kaldığımız yerden devam
Yavaşça ayağa kalktım ellerini indirip öylece beklemesini söyledikten sonra daha önceden hazırlamasını istediğim bazı şeyler vardı; masanın üzerine koymuştu bulabildiklerini , masanın yanına gidip hazırladığı şeylere bakınırken tarif ettiğim türde ip bulamadığını yerine tamamen naylon çamaşır ipine benzer ipler aldığını farkettim. Bunun dışında burada forumda lpp den aldığım taktik doğrultusunda çiçekler için çubuk sopa benzeri birşeyler olup olmadığını sorduğumda var olduğunu söylemişti ve gözüm o çubuğa takıldı , bambu değilde onun yerine ince uzun fakat 4 köşe uçurtma çubuğuna benzer bir çubuk duruyordu
Çubuğu alıp yavaşça yanına gittim sana almanı söylediğim ipleri aldın mı dediğimde ses çıkarmadı öylece , çubuğu boynundan göğüslerine doğru indirirken aldınmı diye tekrar sorarken çubuğu hafifçe göğüs ucuna bastırdım . O anda kendini biraz sıktığını hissedebiliyordum ve hafif bir acı ile evet deyiverdi . Ellerini kaldır ve uzat dediğim anda kaldırdı uzattı sana alacağın ipleri tarif etmiştim oysaki sen çamaşır ipine benzer ipler almışsın dediğim anda bulamadım mecburen bunları dediği anda (sanırım ALDIM diyecekti) diyemedi el parmaklarının üzerine sopa ile vurduğum anda duyduğu acıdan ötürü ellerini kendine doğru çekti bir an öylece durdu
Konuşmak için kimden izin aldın da konuşuyorsun dedim sustu öylece beklemeye başladı ellerini uzat dedim tekrar ürkek bir şekilde uzatırken bedenindeki korku hissediliyordu .
Bir daha senden birşey istendiği zaman onu bulup alacaksın eğer yoksa yok die bilgi verip yerine ne alabilirim die soracaksın kafana göre hareket etme hakkının olmadığını ve sana soru sorulmadığı sürece konuşma hakkının olmadığınıda biliyorsun sanırım dedim Odada derin bir sessizlik oldu benden bir hareket bir emir bekliyor gibi endişeli bir duruşu olduğu her halinden belliydi
Ayrıca geldiğim andan sana sorduğum sorularda bana verdiğin yanıtlar evet Efendim hayır Efendim gibi olması gerekirken senin verdiğin yanıtlar sadece evet yada hayır oldu dedikten sonra oysaki bu konuları seninle daha önce telefonda msn de konuşmuştuk nasıl davranman gerektiğini gayet iyi biliyor olmalısın dedim ve şimdi ellerini ters çevir avuç içlerini yukarıya getir dedim.
Bunun cezasının ne olacağı hakkında bir fikrin varmı ?
Hayır yok Efendim ..
Ellere ve ayaklara falaka uygulanacak derken hafif hafif avuç içlerine vuruyordum ve şimdi ben vuracam sen sayacaksın ellerine 10 tane ayaklar için henüz sayı belirlemedim dedim
Hafif şiddetle vurdum
1
Sayı 5 olana kadar vuruşlar hafif olduğunu onun 1 2 3 4 5 diye saymasından anlaşılıyordu
5 ten sonra biraz sert vurduğum zaman hafif bir acı nidası ile altıııı dediğini farkettim daha sonra yediii dediği anda ellerini acıdan geri çeker gibi yapıp tekrar ileri uzattı . Bu arada konuşmaya devam ediyordum umarım artık sahibinin sözünden çıkmayacağını her çıktığında bu ve benzeri cezalar alacağını artık aklından çıkartmazsın gibi cümleler kurarken 8 inciyi biraz daha sert vurduğum anda acıdan ellerini kendine çekerken parmakları ile avuç içlerini kaşıyordu sayıyı söylemeyi unutmuştu hafif ağlamaklı olduğunu canının yandığı her halinden belli oluyordu. O anda uzat ellerini diye bağırdım sopayı kaldırdım ve saymayı unuttun galiba dedim . Usulca 8 kelimesi çıktı dudaklarından . İyi duyamadım kaç oldu dediğimde dudaklarına bakıyordum biraz daha yüksek sesle 8 dediği anda 9uncu avuç içleri ile buluştu hem ellerini geri çekti avuç içlerini parmaklar ile kaşırken bir taraftanda ellerini sudan çıkmışçasına silkeliyor acıyı dindirmeye çalışıyordu acı hafifleyince ellerini uzat demeden kendisi uzattı ve 9 kelimesi çıktı dudaklarının arasından biraz sessizlik oldu durdum durdum ve şimdi dedim ellerine olan son vuruş gelecek ve vuruşların tümüne dayandığın için 10 dan sonra gözlerini açacam ve beni görme hakkına kavuşacaksın dediğimde teşekkür ederim Efendim dediğinde yüzündeki yanaklarındaki asıklık yerini tatlı bir tebessüme bıraktı . sonuncuyu beklemediği 1 anda ve hepsinden daha sert olarak vurduğumda o anki acıdan ne yapacağını şaşırdı ellerini geriye çekti avuçlarını kaşıdı silkeledi ayağa kalkmak ister gibi bir hareket yaptı ama acı yavaşladıkça tekrar dizlerinin üzerinde durdu ve eleerini tekrar uzattı devamı gelecek
yine biraz daha devam edelim
Aslında eve gelirken 2 tane 1A içmiştim ayaküstü ama her ne hikmetse tüm gece yeteceğini düşündüğümden olsa gerek eve giderken bira olmazdı ama bir şişe ballantines neden olmasın diye geçirdim içimden. Karşımda hala dizlerinin üzerinde duruyordu ellerini indirmesini söyledim ayağa kalktım oda içinde biraz gezindikten sonra baktım salonda büfenin alt köşesine konmuş 2 adet viski şişesi gözüme takıldı ama kendisine evde açık birşeyler varmı içme cesaretini kendimde bulamadım. Çünkü büfedekiler kapalı şişelerdi ; belki hediye gelmişti , belki özel bir gün için saklanıyordu , belki sorsam evde vardı açık birşeyler yada aç bir tanesini diyecekti ama kendisine bunu sormakla kabalık edeceğimi düşündüm belki daha ilerleyen saatlerde kendisi sorabilirdi birşeyler içmek istermisin vs gibisinden bir teklifin ondan gelmesinin daha doğru olacağını düşünerek sormadım.
Tam karşısına geçip oturmuştum ve artık ona söylediğim gibi gözlerini açma vakti gelmişti . Ben kendisini bir kez görmüştüm ama o hiç görmemişti ilk görecek ve tepkisi ne olacaktı .
YAŞ 40 ı geçmişti kalkıp kendimizi burada manken gibiyiz vs diye anlatmanın da mantığı yok açık konuşmak gerekirse kendimi çok yakışıklı vs olarak görmüyorum ama yüzüne bakılmayacak kadarda kötü birisi olduğumu sanmıyorum. Kaldıki herkesin güzel çirkin yakışıklı vs anlayışı farklı olacağı için onun ilk tepkisini merak ediyordum, bir sigara yaktım ve kulağına eğildim ve hafifçe şimdi beni görmeye hazırmısın dediğim anda oda bana ayak uydururcasına evet Efendim dedi yavaşça gözündeki uyku bandını söktüm gözlerini kapat dedim tekrar oturdum ve şimdi gözlerini açabilirsin dedim .
Yavaşça gözlerini açtı birkaç saniye öyle gözlerime baktıktan sonra gözleriyle beni tepeden tırnağa süzdüğünü hissettim. benim hakkımdaki ilk izlenimlerini sordum bir an durdu Efendim diye söze başladı ilk günden beri bana anlattığınız ve benim hafızamda kalan tüm özelliklerinize şöyle kısaca bir baktım söylediğiniz herşey örtüşüyor dedi.
Biraz bekledim o bana bakıyor ben ona bakıyorum arada sigaradan bir nefes aldım peki dedim korkuların yokmuydu bugün beni buraya davet ederken tanımadığın bir yabancı sonuçta evine girecem belki bir kötülük yapabileceğim vs aklına gelmedimi hiç dedim.
konuştuğumuz ilk günlerde tabii ki vardı zamanla azaldı bana karşı bir kötülük yapmayacağınız kanaati hakim olsada ister istemez bir korku yine hakimdi içimde çünkü gözlerim bağalıydı ama ellerimi ve ağzımı en başta bağlamamanız bir nebze rahatlamama sebep oldu ve bana hiç bir şey yapmadan önce biraz konuşacağız eğer istemiyorsan bu kapıdan girdiğin gibi çıkar giderim dediğiniz anda aklımda hiç bir soru işareti kalmadı çünkü bana bir zarar verecek olsanız zaten o konuşmayı yapmaz içeri girdiğiniz gibi vereceğiniz zararı verirdiniz dedi.
hakkımdaki olumlu düşünceleri açıkça söylemek gerekirse benimde hoşuma gitmişti . Bu iyi niyt düşünceleri için kendisine teşekkür ettim ve arkasından ekledim bu iyi niyetli yaklaşımın alacağın cezaları hafifletmeyecektir dediğimde başını öne eğip siz bilirsiniz Efendim dedi devamı gelecek
Koltukta oturuyorum biraz öylece karşımda durdu kalkıp yanıma oturmasını istedim ve gündelik yaşamlarımızdan konuşmaya başladık özellerimizden birşeyler sorduk anlattık karşılıklı olarak birbirimize fakat o detayları malesef burada yazamayacağım.(kusura bakmayınız)
Karşılıklı olarak onun bana benimde olan güvenimiz dahada artmıştı bu konuşmalarından hareketlerinden belli oluyordu bir ara birşeyler içmek istermisin dedi; aslında evet demek geçiyordu içimden ama şimdi bana çay kahve içermisin derse içtiğim 2 tanede olsa biralardan sonra iyi gitmeyeceğini biliyordum bir an durdum öyle dudaklarımı büktüm farketmez anlamında yüzüne baktım : sanırım dışarıda içtiğim biralarda ağzımda azda olsa bir koku yapmıştı ve bunu anlamış olmalı ki muhtemelen anladı illa sıcak birşeyler die düşünmeyin dedi o an peki neler var dedim dur bakayım dedi mutfağa gitti dolaba baktı en son geçen hafta gelen misafirlerden kalan dolapta 1 tane bira ve 70 lik rakının içinde çok çıksa 1 buçuk duble gibi rakı var dedi ayrıyetten kapalı viski var dedi o an benim jeton düştü büfede gördüğüm viskilerden bahsediyordu aslında canım en çok viski çekiyor ama ilk defa gittiğim bir evde ve hele muhtemelen sevdikleri birilerinden hediye gelmiş büfede duran viskiyi benim için aç içeyim demek gerçekten ayıbıma gitti .
Rakıyı getir içeyim desem oda bir sürü meze vs isteyecek bir tanede olsa sonuçta sadece bira içeyim dedim en iyisi ver birayı içeyim dedim azda olsa en azından mezesi bulaşığı vs yok . Tam bir birayı almasada orta büyüklükte bir bardağa döktüm birazını içtim kalanınıda döktüm kaltım masaya doğru yürüdüm almasını istediğim şeyler orada toplu olarak duruyordu kendisinide çağırdım yanıma birlikte tek tek bakıyoruz baktım kırtasiyelerde satılan metal mandal bulamamış normal mandal var bir iki tanesini aldım elime sıktım bıraktım metal mandal kadar olmasada yoktan iyidir diye düşündüm bir an , ve aldığı iplere baktım benim ona söylediğim türde değil en dandik çamaşır ipine benzer iplerden almış bunlar ne dedim kendisine ip dedi gayri ihtiyari olarak ... Benim istediğim ipler değildi naylon ipler hepinizin bileceği üzere iz bırakacaktı ve en kötü ihtimalle bulamaz diye tahmin edip kalın koli bantı varmı evde dediğimde var demişti o bantı birkaç parça bez yardımı ile kullanmak iz riskini ortadan kaldıracaktı.
Masada bulunan mandallardan iki tanesini aldım elime ve kendisine döndüm demek daha olayın ciddiyetini kavrayamamışsın iyi dinlemiyorsun beni dedim,
dinliyorum dedi
peki benim sana söylediklerimin hiç birisini bulamaışsın yada almamışsın
bulamadım hiç olmamaktansa yine birşeyler ayarlamaya çalıştım
İp konusunda tecrübesiz olabilirsin nerede bulacağını bilemeyebilirsinde metal mandal kırtasiyedende mi temin edemedin
öylece gözlerime baktı başını suçlu bir çocuk gibi yere eğdi dilini çıkart dedim çıkarttı iki tane mandalı diline taktım konuşma imkanıda yoktu peki dedim söylediklerimde yoktu yerine şunu şunu alayım mı yada nerede bulurum gibisinden neden bana sormadın dedim
birkaç mandal daha aldım 2 tane göğüs uçlarına taktım bir tane daha diline taktım ve dizlerinin üzerine çökmesini söyledim bir daha benim söylediğim şeyleri alacaksın yoksa tekrar bana soracaksın kafana göre hareket etmek yok anladınmı derken konuşamadığı için başını sallıyordu elime çubuğu aldım arada dilinin üzerine hafif hafif dokunuyordum arada göğüs uçlarına mandalların üzerine hafif darbeler atıyordum,, mandalların etkisi ile uçlar bazen acıyor vücudunu geri çekiyordu mandalların etkisi ile dilini kıpırdatamaması sonucu bağırmak istiyor ama bağıramıyordu sadece a vs gibi kısa kelimeler belki de harfler çıkıyordu sadece
Masanın üzerinde duran bantı aldım ve masanın üzerinde duran bir bez parçasını aldım ellerini arkada birleştirmesini söyledikten sonra bez ile bir kat sardıktan sonra bant ile sarmaya başladım ( bu arada bant olayı hem iz kalmayacaktı hem çocuk uyanıp kapı kilitli olduğu için içeriden seslendiğinde bantı kesip hemen çocuğun yanına gitmesi daha kolay olacaktı) ellerini bağladıktan sonra sırt üstü yatmasını söyledim ve dilindeki mandalları aldım sırt üzeri yattıktan sonra g uçlarındaki mandalları tazeledim yer değiştirdim ve dilinden çıkardığım mandalların iki tanesini g uçlarındaki mandalların üzerine taktım yüzünü acı ifadesi kapladı hafifçe off diye bir ses çıktı dudaklarından.
çubuğu bedeninde gezdiriyorum kaldırıp vuracak gibi yaptığım anda sanki kaçmaya çalışıyor canı acıyacak die yüzü ekşiyor sanki bağırmaya kurulmuş bir bebek nidasi ile yerde yatıyordu devamı gelecek
Tekrar devam edelim biraz (EKMEKÇİYE İTHAFEN ) UNUTTUĞUM DETAYLAR İÇİN ÖZÜR DİLERİM
Sopa elimde vücudunda gezdirirken ara ara boynuna ara ara g uşlarndaki mandallara hafifçe vuruyordum ve alacağın cezaların hafiflemeyeceğini söylemiştim bilmem farkındamısın gibi cezaları hatırlatan cümleler kuruyordum , bazen göbek çukuruna bazen kasık boşluklarına vaina üzerine hafif hafif darbeler atarken bazende sopayı ayak parmaklaarına kadar indirip hafifçe parmak uçlarına vururken daha cezaların olduğunu özellikle falaka olduğunu söylediğim anda birden dudaklarından hayır kelimesi çıktı .
Vurmadan bile yada çok hafif vurduğum anlarda bile kendisini acıya hazırlar gibi hareket etmesi kendini geriye çekmesi konusunda kendisine olan kızgınlığıma bir anda hayır demeside eklenince alacağı cezaların biraz daha artacağını ve mecburen katlanması gerektiğini yoksa her itirazda cezanın artacağı uyarısını kendine söyledim.
Masanın üzerinde gözlerini kapatmak için kullandığım uyku gözlüklerini ararken masanın arka tarafında duvar kenarında duran sehpanın üzerinde duran şamdanda takılı olan mumlar gözüme takıldı , öncelik olarak uyku gözlüklerini alıp gözlerini kapattıktan sonra tam ayağa kalkacakken Efendim lütfen bir şey söyleyebilirmiyim dediği anda bir an duraksadım evet söyle bakalım deyiverdim
Sizde biliyorsunuzki bu ilk görüşmemiz ve bu acılara bir yere kadar dayanabiliyorum ve şu an ikinci mandallarla göğüs uçlarını sıkıştırdığınız andan beri uçlar çok acıyor lütfen mandalları çıkartırmısınız dediği anda bir an öylece kalakaldım
Şu ana kadar hiç kimse böyle bir teklifte bulunmamıştı yada bulunmuşsa bile ben umursamamıştım ,, oysa söylediklerinde bir nebze haklıydı sanalda telefonda bazı uygulamalarımız olmuştu ama reelde ilk defa buluşmuştuk ve bugüne bdsm adına reelde hiç bir şey yaşamamış birisi için belkide o acı fazla idi ve isteiğini söylerken çok samimi ve içten konuştuğu hissi içimi kaplamıştı biraz daha durdum ve kendisine peki mandalları çıkartıyorum ama geri kalan cezalarını çekeceksin dediğim anda teşekkür ederim Efendim demesi bir nebze hoşumada gitmedi değil .
Mnadalları çıkardıktan sonra gidip sehpanın üzerinde duran mumlardan birini aldım ve sigaramı yaktım aynı anda mumu da yaktım ve kenarda kullanmadığımız bir küllük daha vardı mumu onun içine sabitledikten sonra sopayı aldım hafif hafif vücudunda gezdirirken çok hafif okşar gibi darbeler vururken yanan mumu almadan önce bağırabileceği endişesine kapıldım çünkü saat hayli geç olmaya başlamış gece sessizlikte birileri tarafından duyulmak hoşumuza gitmezdi .Kalkıp gittim masadan bantı alıp geldim biraz koparıp ağzını bantlamadan önce ayağından çıkarmış olduğum külodu yumak şeklinde ağzına soktuktan sonra ağzını bantladım , tekrar yavaş yavaş sopayı tüm vücudunda gezdirirken gözlerinin ve ağzının kapatılmış olması kendisini acıya karşı hayli tedirgin hale getirmişti; sopayı vücudundan kaldırdığım anda tekrar sopa vücuduna temas edene kadar kendisini sıkıyor sanki büyük bir darbe geleceğini hisseder gibi davranıyordu, dahaöncedende kullanılmış olan mumun içinde biraz eriyik birikmişti sopa ile vücudunda gezinirken mumu az önce mandalları çıkardığım göğüs uçlarından birinin üzerine getirdim tam gögüs ucunun üzerine 5 6 damla damlatmamla birlikte kendisini o anki acı ile yan dönermiş gibi atmaya çalıştı elleri arkadan bağlı olduğu için tam dönemeden ayağımla omuzuna basıp tekrar sırt üstü yatmasını sağladım, sopa ile donan mumları göğsünün üzerinden temizlerken bir taraftanda ara ara kısa kısa bacak üstlerine göbeğine vajina üzerine mumu damlattığımda sopanın aksi yönüne doğru kendisin kastığında sopa göğsüne batıyor daha çok canının yanmasına sebep oluyordu,, mum ile vücudunda hayli zaman gezindikten sonra diğer göğüs ucuda buna dahil olmak üzere hayli damlatmıştım eğilip kulağına artık yavaş yavaş sona yaklaştığımızı sadece falaka senasının kaldığını ilk buluşma için hayli dayandığını kendisine söyledim ,, mumu söndürdükten sonra göz bantını çıkardığımda gözlerinden ağlamış olduğunu farkettim , yavaşça ağzından bantı çıkardığımda kulağına eğilip acının fazla gelip gelmediğini devamedip etmemek konusunda kendisine sorduğumda (tuzak bir soru idi ) siz bilirsiniz efendim dedi falaka boyutunu bir sonraki bölümde anlatmak üzere bölüm sonuna geldik devam edecek
tekrardan devam edelim
Gece vakit hayli ilerlemişti saatin kaç olduğunu tam olarak hatırlamıyorum o yerde yatarken bende koltuğa oturdum biraz dinlenmek ve bir sigara içmek için , biraz havadan sudan sohbet ettik kendisine ilk defa olmasına karşın yinede iyi dayandığını bitirmek için herhangi bir isteğinin olmadığını vs gibi konulardan konuştuktan sonra yavaş yavaş ayağa kalktım yanına eğildim ağzını kapatmayacağımı fakat gözlerinin kapalı olacağını söyledikten sonra uyku gözlüklerini yavaşça gözüne taktım falaka için uygun bir yer arıyordum ayaklarını uzatmak için kendisine sandalye türü arkalıksız bir tabure vs olup olmadığını sorduğumda yatak odasında makyaj masasının önünde bir puf tabir edilen koltuk olduğunu söyledi , gidip baktığımda evet derive yüksekliği fazla olmayan tabure benzeri bir koltuğu aldım ve odaya geldiğimde bıraktığım şekilde yatmış bekliyordu.
Ayaklarını pufun üzerine koyduktan sonra tekrar o bantı alıp bileklerine bir bez sardıktan sonra bantla güzelce bağladım ve elime sopayı alıp yavaşça parmak uşlarında ayak tabanlarında bileklerinde gezdirirken aynı ellerine vurduğum gibi olacağını sayının on olduğunu ve her seferinde vurduktan sonra kendisinin sayacağını kendisine söylediğim an hiç ses çıkarmadı sopa ile hafifçe ayak parmaklarının üzerine vurup söylediğim şeyler iyi anlaşılmadı galiba dedim .
Anladım efendim peki sayıcam
Sopayı ayaklarında gezdirirken ilk birkaç vuruş hafif olmasına rağmen ayaklarını karnına doğru refleks olarak çekmesi dikkatimi çekti , daha sonraki 3 4 5 inci vuruşlarda biraz daha sert olarak vurduğumda of vs gibi acı belirten kelimeler dudaklarından dökülse bile yinede ses tonu çok fazla değişmeden 3 4 5 diye sayıları normal bir şekilde söyledi ve çektiği ayaklarını yine pufun üzerine uzattı .Daha sonra 6 7 8inci vuruşlarda her seferinde vurma şiddeti biraz daha arttı ve 6 7 8 diye saymaları kendini acıdan sıkarak ve zoraki bir şekilde ve sinirli olarak söylediğini hissedebiliyordum. 9uncu vuruşu biraz kendisi ile konuşarak 2 tane kaldığını dayanması gerektiğini vs bahsederek kendisinin biraz rahatlamasını sağlaığım bir anda o ana kadar vurmadığım bir hızda vurunca ayaklarını kendisine doğru çekip ağlamaklı olduğunu hissetitm küçük bir iki hıçkırır gibi sesten sonra sırt üstü kıpırdamadan ayaklarını yine pufun üzerine uzatırken 9 die ağlamaklı bir ses çıktı boğazından .
Sopa ile ayaklarının altını kaşırken artık gecenin sonuna geldiğimizi ve şimdilik bu kadar yeterli olduğunu ilerleyen zamanlarda yine farklı seanslar olacağını falan söylerken son sopayı hepsinden hızlı vurduğumda ayaklarını geri çekip acıdan yan dönermişçe acı ile ağlamaya başladı hafif hafif ağlamaklı bir sesle 10 kelimesi döküldü dudaklarından sırt üstü yatıp ayaklarını tekrar uzatmasını söyledim söylediğimi yaptı biraz bekledim sakinleştikten sonra yavaşça gözlerini açtım baktı elimde sopa olmadığını görünce biraz rahatladığı hissine kapıldığını anlamak uzun sürmedi,yavaşça ayaklarını çözdüm yüz üzeri çevirdikten sonra ellerini çözdüm o şekilde bir süre dinlenmesini söyledim ,, yattığı yerden el bileklerini ovalıyor arada vücudunu kaşırmış gibi yapıyor vücuudna damlamış mumları temizlemeye çalıştığını farkettim ve kalkıp gidip duş almasını üzerindeki mumları temizlemesini söyledim bir müddet öylece kalakaldı ve kalkıp gidecekken salonun kapısını kapatabilirmiyim die sordu neden dediğim anda bazen geceleri oğlanın tuvalete kalktığını duştaki suyun sesini banyo ışığının odaya doğru vurmasından uyanabileceğini falan söyleyince kendisine oğlanın oda kapısının kilitli olduğunu açması gerektiğini söyledim ve tabiiki benim olduğum salonun kapısını kapatabileceğini söyledim.
Her ihtimale karşın oda kapısı kapalı olsada o gidince bir sandalye alıp kapının arkasında oturmaya başladım olaki bir durumda oğlan kalkıp gelirse kapıyı açmaması için hazırda bekledim ama neyseki uynanan olmadı duşunu alıp giyinip geldikten sonra oturduk biraz sohbet ettik tekrar istersem viskiyi açabileceğimi söyledi ama yine reddettim o teklifi hem vakit geç olmuştu hem ilk defa girdiğim bir evde hediye olarak gelmiş bir içki şişesini açtırmk nedense ayıbıma gitmişti oysa içsem yada birlikte içsek hiç fena olmayacaktı hem bir taraftan laflarken vakit geçirmek için iyi bir araç olacaktı istemediğim için açmadık.
Biraz oradan buradan lafladıktan sonra bu konulara alışıp alışmadığını sordum canının yanıp yanmadığını ve o anlarda neler hissettiği ile iligili biraz konuştuk daha sonra oğlandan açıldı konu sabah servisin geliş saati ( okula gidiyor anasınıfına ) falan sabah benim uçağın kaçta olduğunu kaçta çıkacağımı konularını konuştuk benim biraz geç saatte çıkışımın sorun olup olmadığını sordum ,,, hayır yok dedi peki oğlan kaçta kalkıyor hangi odada giyiniyor servisi nerede bekliyor vs konuştuk en mantıklısı benim yatak odasında yatmam gerektiğine karar verdik kendisinin salonda uyuyacağını kalkınca birşeyler yedirmek için oğlanı giydirmek için en mantıklısının bu olduğunu konuştuk ben yatak odasına girince içeriden kapıyı kiltleyip saati 9 30 a kurup yattım ve saatin çalması ile uyandım kendisi kahvaltıyı hazırlıyordu birlikte kahvaltı ettik kendisi geldiğim için çok memnun olduğundan vs bahsetti tekrar görüşme imkanımızın olup olmadığını sordu bende devam edeceğimizi ama bu geliş gidişlerin çok sık olmayacağını ancak bu gelişteki gibi doğal şartlar oluşunca gelebileceğimi ama sürekli telde msn de devam edeceğimizi gibi konuları konuştuk ve annelerinin izmirde oturduğunu yaz tatilinin başında izmire gideceğini annesinin ufak bir ameliyat geçireceğini falan anlattı ve izmire geldiğinde refakatçi olarak kendisinin kalacağını arada bir gece eğer babayı refaktçı bırakabilirse oraya gelip gelemeyeceğimi sordu bende neden olmasın hele o günler gelsin bakalım dedikten sonra oğlanın servisinin geliş saati yaklaşmıştı kendisi ile vedalaşarak ayrıldık antalya içinde biraz uçuş saatinin gelişini bekledim saat yaklaşırken havaalanına doğru yol aldım ilk maceramız bu şekilde sonuçlandı ( bu arada bazı aile içi konular vs konuşulmuştu ama onları burada paylaşmak çokta doğru olmayacaktır ) ( ekmekçi kusura bakmaaaaaa )
Tebriklerrr gönlüne sağlık
Bir sabah uyandığında kendisini hamamböceğine dönüşmüş olarak buldu.
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 1 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler