önce sunu acıklıga kavusturalım Güçlü kişi neden zayıf bırıne köle olsun...

Güçlü dediğimiz insanların da kendinden daha büyük bir otoriteye bağlanma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Nedenini sorarsanız bilemem, belki insanların böyle bir içgüdüsü var. Asla gerçek anlamda gücü elde edemiyorlar ve bir yerden sonra itirafı kapsamayan bir dışavurum şeklinde zayıflıklarını yaşıyorlar. Bunu bazıları bir düşünceye bağlanarak yapıyor, bazıları metafizik alanına giren varlıklara tapınarak yapıyor. Bu eylemlerin ortak özelliği şudur ki, düşünceleri de insan yaratıyor -örneğimde güçlü insan- gerçeküstü varlıkları da. Bunları es geçip de kendinden zayıf olduğunu bildiği bir başka insana kendini köle yapabilen bir insan gerçek bir köle olmuş olur mu? Yoksa bedenini ayakları altına serdiği insana bir illüzyo n yaşatan bir gizli bir efendi mi olur?

Eğer yaşam formunu bir oyuna benzetme lüksünü kendimizde bulursak. Her evrenin bir güç aşaması vardır. İnsanlar bu gücü yada bu savaşı öğrenerek yaşayarak edindiği tecrübelerin neticesinde aşabilir.

Elbet güçlü biri kendinden daha güçlü ya da zeki biri kendinden daha zekiye kendini teslim eder bunun adı köle olmak ya da olmamak. Kelimelerle sınırlandırmak bence anlamsız kaçar.

Gücün doğası hep bir üst seviyeye çıkmaktır bir altın üstünden daha yukarı çıkabilmektir. Sevgili Coro sadece BDSm ele almayalım dese de bu hayatın BDSm de olduğu çizgisinden öte değildir. İş yerimizde dahi kişiler bir üstü olan kişiye tabi bir iş planı içinde yaşar. Benim asıl yıllardır altını çizdiğim bir şey vardır ki o da köle denen olgunun aslında temelinde güçlü bir birey olduğudur. Çoğu birey bir başka başlıkta aynı fikirleri savunmuştur.

Peki, nedendir gücün bir başka gücün eksenine girmesi. Oysa temelinde güçlü olan daha güçlü olabilmek için çalışır çabalar. Ama yine bence gücün bir başka güce eğilim göstererek kaymasının tek bir açıklaması olabilir. Oda kendisine aradığı sıcak şefkatli sağlam bir dayanak. O zaman kendine olan gücü farkına varması ve bir üst seviyede oynayabilecek hakkı kendinde bulmasıdır.

Bir kölenin itaatinin temelinde sadece daha iyi olmak yatar. İnandığı değer verdiği öğretilerine ihtiyaç duyduğu kişiden aldıkları. Aldıklarıyla büyümesi ve gölgesini gene öğretisini aldığı kişiye açması deme ki köle öğretilerini aldığı Efendisine karşı öğreti alabildiği işe yaradığı ve eğitimini sürdürdüğü sürece özgürdür. Çünkü en büyük erdem olan ÖĞRENMENİN talimini yapmaktadır.

Saygı ve Sevgilerimle

Güçlü birey kendinden daha zayıf olan birinin gönüllü kölesi olduğu zaman
Güçlü dediğimiz insanların da kendinden daha büyük bir otoriteye bağlanma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Bu ıkı soylem bırbırınden cok farklı tanımlamalar.Köleler yanı ıtaatkar kısıler asla kucumsenecek zayıf kısılıkler olmadıgı gıbı Hukmeden kısılerde zayıf olup ona ıtaat eden kısının gucunde var olan kısıler degıldır.

Gercek bir Güç baska bir gercek Gücün önünde diz çöker.Güç de güçünü yansıtacagı bir gücü kontrol ettıgınde tatmın olur.

Bilindigi uzere kendınden zayıf bırıne kole olmak yada zayıf bırıne hukmetmek sıg sularda oyun oynamanın dısına gecmez...

Ayrıca ıtaatkar arkadasların sorularınıza vereceklerı cevapları merakla beklıyorum..

Güçlü insan, neye göre, kime göre ? Kriterlerimiz nedir ?

Fikrimce “ortama uyum sağlamayı başaran kişi, sadece ortama uyum sağlamayı başaran kişidir”, güçlü kişi tanımının temelini sadece bu açıklamaya dayarsak, hatalı sonuçlara varırız. Güçlü birey olmakla (BDSM ile ilişkilendirirsek Efendi ile), toplumsal başarı çıtasının üstünde yer alan birey olmak arasında fark olduğunu düşünüyorum.

Sorunuzda rollendirmeniz, insan-insan iken, örneklendirmeniz, insan-metafizik güçler üzerine,

Kişinin tatmin olmak/psikolojik rahatlamaya ulaşmak/yönlendirilme ihtiyacını gidermek/üzerinde baskı hissedebilmek/gerçeklik hissine ulaşabilmek/mutlu ederek mutlu olmak …. gibi pek çok sebeple gerçekleşebilecek insanın insana boyun eğmesi ile metafizik güçlere boyun eğme(!) sebepleri arasında kıyas yapılamayacak kadar farklılık olduğunu düşünüyorum.

Bu sebeplerle, sanırım sorunuzu biraz daha ayrıştırırırsanız, tartışma konusu daha netleşmiş olacaktır.

Çelişkili ifadeler gerçekten, gönüllülük kelimesi yanlış olmuş. Sizlerin cevapları oldukça tatmin edici oldu benim için. Teşekkür ederim.

Gücün sınırı olmadığı bir limiti olmadığı her daim geliştirilen bir erdem olduğu bilinmekte. Evet soru neye göre yada kime göre güçlü olduğumuzda yatmakta. En güçlü diye bir kavramın olamayacağını düz mantık düşünürsek herkesin bir diğerinden üstün vasıfları vardır.

Acaba önemli olan bu erdemi birbirinden ayırmak mı? Beklentiler yaşam formu ve akabinde uzantısı olan güç dengesi. Kiminden sadece güce tebaa etmesi beklenirken kiminden tebaa edileni korumak beklenir. İşte sanırım gerçek gücün ve güce hizmetin ana fikri budur.

Kimse temelinde kimseden olduğundan fazla bir erdem bekleyemez. İnsanların yapıları bu denli düz bir denkleme kurulurudur.

Saygılar Sevgiler.

Ben sorunun başlığı üzerine birşeyler söylemek istiyorum. "köle olma özgürlüğü"

Hadi beni tanıyanları şaşırtmayım ve hemen TDK'na başvurayım.

özgürlük -ğü
isim

1 . Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî:
"... her çeşit baskı, sanatın özgürlüğünü yok eder."- Y. N. Nayır.
2 . Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet:
"Özgürlük görece bir kavramdır, onu oldum olasıya bilmişimdir."- A. Erhat.

Özgürlüğün birinci manası insanın kendine karşı [bireysel] gücünü, ikinci manası ise toplum içerisindeki gücünü betimlemekte. Dolayısı ile nereden bakarsak bakalım özgürlük mutlaka güç gerektirir. Sonuç = köle de güçlü bir insandır. Aksi takdirde bu seçimi kendi yapamayacaktır ve genellikle toplumun kendine biçtiği rolü muhtemelen de bilinçsizce oynayacaktır.

Konuya böyle bakarsak "Güçlü birey kendinden daha zayıf olan birinin gönüllü kölesi olduğu zaman" kimin kimden daha güçlü olduğu meselesi önem kazanmakta. Bence üç ihtimal var.

1) Güçlü Efendi (doğal olarak) - Güçlü ama Efendi'sinden daha az güçlü köle

2) Güçlü Efendi - Efendi'sine eş değer güçte köle [switch liğe açık bir durum]

3) Güçlü Efendi - Efendi'sinden güçlü bir köle

Duuurrrruuuunnnnn !!!!! hemen itiraz etmeyin. Üçüncü ihtimal olmaz demeyin hemen. İşin olması gerektiği şekilden bahsetmiyorum. Gerçek hayatta , hele hele kişilerin BDSM tecrübelerinin az olduğu erken dönemlerinde hiç te olmayacak şey değil.

Birinci ihtimal - kitaba uygun herkesin mutlu mesud olduğu üzerinde hemfikir olduğu, formülasyona uygun durum , kimsenin itirazı olmaz.

İkinci ihtimal - güçlerin eşitliği hali. Bana göre en güzel durum. Acemi bir satranççı ile oynamanın yavanlığı yoktur. Güç değişiminin (power play) her iki tarafı da tatmin edecek şekilde oynanmasına vasat hazırlar. Yukarı da belirttiğim gibi de isteyenlere switch'lik ortamı hazırlar.

Üçüncü ihtimal - Genelde nadir olan bir durumdur, ancak gene şablonun dışında bakacak olursak bireysel ölçekte olan bir şeydir. Ve evet burada coro'ya katılıyorum , köle gizli Efendi olur. Bence o kadar güçlüdür ki güçlü bir insanı bile kendi ihtiyaçları için kullanmaktadır. Haaaa bu etikdir değildir orası başka bir konu.

Hadi cenedra, bir an önce işlerini yoluna koy da tekrar siteye gel. Telaffuzu bile tabu olan konuların tartışılmaya başlandığını gör ve fikirlerini bizimle paylaş.

3) Güçlü Efendi - Efendi'sinden güçlü bir köle
Üçüncü ihtimal - Genelde nadir olan bir durumdur, ancak gene şablonun dışında bakacak olursak bireysel ölçekte olan bir şeydir. Ve evet burada coro'ya katılıyorum , köle gizli Efendi olur. Bence o kadar güçlüdür ki güçlü bir insanı bile kendi ihtiyaçları için kullanmaktadır. Haaaa bu etikdir değildir orası başka bir konu.
Aynı seylerı dıle getırmek " Gizli EFENDI" "EFENDIYE boyun egdırmek"demek kı EFENDI burda rolu ıstegı dogrultusunda yanı kendı kontrolunde gecıcı bır zaman ıcın karsındakıne verıyor dıye düşünüyorum .Bu sureklılıgı olan bır durum degıl.Sadece gecıcı bır durum.

Swıtcher karakterler partnerlerını olcme ve tanımada bu yontemı kullanabılıyorlar bazen..

LADY'im geçicilik konusuna katılıyorum. Ancak bir nüans daha var. Ya köle rolü üstlenmiş gizli Efendi bunu partneri ile paylaşmamışsa. O zaman geçicilik te kalkar ortadan. Haa dürüst bir davranış olmaz ama olur mu olur.

Olur mu olur haklısınız..Ama bunu yapmak kıme fayda getırır orası ayrı bır olay.kendını kandıran bır Efendıcık durumu bu bundan ne keyf alır ne kadar tatmın yasar bu cok tartısılır bır konu .Bide ne derız hep BDSM ılsıkısı guven ve saygıya dayalı bır bırlıktelık. Durust bır davranıs sergılemeyı basaramayan Efendıcık yada kölecıkler maalesef hep vardı var olacakta...

Elbette benim yaptığım şeytanın avukatlığı. Biraz suyunu çıkardım ama idare edin artık 😀

Güçlü olan kişi ortama uyum sağlamaktan çok, farklılaşmayı, bu yüzden de yalnızlaşmayı, dışlanmayı göze alabilen kişidir sanırım.

Sizin kendi ifadelerinizde bile çelişki var coro, ama bu da yadırganacak bir şey değil çünkü benim deneyimlerime göre, tutarlı olmayı takıntı haline getirmek, güvenilir olmayı sağlamaktan çok, değişimi-dönüşüüm-ilerlemeyi engelleyen bir şey. Tutarsızlıklarımızı ve nedenlerini anlamaya çalışmak daha doğru bir yol benim için.

Gündelik hayatta, her ilişkide yansımalarını gördüğümüz halde, kölelik kendisinden daha güçlü birisine boyun eğmek ve koşulsuz itaat etmek değildir ve bu nedenle gündelik hayatta zayıf olan kişiler köle değildirler. Yalnızca kendi ayakları üzerinde durmayı beceremeyen, bu nedenle de başkalarının gücünde faydalanmaları gereken asalaklardır, karşılığında onlar da daha güçlü olan tarafın "sürtüğü" (bitch) rolünü üstlenirler. Bu güç dengesiyse her an için değişebilir.

Kölelik ruhumuzun kimliğinden gelir, Efendilik de öyle, ve her zaman dediğim gibi, Efendi köleden üstün değildir, yalnızca farklıdırlar. Kilit ve anahtar gibi. GÜÇ (bunu gündelik hayattaki güçten ayırmak için belki büyük harfler yazmak gerek) her zaman oradadır ve kendimizi hazırlamak için gerekli olanları yaptığımız her an ona ulaşabiliriz. Yalnızca Efendilerin tekelinde değildir.

S.S.

Bir kez daha söylemek istiyorum ki, boyun eğdiğimiz şey her zaman için aslında AŞK'tır (yine büyük harfle. Efendinin de, kölenin de.

Tabii şudur budur dediğim için, kural koyuyorum sanılmasın, bunlar benim kendi deneyimlerim.