Shop
Sevdiğim Kitaplarda...
 
Bildirimler
Tümünü temizle

Sevdiğim Kitaplarda Kendimi Bulduğum Detaylar

25 Gönderiler
12 Üyeler
0 Reactions
813 Görüntüleme
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
Konu başlatıcı
 

Montaigne-Denemeler

[align=justify]Foruma üye olan Montaigne sayesinde çok öncelerde okuduğum bir kitap geldi aklıma. Sevdiğim yerlerini hemen hemen hergün yaplaşmaya çalışacağım. Fransız düşünür Montaigne'nin Denemeler kitabı. Hayat içindeki değerleri kendisi yorumlamış. Beğenmeniz dileğiyle...Meps...

Ruh ve Beden

[align=justify]Güzellik, insanlar arasında, çok tutulan bir şeydir. Aramızda ilk anlaşma onunla başlar. İnsan ne kadar vahşi, ne kadar kötü yaradılışlı olursa olsun onun büyüsüne kapılmaktan kendini alamaz. Bedenin varlığındaki payı ve değeri büyüktür. Bu bakımdan onun yapısına ve düzenine verilen önem pek yerindedir. İki temel taşımız (ruh ve bedeni) birbirinden ayırmak, koparmak isteyenler yanılıyorlar; tam tersine onları çiftleştirmek, birleştirmek gerek. Ruhtan istenecek şey bir köşeye çekilmek, kendi kendine düşünmek, bedeni hor görüp kendi başına bırakmak değil( Hoş, bunu ancak sahte bir çeşit maymunlukla yapabilir ya), ona bağlanmak, onu kucaklamak, sevmek, ona arkadaşlık ve kılavuzluk etmek, öğüt vermek, yanlış yola saptığı zaman geri çevirmek, kısacası onunla evlenmek, ona gerçekten bir koca olmaktır. Ta ki ikisinin hareketleri arasında başkalık ver karşıtlık değil, uygunluk ve benzerlik olsun.

(Kitap II, bölüm XVII)

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 31 Mart 2008 18:10
(@yabgu)
Gönderiler: 87
BDSM Seven
 

Mepss, konu güzel amma velakin seninle sınırlı kalmaz ve her üye kendini ifade etmeye yakın kitap alıntıları yazarsa,bu tek başına bir forum konusu olur.
Tabii yukari da yazdıklarım benim bu başlığı taktir ve memnuniyet duygularımı değiştirmez.
Tekrar ve Tekrar :
YÜREĞİNİN BÜYÜKLÜĞÜ KADAR FERAH,DUYGULARININ DERİNLİĞİ KADAR UZUN BİR ÖMÜR DİLERİM.

ÖZRÜNÜ BİLMEYEN ÖZÜNÜ BİLEMEZ!
(H.Bektaş Veli)

 
Gönderildi : 31 Mart 2008 22:31
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
Konu başlatıcı
 

Merci . Lakin bizim forumda öyle okuduğunu benim gibi paylaşan çok arkadaşım yoktur. Sanırım bir ben okuyorum, yazıyorum. Acid geldi de yalnız değilim gibi geliyor. Artık bir oraya bir buraya döner döner okusunuz umuduyla...

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 31 Mart 2008 23:32
(@yabgu)
Gönderiler: 87
BDSM Seven
 

Heeee!!!!
Biz okuma işini ALFABE yi sökünce bıraktık. 🙁
Buralarda yazılanı bile yardımcı marifetiyle söküyoruz.
Rahmetli son öğretmenimin(ilkokul 2.sınıf) kemiklerini sızlattığımın farkındayım.

Hamiş:İlk işim dışarıdan bitirme sınavlarına girip ilk mektep diplomasını almaktır.Bıktım alay konusu olmaktan.

ÖZRÜNÜ BİLMEYEN ÖZÜNÜ BİLEMEZ!
(H.Bektaş Veli)

 
Gönderildi : 31 Mart 2008 23:42
 NJ
(@_nj_)
Gönderiler: 860
BDSM Felsefik
 

Bende paylaşmak isterim tabi.Gerçekten güzel bir paylaşım ve başlık olmuş.
11 Dakika,hayatımı köküyle değiştiren 11 Dakika'dan bir alıntı.

"Derin arzu, en gerçek arzu, birine yaklaşmak için duyulandır. O noktadan itibaren tepkiler dile gelir, erkekle kadın oyuna dalar ama onları bir araya getiren çekim söze dökülemez. Bu katıksız arzudur.
Arzu hala katıksız durumdayken, erkekle kadın hayata tutkuyla bağlanır, her saniyeyi bilinçle, hayranlıkla yaşar, daima Tanrı'nın bir sonraki lütfunu kutlamak için uygun IM¢nı beklerler.
Bunu bilen insan telaşsızdır, olayları yersiz müdahalelerle hızlandrmazlar. Kaçınılmaz olan neyse onun kendini belli edeceğini, gerçekliğin kendisini göstermek için bir yol bulacağını bilirler. Tereddüt etmez, hiçbir fırsatı kaçırmaz, tek bir büyülü anın bile bışa geçmesine izin vermezler, çünkü her saniyenin ayrı bir önemi olduğunu kabul ederler."

Ahhhhh ahhh !!!

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 00:02
 Acid
(@acid)
Gönderiler: 81
Kanıyla Üye
 

Şeytan'ın Fısıldadıkları:

*"İtaat etmiyorum!" dedi Şeytan, "Baş Eğmeyeceğim"
Yaşatmanın da yaratmanın da özü budur. Yaşatmak ve yaratmak baş kaldırmaktır, direnmektir, boyun eğmemektir, rezil olmaktır! Rezil olmak ve bunun tadını çıkarmak, doyasıya özgürlüklerin nirvanasıdır.
Utanmak ise cehennemlerin en kötüsü.
"Tanrı utandırır, ben ise rezil ederim sizleri" diye fısıldadı şeytan.
"Sözde iyiliğe davet eden tanrının kötü cezalarından biri değildir benimkisi; kendinizi keyifle yaşamanız için bir fırsattır sadece. iyi bir fırsat."

*"Nefrete sevgiden daha çok güvenirim" dedi Şeytan, "Çünkü nefretin sahtesi olmaz"

*"Erkekler deli gibi aşık olur, zamanla akıllanırlar. Kadınlar ise akıllı gibi aşık olur, zamanla delirirler. "

I must not fear
Fear is the mind killer
Fear is the little-death that brings obliteration
I will face my fear
I will permit it to pass over me and through me
And when it has gone past
I will turn the inner eye to see it's path
Where the fear has gone there will be nothing
ONLY I WILL REMAIN

http://img411.imageshack.us/img411/7394/c413863fef454f219c2cfb5ms8.jpg

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 02:27
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
Konu başlatıcı
 

Mmmmmç Biri şeytan mı dedi? İsmimi duydum sanki... Çok beğendim Acid. Teşekkür ederim..

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 03:41
 Acid
(@acid)
Gönderiler: 81
Kanıyla Üye
 

Mmmmmç Biri şeytan mı dedi? İsmimi duydum sanki... Çok beğendim Acid. Teşekkür ederim..

Asıl böyle bir konuyu gündeme getiren bir başlık açtığın için ben teşekkür ederim Smile Çok güzel bir başlık.

I must not fear
Fear is the mind killer
Fear is the little-death that brings obliteration
I will face my fear
I will permit it to pass over me and through me
And when it has gone past
I will turn the inner eye to see it's path
Where the fear has gone there will be nothing
ONLY I WILL REMAIN

http://img411.imageshack.us/img411/7394/c413863fef454f219c2cfb5ms8.jpg

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 05:14
(@master-zekk)
Gönderiler: 77
Kanıyla Üye
 

Meps,Norma ve Acid...

-->Montaigne-Denemeler severek okurdum..
-->11 dk -- bnm bir takıntı var.tekrar tekrar okuma takıntısı.11dk okumuşumdur sanırım.
-->Şeytan..sahte olmayan.. çok beğendim gerçekten..

Hepinizin emeğine sağlık paylaşımınız için teşekkürler.

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 17:42
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
Konu başlatıcı
 

Montaigne-Denemeler

Dırdırcılar

[align=justify]Mızmız, dırdırcı insanları hiç sevmem; bu adamlar yaşamanın sevinçlerine yan çizer, dertlere can atar, dertlerle kaynaşırlar: Sinekler gibi, cilalı pırıl pırıl yerlerde tutunamaz, pürtüklü, pürüzlü yerlere abanır, oralarda rahat ederler; ya da sülükler gibi kara kan içer, kanla beslenirler.

(Kitap III, bölüm V)

Eğitimin insanı bozmaması yetmez, daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.

(Kitap I, bölüm XXV)

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 19:12
(@seeeerttt)
Gönderiler: 279
BDSM Ruhlu
 

Montaigne-Denemeler

Dırdırcılar

[align=justify]Mızmız, dırdırcı insanları hiç sevmem; bu adamlar yaşamanın sevinçlerine yan çizer, dertlere can atar, dertlerle kaynaşırlar: Sinekler gibi, cilalı pırıl pırıl yerlerde tutunamaz, pürtüklü, pürüzlü yerlere abanır, oralarda rahat ederler; ya da sülükler gibi kara kan içer, kanla beslenirler.

(Kitap III, bölüm V)

Eğitimin insanı bozmaması yetmez, daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.

(Kitap I, bölüm XXV)

'' ya bir insanı doğru dürüst eğit ya da sağduyusunu bozma ''

şapkamı çıkarırım, orta yere koyarım...

Beni kategorize etme
Benle oynama
Yaftayı yapıştırıp
Bana isim koyma... 😉

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 20:41
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
Konu başlatıcı
 

Benimkisinin yanına koyunuz seeerttt..

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 22:22
(@montaigne)
Gönderiler: 125
BDSM Seven
 

Montaigne-Denemeler

Foruma üye olan Montaigne sayesinde çok öncelerde okuduğum bir kitap geldi aklıma. Sevdiğim yerlerini hemen hemen hergün yaplaşmaya çalışacağım. Fransız düşünür Montaigne'nin Denemeler kitabı. Hayat içindeki değerleri kendisi yorumlamış. Beğenmeniz dileğiyle...Meps...

Böyle bir paylaşıma vesile olmak benim açımdan çok güzel.Evet benim de,okuyup çok beğendiğim,herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğine inandığım MONTAİGNE nin bu kitabı gerçekten herkesin okuması gereken,baş ucu kitabı olmalı.

Bazı kitaplar vardır ki,okuyan herkese bir şeyler vermez,insanların bir şeyler bulmasını sağlamaz,bilgi dağarcığını ve fikirlerini zenginleştirir.Ama bu kitap herkese hitap ediyo bence.Şahsım olarak kitap biraz zor.Ama defalarca okumaya değer.

Çok eski olup,yine okumaktan büyük keyif aldığım bir kitabı daha tavsiye etmek isterim.Belki okuyanlarınız olmuştur,ama okumayanlar var ise,felsefe severseniz Leo BUSCAGLİA nın YAŞAMAK,SEVMEK ve ÖĞRENMEK isimli kitabını tavsiye ederim.

Eski bir kitaptır,belki bulmanız zor olabilir,ama aramaya değecek, okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum.

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 22:50
(@montaigne)
Gönderiler: 125
BDSM Seven
 

Montaigne-Denemeler

Foruma üye olan Montaigne sayesinde çok öncelerde okuduğum bir kitap geldi aklıma. Sevdiğim yerlerini hemen hemen hergün yaplaşmaya çalışacağım. Fransız düşünür Montaigne'nin Denemeler kitabı. Hayat içindeki değerleri kendisi yorumlamış. Beğenmeniz dileğiyle...Meps...

Böyle bir paylaşıma vesile olmak benim açımdan çok güzel.Evet benim de,okuyup çok beğendiğim,herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğine inandığım MONTAİGNE nin bu kitabı gerçekten herkesin okuması gereken,baş ucu kitabı olmalı.

Bazı kitaplar vardır ki,okuyan herkese bir şeyler vermez,insanların bir şeyler bulmasını sağlamaz,bilgi dağarcığını ve fikirlerini zenginleştirir.Ama bu kitap herkese hitap ediyo bence.Şahsım olarak kitap biraz zor.Ama defalarca okumaya değer.

Çok eski olup,yine okumaktan büyük keyif aldığım bir kitabı daha tavsiye etmek isterim.Belki okuyanlarınız olmuştur,ama okumayanlar var ise,felsefe severseniz Leo BUSCAGLİA nın YAŞAMAK,SEVMEK ve ÖĞRENMEK isimli kitabını tavsiye ederim.

Eski bir kitaptır,belki bulmanız zor olabilir,ama aramaya değecek, okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum.

 
Gönderildi : 1 Nisan 2008 22:51
(@mephistophelique)
Gönderiler: 1475
BDSM Onursal
Konu başlatıcı
 

[align=justify]3.Aşk Üstüne

Kitapları bir yana bırakır da dobra dobra konuşursak, aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir; gibi geliyor bana. Venüs’ün bize verdiği şey sonunda bir boşalma hazzı değil midir? Tıpkı doğanın başka taraflarımızın boşalmasına kattığı haz gibi. Bu haz ölçüsüzlük yahut hayasızlık yüzünden kötülük haline geliyor. Sokeates’e göre aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur. Ama nedir, bu hazzın insana verdiği acayip gıdıklama, Zenon’u, Kratippos’u düşürdüğü o delice, budalaca, saçma sapan haller, bizi sürüklediği o uygunsuz azgınlık, aşkın en tatlı anında o alev saçan, kudurmuş, zalim surat, sonra nedir o birden kabarıp böbürlenme, bu kadar çılgınca bir işin içinde o ciddileşip kendinden geçme? Hem ne diye hazlarımızla pisliklerimizi sarmaş dolaş edip hep bir yere koymuşlar? Ne diye insan hazzın son kertesinde acı çeker gibi, ölecek gibi inlemeli oluyor? Bunlara bakınca, plato’nun dediği gibi, Tanrı’ların insanı kendilerine oyuncak diye yarattıklarına inanasım geliyor. İnsanların bu en bulanık, en karışık işinin en ortak işleri olması da doğanın bir cilvesidir, diyorum. Böylelikle bizi denkleştirmek, akıllılarla delileri, insanlarla hayvanları birleştirmek istemiş. İnsanın en ağır başlısını o bilinen hal içinde bir düşündüm mü, bütün ağır başlılığı bir yapmacık oluverir. Tavus kuşuna haddini bildiren ayaklarıdır.

Oyun arasında ciddi düşüncelere yer vermeyenler, bir aziz heykelinin karşısında, önü açık diye dua etmekten çekinenler gibidir. Bizde pekala hayvanlar gibi yeriz, içeriz; ama bunlar ruhumuzun göreceği işlere engel olmaz, bu işte hayvanlara üstünlüğümüzü gösterebiliriz. İşte gel gelelim öteki iş bütün düşünceleri, plato’nun bütün felsefesini ve ilahiyatını emri altına alır, amansız hışmıyla bizi, hem de seve seve, insanlığımızdan çıkarır hayvanlaştırır. Başka her yerde az çok nazik olabilirsiniz; başka her iş kibarlık kurallarına uydurulabilir, ama bu işin hayvanca ve gülünç olmayan şekli düşünülemez bile. Bir arayın da bulun bakalım bu iş bilgece ve edepli bir şekilde nasıl yapılabiliyor? Büyük İskender, herkes gibi ölümlü olduğunu bir bu işte, bir de uyumada anladığını söylemiştir. Uyku ruhun kötü güçlerini sarıp yok eder, bu iş de hepsini kaplayıp darmadağın eder. Onu sadece mayamızdaki bozukluğun değil, hiçliğimizin, noksanlığımızın bir belirtisi sayabiliriz kuşkusuz.

Doğa bir yandan bizi bu arzuya doğru sürer, gördüğü işlerin en soylusunu, en yararlı, en güzelini de ona bağlamıştır; bir yandan da bizi bırakır, onu kötüleriz, ondan ayıp, günah diye utanır kaçarız, perhizi sevap sayarız. Bizi yaratan işi hayvanlık saymaktan daha büyük hayvanlık mı olur? Türlü ulusların dinlerinde vardıkları, kurban, mum yakma, oruç, adak gibi ortak taraflardan biri de cinsel arzunun kötülenmesidir. Onun bir cezalanması demek olan sünnet bir yana, bütün kanılar bu konuda birleşir. Hoş bir bakıma insan denilen bu budala varlığı yaratma işini ayıplamakta, bu işe yarayan taraflarımızdan utanmakta pek de haksız değiliz ya… İnsanın doğuşunu görmekten herkes kaçar, ama ölümünü görmeye hep koşa koşa gideriz. İnsanı öldürmek için gün ışığında, geniş meydanlar ararız, ama onu yaratmak için karanlık köşelere gizleniriz. İnsanı yaparken gizlenip utanmak bir ödev, onu öldürmesini bilmekse birçok erdemleri içine alan bir şereftir. Biri günah, öteki sevaptır. Aristoteles ülkesinin bir deyime göre birini iyileştirmenin öldürmek anlamına geldiğini söyler.

Bazı uluslar yemek yerken başlarını bir örtüyle kapatırlarmış. Bir bayan tanırım, hem de en büyüklerinden bir bayan, o da aynı kafada: Çiğnemek hiç güzel bir hareket değilmiş, kadının zerafetine, güzelliğine çok zarar verirmiş. Bu bayan iştahı olduğu zaman herkesten kaçarmış. Başka bir adam bilirim ne başkalarını yemek yerken görmeye ne de başkalarının kendini yerken görmesine katlanamaz. Karnını doldurmak içini boşaltmaktan çok daha ayıp bir iştir. Türk padişahının ülkesinde birçok insanlar varmış ki başkalarından üstün sayılmak için kendilerini yemek yerken göstermezlermiş, haftada tek bir öğün yerlermiş, yüzlerini gözlerini param parça ederlermiş, kimselerle de konuşmazlarmış. Bu softalar demek doğayı bozdukça değerlendireceklerini, yaradılışlarını hor görmekle yükseleceklerini, ne kadar kötüleşirlerse, o kadar iyileşecekleriniz sanıyorlar. Şu insan ne korkunç bir hayvan ki; kendi kendinden bu kadar iğreniyor, kendi zevklerini başının belası sayıyor. Hatalarını gizleyen, başkalarının gözüne görünmekten kaçan insanlar da var. Sağlık, sevinç içinde olmak onlar için en zararlı, en belalı hallerdir. Değil yalnız birçok tarikatlar, birçok uluslar var ki doğuşlarına lanet eder, ölümlerine şükrederler. Güneşe lanet edip karanlıklara tapanlar bile var. Biz insanlar kendimizi kötülemeye gösterdiğimiz zekayı hiçbir yerde gösteremeyiz. Kafamızın, o her şeyi bozabilen tehlikeli aletin peşine düştüğü, öldürmeye kastettiği av kendi kendimizdir.

“O miseri! Quorum guadia crimen habent. (Gallus)

Ah zavallılar! Sevinçlerini suç sayanlar. “

Bre zavallı insan, az mı derdin var ki kendine yeni dertler uyduruyorsun. Az mı kötü haldesin ki, bir de kendi kendini kötülemeye özeniyorsun. Ne diye yeni çirkinlikler yaratmaya çalışıyorsun? İçinde ve dışında zaten o kadar çirkinlikler var ki! O kadar rahat mısın ki rahatının yarısı sana batıyor? Doğanın seni zorladığı bütün yararlı işleri gördün bitirdin, işsiz güçsüz kaldın da mı başka işler çıkarıyorsun kendine? Sen tut, doğanın şaşmaz, hiçbir yerde değişmez yasalarını, hor gör, sonra o senin yaptığın, bir taraflı acayip, uygunsuz yasalara uymaya çabala. Üstelik bu yasalar ne kadar özel, dar, dayanıksız, gerçeğe aykırı olursa çabaların da o ölçüde artıyor senin. Mahalle papazının sana emrettiği gündelik işlere sıkı sıkıya bağlanırsın; Tanrının, doğanın emirleri umurunda değildir. Bak, bir düşün bunlar üzerinde: Bütün hayatın böyle geçiyor.

(Kitap III, bölüm V )

Fazla mütevazilik "hiçliktir."

 
Gönderildi : 8 Nisan 2008 17:39
Sayfa 1 / 2
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL