Ingilizlerin epeyi zengin atasozu antolojisi vardir (ama emin olun bizim lisanimizdaki mevcut, onlarinkinin en az 1 kati fazla), "pulling your leg" derler; bunu bizim dilimize tam olarak "bacagindan cekmek" - dogrusu ise "takilmak" olarak cevirebiliriz.
Ama bu deyimin temelinde "can sesi cikartabilmek" amaci vardir; can'in calmasini temin icin "cekic'in can'a vurmasi", bunun icin ise, "cekicin ayagindan cekilmesi" gerekir..
Masternick - sorry pulling your leg !! - but, desperately needed a response to keep pushing and/or survival.. = Masternick ise bu nukteye vesile oldu; nezaket ve anlayisina huzurunuzda tesekkur ederim.
Bu arada, konumuzun "bdsm" oldugunu ozellikle genc uyelerimize hatirlatsam, bize gorsel katkilarda bulunsalar 😀
Selamlar
Sukunete ara vermek icin hos bir fikra:
Adam, korkunç bir kazada kulaklarının ikisini birden kaybetmiştir. Bu alışılmadık durum, onu çok hassas ve alıngan bir kişi yapmıştır. Kaza sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat, acısını epey hafifletmiş ve ona her zaman hayalini kurduğu işi kurma olanağı vermiştir. Gider, gelişmekte olan küçük bir bilgisayar şirketini satın alır. Ancak, hiç yöneticilik deneyimi olmadığını görür ve birini işe almaya karar verir.
Üç aday seçer ve her biriyle tek tek görüşür. İlk aday gayet iyidir ve adam onu sevmeye başlar. Derken adaya sorar: "Bende alışılmadık birşey görüyor musun?" Adam yanıtlar: "Eğer onu kastediyorsanı z, kulaklarınız yok." Adam üzülmüştür, derhal adayı odadan kovar. İkinci aday, birinciden de iyidir. Konuşmanın devamında adam aynı soruyu ona da sorar: "Bende alışılmadık bir durum görüyor musun?" Aday, "Evet" der, "Kulaklarınız yok!" Adam üzgün ve kızgın, onu da dışarı atar. Derken sıra üçüncü adaya gelir. Üçüncü bizim Temel. Tümünden iyidir. Bütün sorulara mükemmel yanıtlar verir.
Adam, heyecanla sorar: "Bende, alışılmadık bir durum görüyor musun?" Temel, "Evet, kontakt lens kullanıyorsunuz" der. Adam iyice heyecanlanmıştır: "Çok iyi! Bu, senin zeki biri olduğunu gösterir. Nasıl anladın?" "Ula çok basit," der Temel: "Kulakların olsaydı gözlük takardin..."
flostromo çok yaşayın, hep benim şimdi güldüğüm gibi gülün.
flostromo bu sukunet bozma çabalarınızın kuvvetli bir destekçisiyim. Genellikle sukunet içinde takipçi olmama rağmen, bu aralar takip edecek birşeyler bulamadığım için rahatsızım. Dolayısıyla sukunet bozma eyleminize bu mesaj ile birlikte destek olmaya karar verdim... 
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Bir mesaj yetmez, hep mesaj.
Tamam masternick çok mesaj lazım ama, kendi kendime konuşuyormuş gibi olmamak için aralara başka mesajlarında girmesi gerekli...
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
huytt, sen yaz ben cevap vereceğim, cevap vermeyenin kulağını çekeceğim.
O değilde -lütfen alınmayın-sitenin ben ilk geldiğim zamanlardaki halinive sonra kendimi tanıyıp,geliştirdiğim(hala geliştiriyorum elbette ama konu dışı) dönemleri çok özledim.
Dipnot:Sanırım bu yazımı hisler bölümüne yazmalıydım fakat,sadece bunu söylemiş olmamak için yazmadım,oraya daha sonra hislerimi uzunca aktaracağım
Bilmiyorum siz bunu yasadiniz mi...ben aynen bunu his ettim...
Ben BDSM seansin icinde arada müzik kullanmayi severim. Özellikle klasik müzik iyi oluyor. Klasik parcalarin icinde cogunlukla rahat ve sessiz kisim vardir. Bunlar icabinda hizli bir girisden sonra dakikalarca süre bilir. Baglanmis, sirti kanli izlerle dolu, acidan kivranan ama gücü kalmayan, gözü bagli oldugu icin ve ne olacagini bilmedigi icin korkan, korkudan ve acidan titreyen ama size güvendigi icin daha fazlasina hazir olan köleniz önünde. Ve siz hic birsey yapmiyorsunuz. Daha bitmedi ama bu agni yasamak istiyorsunuz. Bu bir anlik sessizlik size hayat ve can veriyor. O size kurban olan kölenizin güzelligine bakip sessizligin tadini cikariyorsunuz ya...iste ben buna "sound of silence" diyorum ve sessizligin tadina bakiyorum.
Biliyorum ki bu sessizligin sonunda cooooook ses olacak, cok 
Gerçekten çok hoşuma giden bir ifade şekli olmuş. Kaleminize sağlık MasterDaPain.
nemo est liber qui corpori servit
bedenine hizmet eden kişi özgür olamaz...
bir ara sahiden çok hareketli idi. gerçi benim çok fazla ilgi alanıma girmeyen konular tartışılıyordu fakat yinede şimdiki suskunluktan iyiydi. özellikle sohbet odaları iyi oluyordu.
yukarıdaki paragrafı okuduktan sonra kendi kendime Allah Rahmet Eylesin demek geldi. Sanki bir rahmetlinin arkasından konuşuyormuş gibi hissettim kendimi...
Norma ben sizi tanımıyorum. Kendinizi geliştirdiğiniz ve geliştireceğiniz dönemleri de bilemem. Fakat Norma Jeane deyince nedense aklıma jartiyer geliyor...
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Norma ben sizi tanımıyorum. Kendinizi geliştirdiğiniz ve geliştireceğiniz dönemleri de bilemem. Fakat Norma Jeane deyince nedense aklıma jartiyer geliyor...
Bi' ara başlığım almış başını gidiyordu gerçekten
buradan anlaşılıyor ki arkadaşlarımız konu bayan iç çamaşırları olunca sükunetlerini bozuyormuş.
İnsanın Sevgisi Ne Kadar Büyükse Vereceği Ceza da O Kadar Büyük Olur...
Az once, yeni katilan bir uyemize hosgeldin mesaji ile 40 adet ileti gondemis oldugumu farkettim.
41. mesajimi bu baslik altinda gondererek, muhafaza ETMEDIGIMIZ sukunet icin "seytan kulagina kursun" demek istedim..
Son gunlerde canlanan diyaloglar ve gelen mesajlar icin, emegi, goz nuru gecen herkese tesekkurler..
Tercümesi 41 kere maşallah mı?
