Shop
Ait olmanın dayanıl...
 
Bildirimler
Tümünü temizle

Ait olmanın dayanılmaz hafifliği..

15 Gönderiler
9 Üyeler
0 Reactions
294 Görüntüleme
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

yeniden merhaba herkese...
Tüm Efendiler'e, kölelere, Dom.'lara, sub.lara ve kendini ne şekilde tanımlıyor olursa olsun bir zamanlar kendini "ucube" gibi hissetmiş bütün "hisdaşlarıma" kocaman ve sıcacık bir merhaba.. (ikinci "kocaman ve sıcacık" merhaba forumu amacına uygun kullananlar içindir lütfen diğerleri üstüne alınmasın ve bundan sonra yazdıklarımı da okumasınlar bence çünkü yüksek ihtimalle anlamayacaklar...)
belki "bir zamanlar kendini ucube gibi hissetmiş hisdaşlarım" derken biraz ileri gitmiş olabilirim, eğer öyle düşünüyorsanız lütfen yorum yapıp bu konuyla nasıl başa çıktığınıza dair beni ve merak eden başkaları varsa onları da bilgilendirin..
uzun zaman önce keşfettim ben acıyla zevkin kardeşliğini ve onlar yarışırlarken, insanın hayattan kopup kopup yeniden dirilişinin ne denli içe işleyen bi duygu olduğunu ama bir Efendi'nin kölesine bu zevki tattırırken kölenin hissettiği katlanmış zevki tahul dahi edememiştim.. işte o uzun zamanlar önce, en başlarda yani, ucube addetttim kendimi, bedenimin çektiği hiç bir acıyla kıyaslanamazdı ruhumdaki derin yaranın sızısı.. çevremdeki herkesin bir sırrı vardı ama aslında iki kişinin paylaştığı şey sır olmaktan çıkardı, o yüzden bir tek benim gerçekten sırrım vardı.. kimseyle paylaşılamayan gerçekten "sır" olan bir sır, tanrıyla benim aramda.. aynaya bakınca gördüğüm yüze bile anlatamadığım bir sır.. belki bir çok kişi için durum bu kadar vahim olmadı, bilemiyorum ama muhafazakar bir sevgi fanusunda büyütüldüyseniz belki biraz anlamlı gelebilir yazdıklarım..
Türkiye'de kız çocukları 3-5 yaşlarına gelip de fallik döneme girdiklerinde, genelde cinsel bilinçsiz ebeveynler tarafından baskılanmaya başlanırlar hemen. bilmiyorum yeni nesil bu konuda daha şanslı sanırsam ama benim büyürken kız çocuğu olmamla ilgili ilk öğrendiğim şey genitalyanın derin günahlar barındıran bir organlar bütünü olduğuydu.. belki de sevgili Freud haklıdır, o zamanlar tetiklendi belki de acıya eğilimli durumum.. ne de olsa günahlar acıları doğurur, acılar da yeni günahları.. ve adaptasyon yeteneği güçlü olan insanlar, günahlarını acıyla, acılarını günahlarla besleyip, onlardan bir şekilde zevk almayı öğrenirler.. öğrenmek zorundadırlar çünkü hayatta kalmanın başka çaresi yoktur, "ya sev, ya terk et" kanunu..
sırf bu yüzden işte, ne kadar sevgiden olsa da fanusum, derin bir utançla büyüdüm, belki de nedensiz ve aptalca cezalara ittim ruhumu.. benimle aynı şeyleri hisseden, aynı sırları olan insanların varlığını düşlemedim bile hiç.. şeytan mı yaşıyordu yoksa içimde?? sonrası malum, uzuuun bir inkar evresi..
nihayetinde, şükürler olsun ki evlerimize pc, hayatlarımıza internet girdi de bi nebze olsa sıyrıldık günahkar yalnızlığımızdan.. en azından benim için öyle oldu. adını koyabildim beynimdeki kemirgenin..BDSM ..
tamamdı artık biliyordum, ne marslıydım ne de ruhu şeytan tarafından ele geçirilmiş bir ucube, öyleysem de en azından yalnız değildim ve elle gelen düğün bayramdı Smile ama tabi bunlar nasıl hisdaşlardı bilmiyordum, konunun o boyutu vardı bir de.. böylesine bıçak sırtı, kötüye kullanmaya müsait bir durumun içinde bulunan insanların arasından iyi niyetlileri ayıklamak, çölde kutup ayısıyla karşılaşmaktan daha imkansız olacaktı yüksek ihtimalle. o yüzden yine uzun bir geri çekiliş dönemi, olduğum insanı kabul etme ama yaşamak istediklerimi güvenlik nedeniyle rafa kaldırma süreci.. ama en azından kendimle barşıklık hissi bile bi nebze olsun içimi rahatlatmıştı o dönemde..
sonra hayat galesi, iş güç ama hala beyinde o ismi konmuş kemirgen, meraklar, rüyalar... cesaretim yoktu o kemirgenle gerçekten temas etmeye, nasıl güvenli hale getirirdim o teması hiç bilemiyordum çünkü.. bir hafta sonu cesaretimi toplayıp, gözümü karatıp, hisdaşlarımla aynı havayı solumasam da aynı ekrana bakmayı göze aldım.. kenarında başvuru anında insanı geren Smile bir dip not bulunan bu özel foruma başvurdum vee.. işte burdayım aranızdayım, ne yalnızım artık ne ucube, çünkü bir sürü "normal" insan varmış benim gibi onu gördüm, işi gücü, sosyal hayatı olan.. çook uzun zaman sonra, başlarda kendime bile itiraf edemediğim duygularımı paylaşabileceğim bir yerim oldu sonunda, ait oldum sonunda..
başka çok güzel gelişmeler de oldu ama şimdilik onları kendime saklıyorum Smile
saygılar..

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 9 Şubat 2014 02:33
(@malibo-thunder)
Gönderiler: 412
BDSM Ruhlu
 

Sizde hoş geldiniz.

Yazınız çok hoş Elinize sağlık.

Seytanla beni ayiran tek fark,O hiç bir insani sevmez, Bense insan olmayi taklit edenleri....

"Pain is life, the sharper, the more evidence of life." - Charles Lamb

"The eye of the master will do more work than both his hands." - Benjamin Franklin

"You know what charm is: a way of getting the answer yes without having asked a clear question." - Albert Camus, "The Fall"

 
Gönderildi : 9 Şubat 2014 03:14
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

Sizde hoş geldiniz.

Yazınız çok hoş Elinize sağlık.

teşekkür ederim Smile

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 9 Şubat 2014 03:15
(@huytt)
Gönderiler: 813
BDSM Felsefik
 

sevgili freshslave;

evet o ucubeliği ve sapık olma ihtimalimizi çoğumuz düşündük bu foruma üye olmadan önce... ne zaman ki aklı başında insanlarında olduğunu gördük içimiz rahatladı.

bir çok sebep olabilir bdsm hislerimizin gelişimi ile ilgili olarak. belki freud haklıdır belki de içsel dürtüdür doğuştan gelen. Öenmli olan hangi amaç için yaşadığımız. Hislerimiz ile, yeteneklerimiz ile, Düşüncelerimiz ile ve faklı zevklerimiz ile hayatı farklı açılardan yorumlayabilmek. Koyun gibi tek tip insanlar olmak için bu hayata geldiğimizi düşünmüyorum. Farklılıklarımız ile hayatı daha yaşanılası bir hale getirebilmek. Bu yüzden sen de farklılıkların ile birlikte bu renkli tablo da bizimle birlikte buradasın.

Hoşgeldin Smile

İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...

 
Gönderildi : 9 Şubat 2014 04:53
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

hoşbuldum sevgili huyyt . ben bir arkadaşa bakıp çıkıcaktım ama kalmam icab etti 😛

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 9 Şubat 2014 04:59
(@blodmeister)
Gönderiler: 86
Kanıyla Üye
 

Hoşgeldin freshslave,

Ucube kelimesine ne tarafından baktığın önemli öncelikle. Normal diye addedilen insanlardan farklı olduğun için kendine bu yakıştırmayı yapmış olabilirsin. Pencereyi açıp dışarıya baktığında karbon kağıdıyla çoğaltılmış, genel ahlak ölçeğiyle standardize edilmiş amaçsızca hayatlar yaşayan onlarca insan göreceksin. Perspektifin yeterince geniş olsaydı göreceğin bu sayı milyarlarla ifade edilebilirdi. Ben asıl bunları ucube olarak görüyorum, dünyanın yüzdedoksanbilmemkaçını oluşturmaları benim için bir şey ifade etmiyor. Onlardan farklı olduğun için, farklı hislere ve amaçlara sahip olduğun için kendini ucube olarak görmemelisin.

Umarım aradığını bulabilirsin, keyifli forumlar dilerim.

Özgürlük, içinde serbest kalmayı bekliyor

 
Gönderildi : 9 Şubat 2014 17:27
(@bia-style)
Gönderiler: 455
BDSM Tutkunu
 

freshslave , kendinden parçaları bizimle paylaştığın için teşekkürler. Devamını da bekliyoruz 😉

sevgiler,

A mediocre Dominant tells, a good Dominant teaches, an excellent Dominant explains, but a True Dominant inspires!

 
Gönderildi : 10 Şubat 2014 20:03
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

yorumun için teşekkürler BlodMeister, artık kendimi bi ucube olarak görmüyorum ama maalesef gördüğüm dönemler de olmuştu, şimdi geride kaldı.. hele hele de foruma katılımımdan sonra kendimi gerçekten "özel" hissetmeye başladım.. iyi ki varız 😉

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 10 Şubat 2014 23:47
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

freshslave , kendinden parçaları bizimle paylaştığın için teşekkürler. Devamını da bekliyoruz 😉

sevgiler,

sevgili Bia, öncelikle yorumun için teşekkürler Smile böyle bir forumda kendimden bişeyler paylaşma fırsatı ve cesareti bulduysam bu da sizlerin sayesinde.. zaman buldukça yeni paylaşımlarda bulunacağım 😉

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 10 Şubat 2014 23:50
(@siribom2013)
Gönderiler: 781
BDSM Felsefik
 

Sevgili freshslave
Çok güzel bir yazı olmuş tebrik ederim. Smile Aslında biz burada sayılı sayıdaki cesur ucubelerdeniz Smile Sosyal hayatta bu duygulara sahip olup bunu düşündüğünde kendini suçlu gören ve sürekli bastırmaya çalışan çok fazla insan var ne yazıkki.Hele ki bu en ufak yanlışında ağır kınamalara maruz kalmış ülkemiz kız çocuklarıysa durum daha da zorlaşır ve karmaşıklaşır.
BDSM dil,din,ırk,güzellik,karizma,maddi ya da medeni duruma göre bir sınırlama kabul etmez .Gün gelir o tatlı kemirgen kafamızda ve hayatımızda kişiliğimizi oluşturacak doğru resme dönüşür.İşte o resim hayatımızdır,bizim parçamızdır ve aslında yıllardır bizde yaşayandır.
Aramıza hoşgeldin Smile

 
Gönderildi : 12 Şubat 2014 19:02
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

teşekkürler siribom aranızda olmaktan büyük keyif duyuyorum..

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 13 Şubat 2014 12:56
MasterDaPain
(@masterdapain)
Gönderiler: 4045
BDSM Ustası Yönetici Admin
 

Pozitif heyecanın beni sabah sabah etkiledi açıkcası. Küçük bir fırtına gelmiş foruma, iyi ki gelmiş Wink

Biliyormusun, artık psikologlara aile danışmanlığı için giden ebeveynler var, çocuk eğitimi için modern kitaplar, cinsellik hakkında internetle beraberinde fazlasıyla kaynaklar var ama sanki bundan çok ufak bir kesim faydalanıyor gibi ama büyük bölümü daha da geriye gider gibi. Bu konuda çok ama çok yanılmak istiyorum fakat bu aralar geriler gibiyiz. Geçmiş yüz yılda Türkçe BDSM forumu bulmak imkansız gibi bir olaydı ama demek ki bazı gelişmelerde oluyor.

Diye bilirim ki, en doğru yere geldin. Artık bundan sonra sırtın yere gelmez. Delimizde var akılımızda ama en azından hepimiz bilgi vermeyi ve almayı severiz. Burası sadece BDSM çerçevesi içinde kapalı bir yer değil. Belkide asıl hafifliği yaratan budur.


Parox Dark - Gabriel Azrael

 
Gönderildi : 14 Şubat 2014 13:21
(@freshslave)
Gönderiler: 36
Canıyla Üye
Konu başlatıcı
 

Günaydın MDP, güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim Smile hoş hislere müsebbip olsuysam ne mutlu bana..
"Fırtına" tanımınızsa ayrı bir keyif kattı bana, ruhumu okşadı Smile fırtına olup bulutları toplayarak, yağmuru cağırmak, sonra dağıtıp bulutları güneşe tatlı bir selam çakmak ve böylece biraz olsun iklimlere tad katmak en büyük dileğimdi hep Smile
Biz Osmanlı İmparatorluğunun torunlarıyız her konuda 2 ileri 1 geri gitmek içimizde var Smile ama hep ayaklarımız yere basar o yüzden çocukların eğitimleri konusunda çok endişelenmiyorum aslında. Nasıl olsa herkes kendini buluyor birgün.. insanların kendilerini bulmaları konusunda yardımcı olabilecek bir forum oluşturduğunuz için de yeniden teşekkür ederim Size Smile Saygılarımla..

slave of a "real" Master

 
Gönderildi : 14 Şubat 2014 13:42
(@uvercinka)
Gönderiler: 19
Canıyla Üye
 

Sevgili freshslave, isminin başına eklediğim ifade yazını okuduktan sonra kendiliğinden oluştu Smile Bu senli benli dil de öyle.

Yaşadığın yalnızlık ve benzersizlik hissini benim de içinde bulunduğum oldukça geniş bir grup, muhakkak hayatının bir yerinde yaşamıştır. Üstelik içinde büyüdüğümüz öyle bir toplum ki, bu tür yönelimlere sahip olmasından geçtim, öpüşmesi bile kendini kirli ve suçlu hissetmesi için yeterlidir bir dişinin. Fakat işin aslı öyle değil, kimsenin sıradan yöntemleriyle yaşamak zorunda değilsin. Kimsenin iyi ve kötü algısına uymak zorunda değilsin. Ömrünü, çizdiğin yolu, tenini, yatağını, cinselliğini, kimsenin kafasındaki şablona oturtmak zorunda değilsin. Onların ahlak anlayışları, normal tanımları yeterince 'ucube'. Bak etrafına, insanlara mutluluk pozları pazarlamaya çırpınan kaç tane biçare 'mutlu çift' göreceksin...

Sen gerçekten mutlusun. Neyi gerçekten istediğini keşfetmek, herkesin payına düşmeyecek bir mutluluk.

Huzurlu zamanlar, tatlı nazlanmalar ve amansız cezalar diliyorum sana Smile

 
Gönderildi : 3 Mart 2014 23:00
(@masteristanbul)
Gönderiler: 22
Canıyla Üye
 

yeniden merhaba herkese...
Tüm Efendiler'e, kölelere, Dom.'lara, sub.lara ve kendini ne şekilde tanımlıyor olursa olsun bir zamanlar kendini "ucube" gibi hissetmiş bütün "hisdaşlarıma" kocaman ve sıcacık bir merhaba.. (ikinci "kocaman ve sıcacık" merhaba forumu amacına uygun kullananlar içindir lütfen diğerleri üstüne alınmasın ve bundan sonra yazdıklarımı da okumasınlar bence çünkü yüksek ihtimalle anlamayacaklar...)
belki "bir zamanlar kendini ucube gibi hissetmiş hisdaşlarım" derken biraz ileri gitmiş olabilirim, eğer öyle düşünüyorsanız lütfen yorum yapıp bu konuyla nasıl başa çıktığınıza dair beni ve merak eden başkaları varsa onları da bilgilendirin..
uzun zaman önce keşfettim ben acıyla zevkin kardeşliğini ve onlar yarışırlarken, insanın hayattan kopup kopup yeniden dirilişinin ne denli içe işleyen bi duygu olduğunu ama bir Efendi'nin kölesine bu zevki tattırırken kölenin hissettiği katlanmış zevki tahul dahi edememiştim.. işte o uzun zamanlar önce, en başlarda yani, ucube addetttim kendimi, bedenimin çektiği hiç bir acıyla kıyaslanamazdı ruhumdaki derin yaranın sızısı.. çevremdeki herkesin bir sırrı vardı ama aslında iki kişinin paylaştığı şey sır olmaktan çıkardı, o yüzden bir tek benim gerçekten sırrım vardı.. kimseyle paylaşılamayan gerçekten "sır" olan bir sır, tanrıyla benim aramda.. aynaya bakınca gördüğüm yüze bile anlatamadığım bir sır.. belki bir çok kişi için durum bu kadar vahim olmadı, bilemiyorum ama muhafazakar bir sevgi fanusunda büyütüldüyseniz belki biraz anlamlı gelebilir yazdıklarım..
Türkiye'de kız çocukları 3-5 yaşlarına gelip de fallik döneme girdiklerinde, genelde cinsel bilinçsiz ebeveynler tarafından baskılanmaya başlanırlar hemen. bilmiyorum yeni nesil bu konuda daha şanslı sanırsam ama benim büyürken kız çocuğu olmamla ilgili ilk öğrendiğim şey genitalyanın derin günahlar barındıran bir organlar bütünü olduğuydu.. belki de sevgili Freud haklıdır, o zamanlar tetiklendi belki de acıya eğilimli durumum.. ne de olsa günahlar acıları doğurur, acılar da yeni günahları.. ve adaptasyon yeteneği güçlü olan insanlar, günahlarını acıyla, acılarını günahlarla besleyip, onlardan bir şekilde zevk almayı öğrenirler.. öğrenmek zorundadırlar çünkü hayatta kalmanın başka çaresi yoktur, "ya sev, ya terk et" kanunu..
sırf bu yüzden işte, ne kadar sevgiden olsa da fanusum, derin bir utançla büyüdüm, belki de nedensiz ve aptalca cezalara ittim ruhumu.. benimle aynı şeyleri hisseden, aynı sırları olan insanların varlığını düşlemedim bile hiç.. şeytan mı yaşıyordu yoksa içimde?? sonrası malum, uzuuun bir inkar evresi..
nihayetinde, şükürler olsun ki evlerimize pc, hayatlarımıza internet girdi de bi nebze olsa sıyrıldık günahkar yalnızlığımızdan.. en azından benim için öyle oldu. adını koyabildim beynimdeki kemirgenin..BDSM ..
tamamdı artık biliyordum, ne marslıydım ne de ruhu şeytan tarafından ele geçirilmiş bir ucube, öyleysem de en azından yalnız değildim ve elle gelen düğün bayramdı Smile ama tabi bunlar nasıl hisdaşlardı bilmiyordum, konunun o boyutu vardı bir de.. böylesine bıçak sırtı, kötüye kullanmaya müsait bir durumun içinde bulunan insanların arasından iyi niyetlileri ayıklamak, çölde kutup ayısıyla karşılaşmaktan daha imkansız olacaktı yüksek ihtimalle. o yüzden yine uzun bir geri çekiliş dönemi, olduğum insanı kabul etme ama yaşamak istediklerimi güvenlik nedeniyle rafa kaldırma süreci.. ama en azından kendimle barşıklık hissi bile bi nebze olsun içimi rahatlatmıştı o dönemde..
sonra hayat galesi, iş güç ama hala beyinde o ismi konmuş kemirgen, meraklar, rüyalar... cesaretim yoktu o kemirgenle gerçekten temas etmeye, nasıl güvenli hale getirirdim o teması hiç bilemiyordum çünkü.. bir hafta sonu cesaretimi toplayıp, gözümü karatıp, hisdaşlarımla aynı havayı solumasam da aynı ekrana bakmayı göze aldım.. kenarında başvuru anında insanı geren Smile bir dip not bulunan bu özel foruma başvurdum vee.. işte burdayım aranızdayım, ne yalnızım artık ne ucube, çünkü bir sürü "normal" insan varmış benim gibi onu gördüm, işi gücü, sosyal hayatı olan.. çook uzun zaman sonra, başlarda kendime bile itiraf edemediğim duygularımı paylaşabileceğim bir yerim oldu sonunda, ait oldum sonunda..
başka çok güzel gelişmeler de oldu ama şimdilik onları kendime saklıyorum Smile
saygılar..

harika yazı...tebrik ederim.
meraklarının ve rüyalarının bitmemesi dileğiyle...

I am bad...entrance is at your own risk.

 
Gönderildi : 15 Mart 2014 19:38
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL