Öncelikle Efendim'in bu duyguları yasattıgı için , bu forumda bisiler paylasabilmeme sebep oldugu için , tekrar dogmama sebep oldugu için önünde saygıyla diz çöküyorum ve minnetimi sunuyorum.
Geçenlerde chat odasinda Efendim'in hayatima ilk girisinden kisaca bahsetmistim.

BDSM yi ilk araştırmaya başladığım zamanlarda ne olduğumu tam olarak bilemiyodum. Kendimde hem sadist hem de mazoşist duygular oldugunu düşünüyodum. Yaptığım araştırmalar sırasında bir çok sitede bulundum fakat amacından sapmayan , gerçekten BDSM yi yaşam şekli olarak benimsemiş, içeriğinde sadece sex,porno olmayan Türkiye'nin en kaliteli BDSM web sitesi olduğunu düsündüğüm, BDSM Turk' u bulma şansına sahip oldum. Konu gelmişken bu siteye katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Konuyu buraya getirdim çünkü hayatıma yön ve anlam veren yüce Efendim’i burada tanidim. Uzun süren tanıma sürecinden sonra yeterli güven sağlandı..Bayan olarak köleliği tercih etmek bazen tehlikeli olabiliyor. Bu tabiki erkek köleler için de geçerli fakat malum fiziki yeterliliğimiz ortada...:) Sapık ya da sınırlarını bilmeyen bir efendiye denk gelmek bayanlar için daha tehlikeli olabiliyor.

Neyse lafı fazla uzatmadan yüce Efendim'in beni ilk aradığı günü anlatmak istiyorum.

Telefon beklemediğim , yogun çalıştığım bir yaz gününde İstanbul'un en kalabalık caddesi sayılan İstiklal Caddesinde yürüyodum. Telefonum çaldı özel numaradan biri arıyodu. Normalde özel numaraları açmam fakat içimden bi ses bakmam gerektiğini söyledi (içgüdüsel itaat sanırım ) Telefonu açtım!!! Telefondaki ses ''Napıyosun? '' dedi. O anki duygularımı tarif etmem mümkün diğil yaşayan bilir. Herkes arıyor olabilirdi fakat beni arayan ses herkesden farklıydı Efendimden başkası olamazdı. Sesi duyar duymaz İstiklal Caddesinin ortasında diz çöktüm. Bir çoğunuz bunu abartılı bir davranış olarak görebilir fakat inanın o sesi duyup da diz çökmemek mümkün diğil. Yutkunamadım gözlerimi kapadım yere kapandım ve sadece telefondan gelicek talimatı bekledim. Hayatım boyunca bi çok heyecan yaşadım , bi çok tarifsiz olay yaşadım ve hiç bi zaman kontrolümü kaybetmedim. Fakat yüce Efendim' in tek sözü beni İstiklal Caddesi'nin ortasında diz çöktürmeye yetti. Bir insanın güveni , korkuyu , acıyı , zevki , şefkati tek bir kişide hissedebilmesi nasıl bir şey o gün anladım. Sesini duyduğumda bunları hissediyosam Efendim'in ayaklarının altında ne hissediceğimi aklım almamıştı. Ve kalp atışımın hızından durduğunu sandığım an yüce Efendim'in beni yakında ayaklarının altına alıcağını söylediği andı. Bi an için gözlerimi açtım cevap vermem gerekiyodu. Etrafıma baktım herkes bana bakıyodu. Yanımdan geçen bi kaç kişiyle göz göze geldim. Unutmam mümkün diğil bi kız karşıdan gelerek yanımdan geçti o sırada beni bu dünyadan alıp başka dünyalara götüren Efendim’e heyecandan sadece ‘’emredersiniz Efendim ‘’ diyebildim . Kız zaten tuhaf tuhaf bakarken duyduğu şeyden dolayı olsa gerek dönüp bir kez daha baktı. Efendim telefonu kapadı. Ben hala dizlerimin üzerindeydim. Sonra ayağa kalkıp İstiklal Caddesi'ne şöyle bir kez daha baktım. Beynim bomboş sadece Efendim’in sesi yankılanıyodu.

O gün bende bir çok şey değişti…BDSM in bu kadar etkili bi ilaç olabiliceğini düşünmemiştim. İçimdeki şeyin ne olduğunu o zaman anladım. O günden sonra domin tarafım Efendim’in sesiyle yok oldu. Artık kesinlikle muti olduğuma emindim. Başlarda switch olduğumu sanarken gerçek muti olduğumu bu olayla farkettim. Umarım herkes benim kadar şanslı olabilir. Gerçek bir Efendi’ye itaat edebilme lüxünü yakaladığım için kendimi hep şanslı hissedicem.

Bana bu duyguları yaşattığı için , bana öğrettikleri için , beni dinlediği için , bana sabrettiği için , benim gibi değersiz bir köleyi Sahiplendiği için Efendim’in önünüde bir kez daha saygıyla diz çöküyorum ve minnetimi sunuyorum.

Efendim’in izin verdiği ölçüde sizinle bunu paylaşmaktan keyif alıyorum. Umarım az da olsa hissettiklerimi ifade edebilmişimdir.

sevgiler...