Naz’ım..

Hiç tanımadığım kadını kıskandım ben,
Adı Piraye.
Görmedim kendisini.
Anlatılanlardan biliyorum.
Boyunu,posunu, duruşunu, edasını…
Sere serpe yatışı ile yatışı aklımda…
Bazı bazı taklit ettim onu,
O oldum ondan habersiz, izinsiz.
Kıskandım ona duyulanı,
Onun özlenilip, istenişini.
Hiçbir kalem alınmış mıdır ele?
Yazmış mıdır beni?
Bugün ne yaptı, nasıl da güzeldi ateş saçları diye..
Hiç istemiş miydi biri beni NIM¢zım gibi?
Aşk dolu heveslerle.. delicesine..
O çağlar sözlerle harfleştirmiş miydi sayfasında?
O yürekli eli görmek gerek,bilmek gerek “aşk” adına..
Söylenmek için biriktirilen sözleri hoyratça fırlatmak gerek.
Yazılıp pulsuz adressiz saklanan mektupları yollamak gerek.
Bugün gereklilerin ivedi olduğu gündür.
Her kıskanılanın yerinde olma günüdür.
Artık sözler beni fısıldamalı,
Eller beni çizmeli boş sayfaya.
Çizgiyle değil harfle bedenleştirmeli beni.
Yoktan var eden birileri olmalı bir yerlerde,
Var edip buzdan bedenimi eritmeli lavlarda,
Eriyen suyu bulut yapıp yağdırmalı var ettiği yere.
Var mıdır böylesi bir yerlerde?
Var ise NIM¢zım’ın Pirayesi,
Bulur gelir bir gün kölesini Efendi’si..
Varsa çekilecek nazı bu bedenimin;
Verilecektir elbet bir gün cezası bunları yazan ellerimin..

05:17 P.M.
19.03.2008-İstanbul
written by Mephistophelique