Zimem Defteri
Osmanlılar zamanında Ramazan günlerinde tebdil-i kıyafet ile pek çok zengin, hic tanımadıkları mıntıkalardaki bakkal, manav dükkanlarına gider, onlardan zimem (veresiye) defterini çıkarmalarını isterler, baştan, sondan ve ortadan rastgele sahifelerin toplamını yaptırıp miktarını ödedikten sonra "bu borclari silin, Allah kabul etsin" derler, kendilerini tanitmadan ceker giderlerdi. Borcu odenen, borcunu ödeyenin kim oldugunu, borcu sildiren de borctan kimi kurtardigini bilmezdi. Gizli verilen nafile sadakanın, açıktan verilen nafile sadakadan yetmis kat daha sevap oldugunu bilen zevat, yardımlarını mümkün oldugunca gizliden yapmaya gayret ederdi. Ecdadımız, sag ile verdigini sol elinden bile gizler, yaptigi iyilikleri unutur giderlerdi.
vay bee. güzel bir yardım şekli. birde şimdikilere bakın. velet illaki verdiği sadakayı görüntülemek için basınıda çağırır ve sonrada başlar bir kargaşa... yoksul anadolum insanı da mecburen yaşlısıyla kadınıyla çoluk çocuğuyla birbirini ezip kırmasına sebeb olur. arsızcada yardımda bulunduğunu söyler böbürlenerek.yuh olsun be size.sizi gidi utanmaz arzıslar sizi...
eline sağlık hayyam parmak bastığın yer halkımızın kanayan bir çok yarasından biridir sadece...gerçi gönümüzde bu yapılsa bakkallar kopya bir veresiye defteri de tutarlarki ödenmiş alacakları tekrar toplamak için ya neyse..
