----KAFAM KIYAK---
en bağlayıcı emek
kutsanmış bir bayrak altında
iki yakanı bir araya getirmeye
çalışmaktır.
başkalarıyla
niyet benzerliği
aptalı
kaşiften ayırır.
bunu herhangi bir
bilardo salonunda,
hipodromda,
barda, üniversitede
ya da kodeste öğrenebilirsin.
insanlar yağmurdan kaçar
ama su dolu küvetlerde
otururlar.
milyonlarca insanın
hidrojen bombasından korkması
epey kasvetli
ancak
zaten yaşamıyorlar ki.
yine de para kazanmaya
kadın kapmaya
mantıklı davranmaya çalışmayı
bırakmıyorlar.
ve sonunda Büyük Barmen
olanca beyazlığı ve saflığı
gücü kuvveti ve gizemiyle öne eğilip
yeterince içtin, der,
tam da keyif almaya başladığında.
Charles Bukowski
Sevgili Olric,
Paylaşımın amacı tam da buydu işte! Katılımla büyüyen bir duygu, düşünce, felsefe çeşitliliği.
Değerli ziyaretiniz ve bu güzel şiiri bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim. Sevgilerimle...
"Geçti mi?" dedi.
"Biraz..."
"Ama dedim ya, korkacak bir şey yok..."
Ağlamaya başladım.
"Sen güçlü bir kızsın, yapma böyle. " dedi.
"Gücüm falan kalmadı benim. Gitmek istiyorum."
"Nereye?" diye sordu.
"Eve." dedim.
"Ev neresi?"
"Oyun mu oynuyoruz."
"Yok, sahiden soruyorum. Ev dediğinde aklına ne geliyor? Belli bir adres mi sadece?"
"Anahtar sesi. Kapıyı örtmüşüm. İçim huzurlu."
"Kapın şu an gene örtülü. Ama için huzursuz. Belki de daha başka bir şeydir evi ev yapan?"
Cevap veremedim. Sigarasından derin bir nefes çekip devam etti:
"Bazen dışarıdan örülü duvarların içindeyken ev, bazen de içinde ördüğün duvar olur. Sen istersen evi içinde de taşırsın."
-Kaç Zil Kaldı Örtmenim?-
Hayatımdan gidenlerin yerlerini doldurmaya çalışmıyorum. Her gelene yeni yer açıyorum. Yer açtıkça esniyorum. Esnedikçe gidenlerin içimde yarattığı boşluk büyüyor.
"Bir davranışla ilgili olarak "asla yapmam" dediğimde, tam da öyle davranmama varan bir geri sayım başlıyor. N'apalım. kadere sırtını dönemezsin. Aklın yolu belli; kalbin yoluysa yalnızca yüründükçe var oluyor. Düşünceler hep aynı kalabilir, duygularsa mütemadiyen değişir."
Ruhi Mücerret, Murat Menteş
"Senin ihtiyacın olan sürekli gezmek değil, kaplanın sırtından inmek. Hatırlıyorsun değil mi; hani bir adam kaplanın sırtına binmiş, bir türlü inemiyormuş. Çünkü sırtından indiği zaman hayvanın kendisini yiyeceğinden korkuyormuş. Ama bir insan ömür boyu kaplanın sırtında oturamaz ki!"
Kardeşimin Hikayesi, Zülfü Livaneli
"Kızın kahverengi bacaklarında, beyaz,küçük yara izleri vardı. "Elbisendeki yıldız ve aylar gibi, bu yara izleri her tarafını kaplıyor mu?" diye geçirdim içimden. Bunun güzel olacağını da düşündüm ve tam bu noktada bir yara izinin asla çirkin olmadığı konusunda bana katılmanızı rica ediyorum. Yara izini yapanlar bunun aksini düşünmemizi isterler. Ama siz ve ben, onlara kafa tutma konusunda bir anlaşma yapmalıyız. Bütün yara izlerini bir güzellik olarak görmeliyiz. Tamam mı? Bu bizim sırrımız olsun. Çünkü, tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz. Yara izi 'ben kurtuldum' demektir."
Küçük Arı, Chris Cleave
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,004 Üyeler