Aşk yüklü bir münasebette bulurum zevki, neşeyi ve tatmini, Efendime itaat ederek.
Ne zayıfım, ne aptal. Hayattan ne istediğimi bilirim ben.
Hizmetim, zafiyet ve utançtan değil, gurur ve güçten gelir.
Sevgili Efendimin beni her zaman korumasını kollamasını arzu ederim. Onsuz hiçbir zaman bütün olamam.
Onun gücü ve bilgeliğinin vücudumu, benliğimi, ruhumu daima koruyacağını bilirim.
Çünkü O benim her şeyim, tıpkı benim Onun her şeyi olduğum gibi.
Dokunuşları uyandırır, düşünceleri özgür kılar beni.
Sadece Ona hizmette bulurum gerçek özgürlüğü, gerçek mutluluğu.
Verdiği cezaları ne kadar sert olurlarsa olsunlar, şükranla karşılarım.
Çünkü her zaman benim iyiliğimi düşündüğünü bilirim.
Kendi zevki için bedenimi istediğinde, onu mutlu ettiğimi bildiğim için büyük bir zevkle sunarım kendimi.
Ama ten zevki sadece bir parçası işin.
Ardında aşk var, güven var, paylaşma var, sadece bizim kelimelerimiz var: konuşulan, hissedilen.

Bizim münasebetimiz bu.
Bedenim ona ait. Bana güzel olduğumu söylerse, güzel olurum.
Kim ne derse desin, onun gözünde güzel isem, başımı dik tutar, tepeden bakarım dünyaya.
Efendim bende güzellik görüyorsa kimin haddine düşmüş aksini söylemek.
Bana prensesim derse, asil ve zarif olurum. Başkaları buna gülerse hiç aldırmam. Efendimin hatalı olduğunu söylemeye kim cür'et edebilir ki?

Eğer onun oyuncağı, orospusu, serserisi olmamı isterse hepsiyim onların.
Onun istediği kadar aşağılık, onun arzuladığı kadar pespaye.
Hah, başkaları bunu göremiyorlarsa da onlar kör, Efendim değil.
O geliştirir, o keşfeder benliğimi, ancak onun yapacağı gibi.
Hiçbir gizlim olamaz ondan, zaten olursa tamamen onun olamam ki.
Sırlar aramıza duvar örerler, ben duvarları hiç sevmem.

Her zaman benim aklımda olan dersler çıkmaz ağzından ama benim neye ihtiyacım olduğuna o karar verir, ben de öğrenirim.
Ruhum, tıpkı önünde çıplak diz çöktüğümdeki bedenim kadar çıplaktır onun dokunuşlarına.
Uzaklarda ya da tam önümde dimdik duruyor olması, benim onun varlığını hissetmeden bir an bile geçiremediğim gerçeğini değiştirmez.
Eğer onu hoşnutsuz kılarsam, bu benim için her türlü kırbaçtan daha beter, ruhumu parçalayan bir ceza olur.
Bundan duyduğum ıstırap, kemeri bedenimi ateşe verirken duyduğumdan katbekat büyük olur.
Ilişkimizin güzelliğinin korunması, daha iyi olması için sarfettiği bütün düşünce ve enerjiyi kendisi için olduğu kadar, benim için de yaptığını bilir ve hevesle beklerim, aşkla hazırlanmış yeni güzellikleri.

O işin bütün zor tarafını yüklenir. Ben de bunu bilir ve müteşekkir kalırım. Zamanını ve enerjisini sakınmadan harcar bana.
Benim işim kolay, hissetmek, öğrenmek ve kendimi teslim edip, her şeyi ona bırakmak bütün yaptığım. Ben onun hem zevk aracı hem de mesuliyetiyim ve o bunların ikisini de çok ciddiye alır.

Ben muti bir kadınım ve bundan gurur duyuyorum.

Benim itaatim öyle herkesin kolaylıkla elde edebileceği bir varlık değil, bunun değerini bilecek ve misliyle iade edecek insana hediyemdir.
Sadece bunu alacak insana kendimi tamamen veririm çünkü ben güçlü ve mağrurum.

Ben muti bir kadınım.