Toplam 30 mesajı olan birisi böyle şeyler yazınca insanın aklına ister istemez "bakalım bu ne kadar duracak burada?" sorusu geliyor.

İnsanlar gelirler, giderler, işleri, aşkları, psikolojileri bozulur, düzelir... Bunlar gayet normal şeyler. Bunda bu kadar kızacak ne var? Biz burada kutsal kitap yazmıyoruz.

En kötü şey insanın anlamadığına yazmak olsun diye yazmak,bunla beraber,kendi silahı ile kendini vurmak.

30 mesajın olması önemli değil,kayde değer,anlamlı mesajların olması önemli.

mirim gözlerinizde ya da algınızda bir sorun var sonıyorum,bakın halen burdayım,gitmemişim.

baktımda kutsal kitaplardan herhangi birinin ismini zikretmemişim.

sanırım yüzlerce mesaj bu şekilde oluşturuluyor.

yazının özünü zerre anladığınızı sanmıyorum,aslında buna cevap vermem bile yersiz.

daha anlamlı yazılarınızı görmek dileği ile.

SJV

Sir Jan Valek,

Gözlemlerin, tespitlerin yerinde, katılmamak mümkün değil çünkü doğru ve gerçek. Bu tespitinin sizde yarattığı duyguları düşünceleri heyecan içerisinde ifade etmeniz de BDSM ile ilgili içselleştirmenizin ne kadar derin olduğunun takdire şayan göstegesi. Lakin yazınızın bu durumdan üzüntü duyduğunuzun düşünülmesine yol açması da aşikar.

Üzülmeyiniz bu durumdan. Bu forum ya da diğerleri toplumun bir aynası. Seçilmişler gurubu değil ki. Toplumda bulunan her iyi/kötü her tipten/gruptan insan burada temsil ediliyor. Bahse konu "şikayetiniz" toplum için geçerli ise burada da olması (hoşa gitmese de) doğal. Burası için özel bir durum değil ve bu duruma yol açmayacak kişileri eleğin üzerinde bırakarak kabul etmemiz (keşke olabile) mümkün değil. Kavun koklama meselesi
Üzülmeyiniz, çünkü BDSM bireysel bir olgudur. Takım oyunu değildir. İki bireyin kendi aralarında yaşadıklarıdır, sadece kendilerini ilgilendirir. Eğer üzülecekseniz onlar için üzülün, BDSM için değil. Onlar ki BDSM in ne olduğunu anlayamamış zavallılardır.

Son cümlem KİM BUNLAR? sorunuza cevap olabilmiştir umarım.

suicide ve Sir Jan Valek gibi iki değerli üyemizin birbirlerini daha iyi anlamaya çalışarak ve olumlu üslupta yazışmaları , harcadıkları enerjileri bizleri daha aydınlatmaya yönelik olacaktır.

Her gün yeni bir takım masterlar,köleler vs vs.Bir çoğu bilgisi olmadığı halde,bir çoğu bilgilenmek amacı ile,bir çoğu da gelgitler yaşadığı hislerine yakın olması sebebi ile kendini tanımak adına buralarda kendini bulmakta.

Hoş bir saptama güzel bir anlatım. Lakin cımbızla seçtiğim yukarıdaki söyleve katılamıyacağım. Her gün bahsi geçen türevlere örnek üye almıyoruz. Kendi kıstasımızda ince eleyip sık dokuyoruz.

Sayın Masternick doğru benzetme yapmış. Kavun değil ki dibini koklayalım. Hele karpuz hiç değil. Dediğim gibi konu amacına sadık kalırsa hoş güzel ama herkes önce kendi şapkasına bir baksın. Sitemiz polemik konusu olacak bir meydan değil.

Yukarıda bahsi geçen üye kriterleri ise bahsı geçen şekilde toplanmıyor. Yorumlara saygım sonsuz lakin emeğimizede saygı beklerim. Zevk için hazırladığımız ve emek verdiğimiz bir ortamın basit cümlelerle sıradanlaştırılmasına izin veremem.

Derdiniz buysa sıradan sitelere yazınızı yollamanızı tavsiye edeceğim.

Konu ne bu sitede bdsm konusunda fikir ve düşüncelerini eksik etmeyen üyeler,ne de forum ile ilgili bir eleştiri ya da saptama.Bu ciddiyetin ve önemini her daim benimseyerek buralarda suya sabuna dokunulursa,forum ve üyeler için daha bir anlamlı olacaktır.Söylemek istediğim budur.

Her zaman anlamın değil,idrak etmenin önemli olduğunu vurgularım,bu konu içerisinde de bunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş oluyorum.Yalnız hayretle gözüme çarpan bi durum var,nasıl oluyorda bir konu amacının dışına taşınıp,farklı unsurlarla birleştirilerek yorum yapılacak bir malzeme haline geliyor.Özünü bu kadar göz ardı etmek ve farklı kulvar dışına çıkmak hiç de etik değil.

Masternick,göz doldurak bir yorum olmuş,teşekkür ederim.Ama bir ayrıntıyı açıklim.Benim bu konuda üzüntüm yok,sadece bunların olmaması temenni.Daha ciddi ve sağlıklı bir bdsm ortamının oluşması için.

Elbette kavun örneğine katılıyorum.

SJV

"Kim Bunlar?" sorusunun tek açılımı "kişisel gel gitlerini, duygularını, güvenlerinin kırılmasını" dostane bir ortamda paylaşan insanları sormak olmayabilir.

"Kim Bunlar?" sorusunu, «içinde bulunduğu her sosyal ortamı, içindeki bağımsız bireyleri, sadece kendi ihtiyaç, görmek istediği ve istemediklerini belirterek, sadece kendi egosuna uygun olarak traşlama arzusundaki insanlar kimdir?» şeklinde de sorabiliriz.

İlk gruptakilerin amacı, tamamen kendileri ile ilgili sıkıntılar üzerinden çözümlenebilecek ilişki, insan ve yaşam sorunlarını insanların tartışmasına açmaktır; öğrenmek istediği ve yabancı olduğu kavramları, deneyimleyenlerden dinlemek istemektir. İstemeyen kişi de ister konuyu saçma bulsun, isterse söyleyeceği tek bir sözü olmasın, bu tartışmanın ya da cevabın bir parçası olmaz.

İkinci gruptakiler ise grubun oluşturduğu yaşam alanını, kendi isteklerine göre domine etme egosu ile hareket eder. İkincisi, bu site söz konusu olduğunda "Oh! Adam/Kadın bir Efendi. Elbette egosu ile herkesi etkisi altına almak isteyecek." gibi bir argüman ile açıklanabilir mi, ondan da emin değilim.

Sonuçta, iki tür insan modeli de, hezeyanlarını, sitemlerini, yaralarını paylaşmak açısından pek de farklı değildir.

"Bunlar artık yazmasın, şu tür insanlar gelmesin, o gibi konular hiç açılmasın" gibi kişisel görüşleri, çıplak birtakım kişisel husumetlere süslü sosyolojik giysiler giydirilerek yazılması nasıl bir özgürlükse, "Bir insan beni aldattı. Onun aklı fikri bambaşka bir şeyde." yada "Bir insan bana daha ilk hamlede çok ağır ve sarsıcı; hiç de şık olmayan bir davranışta bulundu." demek de bir özgürlüktür. Zira, en nihayetinde, her ikisi de "içsel bir yaranın ifade edilmesidir".

Tıpkı bu başlığın açıldığı mesaj yada ona cevaben yazdığım bu mesaj gibi...