Hayat...
Hayat tersine yaşanmalıydı bence
Önce ölümü savuşturmalıydık başımızdan.
Yirmi yılımızı huzurevinde geçirip,
Çok gençleştiğimiz için atılmalıydık.
Altın bir saatimiz olduktan sonra ise başlamalıydık.
Kırk yıl çalışmalıydık, ta ki
Emekliliğin tadını çıkarabilecek denli gençleştiğimiz güne kadar.
Üniversiteye gitmeliydik sonra,
liseye hazır hale gelene dek Parti yapmalıydık
İyice ufalmalıydık, oyun oynayıp
Sorumlulukları unutmalıydık.
Küçük bir kız ya da bir erkek bebek olunca annemize dönmeli,
Son dokuz ayımızı yüzerek geçirmeli
Ve sevgi dolu bir bakışta son bulmalıydık.
Değişik bir bakış açısı hatta bazıları için çok güzel gelebilir ama bence hayatın tadı şiirde yazdığı gibi kesinlikle çıkmazdı.
Neden dersen hiç bir şeyin anlamı olmazdı çalışmadan, cablamadan, düşmeden, bir yerlere gelmenin dolayısıyle gerktiği kadar para kazanmadan altın bir saat yada pahalı bir takım elbise alıp giymenin bi tadı olmaz, bi anlamı yok kaybetmeden kazanmanın, yada hayatta mutsuzlukların olacakki mutlu olduğunda bunu sevdiklerinle paylaşıp katlıcaksın mutluluğunu, yada çocukken oymadığın oyunlarda düşüp dzini kanatacaksınki acının nasıl bi his olduğunu öğreneceksin birinin canın yaktığında bileceksin az çok ne kadar acıdığını veya sevgilin seni yok yere ordada bırakacak ki sen terk edilmenin nasıl bir his olduğunu öğreneceksin ve birini terk ederken yada yüz üstü bırakacakken bir daha düşüneceksin bileceksin onu bıraktığın zaman nasıl bi his olduğunu.
Yani sevgili dostum acısıyla tatlısıyla hayatı yaşayacaksınki hayatın güzelliğine doyacaksın ki hayat benimdi dilediğim gibi yaşadım kimene diyebilesin.
Bu arada tamamen kendi düşüncelerimdir sana bi eleştiri değildir. Umarım alınmazsın.
Senin yazdıklarınla bu sözler arasındaki çelişkiyi anlayamadım malesef..
"Hayat tersine yaşanmalıydı bence
Önce ölümü savuşturmalıydık başımızdan. "
Ölümün soğuk nefesini hissedip onu yaşadıktan sonra hayatın tadını daha iyi anlayabileceğimiz ve daha dolu dolu yaşayabileceğimizdir bu cümlede yatan..
Ya da;
"Yirmi yılımızı huzurevinde geçirip,
Çok gençleştiğimiz için atılmalıydık..."
Yaşlılıkla bedenimizi sınayarak gençliğin değerini anlamalı, ve o gençlikte buluvermeliydik kendimizi dercesine..
"Kırk yıl çalışmalıydık, ta ki
Emekliliğin tadını çıkarabilecek denli gençleştiğimiz güne kadar..."
Kırk yıl çalışmak zor bir deneyimdir, ve o "gençlik" ise bu çalışmanın bir ödülüdür..
sanki tam okumadan yorum yazmışsın gibi geldi dostum. sonuçta senin bakış açın tabi..
ama burda ne senin dediğin gibi çocukluğu yaşamadan büyümekten bahsediliyor, ne de acıyı tadmadan erişkin olmaktan..
Bu yazıya baktığımda benim gördüğüm, hayatta birşeyler elde edip huzura erebilecek yaşlara geldiğimizde hayatın güzelliklerini yaşayacak kudretin, gençliğin, enerjinin, ışığın ellerimizden gidiyor olması ve bu nedenle hayatın tersten yaşanabilir olmasına karşı duyulan bir arzu..
Acaba ben mi yanlış algılıyorum bu yazıyı yoksa bakış açılarımız mı tamamen farklı?
İlk önce şunu söyleyeyim sevgili dostum şiiri okuyup yorum yaptım. Okumadan yada dinlemeden yorum yapmak tarzım değildir. Yazımın sonunada eklediğim gibi tamamen benim hayata bakışım yada yaşayış tarzımdır.
Doğal olarak senin de dediğin gibi sevgili Master_06 bakış açılarımız çok farklı. Hemde çok farklı :]
Ben şiirde yazdığı gibi ve tahmin ediyorum seninde istediğin bu şekilde olmasıdır hayatımın bu şeklide olmasını istemem. Sen sormuşsun GÜZEL OLMAZMIYDI SİZCE bende kendi fikrimi beyan ettim hayır olmazdı diye altını çiziyorum dostum kendi görüşüm :]
Tekrar ediyorum bu senin fikirlerine tarzına bir eleştiri değidir ki seni hiç tanımıyorum doğal olarakda zaten böyle bir hakkımda yok.
Umarım hayat sana istediğini verir!!!
- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler