece bir öneri bu. Ne de olsa yazar sensin telif senin ben karışmayayım
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler