"düşkün birinden faydalanmaya çalışmak", "bir iki saatlik gönül eğlence"si diye anlamadığım gibi, "sapıklık" ve "sapkınlık" ayrımlarını dürtülerin psikolojik kökenlerine dikkat çekmek ve fetişlerin, cinsel dürtülerin toplumsal birtakım arızalardan nasıl ayrıldığını göstermek için belirttim. burada düşüncelerini dile getiren sizlerden bire bir yola çıkarak yapmadım bunu. konuya açılım getirmesini umduğum için...

karnımız acıktığı için yemek yeme ihtiyacımız doğar ve yaşamak için de bu ihtiyacımızı karşılamak mecburiyetindeyizdir. o nedenle ihtiyaç kelimesinin yerine mecburiyet kelimesinin geçmesi söyleyeceklerimi değiştirmez. "karşı cinsteki gaddarlıktan ve hükümdarlıktan etkilenen ve onun emri altına girmekten zevk alan" kişinin bu halinin muhakkak psikolojik bir kökeni olması gerekiyor. "aşağılanma ihtiyacı"nı duyan kişi bunu karşılamaya mecburdur. ama neden? "etrafımızda var" ama neden? bu sorular net bir şekilde cevaplanamaz ve kişiler arasındaki ilişkilerde duruma özel nedenler taşıyabilirler. o nedenle bir cevabı ne kendimden ne de bir başkasından umuyorum. sadece soruları sormanın zihin açıcı olduğuna ve bilinçlenme aşamamızda bir faydası olduğuna inanıyorum.

hayatı boyunca kimsenin sözünü dinlememiş dik başlı birinin "köle" olması psikoloji biliminin bakış açısından daha mümkündür. görünür-görünmez, iç dünya - dış dünya ilişkileri böyle bir zıtlık temeline dayandırılır. uzun boylu ve iri yapılı erkeklerin, ufak tefek bir bayanın elinde oyuncak olmak istemeleri; yaşlı bayanların genç erkekler tarafından kullanılmak istemeleri; genç bir bayanın kendinden olgun ve güçlü birinin hakimeti altına girmek istemesi gibi örnekler de bu zıtlık temelinden kaynaklanır. zıtlık temeli her zaman fiziksel özelliklerde kendini göstermez. ruhumuzda gizlenmiş nedenleri olabilir. benim önceki msjımda ihtiyaç bağlamında dile getirdiklerim buna dikkat çekmek içindi.

lady sade, sallenaz (bayanlara öncelik verdim), huytt ve masternick'e ve elbette tartışmayı başlatan rüzgar'a teşekkür ederim. saygılar...

Luciferlethe ya EFENDİ ve swichlerin psikolojik değerlendirilmesi nedir?

Bu "aşk" konusuna son günlerde sitede çok rastladığım için ben de bir şeyler yazmak istedim.

Birincisi, biz farkında olmayabiliriz, gözümüzün perdesi bunu görüp ortaya çıkarabilecek kadar çık olmayabilir, ama zaten gündelik hayattaki tüm ilişkiler, (en çok kurtulmak istediklerimiz, en nefret ettiğimizi zannettiklerimiz bile) "aşk" olduğun için oradadır. İnsanları bir araya getiren ve bir arada tutan zamk "aşk"tır.

Burada aşkı romantize edilmiş anlamının dışında, Tanrısal enerji anlamında kullanıyorum ki, zaten sürekli farkında olunduğu, sürekli görülebildiği zaman pek de yenilip yutulabilir bir şey değildir.

SAHİP/köle ilişkisinin en nihai amacı da benim için bu "AŞKI" bir an olsun görebilmek, O'nunla bir an olsun BİR olabilmektir.

Teknik açıdan bir köle olarak SAHİBİME aşık olmam da bir sakınca görmüyorum hatta daha ileri gidip tapacak kadar sevmediğim, yüzünde kendi yüzümü görmediğim, gücünü evrenden aldığına inanmadığım ve inançsız hiç kimseye köle olmam diyebilirim. Olmadım da, olmam da. Bir köle olarak SAHİBİMİN güzelliği de benim için çok önemlidir, ama tabii bu güzellik içeriden parıldıyorsa, içten gelen bir güven ve güçle ışıldıyorsa.

Hep söylenen şey kölenin "aşık olabileceği" ama SAHİBİN aşık olmaması gerektiğidir. Bunun gerekçesiyse, aşık olduğu takdirde SAHİBİN köleye karşı şefkat duyacağı (!) ona karşı yeterince acımasız davranamayacağı. Bu benim için de kabul edilebilir bir görüş olmasına karşın, SAHİP aşık olmadığı köleye yaptıklarını (acımasızlığını, taviz vermezliğini, ki bunlar hepsi kölenin kendisiyle yüzleşebilmesi, egosunun oyunlarına kapılmaması için gerekli şeylerdir) "sapkın" şeyler olarak görüyor, sevgiyle ilgili olmayan şeyler olarak görüyor, aşık olduğu birine yapamayacağını düşünüyorsa, bir kez daha, deriiiiiin derin bir düşünsün derim ben.

Pardon ama bu aynı çocuklarımın annesi eşim s...lmez, ancak orosular s...lir mantığına benziyor, erkek egemen toplumlarda görülen. O zavallı kadınların ne suçu var ki, sırf çocuk annesi olmayı seçtikleri için, hayatları boyunca o..spu gibi s....lmekten mahrum bırakılıyorlar?

mefistoya da bir zamanlar yazdığım gibi, benim itaat edeceğim şey sonuçta "AŞK"tır, bundan daha azına ve simülasyonlarına asla ne itaat ederim ne de boyun eğerim.

AŞK .......... acaba var mı gercekte.. varsada AŞK kişileri teslim almıyor mu..Kim olursan ol kisven ne olursa olsun EFENDI AŞK değil mi

AŞK var desem inanacak mısınız LADY'im? Bence AŞK inanılacak değil bilinecek bir şey ve SİZİN bunu bildiğinizi ben bana yazdığınız ilk mesajdan beridir hissediyorum.

En son geçen bayramda 5 saatlik bir session sonrasında söylemiştim birine, SAHİBİNİZ olsam, beni buna layık görmüş olsanız, ben SİZE kıyamam ki? Sonra oturup ilk kez ciddi ciddi düşündüm ve "öyle bi kıyarım ki!" dedim kendi kendime. "Hem de nasıl 'kıyarım' ! Esas O'na kıyarım."

Bu arada yine çok sık rastladığım BDSM felsefe değildir, yaşanır o kadar, diyenler için de küçük bir hatırlatma: philo= AŞK, sophie=BİLGİ, philosophie=BİLGİ AŞKI

Elbette hazzımızı takip ediyoruz, hazzını takip edip en derinlere kadar dalmayı göze alanlar için de ulaşılacak tek bir yer var: IŞIK. Acılar boş yere çekilmiyor, hiçbir şey de suya yazılmıyor.

Sevgiler Saygılar

bildiğim için EFENDİ AŞK diyorum bende:)

Ynai en çok forumlarda hislerini dile getirenlerden biri olarak birşey demek isterim ki:
Benim hayatımda bir erkek var ise; onun adı ister Efendi İster sevgili ister eş olsun, ona duyulan büyük bir AŞK olmalıdır. Ben bir erkeğe Efendi'm diyorsan ona aşığımdır. Kimileri buna ne saçma şey diyebilir. Bdsm içinde cinsel ilişkiye onay vermeyenler için AŞK olmasa da olur ha ozamn ben de buna evet gerek yok derim. Ama farklı paylaşımlar da varsa ortada yaşanan işte o zaman AŞK ta olmalıdır. Yoksa zaten bunun adı ne BDSM nın saf yaşanan hali ne de başka bişeydir. BU artık yozlaşmadır. Aman beni konuşturmayın daha fazla. Artık tahammülümün sonlarındayım..

Sevgili tagteamdog. Kim nederse desin siz doğru bildiğinizi yapın. Ben öyle yapıyorum. Saygılar..

Erkeklerin ipliğini nicedir pazarda bulmak mümkün, buna üzülüyorum; ama kadınlar hala gerçek anlamda sadece duygular aracılığıyla teslim alınabiliyor. Belki aşk değildir adı, bir çeşit sevgidir... Ama adı her ne ise o olmadan kadın gözlerini "kapamaz".

Efendilik :

Kolem efendım sızın hayatımda oldunuz andan ıtıbaren deger kazandı,sizin ceza vermenızı bıle sevıyorum efendım dedıgı andır.

Made in BATMAN