HOŞGELDİNİZ

Bilmezsiniz siz
Bir çift sahici göz yüzüme
Bir çift sıcak el tenime dokunmadan
Kaç bahar, kaç zemheri
Kaç kırkikindi geçti saymadan bekledim

Acı dağının göz alıcı eteklerinde
Keder harmanıydım ben
Bekledim…

Allahsız, ince bir hırka gibiydi yalnızlık
Adı kara, bahtı kara bir şehirde ağlıyordum ben
Burada düşmüştü ellerim iki yanıma
Burada yitirmiştim sevincini sevilmelerin
Bin hasret çığlığı dudaklarımda
Bekledim...

Kirazların bayram vaktiydi, geldiniz...
Bal tadında gülüşler
Kuzulu kelebekli, şekerli düşler gibi geldiniz
Teni güneş kokan, cana can katan
Denize özdeş kuşlar gibi geldiniz
Sesimi okşadı soluğunuz, sesiniz
Geldiniz…

Toprak şahidim oldu, bulut şahidim
Göl şahidim oldu geldiniz
Pembeye boyadınız balkon çiçeklerimi
Dağıldı acabalarım
Bir hâl oldu mümkünâtı yoklarım
Telaşlıydı nasıllarım
Niçinlerim utandı
Geldiniz!

Yaratılma sebebimdiniz anladım
Gülümsedi buruk yanlarım
Bilirsiniz siz
Utana sıkıla bakayım
Ve rüyalarıma girdiğinizde
Bal rengi gözlerinizden öpeyim diye
Sıcacık, usulcacık geldiniz

Yere düşmüş nar gibi kırıldı hüzünlerim
Acıları götürüp sevinçler getirdiniz
Ekmeğim, suyum, aşım
Umudum, mutluluğum
Canımın can yoldaşı, ömrümün sarmaşığı
Ruhumun yakışığı hoş geldiniz…

Falarina