Bir çok insanın bildiği gibi BDSM dediğimiz,yaşam tarzı olarak nitelendirdiğimiz bu ilişkinin,uç ve sınırları zorlayan,pekte sıradan olmayan zevklerin bütününü oluşturduğu,realitesi tartışılmaz bir gerçektir.Sahip,Sahibe ve Köle diye nitelendirdiğimiz,fakat özün de insan olduğumuzu asla unutmamamız gerek,bizlerin birbirimiz olmadan bu ilişkiyi yaşama olasılığımızın olmadığı da bir gerçektir.

Eminim ki,benim kadar BDSM yi ciddiye alan,bu konu da bilgi ve birikimini eksik etmeyen arkadaşların,elinden geleni yaptığını,minimum sayıda da olsa görmek güzel.Yalnız şu gerçekte var ki,sadece merak ve sex partneri arayışı ile girişim de bulunan şahsiyetler de mevcut.

Forumlar,bizlerin ortak payda da buluştuğu bu ilişkinin derinlemesine paylaşımı ve sağlıklı ilişkiler kurulması açısından çok önemli platformlardır.Lakin bir konu var ki,herkesi potansiyel avcı görüp,kendini de av yerine koyarak ön yargı ile insanları sıfatlandırmak yersiz ve anlamsız olduğu kadar,insan kazanma yolun da bir çok kişiyi dışlamak da bir kayıptır.Mükemmeliyetçi olmak ya da mükemmeli istemek insan doğasın da olduğu gibi,bunun da tam anlamıyla yakalanması mümkün değildir.

Önemli olan paylaşmanın ciddiyetine varıp,her yönden dört dörtlük olmasa bile bir çok konu da fikir telakkisin de bulunabilecek insanlarla diyaloga girmek yerinde bir kazanç olacaktır.Hislerle yanşadığını her defasın da üstüne basa basa söylediğim BDSM nin,için de olmak ve net bir kimliğe kavuşmak için kişinin “dereyi görmeden paçayı sıvamak” yerine derenin kısına gelene kadar sıyırmaması hem kendisi için,hem de bu ilişkiyi sağlıklı yaşaması için en uygun yol olacaktır.

Soru sormaktan,fikirleri paylaşmak ve bilgi edinmekten asla kaçınılmamalı.Tehlikeli fantezilerin yer aldığı bu geniş şemsiye içersin de kişilerin fiziksel zararlarının ve sağlıksız sonuçların yaşanmaması adına her daim merak,görüş ve bilgi aktarımı yapılmalı.Forumdan tanıdığım bir arkadaşımın vesilesi ile bazı soruların naçizane kendimce açıklamasını da yapmayı uygun gördüm.

Her Master’ın veya Mistress’ın himayesine aldığı kölesin de mutlak kendi kişisel kriterlerinin rol oynadığı gibi,kimileri için de köleye dair kriterler yeterli olmayabilir.Sadece fiziksel acıdan az ya da çok hoşlanmak bir köle için yeterli kıstas değildir.Klişeleşmiş tlandırmalarla bezenmiş üslup ve hitaplar,bunun yanın da ezilmiş zavallı tavır ifadeleri asla bir köleyi,bir sahip ya da sahibe tarafından ilgi odağı haline getirmez.Hiç bir zaman inanmadığım,yeterli sosyal durumun oluşmamasının gereği olarak gördüğüm 7/24 köleliğin mümkün olmayacağını savunduğum gibi,böyle bir köle olunduğu imajını yaratmak ilişkinin başlangıcın da elinizin tersiyle itilmenizle bitecektir.

Şahsen hiçbir ilişkim de dört duvar arasın da yaşanması gerekenlerin genele ve umumi ortamlara yayılmasının taraftarı olmadığım gibi,hayatım da ki,himayene girmeyi kabul etmiş ve himayeme aldığım o kişiye de köle sıfatlandırmasından çok,sevgilim,hayat arkadaşım gibi isimler ile onu anmayı yeğlemişimdir.Çünkü,yaşadığımız ilişki de bir tarafın himaye eden,diğer bir tarafın da himaye edilen gerçeği ile beraber,ruhun da ve beynin de bunların sonucu olarak doğan köle hislerinin olduğunu bilmek bana kafi gelmiştir.

Diğer bir husus,yine yaşadığım ilişkiler de bana göre olması gereken,ama herkesin kendi şahsi görüşlerine kalmış bir durum,o da “köleyi tanımak”.Her iki tarafın rızası ile karşılıklı zevklerin yaşandığı BDSM ilişkisin de sahip olan ile sahip olunanın bir birini çok iyi tanımaları gerektiğini düşünüyorum.Tam bir mazoşist olmayan köleye,bunu yaşatmak,hem köle için hem de sahip olan taraf için zevk den çok mecburiyet karşısın da yaşanılan fanteziden öteye gitmeyecektir.Haliyle her iki tarafın da bir birlerini iyi tanımaları,bu tanıma süreci için aceleci davranmamaları gerekir.

Diğer bir husus ise Strapon;aslın da bu konuya daha çok strapondan hoşlanan kölelerin ve Mistressların cevap vermeleri gerekir.Ben de kendimce kendi penceremden kısa da olsa görüşümü belirteyim.Bana göre strapon,tercih eden köle için,sahibesine bağlılığının ve aidiyetinin son noktasıdır.Her strapon dan hoşlanan kölenin gay ya da hemcinslerine ilgisi olduğu anlaşılmamalıdır.Ha olanlar elbette vardır,bu kişilerin özel tercihidir.Ama,her strapondan zevk alan köleyi de “hemcislerinden” hoşlanan bir kişi olarak adladırmak yanlıştır.Şahsen benim için fisting nasıl ki kölemin aidiyetinin son noktası ise,bir sahibe için de sanırım strapon aynı önemi taşımakta.

SM konusuna gelince,her zaman SM'i BDSM nin farklı bir köşesine koymuş,benim için yaşanılması aşırı zevke tabi olan en büyük zevklerimdendir.Fakat burada önemli olan husus,kölenin mazoşist olmasıdır.Yukarı da ki açıklamalarım da yer verdiğim "her köleye mazoşizmi uygulayamazsınız" tarzın da ki görüşüm de bunu beyan etmek istemişimdir.Özellikle kendini köle olarak nitelendirip,sınırsızlık kelimesini kullanan arkadaşların daha temkinli olup,mazoşizm konusun da kendilerinden emin olmaları gerekmektedir.Eğer siz “ben sınırsız köleyim” derseniz,bir çok konu da sorun yaşamayabilirsiniz,fakat SM olayına gelindiğin de gerçekten çok itici ciddi sorunlara davetiye çıkartırsınız.

Yukarıda ki yazı tamamen benim şahsi fikirlerim olup,tamamen bilgi alışverişi konusun da fikir telakkisin de bulunmak amacı ile,az da olsa insanların BDSM yi yaşarken ya da yaşamak istediklerin de dikkate almaları gerektiğini düşündüğüm,izlemelerinin yerinde olacağı,hata ve yaşanması gereken zevklerin hüsrana dönüşmemesi açısından yol teşkil edeceği kanatindeyim.

Herkese sağlıklı,sevginin ve saygının cömertçe kullanıldığı bir BDSM yaşaması dileğiyle.