RAKI...

Bu başlıgı gorup LADY buda nerden cıktı demeyın Çıktı işte.. gecenın bu saatınde guzel bır bogma rakı içerken kendısını sızınle paylaşamıyorum barı keyfını ve tarıhcesını e bırazda az bucuk rakı ıle ılgılı guzel bır kac kelam ı sızınle paylaşayım dedım.her daım dostumuz can yoldaşımız RAKI ,kederimizde sevincimizde kucagına kendımızı bıraktıgımız aslan sütümüz..
Buyrun bırkac guzel bılgı RAKI hakkında ben okurken pek keyıflendım ıcerken oldugu gıbı umarım sızde keyf alırsınız..
RAKININ TARİHÇESİ
Rakının milli içkimiz olmasından dolayı bırkac bılgı sunalım. Her ne kadar insanlar rakıyı içmesini buradan mı öğreneceğiz dese de biz size zaten burada içmesini öğretmeyeceğiz. Sizlere anlatmak istediğimiz rakı hakkında birkaç tane püf noktası.Yunanlılar rakıyı bizden nasıl çalmak istiyorlarsa biz de bu içkimize sahip çıkalım ve arada sırada ailemizle, arkadaşlarımızla içtiğimiz bu güzel içkimizin hiç değilse tarihini öğrenelim. Bu arada OUZO kelimesinin de bir hikayesini anlatalım.
İtalyanca "Giouzo" kelimesinden türeyen Ouzo yani türkçesi Uzo, ingilizce "For Use" anlamına gelen "Kullanılabilir" demektir. Osmanlı döneminde rakı sandıklarının üzerine "Ouzo Masslia" damgaları vurulurmuş. Bu da "Marsilya'da kullanılabilir" anlamına gelmektedir. Yine IV. Murat zamanında alkole düşkün olmasından dolayı yurtdışından sürekli içki getirilirmiş. Fransa'dan gelen içkiler Yunanistan'ın Pire şehrinde Yunan gemilerine yüklenip İstanbul'a getirilirmiş. Malum Osmanlı İmparatorluğu'nun o dönemlerinde içki yasak olduğundan dolayı rakı sandıklarının üzerine "Yalnızca Sultan içindir" anlamına gelen "Ouzo Sultan" damgaları vurulurmuş. Yunanistan'ın bu şirin kasabasında bu rakılardan hoşlanan bir kısım rakısever gemilerden birkaç rakı alıp evlerine götürmüşler ve sonra da imal etmeye başlamışlardır.
1880'lerde ise Sarıcazade Ragıp Paşa'nın Tekirdağ yolu üzerindeki Umurca Çiftliği'nde yaptığı Umurca rakısının ünü tüm ülkeyi sarmıştır. Bu rakının yanı sıra, Erdek rakısı ve Deniz Kızı Rakıları da beğenilen rakılarmış. Yine eskilerde boğazda çilingir sofralı kayık sefaları yapılır, kayıkta sazlar çalınır, taze balıklar, siyah ve sarı havyar, Gelibolu sardalyası, Tirilye zeytini, balık yumurtası, türlü peynirler ve meyveler bu rakılara meze yapılırmış. Bomonti Rakısı, Alem Rakısı, Elif Raksı, A Rakısı, Baküs Rakısı, Hanım Rakısı, Keyif Rakısı, Ruh Rakısı, Jale Rakısı, Dimitrokopulo Rakısı, Çamlıca Rakı, Dem Rakı, Fertek Rakı, Efe Rakı, Olgun Rakı, Bahçe Rakı, Üzüm kızı ve Memur Rakıları dönemin en meşhur rakılarıymış.
1944 yılında çıkan bir yasadan sonra rakı üreticilerinin tamamı kapatılmış ve Rakı üretimi TEKEL ile birlikte tamamen devletin kontrolüne geçmiştir. 1930'lu yıllarda 48 tane kayıtlı rakı üreticisi varken, büyük kentlerde, Eskişehir, Balıkesir, Edirne, Kastamonu, Muğla, Antalya, Çanakkale, Erzurum, Giresun, Kocaeli, Konya, Samsun ve Trabzon gibi şehirlerde de piyasaya sunulan 100'den fazla rakı markası bulunmaktaymış.
RAKI HAKKINDA KISACA
Kısrak sütünden yapılan kımızdan damıtılan kımız rakısı "Arika"dan türeyen Rakı çok uzun yıllardır Türklerin milli içkisi olmuştur. Bunun sebebi rakının Türkler tarafından bulunmasıdır. Dünya üzerinde rakının ilk kez Osmanlı sınırları içinde üretildiğini tüm dünya kabul ediyor. Günümüzde Yunanlılar rakıyı Uzo diye tanıtıp tüm dünyaya bunun bir yunan içkisi olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar.
Avrupa Konseyi Alkollü İçkiler Ekspresler Komitesi diğer içkilerde olduğu gibi (Skotch Whisky) rakıyı da Turkish Rakı olarak adlandırmıştır. Türkiye'de çeşit çeşit rakı üretilir. Bunlar Kulüp Rakı, Altınbaş Rakı, Tekirdağ Rakısı, Yeni Rakı, Çilingir Rakı, Mercan Rakı, İzmir Rakısı, Efe Rakı, Fasıl Rakı, Burgaz Rakı, Ata Rakı, Aslan Sütü, Tekirdağ Gold'dur.
Halk arasında rakının kaliteli olup olmadığını anlamak için rakı şişesinin altındaki numaraya bakılır. Halbuki bu kan yanlıştır. Çünkü bu sadece şişenin imal seri numarasıdır. Bir başka kanıya göre rakı şişesi sallanır ve içinde pullanmalar olur. Pullu rakının kaliteli olduğuna inanılır. Bunun sebebi de aşırı soğutulan rakının dışarı çıkarıldığında içindeki aromanın kristalleşmesidir. Tam aksine rakı özelliğini kaybetmiştir. Rakı kuru ve yaş üzüm ispirtosunun anason tohumları ile ikinci bir damıtılmadan sonra elde edilir. Yıllandırma iki ila altı ay arasında meşe fıçılar içinde yapılır. Litre başına en fazla beş gram şeker katılabilir.
Halk arasında rakıya aslan sütü denilmesinin nedeni eski Osmanlı meyhanelerinde rakının aslan kabartmalı kaplarda sunulması ve renginin sütle aynı renkte olmasıdır. Ve bu inaşının sonucunda insalar rakının içildiği zaman insana cesaret vereceğine inanır. Halbuki tüm alkollü içkiler gibi rakı da insanın kaslarını ve sinirlerini gevşetir.
Dünyadaki diğer rakı çeşitleri şunlardır;
Sake Rakısı : Japonların ve Çinlilerin pirinçten elde ettikleri rakıdır.
Slivovits : Sırbistanın erikten ürettikleri rakıdır.
Kumovica : Yugoslavların üzümden imal ettikleri rakıdır.

bilen bilir bendeniz sek rakı düşükünü bir hatunum, Seneler önce rakı sek olarak içilir üstüne bir yudum su alınırmıs,e bende bu gelenegı bozmayanlardanım yanı SEK cilerden,rakıya en guzel meze hosbır muhabet dıyerek bır kac guzel rakıname ıle rakı muhabetımızı başlatalım
İçmesinin bilene
Zevk-u sefadır.
İçme'yi bilmeyene
Cevr-ü cefadır rakı.
...
Misten ala kokusu,
Ana sütü gibi su,
Şu ki sözün doğrusu
Müstesna ma'dır rakı.
hadi yarasın arkadaşlar...
afiyet olsun cannibal şerefe hıckkkkkk

İçkiyi Yasaklamaya Çalışanlara...
İçki yasaklanabilir, mahsuru yok ama
rakı asla...
Takunyalılar öyle zannedebilir amma
aslında içki değildir rakı.
Yurt sevgisidir örneğin.
İki tek attın mı “ne olacak bu memleketin hali”
demezsin aksi olsa...
Tıp bazen çaresizdir, o ilaçtır.
Gurbete bile iyi gelir...
Kontörsüz muhabbettir.
Büst gibi oturan adamın bile çenesini açar,
gülümsetir.
Botoks’tur bir nevi.
en kaknemi bile bir başka görünür gözüne.
Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır...
İçilir, güzelleşilir...
Herkesin gençlik hatası olabilir. Bira içersin.
Sonradan para kazanıp tenise başlayınca,
Şarap içmeyi matah zannedersin.
Amerikada tır şoförlerinin içtiği
viskinin dublesine,
Etiler’de tır parası ödersin. Ayrı.
Ama kürkçü dükkanıdır.
Döner gelirsin...
Orhan Gencebay dır. Müslüm Gürses dir.
Entel barlarda söylemeye utanırsın.
Ama hepimiz biliriz ki ezbere bilirsin...
Örgüttür.
Ama bölücü değil birleştirici.
Türkü de içer, Kürdü de, Lazı da...
Sor bak Ermenisi de, Rumu da, Yahudisi de...
AB’cidir.
Çünkü rum öyle bir meze yapar ki,
helali hoş olsun,
Kıbrısı veresin gelir.
Madem ki yasaklayacaksın rakıyı...
Neden balık avlıyorsun o zaman?
Şerbetle mi yiyeceksin çipurayı, levreği.
Ne anlamı var deniz börülcesinin,
rokanın, radikanın, cibezin?
İnek miyiz biz?
Şakşukayı şarkı mı zannediyorsun sen?
Yanlış şiir okuyorsun, hapse giriyorsun...
Oku bak ne diyor dünya güzeli Orhan Veli;
keso'dan alıntı
----

rakı içinlere küçük iki ipucu
örnegin birgün misafiriniz geldi içmeniz gerekiyor ama misafirinizi taşıyacak olanda sizsiniz demekki şarhoş olmamanız ama her kadeh kalktıgı zaman eşlik etmeniz gerekiyor böyle durumlarda rakı muhabbetine başlamadan önce bir tatlı kaşıgı ZEYTİN YAĞı içilir ve içilen rakı ne kadar olursa olsun şarhoşluga engel olur. ikinci bir husus ise çok içtiniz sabah kalktınız kafanız balon gibi mideni bunalıyor baş agrısı işleriniz var ama iyi durumda degilsiniz hemen rakıyı çıkarıp hafif bu yolluk dedigimiz bir parmak yarı aynı ayarda su tek dikmede içilir bu olay midenizide kafanızıda yerine getirir..


fotolar
www.rakiname.com
www.yeniraki.com
ve facebook grupları ....
hadı yatım artık serverı daha fazla anason kokusuna maruz bırakmıyım...yarasın hıckkk : )
Yaramamı hemde öjle bii yararki :] onjelikle bajlık jokkyy güjelll osslmuş :] Teşekkürler LADY SADE
Rakı'yı adam gibi içenle, muhabbetle, keyifle içmesini çok severim. Başlıkda benim de katkım olsun istedim
Kaynak: facebook'da üyesi olduğum rakı içen adam iyi adamdır grubudur :]
Oturursun masaya, garson bir sise rakı getirir, mezeleri sıralar,
kadehini doldurur, içersin!
HAYIR, rakı öyle içilmez...
Rakının nasıl içileceğini, ya da nasıl içilmeyeceğini bilelim..
Rakı güneş batmadan içilmez.
Rakı yalnız basına içilmez,
duvara bakılarak içilmez,
rakı keyif için içilir,
dertlenmek için içilmez,
rakı sohbet için içilir.
Rakı, sakadan, nükteden, isletmeden anlamayan bayır turplarıyla içilmez.
Rakı gürültüyle içilmez.
Rakı çabuk içilmez, içip masadan kalkılmaz.
Rakı sofrasında fazla yemek yenmez, mezelerle yetinilir.
Rakı sofrasında sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz,
Rakı kadehine ön! ce rakı, sonra su, daha sonra da buz konur;
bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar.
RAKININ ana mezeleri dışında, ekstra mezeleri de vardır,
bir de "göz mezesi" vardır ki....tahmin ettiğiniz değil, bakin o nedir? :
Yahya Kemal, her aksam sofrasını "kus sütü eksik" kurdurur, ama çoğuna el bile sürmezmiş...
Lakin sürsün, sürmesin hepsi hesaba yazıldığı için şef garson,
şaire, şimdiki deyimle "kıyak yapmış", sofraya kırmızıturp koymamış... Yahya Kemal gelmiş, oturmuş masaya söyle bakmış garsonu çağırmış:
"Nerede kırmızıturp?"
"Efendim dikkat ettim yemiyorsunuz da..."
"Ben sofraya konan her şeyi yemek zorunda değilim, onların bazıları benim göz mezemdir!" demiş..
RAKI için çok şey söylenir, yazılır, ama Necip Mirkelamoglu' nun
"Rakınamesi" de unutulur gibi değildir;
"Nükte, cinas anlayan;
Ahengi bezme uyan;
İçip zırvalamayan;
İşte onadır rakı.
Birde rakı masası adabı (kuralları) vardırki ona deyinmeden edemiyeceğim. Ki şimdiki nesil çok şanslı deil bu konuda her şeyi internetten bulabiliyorsunuz. Bizler en azından ben bu işin adabını (ki rakı içmek gerçekden adap işidir.) erbablarından öğrendim hani derler ya eski kulağı kesiklerden yani :]:] O yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Aşağıdaki yazıyı yine üyesi olduğum rakı içen adam iyi adamdır grubunun sayfasından aldım
Kaynak: facebook rakı içien adam iyi adamdır.
Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet
eşliğinde içmeli...
Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır... Bülent Ersoy öyle içiyor diye
bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir...
Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha
fazla yayılması sağlanır...
Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür...
İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin
bir nefes alınırki akciğerler de nasibini alsın...
Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan
rakı kadehleri masadan kalkmaz...
Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik
muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu
yapılır...
Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz...
İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez...
Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi
olur ama) buz konur...
Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı
hem keyfi kaçar... Rakıdan anlayanların,Antalya meyhanelerinde
garsonluğa soyunanlara bunu anlatması gerekir...
İcmeye başlamadan önce aperatif birşeyler yenmelidir. Favori
zeytinyağlılardır. Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste
çıkarak,alkolün genzinize doğru gelmesini engeller...
Rakıya buz koymak yanlıştır. Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı
oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar. İdeal
karışım bozulmuş olur. En uygunu rakıya soğuk su koymaktır...
Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. Hadi bakalım
hoşgeldiniz vs. falan diye...
Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır...
Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir...
Rakı şalgam suyuyla içilmez!... (taslağa dahil değil)
Mezesiz rakı içilmez. Ben akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var
diyorsanız gidin bira filan için...
Şişe numarasının önemi yoktur. Zira ilk damıtılan rakı, 01 numaraya
denk gelmez...
Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz...
Bağıra çağıra, Böğüre öğüre konuşulmaz... Sakin olmak, efendi takılmak
gerek...
Önce kendine gel, sonra meyhaneye
Kalender ol da gir kalenderhaneye
Bu yol kendini yenmişlerin yoludur
Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye
Rakı bardağı boş beklemez... Evet masadan kalkarken bile dibinde biraz
bırakılır...
Usul, adap bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki
büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz... Ev sahibi
olsa bile...
Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da
içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş
edilir...
Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir
içkidir,bunu farkettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin
isteyip kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı
dağıtacaksa ölseniz bile orayı terketmeyin... Çünkü rakı masasından
tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz...
Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada
sosyetik hanımefendiler olsa dahi) olmaz...
Her nevi ızgara balık (çupra, levrek, istrongilos) uğurlu
yemeği,hususi nihavend ve rast makamından sanat musikisi eserleri
uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud da uğurlu çalgısı olan rakının,
uğurlu
cl'si 70'dir...
Rakı yanlız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş
(sindire sindire) içilen bir içkidir...
Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve
güzel sohbetlere yönelir...
Yani hem anlatır hem dinler... Böylece rakı sofrası en az iki kişinin
katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için
demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya
getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle
düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır...


- 44 Forumlar
- 5,453 Konular
- 75.2 K Gönderiler
- 0 Çevrimiçi
- 9,000 Üyeler