Minemosyne, Firuze, Olric

Hepinize teşekkür ederim değerli ziyaretiniz için. Yaşasın katılımcı kişilik!

Ladylall paylaşım için çok teşekkürler. Keyifle okudum. Fırsat bulunca katkıda bulunmaya çalışacağım.

Renk katacağınızdan eminim. Dört gözle bekleyeceğim Semiramis, teşekkürler.

" yalan olduğunu bilsen dahi inanacaksın insan oğluna, yani dinleyeceksin onu, niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. bazen yalan, insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur..."

Maksim Gorki

" Yalan olduğunu bilsen dahi inanacaksın insan oğluna, yani dinleyeceksin onu, niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. bazen yalan, insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur..."

Maksim Gorki

Efendim teşekkür ederim.

Onur duydum, çok ama çok mutlu oldum.

Daima derin sevgilerimle ve sonsuz saygılarımla...

"...ve onların, sınırsızca sevmek gibi sonsuz bir mahkumiyetleri vardır, severler."

Yalnızlıklar, Hasan Ali Toptaş

"Ağlarken ne kadar da anneme benzediğimi farkettim. Halbuki ömrüm boyunca nefret etmiştim onun mutsuzluğundan."

Yalnızlık Manifestosu, Falarina G.

"Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?"

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali

""İnsan konuşa konuşa sorun yaratabilir" demişti bir keresinde ve dil, sorunların doğmasına nasıl yol açabiliyorsa, aşk da onun aracılığıyla tahribata uğrayabilirdi."

Essays in Love - Alain de Botton

"Kadınlar, bazen çocuğudur kendinin. Bu yüzden herhalde ağladıklarında ne kalpleri kırıldı diye ne canları yakıldı diye ağlarlar. Kadınlar ağladıklarında, ekseriyetle "kıyamam ben sana," diye gizlice kendilerine sarılırlar. Yalnız kadınlar kendilerine anne merhameti göstermek mecburiyetinde kalırlar.

Yalnızlıklarına, kadınlıklarına, çocukluklarına, annelerine, hayata... Hep birlikte ne varsa o bütüne ağlanır. Yoksa dizdeki yara ya da kalpteki kırık değildir. Hep kırılmasına ağlanır, hep düşülmesine, hep ama hep aynı şey olmasına... Niyesine ağlanır bunların.

Her bir küçük yara eklendiğide eski izlere, bütün bu yara zincirine ağlanır. Her ağlama bu zincire bir anne sarılmasıdır. "Gel bakiim sen buraya'dır o, 'nasıl kıymışlar benim güzel kızıma'dır..."

İkinci Yarısı, Ece Temelkuran

"Şimdi artık biliyorum ki, bütün yaşantımız içinde ancak bir/kaç kişiye böyle bir hak tanırız. Onu şımartır, yüz verir, alttan alır ve hatta ona teslim oluruz. O da bunu , zaten taa en başından bilmektedir. Eğer çok şanslı değilseniz, karşınızdaki şımarır, ipin ucunu kaçırır. Bin pişman olur, incinir, düş kırıklıklarıyla yaralanır ve acı çekersiniz sonunda. Bazen, çok ender olsa da şanslısınızdır ve bir mucize yaşarsınız. Çünkü karşınıza dilinize akraba biri çıkmıştır. (Tanrım mucizeleri ne çok seviyoruz böyle!) O sırada kaç yaşında olduğunuzun kesinlikle hiç önemi yoktur. Hayır yoktur!"

Kumral Ada Mavi Tuna, Buket Uzuner

Ne kadar güzel bir paylaşım bu Ladylall. Çok teşekkürler.

Bana, ben her ne kadar kırmızıyı sevsem de siyahı seven; evet sadece bir kaç kişiye tanıdığım hakkı hak eden, ruhuma paralel, ne kendi yaşımı söylediğim, ne onun yaşını merak ettiğim sadece okumuş olduğunu bildiğim, meraklı, ürkek ama yeri geldiğinde en cesur olanı hatırlattı. Uzakta ama içimde, içimde ama özlenen......

Çok his yaptım

Saygıdeğer Masternick,

Daha dün gece, altı çizili cümlelerin söylediklerine halel getirmesin diye, katılımda bulunan arkadaşlara teşekkür etmeme kararı almıştım. Görüyorum ki paylaşımdaki cümlelerle yarışır düzeyde bir hissiyatla yazmışsınız. Ben de paylaşımın sahibi olarak, cümlelerinizin altını çiziyorum izninizle.

Çok teşekkür ederim duyarlı yüreğinize...

Artık apaçık bir şey vardı: Bu sorunlar çözümsüzdür diyerek hiçbir şey yapmadan oturup
kalmanın, salt düşünmenin ve acı çekmenin zamanı değildi. Hemen, su anda, çabucak bir şeyler yapması
gerekirdi. Ya bunları yapacaktı, ya da...
"Ya da yaşamaktan büsbütün vazgeçeceksin!" diye birden öfkeyle bağırdı." Uysal ıkla yazgına boyun
eğecek, onu olduğu gibi kabul edeceksin ve her türlü yaşama, sevme, çalışma haklarından vazgeçip,
içinde ne varsa boğacaksın!"
Sonra birden Marmeladov'un dünkü sorusunu anımsadı.
"Anlıyor musunuz, anlıyor musunuz sayın bayım, bir insanın artık gidebileceği hiçbir yerinin olmaması ne
demektir, anlıyor musunuz? Çünkü her insanın gidebileceği hiç değilse bir yerin olması gerekmez mi?.."

F. M. Dostoyevski – Suç ve Ceza

"Hepsine hükmedecek tek bir yüzük. Hepsini o bulacak, hepsini bir araya getirip, karanlıkta birbirine bağlayacak."

Yüzüklerin Efendisi, J.R.R. Tolkien

" Acı, sarhoş biri gibiydi. Her zaman son bir defa daha kucaklaşmak için geri geliyordu."

Anı, Stephen King