Köle narsist midir?
Bir köle efendisine "Benim arzum, senin arzundur" dediğinde; efendinin arzusu da temelde köleye yönelmiş olduğuna göre, diyebiliriz ki aslında kölenin arzusu kendi kendine yönelmiş bir arzudur. Başka bir deyişle köle, efendisinin dolayımı üzerinden yine kendi kendini arzulamaktadır. Bu bakış açısını doğru kabul edersek eğer, kölelik aslında son derece narsistik bir durumdur.
Şimdi bir de Freud'daki melankoliye gelelim:
Sevilen kişiyi kaybettiğimizde yaşadığımız duygu durumuna "yas" deriz. Melankoli ise "yas"ın özel bir şeklidir. Çünkü melankoli kendinle bir anlamda "özdeşleştirdiğin", idealize ettiğin ve sahip olmayı istediğin birtakım özellikleri atfettiğin kişiye karşı duyduğun bir kayıp duygusudur. Melankoli bu nedenle aynı zamanda narsistik bir durumdur. Kendi kendini kaybetmek ve sürekli olarak tamlığa ulaşamamanın yasını tutmak gibidir. Kölenin arzusu da efendisi ile özdeşleşmektir fakat efendinin ulaşılmazlığı nedeni köle için efendisi ile "bir" olmak gerçekleşme imkanı olmayan bir hayaldir. Köle sürekli olarak efendisi ile tamlığa ulaşamamanın yasını tutar. Bu nedenle de köle aynı zamanda hem narsist hem de melankoliktir. Köle efendisi üzerinden hem kendi kendini arzulamakta hem de arzusunu elde etmekten mahrum edilmektedir. İşte tam da bu nedenle eğer efendi köle karşısında gücünü yitirirse, köle efendi ilişkisi biter.
Not: Bunlar benim düşüncelerim değil elbette. Fakat herhangi bir yerde bu şekilde bir sentezini de görmedim. Sadece kendimce bir düşünme pratiği yapmak istedim. Freud'un melankoli kavramı (internette bol miktarda mevcut) ve Rene Girard'ın "Romantik Yalan ve Romansal Hakikat" kitabındaki; "Üçgen" Arzu, Arzunun Dönüşümleri, Efendi ve Köle, Mazoşizm ve Sadizm isimli bölümleri okuduktan sonra bende oluşan düşünceleri aktarmak istedim. Bu arada kimseyi yanıltmak istemem sözünü ettiğim kitap edebiyat metinleri üzerine yazılmıştır. Yani alıntı yaptığım başlıklara bakılarak, bu kitabın içeriği üzerinden BDSM dünyasının cinsel pratikleri ile doğrudan bir bağlantı kurmanın mümkün olmadığı konusunda uyarmak isterim. Öte yandan edebiyata, sadece bir okuyucu olmanın ötesinde ilgi duyan arkadaşlara hararetle öneririm.
Sevgiler....

Narsist olan köleler mutlaka vardır ama oranları normalin üstünde olduğuna inanmıyorum. Kullanılan kelimelerden dolayı böyle bir tespiti kurmaksa yanlış olabilir. Türkçe dilimiz köle diline uygun konsept edilmedi. Bunun için kölenin doğru konuşması onun eğitimin içinde olması gereken bir faktördür ve bunun içinde eksikler varsa o da Efendinin ihtimalidir.
Ben daha çok Efendiler grubun içinde normalin üstünde narsistlerin olduğuna inanıyorum. Bazılarında hatta hastalık derecesinde. Bir aşağılık kompleksinden doğan kendini beğenmeyi kast etmiyorum tabi 😀
Acaba diyorum başlıkta kullanılan narsist kelimesi maksudu mefhumu şirazesinden mi çıkartıyor? Narsist - TDK özsever - benim kelimeyi ilk öğrendiğim hali ile kendi vücudunu beğenen seven manasını taşır. Yanlış / eksik olabilir. Eğer doğru ise kölenin kendi vücudunu (kendini) beğenmesinin BDSM ile çok alakalı olduğunu sanmıyorum. Gene acaba diyorum, Semiramiss'in ilk paragrafta anlatmak istediği; "köle Efendi'sini kendi arzularını tatmin için kullanıyor (mu)" olabilir mi? Bir türlü bulamadım ama eskilerde cenedra ile birlikte açtığımız "Efendi kölenin kölesi midir?" soursu mu gündemde?
Melankoni ile ilgili bölüm sarih. En son cümle işin özünü özetlemiş. "....... eğer Efendi köle karşısında gücünü yitirirse, köle Efendi ilişkisi biter."
Efendi'lerin işi zor , çok zor
Narsizm kelimesinin kökeni Antik Yunan Mitolojisindeki bir efsaneden geliyor. Narkissos göle yansımış olan kendi aksini görür ve ona hayranlık duyar. Burada benim anlatmak istediğim şuydu. Köle efendisinin yüzüne bir aynaymış gibi bakıyorsa eğer, o aynada görmek istediği akis nedir? Kendi aksidir tabii ki. Köle efendinin yüzünde kendisine yönelmiş olan arzuyu görmek ister. Yine kendini görmek ister yani. Köle kendini efendisine tabii ki adar hem de en samimi duygularla. Fakat kendini adadığı yerde -yeni efendinin benliğinde- görmek istediği, bulmayı umduğu yine kendisidir. Flostromo'nun dediği gibi bunda bir bencillik yok mudur? Tabii ki vardır. Yani özetle bir efendiye kendini adamanın özünde bencil bir taraf vardır diye düşünüyorum. Naçizane:)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Narkissos_(mitoloji)
Efendilerin işi zor mudur? Elbette zordur. Hem de çok.
Efendiler arasında narsistler çok mudur? Herhalde çoktur. Fakat efendinin kendine hayran olmak için bakacağı yer kölesinin suratı değildir tabii ki. Ya da öyle midir? Gerçekten bilemedim. Eğer öyle ise de bunu köleye asla hissettirmemekte fayda var yoksa köle-efendi ilişkisi biter. O zaman narsist Efendiler akislerini görmek için nereye bakar? Onu da efendilere sormak lazım:)
Bu küçük esprimi hoş göreceğinizi umuyorum.
buradaki narsistlik bence tam aksini işaret ediyor. Bahsettiğiniz yansıma fiziksel beğeniden gelir. Köle ise kalan yarısını arar Efendisinde. Zaten kendindeki gücü malumdur. Bunu görmek için bir Efendiye ihtiyaç duymaz. Bilakis gücünden arınabilmek ve herşeyiyle hiç olmaya yaklaşma duygusudur ağır basan. Bu bağlamda bahsedilen narsizmin itaatkarlıkla alakası olduğunu düşünmüyorum. İtaatkarların çoğu değişmekle birlikte kendinden üstün gördükleri özelliklere itaat etme duygusundadır. Bazen fiziksel özelliklerin çekiciliği , bazen zeka , bazen zekayı kullanma biçimi bazen sahip olduğu duygusal , ruhsal güç vs 'dir itaate iten sebepler. Narsist bir kişinin kendine olan hayranlığını başkasına diz çökerek beslemesi bana çok uzak geliyor. Kendi naçizane fikrim biraz zorlama bir benzetme olmuş. Paylaşım için teşekkürler.
A mediocre Dominant tells, a good Dominant teaches, an excellent Dominant explains, but a True Dominant inspires!

- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,004 Üyeler