Shop
Aydede'den Şiirler ...
 
Bildirimler
Tümünü temizle

Aydede'den Şiirler ......

14 Gönderiler
3 Üyeler
0 Reactions
313 Görüntüleme
(@aydede)
Gönderiler: 9
Aktif Üye
Konu başlatıcı
 

Arkadaşlar belliki Aydede bizi şiire doyuracak. Artık şiirlerine buradan devam edecek. Teknik mecburiyetten buraya topladığım şiirleri benim nickimle koydum kusura bakmayın. Hepsi Aydede'ye aittir.

28/2/2007 - İYİ HALDEN MÜEBBET

Kullanma talimatlarına uyulmamış bir ayrılık

Yetkili servisleri yetkisiz kılınmış

Ulaşım hizmetleri servis dışı...

Yanında birkaç papatya olan

Yeşil otların arasında gidenlerin

Doğada bıraktığı ameliyat izine patika denir.

İşte o izin sağında solunda

Enine boyuna ne varsa

Madalyonun her yanınca

Kaç pembe panjurlu hayal varsa

İmar izni uçan mürekkeple yazılmış

Hepsi yalancı bir sermayeye satılacak

Ne saklandıysa kara kutularda

Aynasız odalarda çaya katılacak

Aman yakalanılmyacak kendine

İp uçları verilmeycek

Evden çıkarken aceleyle vicdanlar unutulacak

Kendine hesap verilmeyecek

Kirli sakallı bir muhasebeci bakacak vekaleten

Tek başına içilen tüm rakılara

Dalınıp gidilecek tüm öteler

Yavru bir kedi gibi terkedilecek

İçin sızlayacak (sözde)

Parentez için, için için oh çekecek

Bir adam şiir yazacak

Şatafatlı bir final arayacak

Oysa başlangıcından yumuşamaşım her adam gibi

Korkup nokta koyacak.

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 13:01
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

28/2/2007 - SANANE

Uçtum kaçtım kendi elimden

Her yukarı adımda

Her biri tayin edilmemiş rüzgarlarla savrula

Bakılınca sanılıcak bir özgür örneği

Duyarsam sesimi, inanılacak bir yönsüzden ibaret

Aşağıda onca ses duyduğumdan değil,

Ezberimden biliyorum

Bakıyorum. Biri derdibiliyorum

Bende diyorum karınca gibiler

Kim kimden uzakta

Uzak olan yanlızlık sinsi kokusunu duyuyorum

Birini seçiyorum aşağıdan

Yalnızca birini kimdir nedir nedendir orda

Yerine koyasım var kendimi

Kendi yerim muama

Bütün vesireler altımda

Bütün sıradışılıklar o kalablıkta olağanca

Her şey ortada

Uzaktayım belki herşeyi göremem

Uzaktayım misal Japonya’dan

Ama anca bir Japon balığı kadar

Herşey sıvı herşey katı

Bir ölüm gaz gibi saklanmakta

Hatırlayana unutturmakta

İşte tam bu anda

Biri daha kaçsa ipinden

Aynı rüzgarda savrulsa yanıma

Hadi çabuk ama

Unutmadan daha

Tanımlanmamış bir zehir olsa dudaklarında

Yılanlar ağlasa tesirinden

Dudaklarım sınasa aşkını

Ölümü öperken ölmemekle

Bir andan ibaret tüm dünya

Farkeder mi ne kadar uzun ne kadar kısa

Şeytan bile kıskansa ruhumu verdiğim günaha

Açsam gözlerimi baksam hala

Bir damla ondan edilmemiş onca sitemce

Ölürken aşağıya

Ölürken hayatça

Gökkuşakları o damladan geçince var

Kuşun kanatları o yüzden geçirmez suyu

Dünyanın türlü hali var

Suyun üç hali,

Bir gün severiz insanlık hali

Sonra kaldırsam göz kapaklarımı

Tüm bunlar bir kırpış süresi

Hepsi bir kirpik hikayesi

Gözümü kırpmadan ölürsem eğer

Kudretimden değil

Onca kırpışın onca ölmeyen umutsesi

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:32
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

PORTAKAL

Çizgisiz bir zebra

Beyaz attan daha mı yalancı

Bebeksiz bir sancı

Üstüne titremiş hamileden dahamı az acı

Yalan; olmayansa sade

Niye gerçek değil olanların hepsi

Tüm sahteler hep bir gerçeğin evveli ise

Ebedi kalması kimin elinde mutlakların

Bulunası gerçeğe gidilesi yollarda bulunur

Servis tabağında matematikçe sunulur

Bir beyin bir beyini yedikçe sonrakine lezzetli

Portakal sen söyledikçe katagorize

Bir yerlere tutturulmuş örümcek ağı hayatlar

Ah bir kopsaklı özgürlük hayallerinde

Yarın yine var dünkü kadar bağımsız

Bugün bir gün sürer senin birimince anlamsız

Nerde gördün kendi ağında örümcek

Yalan da sen inanan da sen

Bir bilsen

Sen adına gün demesende doğar ğüneş

Okyanus sen metre dedin diye derin değil

Derece değil yakan tenini

Yaşamak değil onca ispat

Hangi gerçek muhtaç bunca izaha

Hangi yalan inananın umrunda

Seni dinliyorum şimdi

Ağzını bile açma ama

Seni dinliyorum,sonsuza kadar sustukça

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:33
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

28/2/2007 - SAHTE İTİRAF

Sabah erken güneşin doğuşu sıcak daha

Bir aydede ile yolculuktan

Bedenin ruha çaktırmadığı uykusuzluk (miras)

Bir duş alınsa yeniden doğulacak

Bir bayram çocuğu gibi giyinilecek

Bakışların en megolamanı, kıracak aynayı

Riyakar bir sevişme arzusu

Senden sonra utanmadan sevişecek kere

Bilmem kaç ayrılığa beyaz atlı şövalye

Hesapsızca sevişmelerin aranılan adamı

Ertelenmiş orgazmların tek gecelik tanrısı

Sonundan bir gün daha

Ansızın boşalmış iki yabancı

Kazara sevişilmiş bir kanape

Horlayan bir ayı

Bir yumurtanın sperme aşkıydı en yakışıklısı

Afrodit ihtirası taşaklarındaki

Düştüler kilometrelerce çıkılan zirveden

Muhtemel bir çocuğun doğmamış ihtimal cesedi

Daha doğmadan hemde bir ölüyken bile

Bir sis gibi çöker katilinin üzerine

Çıktığın zirveden düşerken işte

Elde var iki yabancı, elde var iki yalancı

Bir sevişmenin sahte vebali gidişlerde

Bir boşalmanın kırk gözlerini kaçırma hatrı

Acid demiş ki:
Waooow.. Cidden güzel bir şiir. Ruhuna sağlık

NormaJeane demiş ki:
Güzel teması var.

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:35
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

BEYAZ ÖTESİ

Adının ilk hecesiydi dudağımda kalan

Henüz sonbaharın ilk gecesi

Yarınların daha da soğuk geçeceğini söylüyor;

Sponsorların sunduğu metaloroji bültenleri

Şemsiyeler geceden kapı akasına konmuyor

Romatizmalı bir ihtiyarın kaale alınmıyor kehanetleri

Çamaşır makina üreticilerinin onayı olmaksızın

Yok değeri hiçbir türlü beyazın.

Kızıldan sonra beyazından icat edildi ötesi

Gül sevdim diye katlanılmıyor dikene

Kaporası ödenmiş sipariş aşklar için;

Dikensiz yetiştiriliyor sanal bahçelerde

Benimse goncasız sade diken var dilimde

Yaprakları inanmadığım bir kutsal kitabın arasında

Dudaklarım kan, dudaklarım romatizmalı ikinci heceye

Yine kan lekesi beyazlar;

Yine karanlık ötesi yalnızlıklar kaldı geceye

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:36
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

27/2/2007 - DELİ

Bir gece kandırdı beni

Tuttu getirdi sabaha

Topuklarımıza kadife bağladık

Tıkırtısız

Bir yıldız uyansa kafama kayar

Bir dilek tutulsa ziyan...

Öyle boşta değilim

Kafamda hunim var

Yeni almışım bahşişimi

Ceplerimde hanim var

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:37
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

27/2/2007 - ANLA İŞTE

Saat sonbahar

Kulaklarımda saçının rengi

Tepemde öğlen güneşi zifiri karanlık

O duyduğun ben değil kül tablasının sesi

Terzümesi ; yok artık

Parmak uçlarımda öksürük

Dalda iki iskambil kağıdı ötüyor

Biri maça sıkıntısı

Diğeri sinek vızıltısı

Bense hep yek

Yalnızım ama üzülme

Katma değerim içimde

Bakma sen bana

Erkek adam güler mi

Biranın dumanı kaçtı dilime

Mor bir yaprak var elimde adını bilmiyorum

Başıboş bir kafiye geçiyor önümden

Yanmıyor burada sokak lambası

Hakbuki sokakta değil ya burası

Anladın ya dudaklarım kanlanmış

Anladın ya uykum var

Tamam elimde maça sıkıntısı

Kabul yatak çift kişilik

Ama anla işte rüyam dar.

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:38
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

FRANSIZCA ÖLÜRÜM

Ne kara çığlıklarımız vardı

Sonbaharda

Ne deli haykırırdık

Tabiata, dünyaya

Kan içer kabuk yerdik

Deli derdik

Bizden olmayan tüm akıllılara

Ve akıl misketlerin aynalı olanlarıyla

Aynı para o ara

Simitle rakı içer

Erotik okul şarkıları söylerdik

Ereksiyon yıldönümlerinde

Yeni harman içerdik

Çok eski içiciydik

Banliyo fransızcydı

Durduğum yer bir tren istasyonu

Sigara başomı döndürmüştü

Oysa kimse konuşmuyordu

İki simit iki ayran menüsü vardı

Kapitalizme cephe almıştık

Yada o kadar harçlık

Elimde boş bir saksı ile

Arnavut kaldırımı ana malzemesi olan

Taş öbeklerinde

Saatlerce bir muhabbet kuşu kovalamıştım

Bir saksının altından alırken ısırdı elimi

Bir de on üç sene sonra ölürken

Kıyıda köşede hafızada tortu yapmış

Anılardan

İkinciye demlenmiş hatıralardan

Hatta el değiştirmiş rüyalardan

Kayıt altına alınmış

Kayın altına alınmış

Mir masal derle bana

Derlerdi de inanmazdım diyeceğim

Sen yine sev de istersen JE TAIME de

Bak gör fransızca öleceğim

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:39
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

28/2/2007 - MAVİ LAV

Ayak üstü yazılmış bir hayat hikayesi

Geceden basılmış yaşama hevesi

Genelde kanmış ara ara uyanmış

Ey ehli vahşi

Kıvıran sepet kobrası

Vay zehri alınmış ölümcül tehlike

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:39
(@masternick)
Gönderiler: 7123
BDSM Evrimci
 

28/2/2007 - ELVEDA MERHABA, MERHABA ELVEDA

Merhaba aşkım

Bugün ayrılık vakti

Dur bekle şimdi geçer

Mazinin film şeridi

Ben sana yazdığım son kalemi

Sen sana verdiğim son hediyeyi

O parfüm şişesini

Ben senin, sen benim kalbimi

Ve tüm gişe rekorlarını

Bugün kırarız belki

Merhaba aşkım

Ne güzelsiniz bugün bensiz

Ne de umarsız ayrılığa nazire

Ben ayrılığın intikamını

Başka bedenlerde almış

Şovalyeniz

Sen hiç sanırmıydın oysa yaşarım

Sensiz

Sözüm söz kalbim ölene kadar "yar"

Yalnız kalbimde nekadar yar varsa

Kasıklarımda o kadara şeytan var

Elveda aşkım

Sen ki kelepçem anahtarını

Bile isteye

Güle ağlaya yuttuğum

Sen ki kafesim özgürlüğümü

Gönüllü unuttuğum

Sen ki sensizlik harikası

Sen ki yalnızlığıma izin vermez

Çıldırtan hatırası

Ben olmasaydım kim severdi seni

Kim severken ben olmasaydım ya hani

Hani sende severdin ya bir zamanlar beni

Çekirdeksiz üzüm değil ya

Aşk acıtır tabi

Özelikle başlık çok dikkatimi çekti;şiirin devamıda güzel olmuş.

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:40
(@aydede)
Gönderiler: 9
Aktif Üye
Konu başlatıcı
 

Sırf teknik mecburiyetten belirtiyorum bende Benim Her Hangi yas grubunu ayırmam Smile üstümde durunca söyleme gereği uyandı

Şaka bi yana uğraştırdım sizide kusura bakmayın ...

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 15:53
 Acid
(@acid)
Gönderiler: 81
Kanıyla Üye
 

Koptum burada Grin 😀

I must not fear
Fear is the mind killer
Fear is the little-death that brings obliteration
I will face my fear
I will permit it to pass over me and through me
And when it has gone past
I will turn the inner eye to see it's path
Where the fear has gone there will be nothing
ONLY I WILL REMAIN

http://img411.imageshack.us/img411/7394/c413863fef454f219c2cfb5ms8.jpg

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 21:15
(@aydede)
Gönderiler: 9
Aktif Üye
Konu başlatıcı
 

Kopmak değişkenlik için ideal bi aktivite gibi geliyor aslında kulağa parçalanarak çoğalmak gerek her yabancı başka alemlerde Smile
Burdan Allahta beni güldürsün ticari hesabı yapabilirim ayrıca ama tabii önce bir dilek bulmalıyım Smile

 
Gönderildi : 9 Nisan 2008 23:56
(@aydede)
Gönderiler: 9
Aktif Üye
Konu başlatıcı
 

Aşk Çıplak Gezer

Bir orospuyu azize yapar aşk ve bir azizeyi orospu...

Ve aşk çıplak gezer...!
İnsanlar nedense en çok kendi derinliklerinde gizli olandan korkarlar, ama merak da ederler korktukları şeyi, merakla korku birbirine karışır., kendi içlerine doğru bir adım atıp sonra geri çekilirler. Hem derinliklerindekini gizlemek için tüllerine sarınırlar hem de tüllerini parçalayacak bir çıplak ararlar...

Sevmeden sevilmeyi istemelerinin asıl nedeni budur, sanırlar ki sevmeden sevilirlerse eğer, tülleri parçalanmadan derinliklerde saklı olanlar gözükür onlara, kimseye göstermeden kendileri görebilirler orada olanları ve böyle düşünenler hep yanılırlar...:))

Aşk çıplak gezer çünkü ve bir bıçak gibi parçalar tülleri ve aşka dokunmak için soyunmak gerekir.
görünmeyenin görünür olmasına, dokunulmayanın dokunulur kılınmasına ihtiyaç vardır..

Ve insanlar en çok kendi derinliklerinde gizli olanlardan korkarlar ve en çok korktukları şeyi merak ederler...
Bilmeseler de hissederler ki haz en derinde olanın, gizlenenin hemen yanındadır ve acı hazzın yanında durur, en acıyacak yerdir o en derinde duran ve aşk bir bıçak gibi dokunur oraya ve hazdan acıyı, acıdan hazzı yalnız aşk yaratır...

Bir orospuyu azize yapar aşk ve bir azizeyi orospu...

O kat kat tüllerin altında neler gizli, tüllerin sahibi bile bilmez ve hep görmek ister görmekten korktuğunu. .
Aşktan kaçarak aşkı yakalamak ister herkes ve herkes yakalamaktan korkarak aşkı kovalar.
Ve aşk çıplak gezer ve aşka dokunmak için soyunmak, cesareti, gücü, orospuluğu, aklı, bilgiçliği, tecrübeyi, yiğitliği, oynaklığı birer birer atmak gerekir.

Aşka dokunan herkes yangına dokunmuş gibi dehşetle çeker elini önce, hastalanmış bir çocuk gibi tüllerine sarınmaya çabalar, inkar eder her şeyi, 'bu sadık kadın ben değilim' der, 'bu ağlayan erkek ben olamam' ve aşka dokunan herkes kaçmaya uğraşırken bağlanır aşka
Aşk, kendisine olduğu kadar kendi derinindekine de bağlar insanı, bir başkasına aşık olduğun sürece kendine de aşık olursun, kendi çıplaklığına da tutkunsundur artık, kendi çıplaklığını da seversin bir başkasını severken.
Sonra çıplak yerinin acıdığını hissedersin, özlemin sarsıntısını, kıskanmanın kavuruculuğunu, tüllerine sarınmışken duyduğun özlemlere ve kıskançlıklara hiç benzemeyen yeni duygular olarak yaşarsın.
Ve aldığın hazzın başka hiç bir hazza benzemediğini keşfedersin.
Aşk çıplak gezer.
Aşka dokunmak için soyunmak, bütün tüllerinin parçalanmasına razı olmak gerekir.
Hazla ve acıyla kavrulmayı öğrenirsin.
Ve aşıkken çırılçıplak gezersin.
Yalnızca aşıkken kendini çırılçıplak görürsün, gördüğünden korkup gördüğünü severek.

Bir orospuyken bir azize, bir azizeyken bir orospu olursun ve ancak aşıkken anlarsın arada bir fark olmadığını

Murathan Mungandan hatrıma düsürdün topikinle madem

Topik deyincede kendi aklıma kendim düşürdüm şimdi

- Tazemi bitti topik canın sağolsun - Yinemi Güzeliz Yinemi Çiçek ( Sezen Aksu )

 
Gönderildi : 10 Nisan 2008 19:53
Paylaş:
BDSM Türkiye

Merhaba

Hoşgeldin

Forumun Yeni Düzenine

Tüm Forumu

AÇMAK İÇİN GİRİŞ YAP

VEYA

ÜCRETSİZ KAYIT OL