Yalnızlıgımız..

Gözlerimi aciyorum, insanlar var. Çok var ve hemen kapıyorum. Açıyorum kimse yok. Göz kapaklarım kapanmaya başlıyor. Kapatmamaya çalışıyorum. Kapanıyor.
Göz kapağımın içi aynanın arkasındaki sır. Sanki ters çevirsem kendimi göreceğim. Kapağı kaldırıyorum, insanlar var. Çok var ve hemen kapatıyorum.
Yalnızlık diz boyu. Su dizime kadar geliyor ve ilerliyorum suda. İlerledikçe soğukluğum artıyor. İrkilmekle karışık bir negatif sızı…Halbuki o an arka üstü yatsam…Ağzım ve burnum suyun dışında olarak oksijeni alsam…İçerde kalsa kulaklarım ve ciğerlerimden ve geri kalan herşeyim geri kalan herşeyimden o nefes alışı dinlese. O an kendimle başbaşa -lafın gelişi değil- bizzat kendimi dinlesem…Yalnızlığın sesi içerden hoş gelir.
Yalnızlık dış çekişmedir. Yalnızlık iç dinginliğidir.
İtaatsizlik olamıyor. İsyan olamıyor. Aşk olamıyor. Kimsenin düşüncesini ifade edebilecek kelime bulamamasını bırakın, daha düşünmek için bile kelime olmuyor. Çok derinden ve sessiz. Ne kadar da ilkel. Bazılarımızın belli bir dozajını arzu edebileceği cinsten. Yüksek seviye, her zaman elitisttir çünkü. Ben bile biraz arzu edebilirim. Düşün düşün nereye kadar.
Yalnızlığın o kasvetli, puslu hali, o karizmatik, uzaklara bakan hali, yalnızlığın o çevredeki herkese racon kesen, meydan okuyan hali, yalnızlığın erekte hali. Yalnızlığın iç hali. Yalnızlığın dış hali. Ne kadar da sever karşı cinsten has hakiki bir yalnızı kadınlar ve adamlar…Sırf o yalnızlığın bekaretini bozmak içindir. Bekaret bozmak bu kadar tatlı birşey midir? Hiç bozmadım, bilmiyorum. Yalnızlığın namusu da benden sorulmaz, baştan söylemesi
Yalnızlığın iç hali, arkasına yaslanmış rahatça oturmaktadır, Yalnızlığın dış hali tedirgindir, dik tutmaya çalışmaktadır ekseni, çöktüğü yerde bile. Dolayısıyla yalnızlığın iç halini arkasına yaslayıp italik yazacağım.
“Bir k’m bile yok
İmsem yok”.......kimin var ki
Gözlerimi açıyorum, balıklar var. Çok var ve kapıyorum. Tekrar açıyorum, kimse yok. Su yutuyorum sürekli. Gözlerim kapanmaya başlıyor, kapatmamazlık edemiyorum.
Son bir kez nefesimi dinliyorum. uyuyakalıyorum RAKIMLA....
LADY SADE demiş ki:
Yalnızlık dış çekişmedir. Yalnızlık iç dinginliğidir.
Yalnızlığın iç hali, arkasına yaslanmış rahatça oturmaktadır, Yalnızlığın dış hali tedirgindir, dik tutmaya çalışmaktadır ekseni, çöktüğü yerde bile. Dolayısıyla yalnızlığın iç halini arkasına yaslayıp italik yazacağım.
“Bir k’m bile yok
İmsem yok”.......kimin var ki
Son bir kez nefesimi dinliyorum. uyuyakalıyorum RAKIMLA....
Eksen hep dik duracaktır....
Her zaman küllerinden yeniden doğan Phoenix yani Anka kuşu gibi güçlü olacaksınız......
Çok güzel bir yazı LADY SADE duyguları o kadar güzel ifade etmişsinizki ellerinize sağlık ,yalnızlığı bazen çok severim hatta bazen özellikle yalnız kalmak istediğim zamanlar çok olmuştur ama en kötü yalnızlık bence çevrende insanlar varken kendini yalnız hissetmekdir ruhen yalnız olmaktır yani 🙁
Başkalarının günahları ile aziz olamazsın
Çehov
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,004 Üyeler